Arundhati Roy: Hareketler Artık Radikal Değil

WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.

If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.

Unbalanced start tag short code found before:

“kampanyasını sürdürürken dahi B.R.Ambedkar’ı kendisine mal etmeye çalışırken, Roy, Sol’un Hindistan toplumunda kastın rolünü yeniden değerlendirmesi gerektiğini düşünüyor. “Sol, kast konusu ile entelektüel olarak ilgilenme noktasında başarısız oldu. ‘Kast sını…”

Arundhati Roy. Fotoğraf: K. Pichumani

Arundhati Roy. Fotoğraf: K. Pichumani

Yazar-eylemci Arundhati Roy, Sol’un, Hindistan toplumunda kastlaşmanın oynadığı rolü yeniden değerlendirmesi gerektiğini söylüyor.

Hindistan’da Sol’un geleceği, yalnızca liderliğinde bir değişikliğin yaşanması ile değişmeyecek.  

Chennai’da, Viduthalai Chiruthaigal Katchi partisi tarafından verilen “Ambedkar Sudar” ödülünü almak için bulunan Arundhati Roy, toplumsal kutuplaşma ile şirketlerin yönlendirdiği ekonomik gelişmeyi birleştirmeye çalışan Hint Sağı’nın politikalarına karşı güvenilir bir muhalefet olarak ortaya çıkan Sol’un şansı konusunda karamsar.

Hint Sağı ghar wapsi ** Ghar Wapsi: Hindistan’da Hindu örgütler tarafından düzenlenen din değiştirme etkinlikleri. Kitlesel olarak ‘bir zamanlar ecnebi bir inanç tarafından kandırılan’ Müslümanlar ve Hristiyanlara uygulanan bu faaliyet 2014 yılında oldukça tartışma yarattı./** kampanyasını sürdürürken dahi B.R.Ambedkar’ı kendisine mal etmeye çalışırken, Roy, Sol’un Hindistan toplumunda kastın rolünü yeniden değerlendirmesi gerektiğini düşünüyor.

“Sol, kast konusu ile entelektüel olarak ilgilenme noktasında başarısız oldu. ‘Kast sınıftır’ diyerek Sol – Doğu Bengal ya da Kerala’da olsun – kendisini oyun dışında bıraktı. Bu bağlamda, Dr Ambedkar ile 1920’lerin sonlarına doğru Hindistan’da sendikacılık hareketinin önemli figürlerinden Shripad Amrit Dange arasındaki Bombay’da fabrika işçilerinin hakları konusundaki uçurum oldukça önemlidir. Ambedkar doğru bir şekilde işçiler ve yalnızca düşük ücretli işlerde çalışabilen Dalitlerin **Dalitler: Üst kastlar tarafından Dalitler, Varna ya da kast sisteminin dışında ve “dokunulmaz” (çünkü dokundukları her şey kirletilmiş olarak görülüyor) olarak kabul ediliyor. Hindu kast sisteminde en alttalar ve yasalarla korunmasına rağmen çok ciddi ayrımcılığa uğruyorlar. Hindu’ların iğrendiği ve aşağılayıcı bulduğu işler Dalitler’e yaptırılıyor./** arasında eşitlik olmadığının altını çiziyor. Hindistan’da Komünist parti başlangıcından itibaren durum bu olmuştur”.

Kasta karşı kavganın karmaşık bir durum olduğunu belirtiyor.

“Felsefi bir açıdan yaklaşırsak, bağlı kastlar, kimlikleri ile gurur duymalılar ve kast baskısına karşı kavga vermek için bu gururu ortaya koymalı. Ancak sonrasında bir taşma noktası geliyor, bir tecrit geliştirmek için, radikal konumlanma kendisine karşı kullanılıyor ve ayrıcalıklı sınıfın olduğu gibi ilerlemesi ile uyum gösteriyor”.

