Tunus’ta IMF ile yapılan kemer sıkma anlaşmasının ilk uygulaması olan temel gıda maddelerine yönelik fiyat artışları 6 yıl önce başlayan devrimci sürecin yeni bir aşamaya geçme eğilimi taşıdığını gösteriyor. Gösteriler yaklaşık 18 kente yayıldı.
Başkente yaklaşık 160 kilometre mesafedeki Kayrevan kentinde, çoğunluğu gençlerden oluşan direnişçiler kenti dışarıya bağlayan ana yolu trafiğe kapatarak lastik yaktılar. Beja vilayetine bağlı Nefza beldesinde karakolu ve iki polis aracını ateşe verdiler. Bir çok yerde alışveriş merkezleri ve süpermarketlerde “ihtiyaçları karşılama” eylemleri gerçekleştirildi. Cezayir sınırı yakınlarındaki Kasrin vilayetinde Tunus güvenlik birimi Ulusal Muhafızlar binasına saldırarak bir rütbeli görevliyi, sekiz eri yaralayıp güvenlik kamerasını kırdılar.
Tunuslu emekçiler, yoksullar, işsizler, gençler, kadınlar özgürlüklerini ve temel haklarını birlikte savunmak üzere harekete geçiyorlar. Geçen yıl Tataouuine kentinde ortaya çıkan direnişi destekleyen Tunus Genel İşçiler Federasyonu (UGTT) ve Tunus Halk Cephesi eylemlere desteğini sürdüreceklerini açıkladılar. Tunus’ta sol ve ilerici güçlerin oluşturduğu ana muhalefetteki Halk Cephesi “Yeni bütçe planı geri çekilene kadar direnişi sürdürme ve sokakları terk etmeme ve gençlere şiddet eylemlerinden uzak durmaları çağrısı yaptı. Halk Cephesi Sözcüsü Hamma Hammami “Bütün muhalefet partilerinin koordineli hareket edeceklerini” kamuoyuna açıkladı.
Genç kuşak sosyal medya ve duvar yazıları ile “Daha neyi bekliyoruz?” diyerek direnişi örgütlemeye başladı. Yüksek okul mezunu İmen Mhamdi sahil kenti Sousse’de direnişe katıldı. Mhamdi “Tunus gençliğinin bütün siyasi partilere güvenini kaybettiğini, 2011’den beri sürekli vaatte bulunup hiçbir şey yapmadıklarını” haber ajanslarına verdiği röportajlarda dile getirdi.
Eylemlerde gençlerin öne çıktığı ve koordine olduğu görülmektedir. Süpermarketlere yönelik temel ihtiyaçları karşılamak için yapılan kamulaştırma eylemleri, yoksullaşan kitlelerin direniş ve hayatta kalma eylemleri olarak öne çıkmıştır. Kentlerin ana artelleri barikatlarla kesilmiş, baskının sembolü olan polis karakolları ve araçları ateşe verilmiştir.
Bu aşamaya nasıl gelindi kısaca bakalım.
Müslüman Kardeşler’in Tunus kolu olan Nahda Hareketine yönelik oluşan direniş sırasında sol muhalif güçlerin iki önemli insanı Şubat 2013’te Şükrü Belayi, Temmuz 2013 Muhammed Brahmi suikasta uğrayarak öldürüldüler, cenazeleri Nahda Hükümetini protesto gösterilerine dönüştü. Nahda hükümetinin istifa etmesinden sonra teknokrat hükümet kurulmuş, ardından seçimlere gidildi. Bu sosyal hareketlilik üzerine oluşan laik güçlerin partisi Nida, seçimi kazanarak hükümet kurdu. 2014 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini laik cephenin adayı kazandı. 2016’da Kartaca anlaşması ile Ulusal Birlik Hükümeti kuruldu. Tunus Halk Cephesi ana muhalefet gücü olarak kaldı. Ulusal Birlik Hükümetine katılmadı.
Yeni hükümet IMF programını uygulamayı sürdürünce 2016 yılında işsizliği protesto gösterileri başladı. 2017 Nisan ayında Başkent Tunus’un 500 km güneyinde çöle yakın Tataouuine kentinde direniş ve genel grev Tunus Genel Emek Birliği ve bölge halkının katılımı ile, “Çalışma haktır, lütuf değil, Haklarımızın ihlal edilmesine izin vermeyeceğiz,” sloganları ile yapıldı. Direniş Kent Direnişi biçimini aldı.
2017 yılında Kuzey Afrika Gıda Egemenliği Ağı Tunus’ta kuruluşunu ilan etti. Kadınlar Musavvat adlı geniş bir kadın örgütü oluşturdular. Gazete Karınca’nın aktardığı detaylı haberde verildiği gibi iki ay önce, Kasım ayında 5 çocuk annesi bir kadın, Sejnane’de ekonomik zorlukları protesto etmek için kendini ateşe verdi.
Tunus’ta halk ayaklanmasının üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen Diktatör Bin Ali döneminden kalan yoksulluk, yolsuzluk ve işsizlik sorununun hala çözülmemesi üzerine 2016 yılında başlayan protesto ve direnişler belirli aralıklarla sürüyor. Tunus Halk Hareketi bileşenleri devrimin gerçek hedeflerine ulaşması için halkın çıkarlarını gözeten ekonomik programlar uygulanmasını talep ediyorlar. Keskin sınıfsal çelişkiler mücadelenin ve direnişin dahada radikalleşmesini getiriyor. Halk Cephesi ile sokaktaki genç kuşak arasında ki direnişe bakıştaki açı farkı buradan kaynaklanıyor.