Latin Amerika’da Sınıf Savaşı

indir

Latin Amerika’nın gelişmesinde sınıf mücadelesinin rolü bugüne değin en az önem verilen dinamik alan olmuştur. Az gelişmişliğin, bağımlılığın ve dünya sistemlerinin söz sahipleri onu küresel sürecin bir yan ürünü değerine indirirken en etkili yazarlar sermaye birikimi süreci tartışmasında sınıf mücadelesine en çok yüzeysel bir atıfta bulunmuşlardır.

Geçmiş otuz yılın önde gelen kalkınma dergileri ve yıllıklarının bir araştırması devletin, üretken yapıların ve sınıf ilişkilerinin oluşumunda sınıf savaşının rolüne dair sistematik tek bir çalışmayı ortaya çıkarmada başarısızlığa uğrayacaktır.

Sınıf savaşını yolun başının merkez noktası olarak ele alarak, onun, değişik formları ve jeo-ekonomik bölgeleri içinde, Marks’a atıfla, gelişme modellerinin yükselmesi ve gerilemesinde itici güç olduğunu gösterdik.

Esas olarak çeyrek yüzyıllık bir zaman dilimi içinde Latin Amerika’ya yoğunlaşarak iki tip sınıf savaşını ortaya koyan bir çerçeve formüle ettik: birincisi yukarıdan sınıf savaşı olarak adlandırdığımız yönetici sınıflardan kaynaklananı; ikincisi, aşağıdan sınıf savaşı olarak sınıflandırdığımız işçiler, köylüler ve halkın diğer sınıflarınca verilenidir.

Bu farklılıkların iç dinamiklerini tanıyarak, birikim ve eksilme (kriz) süreçlerinde iki zıtlığın yönünü ve gelişimlerini belirlemede sınıf savaşının önemini vurguladık.

Sınıf savaşı çerçevemizi Latin Amerika’da altı vaka çalışmasında (Peru, Paraguay, Kolombiya, Arjantin, Brezilya ve Venezuela) oluşturarak sınıf savaşındaki değişikliklerin neo-liberal rejimlerin yükselişinde, çöküşünde ve yeniden dirilişinde nasıl etkili olduklarını tespit ettik. Ayrıca, Arjantin, Venezuela ve Brezilya’daki post-neo-liberal rejimlerin ekonomik krizlerin içinde nasıl ortaya çıktıklarını ve sınıf savaşımını aşağıdan yoğunlaştırdıklarını ortaya koyduk.

Yukarıdan sınıf savaşımının yüksek yoğunluğuyla yeniden bölüşümcü ve sosyal politikalar arasındaki ters ilişkiyi tespit ettik; bununla zıt olarak, ücretler ve maaşlı çalışan işçiler için daha büyük bir ulusal gelir paylaşımını savunan aşağıdan sınıf savaşının yoğunluğunu ve pozitif rejim değişikliklerini meydana çıkardık.

Daha genel terimlerle, halkın değişik sınıfsal katmanları ile yönetici sınıflar arasındaki uzlaşma dönemlerinin geçiciliğini ve bunun yoğun sınıf savaşının yeniden ortaya çıkışının başlangıcı olduğunu keşfettik. Stratejik terimlerle ise uzlaşma dönemlerinde ücretler ve maaşlı sınıfların kısa veya hatta orta vadede niceliksel kazançlar elde ettiğini, ancak uzun vadede yönetici sınıfların, bu dönemleri sınıf savaşını yeniden organize edip başlatmak için değerlendirerek kazançlı çıktıklarını bulduk.

Klasik Ortodoks, neo-Keynesyen ve Marksist ekonomistler sınıf savaşından kopmuş ekonomik kategorilere dayanırken, biz farklı oranlardaki özel yatırımların, gelir paylarının, bütçe harcamalarının sınıf savaşından geniş bir şekilde etkilendiğini gösterdik. Yüksek miktardaki özel yatırımlar başarılı yukarıdan sınıf savaşıyla çakışma eğilimi gösterirken bunun sonuçları daha düşük ücretler, çevresel düzenlemeler ve kurum vergilendirmeleri olmaktadır. Artan sosyal harcamalar, daha büyük kamusal yatırımlar ve artan oranlardaki vergi artışları sınıf savaşının yoğunlaştığı düzeylerde meydana gelmektedir. Sonuncusu 2003 – 2013 yılları arasındaki Venezuela deneyiminde, önceki ise, son yirmi yıl içinde Paraguay, Peru ve Kolombiya deneyimlerinde bulunmuştur.

Yukarıdan sınıf savaşı “dış aktörler”, yani ABD’li Çok Uluslu Şirketler ve özellikle de emperyal devlette konuşlanmış özel ve askeri güçler tarafından güçlü bir şekilde etkilenmekte ve bazı durumlarda başlatılmaktadır. Diğer bir deyişle, Venezuela örneğinde gösterdiğimiz gibi, emperyal müdahaleleri, boykotları, darbeleri ve yerli yönetici sınıf partilerinin finanse edilmesini, NGO’ları, basın ve paramiliter yapıları hesaba katarak, “yukarıdan ve dışarıdan” bir sınıf savaşından bahsedebiliriz. Benzer bir şekilde ABD tarafından finanse edilen Plan Kolombiya, özellikle 2001-2010 yılları arasında, dört milyon köylüyü yerlerinden ederek ve aşağıdan sınıf savaşıyla bağlantılı binlerce sosyal aktivisti öldürerek, yukarıdan sınıf savaşının gelişmesinde belirleyici oldu.

