FARC: Gerillaların Tutuklanması Söz Konusu Olamaz

“İsyancıların tutukluluğu, hiçbir silahlı çatışmanın başarılı bir çözümünün parçası olmamıştır. Karşılıklı ateşkes üzerinde bir anlaşmaya varmamız gerekiyor, yoksa birimlerimiz saldırılarını sürdürmek zorunda kalacaktır.”

 

PabloIIPablo Catatumbo, Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) içerisinde pek çok nedenle belirgin bir kişidir: gerilla faaliyetleri sebebi ile paramiliter güçler tarafından vahşice işkenceye uğramış ve kız kardeşi elektrikli testere ile parçalara ayrılmıştır.

Yaşananların – ve 80’ler, 90’lar süresince silahlı çatışmalardan kaynaklı şahit olduğu bir çok trajedinin de – üzerinden çok uzun zaman geçti ve Pablo Catatumbo adıyla bilinen Jorge Torres Victoria, şu anda FARC’ın en üst düzey politik stratejisti ve Kolombiya hükümeti ile 2012’den bu yana sürdürülen Havana merkezli barış sürecindeki müzakere ekiplerinin de bir üyesi.

Diğer zamanlara göre, Catatumbo, görüşmelerin bir barış antlaşması ile sonuçlanacağına daha fazla inanıyor fakat 2015’te bunu FARC’ın değil, başkan Juan Manuel Santos’un müzakere ekibinin alacağı tavrın belirleyeceği konusunda da uyarıda bulunuyor.

İsyancı lider, gerilla liderliğinin tutuklamalara kafa yormasına herhangi bir sebep olmadığına ikna durumda, “El Universo” gazetesine verdiği bir röportajında tutuklamalar ve diğer ana başlıklar üzerine sorulan sorular ve açıklamalara cevap olarak isyancı lider “gündemin neresinde gerillaların cezaevine gitmesi gerektiği yazıyor?” diye cevap veriyor.

2013’ten bu yana Catatumbo, dergiyle olan ikinci görüşmesi ve önceki röportajının aksine, şu anda kendinden çok daha emin bir FARC’ı temsil ediyor. Bunun sebebi gündemde anlaşma için yalnızca birkaç noktanın kalmış olması ve geleceklerinin belirginleşmesi olabilir.

FARC 17 yaşın altındakilerin saflarına katılmamasını kabul etme kararı aldı, bir barış anlaşması imzalanmadan önce bu genç grubu geri çekmek mi istiyor?

– FARC Katılım Şartı, 15-30 yaş arasındakilerin örgüte katılabileceği şartını koşar. 12 Şubat bildirimizin bir sonucu olarak, kuşkusuz ki doğru yönde bir adım olarak katılımda alt yaş limitini yeniliyoruz.

Medya, saflarımızda 17 yaşın altındaki katılımcıların sayısını artırdı, ki birimlerimizde çok yoklar. “Geri çekmek” terimi tarafımızca asla kullanılmamıştır, ancak diyebilirim ki şu anda katılım düzenlememiz dışında kalan üyelerimizin toplum ve aile ile yeniden entegrasyonunun olasılığını araştırıyoruz.

Ne kadar gençten bahsediyoruz burada?

– FARC, incelenmesi hâlen sürmekte olan bir nüfus sayımı gerçekleştirdi. Belirli bir bölgede yetim bırakılan ya da gerillaların çocukları olmaları dolayısıyla, koruma ihtiyacı olan 13 gencin varlığı hakkında bilgilendirildik. Katı bir protokol temelinde onlar için alternatif düzenlemeler yapmaya başlayacağımızı söyledik.

Güncel bir anket, Kolombiyalıların %80’inin, gerilla liderliğinin ve hatta birtakım alt kademenin de tutuklanmasını desteklediklerini söylüyor, Üst Komuta, bu ulusal talebi nasıl değerlendiriyor?

– Her gün, farklı farklı sonuçlara sahip bir çok anket çıkıyor. Barış süreci, medyanın kimi kesimleri tarafından dayatılmış bir görüş kalıbı ile örtüşmesini görev edinen istatistikî komisyonlar ile baltalanamaz.

Burada önemli olan, Kolombiya halkının, savaşta acılar çekmiş Kolombiya’nın, barış için ortaya çıkmış olması ve yalnızca anketlerde değil, fakat aynı zamanda kitlesel bir halk seferberliği ile kendini ifade etmiş olmasıdır.

