2016’ya Direniş Cephesinden Bir Bakış

WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.

If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.

Unbalanced start tag short code found before:

“İşçi ve tutuklu hakları örgütlerinin, ırkçılık karşıtı hareketlerin koalisyonu ile örgütlenen grevlere 20 eyaletten mahkum işçiler katıldı. Hapishane endüstrisini hedef alan uzun soluklu grevlerin öncelikli amacı tutsakların zorla çalıştırılmasına son vermek. Tutsak İ…”

Ağustos ayında yaptığımız Dünya’da ve Türkiye’de Derinleşen Kriz, Direniş ve Saflaşma  başlıklı değerlendirmede dünya ölçeğinde direniş ve saflaşmanın zeminini görmeye çalışmıştık.

Ağustos sonrasında Somali özelinde ABD’nin düzenli ordu dışında yeni özel savaş yöntemlerini  paralı askerler, vekiller, dronlar ve birkaç ABD Özel Birliklerince de gerçekleştirildiğini gördük. Dünya ölçeğinde hegemonyası gerileyen bir güç olarak yeni özel savaş yöntemlerini gerçekleştiren ABD, dünya üzerindeki mahpus nüfusunun %25’ini kapsıyor; ancak ABD’nin nüfusunun tamamına bakıldığında, ABD nüfusu dünya genelinde %5’lik bir orana karşılık geliyor. 1972’de 300 bini bulan mahpus nüfusu, 2000 yılına gelindiğinde 2 milyonu buluyor.

10 yıl önce ise özelleştirilmiş cezaevlerinin sayısı 5’i geçmezken, bugün bu rakam 100’ü buluyor. 10 yıl önce özelleştirilen cezaevlerindeki mahkum sayısı 2 bin iken, bugün bu rakam 62 bini bulmuş durumda. Önümüzdeki on yıl içerisinde ise bu rakamın 360 bini bulacağı tahmin ediliyor.

Uyuşturucuyla mücadele ise özünde, uyuşturucu ticaretine herhangi bir çizik dahi atılmamıştır. Uyuşturucuya ilişkin hükümlerin büyük bir bölümü uyuşturucu bulundurmayı (çoğunlukla marihuana) içermekte iken bu hükümlerin yalnızca %20’si uyuşturucu satıcılığıyla ilgilidir. Kapitalist uyuşturucu karteli ne hikmetse yine paçayı kurtarabilmektedir.

Siyah halka dönük baskı bir yandan da işçi sınıfının bir diğer baskı gören kesimini oluşturan Latinlere dek genişlemiştir. Beyazlar ise Siyahların maruz kaldığı suçlamalara ya da tutuklamalara neredeyse maruz kalmamakta, Özel Silahlar ve Taktikler (SWAT) timleri onların evlerine baskınlar düzenlememektedir. Çok az sayıda beyaz (Siyahlara oranla) gelişigüzel aramalara denk gelmektedir.

Siyahlar ve Latinler toplumun azınlığını oluştursalar da tutukluların çoğu yine onlardır. Polis ise bu baskı sisteminde işgalci bir ordu işlevi görmektedir.

ABD hapishanelerindeki köleliğe karşı kitlesel iş durdurma eylemlerini ve açlık grevlerini içeren büyük direniş Attica hapishane isyanının 45’inci yıl dönümünde, 9 Eylül’de başladı.**https://isyandan.org/haberler/kolelige-karsi-isyan-cagrisi-abd-tarihindeki-en-buyuk-hapishane-genel-grevi-yolda//**İşçi ve tutuklu hakları örgütlerinin, ırkçılık karşıtı hareketlerin koalisyonu ile örgütlenen grevlere 20 eyaletten mahkum işçiler katıldı.

Hapishane endüstrisini hedef alan uzun soluklu grevlerin öncelikli amacı tutsakların zorla çalıştırılmasına son vermek. Tutsak İşçiler Örgütlenme Komitesi (IWOC) zorla çalıştırılmaya karşı yükselen direnişi ‘Amerika’da köleliğe karşı isyan çağrısı’ olarak tanımlıyor.

Sioux Kabilesi’nin Duran Kaya’da başlattığı direniş hem ABD içinde destek buldu hemde ABD ve dünyanın çeşitli yerlerindeki yerli örgütleri tarafından desteklendi. 40 yıla yakındır cezaevinde bulunan Leonard Peltier**https://isyandan.org/makaleler/leonard-peltier-duran-kaya-ve-uluslararasi-yerli-mucadelesi-dayanismasi-uzerine//**yeni kuşağın direnişini büyük bir sevinçle selamladı.

