Çiçeklensin Çağımız, Devrimin İvmesi ve Sosyalizmle

"Bu mücadeleyi, yeni katılan yoldaşlarımızla birlikte sürdürmemiz gerekmektedir çünkü önemli olan halkın sürekliliğidir." - Fidel.

FAR-EPT

Peru Halkı’na,

Aristokrat ve burjuva cumhuriyet kurulduğundan beri zenginler ile yoksullar arasındaki eşitsizlik biz “devrimciler” ve “komünistler” tarafından ya da ayrıcalıklı azınlık ve onun boyalı basını tarafından verilen isimle, biz “teröristler” için yeni bir keşif olmamıştır; ekonomik model ve onun yasalarını dayatmak için sistem haline getirilen sömürü, hâkimiyeti derinleştirmek için tasarlanmış bir sistem değil; aynı zamanda ücret adı verilen modern kölelik zincirini dayatan sistemin ürünü olan gerçekliktir.

Komando Edgar Sanchez ve yoldaşlarının kahramanlığı, Peru ve kıtamızın devrimcilerinin vazgeçilmez alfabesi olmuştur. Peru ve Kıta’nın devrimcileri olarak ne kadar ilerlediğimizi ve nasıl öncü savaşçılar olduğumuzu göstermiş, her şeyden önce Peru kapitalizminin getirdiği sefaletten ve onun politik sınıfından kurtulmayı ortaya koymuş ve ülkede birlik oluşturmanın sancılı doğumunun habercisi olmuştur. Ulusal çoğunluğun yönetimini harekete geçiren, eklemleyen ve bilinçlendiren politik araçların isyancı sesini yükseltmiştir; tek başına ne haykırmak  ne de sokağın rengiyle boyanan öfke ile yetinmek yeterlidir. İkinci ve Tam Bağımsızlığımız adını verdiğimiz proje ve programımızı ışıklandırmanın zamanıdır.

On yıllardır süren yolsuzluklar dönemi veya vatan haini Alberto Fujiimori’nin politikalarının izlendiği dönem boyunca; kapitalizm ve onun neoliberal politika modeli, yabancı sermaye ve yatırım mucizeleri bizlere geri kalmışlık ve az gelişmişlik sorununa karşı çare olarak satmaya çalışıldı. Sonuç olarak, tanklar ve makinalı tüfekler onun emriyle ölüm yağdırdı. Ekonomik büyüme hikâyesiyle Peru işçileri, köylüleri, öğrencileri ve işsizleri sömürü darbesine uğradılar ve buna Toledo, Garcia ve Ollanta sessiz kaldı. Son 30 yıl içindeki sözde ekonomik büyüme sadece CONGA’nın** doğmasına neden olmadı, ayrıca zengin ile yoksul arasındaki eşitsizliğin derinleşmesine de neden oldu. Bunun yanı sıra yolsuzluklar ve iktidarın yüksek kademelerinde ortaya çıkan skandallar  Peru demokrasisin zenginlerin demokrasisi olduğunu ve bu sistemin barışa ve sosyal adalete uygun olmadığını göstermiştir.

Bu durum, Tupac Amarista komutanı Nestor Cerpa’nın onurlu duruşunu ortaya koymuyor mu?

Geleceğin Peru’sunun 14 savaşçısının hayatının ellerinden alındığını beyan eden acı verici açıklama, zenginlerin ve yatırımcıların suç dolu nefretinin açıklaması değil miydi? İktidarın yalakalarının ve emperyalizmin uşaklarının sesi çıkmıyor, susuyorlar çünkü diktatörlüğü yerle bir edeceğimizi, halk hareketleri dönemini açacağımızı ve sokak hareketlerinin savaşçılarının Tupac Amaristalar olacağını kabul etmekten korkuyorlar. Lima’daki Japon Büyükelçiliği’nin ele geçirilmesi halk direnişi dönemini başlatmıştır.

