Kara Panterler: Devrimin Öncüsü [Belgesel]

1

1968 yılında, siyah sağlık işçileri Tennessee Memphis’de greve gitti. Arkalarında çöp kamyonları olsa bile yağmurda, barınakta herhangi bir yerde siyah işçileri durduran bir kural sayesinde işçilerin hemcinslerinden ikisi ezilerek öldü. Grev liderliğini alan bir Yerel Rahip, James Lawson, olay günü basına verdiği demeçte; “Kalbinde ırkçılık inancı olan bir erkek, erkek değildir,” diyordu. Lawson, denizaşırı kölelik ticaretinin son bulmasına kadar kölelik karşıtı çevrelerin, hareketlerin içinde açığa çıkan bir zamanların sivil haklar sloganını kendince yorumlamıştı. O zaman İngiliz seramik sanatçısı Josiah Wedgwood tarafından dizayn edilen ve bir dizi üzerinde yalvaran siyah bir adam görüntüsü kabartması olan madalyonlar sirküle edildi. Madalyonun kenarında ise; ‘ben bir erkek değil miyim ve bir erkek kardeş?’ yazısı okunuyordu. Yıllar sonra beyaz kölelik karşıtlarınca icat edilen bu yalvarma duygusu sivil hakları için ağlamadan siyah bir meydan okumaya evrildi: ‘Ben bir erkeğim!’

Tennessee'de greve çıkan işçilerin pankartlarında 'Ben bir adamım' yazıyor

Tennessee’de greve çıkan işçilerin pankartlarında ‘ben bir erkeğim’ yazıyor

Bu sivil hakların diliydi – Dil Kara Panterler’in doğmasını sağladı. Kara Panterler’den Stanley Nelson: Devrimin öncü kolu iyi bir zamanlamanın gücünü gösteriyor – heyecan, coşku ve güç. Bugün, beyazların üstünlüğü Kara Panterler’in direnirken kaybettikleri hayatları üzerinden gelişmeye devam ediyor. Bu hafta içinde bilgi edinme özgürlüğü kapsamında yapılan açıklamalara göre İngiliz polisinin siyahlar üzerinde Taser (insan vücuduna elektrik şoku veren silah) kullanımı beyazlara göre 3 kat daha fazla. Buna karşılık, Siyah Hayatları Önemlidir (Black Lives Matter) hareketi ABD’de hız kazanmaya devam ediyor.

Ben bir erkeğim! Ben bir erkek değil miyim? Irkçılığa direnişte bir fikrin kişiliği oluşturulur ve kişinin algılarındaki pasif kadın düşmanlığı üzerinde durulur. Gerçi Devrimin Öncü Kolu’nda (in Vanguard of the Revolution) Kara Panterler’den iki önemli kadınla —Kathleen Cleaver ve Ericka Huggins— kapsamlı röportajlar yapılıyor ve film Kara Panterler hareketi içindeki kadınların emeğine göstermeye çalışıyor. Konuyu biraz daha açsa iyi olabilirdi. Pek çok siyasi hareketin temelinde sıklıkla kadınların görünmeyen emeği kullanılıyor ve Kara Panterler hareketi de bundan muaf değil. Devrimin Öncü Kolu’nda seyirci, çocukların eğitimi için, ünlü bedava kahvaltılar için sert çalıştıklarını dile getiren kadın Panterler’in sesini duyuyor. Bir süre mutfakta doğurmak üzere olan bir kadın konuşuyor, kasılmaları olduğu belli olmasına rağmen harekete bağlılığı yüzünden pişirmeyi sürdürüyor mecburen.

3

Devrimin Öncü Kolu’nda ki Ericka Huggins gibi kadınlar dünya genelinde Panterlerin bölgesel meclis toplantılarını yaptı ama Kara Panter hareketinin liderlerinin isimlerine baktığımızda, kadınlardan ziyade erkekleri peş peşe daha kolay anımsıyoruz. Filmle ilgili yaptığı bir açıklamada, yönetmen Stanley Nelson: ‘Kara Panter Partisi kendi halkı için aşkla ve onları yetkilendiren bir özveri ile ortaya çıktı,’ diye yazıyor. Özgürlük için mücadele cinsiyete göre sınırlı değildi. Ancak hareketin kadınları hakkında konuştuğumuzda, onların isimleri Panter uyarısı ile birlikte geliyor, onların evli olduğu ve kendi başlarına kendi politik kararlarını almalarının mümkün olamayacağı ve her nasılsa onların kocalarının siyasetinin etkisinde olduğu ima ediliyor. Erkekler hakkında kimse bu varsayımlarda bulunmuyor.