Afrika’da Mali’de Azavad Hareketleri Koordinasyonu (AHK) askeri komutanlarından Seikh Agh Aouissa, Kidal kentinde uluslararası güçlerin (MINUSMA) karargahının önünde, aracına konulan bombayla öldürüldü.**https://isyandan.org/haberler/mali-azavad-hareketleri-koordinasyonu-askeri-liderlerinin-oldurulmesinden-fransiz-ordusunu-sorumlu-tutuyor//**AHK doğrudan Fransız askeri yetkililerini suçladı. AHK, “Suikastın,  Azawad Halkınının kendi kaderini tayin hakkı perspektifi ile sürdürülen barış görüşmelerini sonlandırmak için düzenlendiğini” söyledi.

Nijerya’da son 17 ay içinde 18 silahlı örgüt ortaya çıktı.**https://isyandan.org/haberler/nijerya-17-ayda-18-yeni-silahli-muhalif-orgut-ortaya-cikti//**Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan fakat halkı yoksulluk içinde yaşayan Nijerya’da çözülemeyen sorunlar, yerel düzeydeki muhalefet örgütlerinde hızlı bir biçimde silahlanma eğilimini giderek artırmaktadır. Bu örgütlerden bazıları kendi çıkarları için silahlanırken içlerinden bazıları da bölge halkının yoksulluk sorununun çözülmesi için silahlanmakta ve savaşmaktadır. Örneğin Nijer Delta İntikamcıları ordu üzerine gelmediği sürece askerlere saldırmayacağını, sorunu çözme iradesi gösterilmesi halinde müzakerelere açık olduğunu ve ateşkes ilan edebileceğini kamuoyuna açıklamıştı.

Etiyopya’da Oromo ve Amhara halklarının başını çektiği direniş tüm baskılara karşı sürmekte, kendi kaderini tayin hakkı  ve toprakların maden şirketleri tarafından yağmalanmaması için mücadele devam etmektedir.**https://isyandan.org/haberler/etiyopya-oromo-ve-amhara-halklari-devlet-siddetine-karsi-birlesik-mucadele-veriyor//**

2000 yılında, 1980 tarihli bağımsızlık anlaşması görüşmelerinde dile getirilmeyen toprak sorunu meselesi tabanda artan huzursuzluk ve mücadele sonucu su yüzüne çıktı. Çeşitli kırsal taban örgütlenmelerinin toprak işgallerine başlaması, hükümetin de işgaller lehine tavır almasını zorladı. İngiliz Dış işleri bakanı yaşananların İngilizlerin sömürgeci tarihiyle yüzleşmeleri olduğunu söylemek zorunda kaldı. Zimbabwe’de başlayan toprak işgalleri hareketi, Kenya ve ardından 2001 yılında Güney Afrika’ya sıçradı. Ayrıca Mozambik’te yaşanan son toprak işgali eyleminin de gösterdiği gibi toprak işgalleri, bölgeye yayılma eğilimini sürdürmektedir…

Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Afrika Ulusal Kongresi/Güney Afrika Sendikalar Kongresi/Güney Afrika Komünist Partisi (ANC/COSATU/SCAP) ittifakı tarihinin en ağır seçim yenilgisini aldı. Ekonomik Özgürlük Savaşçıları önemli bir oy oranı ile bir çok yerel yönetimde belediye meclislerine girdi. COSATU’dan ihraç edilen Güney Afrika Ulusal Metal İşçileri Sendikası (NUMSA)’nın başını çektiği yeni bir işçi hareketi Birleşik Cephe adı ile bir çok yerde yerel seçimlere katıldı ve belediye meclislerine girdi. NUMSA marksist-leninist temellerde yeni  devrimci ve güvenilir bir işçi partisinin kuruluş hazırlıklarına başladı.**https://isyandan.org/haberler/guney-afrika-numsa-yeni-guvenilir-devrimci-sosyalist-parti-insasina-basladi//**