İşte bu yüzden sessiz kalamayız, seçim şarlatanlığının önümüze konduğu bu dönemde zenginleri bitirmek niyetindeyiz ve ülkemizi hükümetin elinden geri almak istiyoruz. Bunlar halkımızı yoksulluğa mahkûm edenlerdir, bunlar muhalefetin liderlerini katleden ve hareketin ileri gelenlerini hapse atanlardır. Fujimoriler, Garcialar ve Ollantalar tekrar iktidara gelsin diye yakın geçmiş belleğimizi karartmak istiyorlar.

Seçim kampanyası, milliyetçilerin ve onların yardakçısı burjuvalar tarafından Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’yla başlatıldı ve toplumsal bilinci manipüle etmek ve oyların yönünü değiştirmek için yeniden harekete geçtiler. İyi biliyoruz ki, iklim değişikliği hakkında önerilen küresel çözümler ve yapılan anlaşmaların sözde gelişmiş ülkeler için bağlayıcı niteliği olmayacak, dahası yatırımcılar ve onların temsilcilerinin yaptığı bu toplantı bir ticaret toplantısıdır. Bu toplantıda stratejik önemi olan kârlı bölgeler tespit edilmektedir.

Tupac Amarista kampının bulunduğu alan, ulusal çoğunluğun bulunduğu alandır. Aldatmacanın nasıl perdelendiğini buradan gözlemlemekteyiz; Madre Mia Askeri Üssü’nün Yüzbaşı Ollanta Humala’sı liderliğindeki dönem, faşizmin ve dolandırıcılığın dönemidir. Ollanta Humala bir dolandırıcıdır çünkü politik programının içeriği zenginler ve çok uluslu sermaye için düzenlenmiştir; sadece seçim sözlerini yerine getirmekte başarısız olmakla kalmayıp, ayrıca ona oy veren halkın düşmanlığını da kazanmıştır. Kongrenin ve devlet kurumlarının yolsuzluklarına göz yummuş ve toplumsal eylemlerin suç olarak algılanmasına destek vermiştir.

Uyuşturucuyla mücadele politikası da tam anlamıyla bir aldatmacadır; bu politikalar bilakis kokain üretimini artırmış, iktidardaki güç odakları tarafından koruma altına alınan ve aslında uyuşturucu karteli olan politikacılardan oluşan bir sınıf yaratmıştır.

Fujimoro döneminde Peru Kongresi ve kurumlarının güvenilirliği o derece ayaklar altına düştü ki, Cumhuriyetin Kongresi tam bir çöp kutusuna dönüştü. Politik sınıf artık hastalıklı bir organizmadır; dokunulan her yerinden cerahat saçmaktadır.

Peru halkının yüz yıldır süren yoksulluğu devam ettirilmektedir. Bunların hepsi açgözlü bir devletin politikalarına ve doymak bilmeyen burjuvaziye işaret etmektedir. Bunlar kendi gelirlerini artırmaktan başka bir şey düşünmeyen ve emperyalist ülkelerle daha yırtıcı ticaret anlaşmaları yaparak halkı boyunduruk altında tutmaya çalışanlardır. İmzalanan Pasifik Antlaşması sonu gelmeyecek kötülüklerin kaynağı olacaktır ve ülkenin geleceğini etkileyecektir.

Bağımsızlığımız, yabancı yatırımcıların çıkarlarından önce gelmektedir. Yoksullar ve işsizler ordusu sokaklarda dolanmakta, yeni hapishaneler yapılmakta, suç düzeyi ve çete sayısı git gide artmaktadır; ekonomik büyüme ise kalkınma ve değişimin emaresi olamamıştır. Bu yüzden inanıyoruz ki; yalnızca toplumsal mücadele ve direniş tecrübeleriyle dolu bir tarihi olan halkımızın yaratıcı kapasitesi bu gidişatı değiştirecektir. Barış, eşitlik, toplumsal adalet, gelişim ve refah için toplumu yönlendirecek alternatif sadece sosyalizm olabilir. Halkımızı olgunlaştıran süreç Amaru, Bolivar, Mariategui ve Che Guevara Amerika’sının hakikat öğretilerinin bir toplamından oluşmaktadır ve Nestor Cerpa da ulusun ve kıtanın seferberlik halindeki kitlelerinin etkisi altında serpilecek yeni bir toplumsallığın doğuşunu sağlayacak ekolün yaratıcısıdır.

