Kürtler toprakları Türkiye, İran, Irak ve Suriye tarafından paylaşılmış yaklaşık 40 milyona yakın bir nüfusu olan Mezopotamya’nın eski halklarından biridir. 20. Yüzyılın sonlarına doğru başlayan örgütlenme ve mücadele süreci bugüne kadar gelmiştir. Bugün Mezopotamya’nın örgütlü bir halkı olarak herkesin dikkate alması gereken bir güce dönüşmüşlerdir.
Irak’ta Kürdistan Federal Bölgesi olarak fiili bir devlet statüsü kazanmışlardır.
Kürdistan’ın dört parçasında örgütlenmesi ile KCK önemli örgütlü bir güç olarak ortaya çıkmaktadır. Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu Konfederasyonu önerisi mevcut devletlerin sınırlarını koruyarak her bir parçada yaşayan Kürtlerin organik ilişkisini tanımlamaktadır.
Beluciler toprakları İran, Afganistan ve Pakistan arasında paylaşılmış yaklaşık 15 milyon nüfusu olan bir halktır. Asıl mücadele Pakistan sınırları içinde kalan Belucistan’da sürdürülmektedir. Pakistan’ın kuruluş sürecinden beri direniş sürmektedir ve bugüne kadar 1948, 1958–59, 1962–63 ve 1973–77 olmak üzere 4 ayrı ayaklanma gerçekleştirmişlerdir. 2003 yılında başlayan direniş 5. Ayaklanma olarak hala devam etmektedir.
Özellikle Pakistan’da Beluci Kurtuluş Ordusu, Beluci Kurtuluş Cephesi, Belucistan Cumhuriyetçi Partisi etkindir.
Tuaregler Burkina Faso, Cezayir, Libya, Mali ve Nijer’de geniş bir alanda yaşayan ve Berberi dillerinden birini konuşan, yabancıların yanında erkeklerin yüzlerini peçe ile örttüğü, sosyal yaşamda kadınların aktif olduğu bir halktır. Sayıları yaklaşık 1,2 milyona ulaşan Tuaregler bağımsız bir siyasi örgütlenmeye de sahiptirler. Mali’nin kuzeyinde kendi kaderlerini tayin hakkı için mucadeleyi sürdürüyorlar. Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi (MNLA) en önemli örgütlenmelerinden biridir. Kurtuluş mücadelesine MNLA’nında içinde olduğu Azavad Hareketleri Koordinasyonu önderlik etmektedir.
2012’nin Nisan ayında Mali’nin kuzeyinde ‘çölün mavi adamları’ Tuaregler, Azavad adlı bir devlet kurduklarını ilan ettiklerinde bölgeyi bilenler hariç pek kimsenin dikkatini çekmedi. 21. Yüzyıla gelindiğinde Tuaregler, bize pek de uzak olmayan bir ifadeyle artık kendilerini ‘beş parçaya bölünmüş bir halk’ olarak tanımlamaya başladılar. Azavad’ın kuruluşu ilan edildikten sonra, Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi (MNLA) sözcüsü Mousa Attaher “Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olmak istiyoruz. Coğrafi uzaklığa rağmen onurlu ve özgür yaşam gibi ortak hedeflerimiz ve duygularımız var” demişti. Kürtler ve Tuaregler, uluslararası çıkar sisteminin öngördüğü denkleme bağlı olarak benzer tarihsel süreçlerden geçmistir. Fakat asıl mesele bu iki halkın benzer bir geleceğe sahip olma ihtimallerinin de bulunuyor olmasıdır. Yazının konusu da aslında bu ‘gelecek’ meselesidir. Tuaregler Cezayir, Libya, Fas, Nijer ve Burkina Faso’daki diğer Berberi bölgelerle de ulusal ve siyasal iletişim talep etmektedir.
Mapuçeler Şili ve Arjantin tarafından toprakları paylaşılmış olan yaklaşık 1 milyon nüfusa sahip bir halktır. And Dağları sakinleri olmaları önce İnka İmparatorluğuna sonra da İspanyol sömürgecilere karşı savaşmalarını kolaylaştırmış ve uzun bir dönem kendi kültürleri ile yaşama imkanı bulmuşlardır. 70’lerin devrimci mücadelelerinin bulundukları ülkelerde yerlileri mücadeleye dahil etmeleri ya da mücadele içindeki yerlilerin devrimci hareketlerle ilişkileri yeni bir mücadele ve örgütlenme sürecinin önünü açmıştır. Şili’de Pinochet cuntası ve sonrasında süren mücadele 2016 yılı itibari ile yeni bir aşamaya geçmiştir.
Şili istatistiklerine göre, çoğu Şilili Mapuçe az derecede yerli olmayan kökene sahipken her ne kadar birçoğu kabul etmese de Şili’nin yerlisi olmayan kişilerin %90’ından fazlası ise değişen oranlarda Yerli Halklar kökenine sahiptir. 2002 nüfus sayımına göre 604.349 Mapuçe vardır ve bu Şili’nin nüfusunun yaklaşık %4’üdür. Bunun yanında yaklaşık 300.000 kişi And Dağları’nın diğer tarafında Arjantin’de yaşamaktadır. Topraklarını kaybetmelerinden dolayı, birçok Mapuçe Santiago gibi büyük şehirlerde ağır yoksulluk koşullarında yaşamlarını sürdürmektedirler. Mapuçe direnişi özellikle büyük ormancılık, maden ve hidroelektrik santrali şirketlerinin geleneksel topraklarını yok etmesine ve Pinochet devrinin anti-terörizm kanunlarının son yıllarda topluluk liderlerine karşı sıkça kullanmasına karşı devam etmektedir. Şili’de Mapuçe Kadim Direnişi (RAM) mücadeleye önderlik etmektedir. Arjantin’de mücadele sürmektedir. On yıllardan sonra Arjantin’de ilk politik tutsak Mapuçe halkından olmuştur.
Basklar, İspanya’nın kuzeyi ve Fransa’nın güney batısındaki özerk bölgede yaşayan yaklaşıl 2milyon 200 bin nufüsa sahip bir halktır. Dilleri Baskça’dır ve dil bilimcileri tarafından Hint-Avrupa dilleri Avrupa’ya yayılmadan önce Avrupa’da konuşulan dillerden arta kalan tek dil olduğu söylenmektedir. Baskça izole bir dil olduğundan dolayı dünyada hiçbir dille yakın akrabalığı bulunmamaktadır.
İspanya iç savaşında cumhuriyetçi güçlerle birlikte savaşan Bask halkı iç savaşı kazanan Franko Faşist rejimine karşı mücadeleyi sürdürmüşlerdir. 1959 yılında kurulan ETA faşist rejime karşı silahlı direnişi örgütlemiştir. Faşist Franko rejiminin dağılması sürecinde önemli bir rol oynayan rejimin başbakanı olan Amiral Carrero Blanco’ya 1973 yılında suikast düzenleyerek cezalandırdı. Bask Ülkesinin bağımsızlığı için mücadeleyi sürdüren ETA 2011 yılında süresiz ateşkes ilan etti. 7 Nisan 2017 yılında yayınladığı bir bildiri ile elindeki silahların gömülü olduğu yerlerin adrslerini vererek silahlı direnişi sona erdirdi.
Bask halkı kendi kaderini tayin için mücadeleyi sürdürüyor.
Pingback: İsyandan – Pakistan: Beluci Ve Sindi Örgütleri Birleşti
Pingback: İsyandan – Şili: Silahlı Direniş Sonuç Verdi, Devlet Başkanı Mapuçe Halkından Özür Diledi