Maalesef Kara Panter yılları esnasındaki kadınların sesleri ve deneyimleri yeni yeni ön plana çıkıyor. Sürgündeki Kara Panter, Assata Shakur’un otobiyografisi de partinin bir kadın lideri olarak değil aksine onu destekleyenlerce ortaya çıkarılmaktadır. Halen devlet ajanlığıyla hedef gösteriliyor ve halen ABD hükümetinin COINTELPRO gündemindeki uydurma suçlardan tutuklanıp hapishaneye gönderilme fikrine tahammül ediyor. Shakur’un otobiyografisinin detaylarında cezaevinden cezaevine taşındığı ve Siyah Kurtuluş Ordusu 1979 yılında onu özgür kılana dek utanç verici koşullarda tutulduğu da var. ABD hükümeti 2013 yılında onu en çok aranan ‘teröristler’ listesine ekledi ki o listede ki tek kadın. Fidel Castro ona Küba’da siyasi sığınma hakkı sağladı ve son dönemde iki ülke arasında ki ilişkiler daha iyi olmasına rağmen Kübalı yetkililer onun iade edilmeyeceğini yeniden teyit ettiler.

4

Nevline Nnaji’nin uzun metrajlı belgesel filmi Duyulmamış Düşünceler’de (Reflections Unheard): Siyah güç hareketinin ve feminist hareketin yükseldiği dönemlerde ki kesişmeleri inceleyen bazı kadınlarda, Siyah Kadın ve Sivil Hakları konusunda bir ışık parlıyorken aynı zamanda siyah kadınlar kendilerini buluyorlardı. Devrimin Öncü Kolu filminde olduğu gibi, röportajlarla arşiv görüntüleri yan yana konuluyordu. Ama önemli bir fark vardı ki Nnaji sadece kadınlarla röportaj yaptı. Bizler kadınların yaşadıkları cinsel istismar öykülerinden ve aynı zamanda bu öykülerin beyaz kadınlarca ihbar edilmesinden, bir röportajda ki ‘ırkçı Feministler’ ifadesinden hayal kırıklığı duyuyoruz. Ama en önemlisi, siyah kadınların marjinalleştirilmeye karşı mücadele için oluşturdukları çözümleri duyuyoruz: yani Ulusal Siyah Kadın Örgütü. Zamanla, tüm siyah hayatların vurgulandığından emin olan eylemciler küresel bir Siyahların Hayatı Önemlidir hareketinin ortasındalar. Erkeklerin hayatı, kadınların hayatı, çocukların hayatı, transların hayatı, queerlerin hayatı ki tümü önemlidir. Çünkü bazıları için kurtuluş her zaman amasız kurtuluş olarak sonuçlanmalı.

Kara Panterler: Devrimin Öncü Kolu filmi 12 Kasım 2015 tarihinde Londra Analiz Kitabevi’nde Verso ve Dogwoof Film tarafından izleyiciyle buluşacak.

Kara Panterler, Amerikan kültürüne geniş ölçüde önem veren, siyah halkın kültürel ve siyasi olarak uyanışı ve hareketin rayından çıktığı zaman ki üzücü dersleri işleyen Kara Panter Partisi’ni keşfetmek için çekilen ilk uzun metrajlı belgesel film.

Değişim Amerika’ya geliyordu ve fay hatları artık göz ardı edilebilirdi ki Şehirler yanıyordu, Vietnam bombalandığında sivil haklar ve eşitlik heyecanla sorgulanıyordu. Yeni bir devrimci kültür ortaya çıkıyordu ve büyük ölçüde sistemi dönüştürmeye çalışıyordu. Kara Panter Partisi Öz-Savunma için kısa bir sürede değişimin öncüsü olarak kendini koydu.

Yazar: Reni Eddo-Lodge
Kaynak: http://www.versobooks.com/blogs/2287-liberation-for-some-is-liberation-for-none-reni-eddo-lodge-on-women-and-black-radical-movements
Etiketler: ,

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.