Güney Amerika’da merkez sol partiler 2005 yılındaki seçimleri kazanarak Peru ve Kolombiya dışında bütün kıtada hükümet oldular. Arjantin ve Venezuela’daki seçimlerin kaybedilmesi ve Brezilya’da meclis darbesi ile Devlet başkanın görevden uzaklaştırılması sağın inisiyatifi aldığını göstermekteydi. Bolivya’da Madencilik sektöründeki kooperatiflerin başlattığı direniş, madencilik sektörünün kapitalistleşmesi ve çalışanları için kuralsızlaşmasını iyice açığa çıkardı. Ekvador hükümeti, yerli hareketi ve soldan gelen eleştirilere karşı baskıyı artırmaya başladı. 2013 yılında yapılan yerel seçimlerde sağcı muhalefet başkent dahil 10’a yakın büyükşehrin belediye başkanlıklarını kazandı. Kolombiya’da barış görüşmeleri sonucu Kolombiya Silahlı Devrimci Güçleri (FARC) referanduma sunulan barış anlaşmasının reddedilmesi ile daha kötü bir anlaşmaya imza attı. Silahsızlanma süreci başlamadan FARC’ın beş cephesi silahsızlanmayacaklarını ve mücadeleyi sürdüreceklerini kamuoyuna açıkladılar.**https://isyandan.org/haberler/kolombiya-farcin-bes-cephesi-silahsizlanmayi-reddetti//**Peru’da yeni seçilen devlet başkanı Peru Komünist Partisi (Aydınlık Yol olarak biliniyor) mücadeleyi birincil görev olarak tanımladı. Paraguay’da devlet Paraguay Halk Ordusu (EPP)’nin  gerilla gücünü 500 civarına yükselttiğini açıkladı.

Meksika’da 40’a yakın silahlı öz-savunma örgütlenmesinin bulunması mücadelenin devlet-mafya ortaklığına karşı silahlı biçimler aldığını göstermektedir.**https://isyandan.org/makaleler/meksika-devlete-ve-cetelere-halk-direnisi-derleme//**Artık yeter Halk milisleri, Tüm Meksika halkına başlıklı bildiride**https://isyandan.org/makaleler/meksika-artik-yeter-halk-milisleri-mpybden-meksika-halkina//**”Çokuluslu büyük şirketler artık yeryüzünde son kalan bölgeleri de ele geçirmek için savaş aşamasına geçtiler. Bu şirketler için savaş, stratejik öneme sahip ekonomik bölgeleri ele geçirmek anlamına geliyor. Onların savaşı, toprakları, suları, ormanları, yeşil alanları ve biyolojik çeşitliliği olan bölgeleri hâkimiyet altına alma savaşıdır. Bu savaş yerli halklara karşı yürütülen bir savaştır ve terör kullanarak onları topraklarından sürmeyi amaçlamaktadır; bu savaş göçmenlere karşı yürütülen bir savaştır onları çalışan kölelere dönüştürmek ve alınıp satılabilen meta haline getirebilmek için yürütülen bir savaştır; bu savaş direniş gösteren örgütlere ve direniş hareketlerine karşı yürütülen bir savaştır. Ama bizim için bu savaş bir ölüm kalım savaşıdır yani yaşam savaşıdır,” diyerek dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir yerel dilde kaleme alınabilecek gerçekleri dile getirmektedirler.

Şili’de Mapuçe Halkının sömürgeciliğin taşıyıcısı olarak gördüğü kiliseleri de hedefe almasını, anarşistlerin kiliselere yönelik saldırıları izledi. Kıta’da uzun zaman sonra kiliselere karşı geliştirilen eylemlere tanık olunmaya başlandı. 60’lı yılların sonunda Latin Amerika Kiliseler Konseyi’nin yoksullardan yana taraf olması ile başlayan Kurtuluş Teolojisi akımı, hristiyanlığın isyanın bir parçası olmasını sağlamıştı. Anarşist kolektiflerin tutsak arkadaşları için yaptıkları eylemler de bir süreklilik oluşturmaktadır.

Güney Amerika deneyimi göstermektedir ki sosyal demokrat programların sonuna gelinmiştir. Hegemonyanın sürekliliğini sağlamanın yolunun, devrimci politikalara ve mücadelelere bağlı olarak sokaklarda, işyerlerinde, okullarda ve mahallelerdeki direnişlerden geçtiği ortaya çıkmaktadır. Merkez sol partiler kendilerini hükümet yapanın sokaktan gelen mücadele olduğunu bir kez daha hatırlamalıdırlar.

Asya’da Myanmar’da 20.yy’dan kalan sorunları çözümlemek için düzenlenen barış konferansına katılan Birleşik Uluslar Federal Konseyi’ni oluşturan gerilla örgütlerine karşı ordu saldırılarını artırmaya başladı. Kuzey İttifakı ile bir araya gelen gerilla hareketleri Ordu’nun ağır saldırılarına karşı sert direniş gösteriyorlar.**https://isyandan.org/makaleler/myanmar-unfc-muzakere-surecinde-en-buyuk-zorluk-ordunun-yalanlaridir//**