Aşağıdan sınıf savaşının savunucuları ve pratikçileri “dışarıdan” kıyaslanabilir bir destek almadılar. Yönetici sınıfın ABD ile birlikte gerçekleştirmeye çalıştığı 2002 darbesini ve 2002-2003 yıllarındaki petrol boykotunu yenilgiye uğratan Venezuela’nın başarılı aşağıdan sınıf savaşı Venezuela sosyal kurumlarının milliyetçi-halkçı politikalar uygulamasına ve petrol gelirlerinin sosyal olarak ilerici reformlara tahsis edilmesine yol açtı. Vaka çalışmalarımızın çoğunluğu kırsal alandaki (Peru, Kolombiya, Brezilya ve Paraguay) sınıf savaşının dinamikleri üzerine odaklanmıştır, zira kazıp sökücü bir niteliğe dönüşen sermaye çağında savaşlarının merkezleri buraları olmuştur.

Özellikle tarım minerallerine ihtiyacın, fiyatların ve karların astronomik olarak artışıyla birlikte yönetici sınıflar köylüleri ve yerli toplulukları mülksüzleştirmek için aşağıdan sınıf savaşını provoke ederek bir sınıf savaşı başlatmışlardır. Metinde belirttiğimiz, fakat tekrarı hak ettiği üzere, aşağıdan sınıf savaşının bileşenleri ülkelere ve bölgelere göre değişmektedir: Brezilya ve Kolombiya’daki savaş kırdaki topraksız işçileri ve yerlerinden yurtlarından edilmiş köylüleri kapsarken Paraguay ve Peru’da yerli topluluklar itici güç durumundadır.

Uzun vadeli, yukarıdan ve aşağıdan büyük ölçekli sınıf savaşımları bölgesel ve uluslararası olaylar silsilesinde derin etkilerde bulunmuştur. Venezuela, Brezilya ve Arjantin ABD’yi dışlayan bölgesel entegrasyon ve politik birliklerden yanayken Kolombiya, yönetici sınıfın savaşının başarılı olduğu Peru ve Paraguay, serbest ticaret anlaşmalarını ve Birleşik Devletler merkezli politik ittifakları savunmaktadır.

Dönemin en acil konusu büyük belirsizliktir. Merkez sol ve halkçı hareketler arasındaki önceki ittifak, yönetici sınıfın yukarıdan sert sınıf savaşı şemsiyesi altında gelişmesiyle son buldu. Bununla birlikte emtia ürünlerindeki yükselişin sönmesi, soya ve petrol fiyatlarındaki keskin düşüş yönetici sınıfın ekonomik gelişimlerini sürdürme kapasitesini aşındırmaktadır. Kolombiya’daki barış görüşmeleri ve çerçeve anlaşması yönetici sınıfın işini kolaylaştırabilir, fakat ihracat ve gelirlerdeki düşüş, kazıp sökmeye dayanan ekonomik modelin konsolidasyon olanaklarını sınırlandırmaktadır. Sağın zuhur eden üstünlüğü, sınıf mücadelesinin çevrimsel yapısına ilişkin analizlerimizin gösterdiği gibi, uzun süreli olmayacak görünmektedir. Katı sağ politikaları savunan Başkan Macri Arjantin’deki aşağıdan sınıf mücadelesinin hızlı ve yaygın büyümesinin işaret ettiği üzere görev süresini tamamlayamayabilir ve bu koşullarda özel yatırımcılar kesinlikle büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kalacaklardır.

Sınıf savaşı rejimlerin gelişmesinde ve sermaye birikiminde belirleyici bir rol oynar ve bu, çevrimsel bir modeli takip ederken, çevrimdeki her bir dönümün bir önceki iktidar biçimlenmesini tekrarlayacağına dair bir kesinlik de yoktur. Aşağıdan sınıf savaşında bir önceki dönüm ilerici rejimlerin doğuşuna ve bütçe tahsisatlarında değişimlere yol açmışken, bir sonraki dönüm sürdürülebilir kalkınma, mali, üretken ve ticari sistemlerin sosyalizasyonunun gerçekleştirildiği yapısal dönüşümlere yol açabilir.

Samimiyetle umut ederiz ki, mütevazi metnimiz akademisyenlere ve öğrencilere gözlerini açmada, bütün farklılıkları içinde, sınıf savaşının merkezi rolünü tanımada ve hesaba katmada ve rejimlerin oluşumu ve yok olmasında, gelişme modellerinde, üretken sistemlerde ve ülkelerin dünya ekonomisine girme biçimlerinin değişkenliğinde ne kadar etkili olduğunu göstermede yardımcı olacaktır. Bu yaygın sosyal gerçekliği dikkate almada hataya düşen neredeyse bütün gelişme yazımına dikkat çekeriz.

Yazar: James Petras
Kaynak:http://petras.lahaine.org/?p=2077

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.