“Eğer başarıyla sonuçlanmış güncel silahlı çatışma çözümlerini incelerseniz, hiçbirisinin isyancıların tutuklanmasıyla sonuçlanmadığını görebilirsiniz. Neden Kolombiya böyle bir şey yapan ilk ulus olsun?”

Bu yüzden, sizin cezaevine gitmeyeceğiniz yönünde bir varsayım var?

– Elbette ki barış sürecimizde, adaletin yansımasına karşı değiliz. Gündem, daha derin bir adalet anlayışını kavramsallaştırıyor, döngüsel nefret ve intikam yerine dönüşüm için bütünleşik bir adalet.

“Havana Genel Anlaşması, bu konuda işlev gören bir çerçeve. 22 Ağustos 2012 tarihinde imzalanan bu anlaşmanın hiçbir yerinde, geçiş hukuku üzerine bir ibare bulunmamaktadır. İş adamları, mülk sahipleri, yöneticiler, dava memurları ve onların paramiliter güçlerle bağlantısı olan yargı yetkisine sahip birimleri özgürce hayatlarına devam ederken, biz gerillaların cezaevlerine gitmesi nerede yazmaktadır?”

Sürecin kilit noktalarından birisi de geçiş hukuku, bu başlık nasıl ele alınıyor?

– Bu konuyu, üzerinde anlaşılan bir gündeme giden yolda kaçınılmaz bir dönüm noktası olarak medyaya aşılayan hükümet teknokratlarıdır. Bu konuda hükümetin pozisyonu, aslında bizi kimlerin yargılayacağı ve gerillalara verilecek cezanın süresinin ne olabileceği yönünde.

Barış görüşmelerinin iki taraflı bütünlüğünün açıkça ihlâli olan, parlamentodan hemen hemen geçirilen tek taraflı “Barış için Yasal Çerçeve” taslaklarının arkasında olan şey tam da budur.

“Bu süreç için ilgili yasal çerçeve olarak yalnızca 2012 Havana Genel Anlaşmasını ve bu anlaşmanın hâlihazırda imzalanan ve kabul edilen şartnamelerdeki türevlerini görüyoruz. Hükümetin kendi başına taahhüt ettiği herhangi bir şeye bağlı değiliz.”

Bu konuda bir çok defa konuştuk, devlet, büyük oranda sorumlu olduğu bu süreçte yargıç gibi davranamaz.

ABD’nin, uyuşturucu kaçakçılığını, isyanla bağlantılı bir suç olarak yeniden sınıflandıracağını düşünüyor musunuz?

– Ülkemizdeki politik suçların bağlantılarını, karmaşasını ya da boyutunu belirlemek ABD’ne düşmez. Bağlantıları bulanıklaştıran ve yapılarını değiştirenin kendileri olduğu düşünüldüğünde, bu Kolombiya devletinin görevidir.

Barış görüşmelerine, ABD özel bir elçi atadı. Bu, barış anlaşmasının nihaî olarak imzalanması için bir temel oluşturabilir mi? En azından bunu 2015 yılında görebilir miyiz?

– Atamayı olumlu karşılıyoruz ve süreçte önemli bir rol oynayacağı görüşündeyiz.

ABD, Kolombiya’daki çatışmanın kökenine, gelişmesine ve her boyutuna temel olmuştur. Şu anda umuyoruz ki, Kolombiya’nın gerçek anlamda demokratikleşmesi ve bizleri etkileyen şiddete kesin bir çözüm süreci için de benzer bir noktada durur.

“Umuyorum ki bu yıl bir anlaşmaya varmak mümkün olur, fakat karşılaştığımız sorunların karmaşıklığı göz önünde bulundurulduğunda, bu gerçekten bize bağlı değil. Burada hayatî olan, kalıcı ve sarsılmaz bir anlaşmanın sağlanmasıdır.”

FARC, şiddeti bırakmaya hazır mı? Aralık 2014’te tek taraflı bir ateşkes ilân ettiler, peki neden şiddetten de vazgeçmiyorlar?