Keza Sri lanka’da Ordu, küresel düzeyde eski Tamil Kaplanları’nın faaliyetlerinin arttığını ve ordunun, Tamil Kaplanları’nın yeniden örgütlenme ve ayaklanma başlatma girişimlerine karşı alarma geçirildiğini açıkladı.**https://isyandan.org/haberler/sri-lanka-tamil-kaplanlari-korkusu-suruyor//**

Hindistan’da “2010 yılında Kanpur’da tutuklanan ve yakın zamanda kefaletle serbest bırakılan HKP (Maoist) Politbüro Üyesi Bachcha Prasad Singh, kendisi ile kafila.org’ta yapılan bir röportajda geniş bir birleşik cephenin kurulması gerekliliğinin altını çizdi: “Bana göre Hinducu Güçlere karşı geniş bir birleşik cephe ve güçlü bir direniş örgütlemek mevcut koşullar içindeki en iyi yoldur. Cephe’nin parlamentodaki sol partileri kapsaması bir sorun teşkil etmez, şimdi birlik olma zamanı, ideolojik ve dogmatik farklılıklarımızı unutma zamanı.” Singh, Lenin’in “Bölünürsek düşeriz, birleşirsek başarırız” sözlerinini hatırlattı. Hindistan Komünist Partisi (Maoist), Hindistan Ordusu ve Eyalet Güvenlik güçlerinin ortak yaptığı operasyonla infaz edilen yoldaşları için Andhra Pradesh, Odisha, Telangana, Chhattisgarh ve Maharashtra eyaletlerinde 24 saatlik genel grev ilan etti.**https://isyandan.org/haberler/hindistan-hkpmaoistden-infazlara-karsi-5-eyalette-genel-grev//**

Filipinler’de yeni seçilen devlet başkanı Dutarte liderliğindeki hükümetle, Filipinler Komünist Partisi/Ulusal Demokratik Cephesi/Yeni Halk Ordusu arasında başlayan barış görüşmeleri yeni yılda süresiz ateşkes ve tüm politik tutukluların serbest bırakılması hedefleri ile yeni bir aşamaya geldi. Dutarte hükümetinin uyuşturucu ile savaşının yoksul mahallelerde yoğunluk kazanmasına Filipin solundan ağır eleştiriler gelmeye başladı. FKP/UDC/YHO “uyuşturucu şebekelerinin üst düzey sorumlularına yönelik yürütülmesi gereken savaşın yoksullara karşı bir savaşa dönüştüğünü ve desteklemelerinin mümkün olmadığını” kamuoyuna açıkladı.**https://isyandan.org/haberler/filipinler-fkp-noelde-ateskesi-surdurup-ocaktaki-3-tur-muzakereye-hazirlaniyor//**

Çin’de inşaat sektörü, mal sektörü ve uluslararası tekellerin fabrikalarında grevler ve direnişler sürüyor. Hızlı sanayileşmenin ortaya çıkardığı çevre sorunlarına karşı bölgede yaşayan herkesi kapsayan halk direnişleri ortaya çıkıyor.

Kazakistan’ın Almata kentinde yaşam alanlarından sürülmek isteyenlerin başlattığı direniş kent çapına yayıldı ve hükümeti zor durumda bıraktı.**https://isyandan.org/haberler/kazakistan-toprak-sorunu-direnisi-tetikledi//**

Avrupa’da ETA, “Süresiz ateşkes ilan edilmesinden bu yana beş yıl geçmesine rağmen İspanya ve Fransa Hükümetlerinin hiç bir adım atmadıklarını, Bask sorununun siyasal yöntemlerle çözülmesi için Basklı devrimci tutsakların**https://isyandan.org/haberler/bask-ulkesi-eta-tutsaklarinin-bask-ulkesine-getirilmesi-icin-kampanya-basliyor//**serbest bırakılması önerisine cevap verilmediğini, halen ülkenin değişik yerlerinde tutulmaya devam edildiklerini, Bask ülkesine getirilmediklerini, fakat kendilerinin sürecin başında vermiş oldukları bütün sözlere sadık kaldıklarını” söyledi. ETA, Bask ulusal solunun bütün bu tavırlara karşı acil ve kısa vadeli çıkarlar baskısı altında kalmadan, “stratejik sabır” politikası gereği soğukkanlılığını koruması gerektiğinin altını çizdi.

Hem İrlanda Cumhuriyeti hem de Kuzey İrlanda’dan tanınmış cumhuriyetçi muhalifler yeni bir parti olan Saoradh**https://isyandan.org/haberler/irlanda-yeni-iranin-politik-kanadi-saoradh-partisi-kuruldu//**(Kurtuluş) Partisi’ni kurdular. Yeni parti İrlanda ulusunun birliğini sandıkta değil sokakta ve mücadele içinde gerçekleştirmek üzere yola çıktı.