Bugün Peru’da halktan yana olanlar iyimserdir. Köylüler, yerliler, öğrenciler ve ilerici kesimlerle el ele vererek umut ve yaşam adına, açık bir tartışma ve ifade ortamı için isyan eden demokratik güçlerden oluşan ve ütopyalara giden yolu inşa etmekte olan toplumsal belirtilere sahip yeni bir toplumsal doku vardır.

Yığınların yeni bir biçimde ifadelenmesi için gereken nirengi noktasını oluşturan Büyük Vatan’ın (Patria Grande) Tupamaroları ve FAR-EPT, Peru halkının devrimci öncü kıtasının embriyosudur ve yeni bir topluma ulaşma hasretiyle yanıp tutuşan halka bu yolda eşlik etme görevini üstlenmektedir: Hedef Bastidasların, Mariateguilerin ve mücadelede şehit düşmüş isimsiz bütün yoldaşlarımızın Vatanı’nıdır, çünkü bizler halkımızın ve kıtamızın mücadele tarihinden besleniyoruz ve yoksulların tarihsel haklılığının ve isyanın bayrağını devralıyoruz.

Peru’da ve dünyanın her yerinde cezaevlerinde tutsak olan ve insanlık için başka bir dünya ve başka bir toplum mümkündür ve gereklidir diyerek devrimci sebatla tarih yazmış olan tüm yoldaşlarımızla örgütlü dayanışma içinde olduğumuzu da dile getirmek isteriz.

Venezuela, Ekvador ve Bolivya’daki yoldaşlarımızı selamlıyoruz; onlar “karbon kopya olmayan” bir Latin Amerikalı kimliği oluşturdular. Cerpa’nın yeni isyancı çocuklarını, Micaela’ı, FSM’deki yoldaşlarımızı, barış için inatla kararlılığını yitirmeyen FARC-EP gibi kıtanın devrimci kardeş örgütlerini selamlıyoruz. Amerika’mızın halk örgütlerini ve öğretileriyle geleceğimizi ve bu dev rüyayı besleyen yerli kardeşlerimizi selamlıyoruz. Venezuela MRTA’daki yoldaşlarımızı ve bu büyük özgür vatana ulaşmak adına düşülen yolda onları yüreklendiren dostlarını ve sempatizanlarını kucaklıyoruz.

Peru halkına, yeni bir anayasa ve sosyalizm için mücadele edecek yurtsever, demokratik ve devrimci yeni bir hükümete önayak olacak DEVRİMCİ CEPHEYİ tekrar inşa etmeyi öneriyoruz.

Beşler Konseyi örneğinden ilham alarak, devrimci mücadelenin kararlılığıyla halkımızla birlikte yürüyoruz.

Yaşasın Tupac Amaru!

Tupac Amaru mücadeleyi kazanacak!

Komando Edgar Sanchez… Ölmedi yaşıyor!

Tupak Amarista’nın onurlu komutanı Nestor Cerpa… Ölmedi yaşıyor!

Kitlelerle ve silahlarla, Ya Vatan Ya Ölüm! Venceremos!

 

Amazon Ormanları, 17 Aralık 2014

Camilo REYES
TUPAC AMARİSTA Devrimci Halk Ordusu (FAR-EPT)

Kaynak: http://www.cedema.org/ver.php?id=6523

CONGA: Çokuluslu maden şirketlerine karşı Peru’da halkın direnişi

Bir Yorum

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.