– Bu soru, bir şekilde sanki bizim doğal olarak şiddet yanlısı olduğumuzu imâ ediyor. Gerilla hareketi, devlet baskısına bir cevap olarak doğmuştur. Aslında tam tersi, bizler barışın temel savunucularıyız. Bizim tek taraflı ve süresiz ateşkesimiz tam olarak da bunu doğrulamaktadır. Ancak, son 60 günde, düşman savaşçılarımızdan 10’unu öldürdü ve büyük ihtimâlle 40 yılın üzerinde hapis cezasına çarptırılacak olan beş savaşçımızı ele geçirdi.

Böyle bir durum nasıl devam edebilir? Savaş hâlini durdurmak açısından iki taraflı bir anlaşmaya varmak zorundayız, aksi takdirde birimlerimiz taarruzlarını sürdürmek zorunda kalacaktır.

Gerilla hareketi olarak bizler oldukça yürekten, barış istiyoruz; fakat onlara bizleri öldürme ya da kendimizi savunmaktan alıkoyma hakkını vermeyeceğiz.

FARC belli başlı bazı şiddet olayları için özür diledi. Bir çok Kolombiyalının beklediği genel bir özür için nasıl bir yol düşünülüyor?

– Tarihî hafızanın hakiki bir yeniden inşası ve hatta sorumluluk, çoklu dinamikler ve savaşın sürekliliğinin kaynakları çerçevesinde kolektif ortak bir affetme üzerine ulusal pişmanlık günleri üzerine konuşuyoruz.

Ancak, çatışmanın tarihiyle ilgilenen komisyonun da güncel bir raporunda belirtildiği üzere, yıpranmanın esas noktası, Kolombiya Devleti sorumluluğudur.

Kolombiya hükümeti, bazı birimlerinizin uyuşturucu işlerini yürütebilmek için ayrıldığını iddia ediyor. Barış görüşmelerinin ortasında böyle bir konu nasıl gündeme getirilir?

– Bilgiyi nereden alıyorsunuz bilmiyorum ama bu geçersiz ve doğru olmayan bir bilgi. Hükümetin bu yalanları yaydığını duymadım, ki bu bizim savaşı durdurma ve uzlaşmaya karşı olan bağlılığımız ile uyuşmamaktadır.

Bilginin yanlış olduğunu düşünmüyorum. 21 Şubat 2015 tarihinde Kolombiya Savunma Bakanı, birtakım FARC cephesinin, ELN’nin ve kriminal çetelerin uyuşturucu ticareti için ittifak yaptıklarını söyledi. Bu durumda burada kim hatalı? Neler oluyor?

-Bakan Juan Carlos Pinzón, bu konuda bilgi almak için sağlıklı bir kaynak olmayabilir, çünkü kendisi barış görüşmelerine sürekli çomak sokmaktadır. FARC’nin paramiliter güçler ile işbirliği içerisinde hareket ettiğini söylemek tam anlamıyla tarafımıza yönelik bir küfürdür.

FARC için bu gerilla liderinin sözleriyle şu gerçek vardır, “bu bir çocuk oyunu değil, barış dolu bir ulus yeni bir toplumsal sözleşme talep ediyor. Ayrıca, FARC olarak bizler, barış dolu bir Kolombiya’nın kuruluşunun temsilcilerimizin, Şam ya da Havana hükümeti benzeri aydınlanması temelinde olacağını düşünmüyoruz.

Hem eski devlet başkan Uribe’nin politik hareketi Demokratik Merkez’in (Centro Democratico) hem de gerilla liderinin referandum gerektiğini söylemesiyle ilgili soru sorduğumuzda, gerillaların önerisinin Uribe ile herhangi bir ortaklık taşımadığının altını çiziyor.

Uribe’nin destekçileri, bizim asla hemfikir olamayacağımız konular, yani 1991 Anayası’nın olumlu ve ilerici yönlerini yok etmek, yasal olarak Uribe’yi güçlendirmek ve başkanlık yeniden seçimini geri getirmek için referandum istiyorlar.

Kolombiya’da bu yıl gerçekleşen yerel seçimlerde FARC’ın politik görünümüyle ilgili olarak, Catatumbo gerilla hareketinin seçimlere katılmadığını söylüyor ve yerelleri, yeniden kayırmacılığın yönettiğini ekliyor.

El Universal sitesinden İngilizce’ye çevirisi Sean Joseph Clancy tarafından yapılmıştır.

Kaynak: http://farc-epeace.org/index.php/point-of-view/item/690-imprisonment-of-guerrillas-is-not-on-the-agenda.html

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.