Kızıl Tugaylar Roma, Milano ve Torino kentlerinde dağıttığı bildiriler ile sermayeye ve faşistlere yönelik bir çok eylemi üstlendi. Bildiri Kızıl Tugaylar’ın geleneksel olarak kullandığı formatta basılmıştı.**https://isyandan.org/haberler/italya-fasistlere-ve-sermayeye-yonelik-eylemleri-kizil-tugaylar-ustlendi//**

Almanya’da ard arda yapılan banka araçlarına yönelik kamulaştırma eylemlerinden halen aranmakta olan 60’lı yaşlarına gelmiş eski RAF militanları sorumlu tutuldu.

Korsika Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNC) yerel meclis seçimlerinde ulusalcıların çoğunluğu elde etmesi üzerine askeri operasyonları durdurup, meclisin sağlıklı bir ortamda çalışmasının önünü açtığını, bunun silahlı mücadelenin bırakıldığı anlamına gelmediğini söyledi.**https://isyandan.org/haberler/fransa-korsikada-fnlc-askeri-operasyonlari-durdurdu//**

Fransa’da ortaya çıkan yeni yasaya karşı mücadelenin radikalleşmesi ve günlerce sürmesi, İngiltere’de genel greve çıkılması mücadelenin militanlaştığını gösteriyor.

Mücadele ve direnişte ortaya çıkan yeni örgütlenme biçimleri

Sermaye politikaları açısından nesnel zemin yeni faşist rejimlerin inşasını zorunlu kılıyor. Sermaye, sağ partiler, mafya, ölüm mangaları ilişkisi daha açık hale geliyor. Sermayenin uluslararası alanda saldırıya geçmesine karşı Halk Cepheleri, Komünler, Kolektifler, Özsavunma örgütlenmeleri kuruluyor.  Brezilya’da Halk Cephesi, Rusya’da Sol Cephe, Ekvador’da İşçilerin, Yerlilerin, Toplumsal Hareketlerin Ulusal Merkezi Kolektifi, Venezuela’da Kolektifler, Avrupa’da Blockupy, Honduras’ta Direniş Cephesi, Meksika ve Nijerya’da ortaya çıkan onlarca silahlı özsavunma örgütleri bu tip örgütlenmelerin ilk göze çarpanları. Paraguay’da Paraguay Halk Ordusu yeni dönemin örgütlenme biçimlerinden biri olarak giderek daha gelişiyor. Hindistan’da Hindistan komünist Partisi (Maoist) 2006’da önceli devrimci örgüt ve partilerinin birleşmesi ile biçimlendi. Yunanistan’a Devrimci Mücadele ve Ateş Hücreleri İttifakı anarşist gelenekteki sistemin yıkılmasına yönelik örgütlenmeler olarak ortaya çıktılar.

2016’nın önemli gelişmelerinden biri de Donbas’da İnterunit**https://isyandan.org/haberler/lugansk-uluslararasi-anti-fasist-askeri-birlik-interunit-kuruldu//**, Rojava’da Uluslararası Anti-faşist Tabur’un**https://isyandan.org/haberler/rojavada-anti-fasist-enternasyonalist-tabur-kuruldu//**kurulmasıydı.

Hayalet Tugayları (Prizrak)’na bağlı InterUnit (Enternasyonal Birlik), Ukrayna’nın doğusunda, Donbas bölgesinde faşist Kiev cuntasına karşı savaşan komünist bir örgütlenme. Enternasyonalist savaşçılardan oluşuyor. Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri’nin (bugün Yeni Rusya olarak adlandırılıyor) faşistler tarafından ele geçirilmesine karşı etkin bir mücadele yürütüyor. Öte yandan komünist saflarda, özellikle de Avrupalı komünistler arasında uzun yıllardır “unutulan” enternasyonalist dayanışmayı yeniden alevlendiriyor. Varlığıyla uluslararası devrimci bir etki yaratıyor.

Rojava’da dünyanın çeşitli yerlerinden gelen savaşçılardan oluşan Uluslararası Anti-faşist Tabur kuruldu. Tabur, Rojava’da savaşmaya gelen anarşist, sosyalist, komünist ve anti-faşist savaşçılardan oluşmaktaydı. Mezhepler savaşına dönüştürülen bu coğrafyada kadınların çok aktif olduğu ve komünal kooperatif tarzı örgütlenmelerle uluslararası devrimci çevrelerde bir çekim merkezi olmaya başladı.

Haber: isyandan.org

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.