Yeni değil

Roy, Hint Sağı tarafından yürütülen, din değiştirmiş Müslüman ve Hristiyanları “geri almayı” hedefleyen ghar wapsi kampanyasını tabi kastları ‘büyük eve getirme ancak bunları hizmetçi odalarında tutma’ amacına sahip olarak tanımlıyor.

“Ghar Wapsi kampanyası yeni değil. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında Arya Samaj ve Shuddhi hareketi tarafından, saf olmayanı arındırmak ve din değiştirmiş kastları Hindu cemaatine döndürme amacıyla başlatılmıştı”.

Bunu, devletin politikası, temsili bir hükümete dönüştüğünden, demografiyi etkilemek için Hint Sağı tarafından yapılan son derece zekice bir karşı hareket olarak yorumluyor.

“O zamana kadar, kimse tabi kastların ne zaman İslam, Hristiyanlık ya da Sihizm’e geçtiğine önem vermiyordu. Sonra aniden, demografi önem kazandı. Bu tarihte, Arya Samaj gibi gruplar da dahil olmak üzere – ve Gandhi de bu geleneğin bir mirasçısıydı –  dokunulmazlık üzerine çok fazla tartışma sürerken, kastın kendisiyle ilgili hiçbir şey konuşulmuyordu. Kast sisteminin temeli olan devletin sağlaması gereken haklar – toprağa, zenginliğe, belli birtakım işlere ulaşım – ile ilgili hiçbir tartışma yok. Ve şimdi bu konuyu yeniden dirilttiler çünkü bu sadece Dalit topluluğu ile ilgili değil, aynı zamanda Adivasiler üzerine de kavga sürüyor”.

Anaakım yorumcular, kast ve diğer eşitsizliklere karşı küreselleşme ve hiper-kapitalizmi önerseler de, Roy kast yapılarının kapitalizmi kucaklayarak yıkılmayacağını hatta daha da güçleneceğini söylüyor.

Zehirli birleşim

“Gerçek şu ki, bu belirgin bir şekilde gerçekleşmedi. Thomas Piketty Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital kitabında, kapitalist ekonomide başarı elde etmede en fazla şansın zenginliğe miras yoluyla sahip olanlarda olduğunu söylemektedir. Bu kastı kapitalizmin temeli haline getiriyor, çünkü kast ilahi bir emirle buyurulduğu iddia edilen mirasla geçen yetkilerle ilgilidir. Kast ve kapitalizm zehirli bir alaşım oluşturuyor. Özelleştirme, Dalitlerin Kuruluş’ta sahip oldukları tutunduklarını da  yok edecek”.

Roy, iktidarda olan Hindistan Halk Partisi (BJP) tarafından masaya getirilmiş olan yeni Toprak Edinme Yasa Tasarısının daha fazla iş yaratma amacından uzak olduğu yönünde eleştiriyor.

“Yeni ekonominin temel taşıyıcısı şirketlerin toprak gaspı. Bilişim, kömür ya da çelik şirketi olsun, ilk yapacakları hareket, toprak ve su kaynaklarını ele geçirmek ve kontrol etmek.  Bu şirketlere bunun için izin vermek ve bunun daha fazla iş imkanı yaratacağını düşünmek tam bir efsane. İstatistikler yalnızca ‘işsiz bir büyüme’ gördüğümüzü söylüyor”

Ayrıca, Delhi’nin endüstriyel bölgesindeki 10 milyon işçisinin ekonomik sosyal koşullarının “yeni ekonomiye açılan pencereleri gösterdiği”ni ve bunun da şiketler tarafından yürütülen sanayileşmenin işçilerin yaşam standartlarını yükselteceği söylemlerini yalanladığını söylüyor.

“Son derece korkunç bir yoksulluk ve hem işverenleri hem de ev sahipleri tarafından mutlak bir teröre maruz kalarak yaşıyorlar.”

60’lar ve 70’ler ile kıyaslandığında toprak üzerine süren mücadelenin artık “radikal” olmadığını üzülerek belirtiyor.

“ Naksalit hareket başladığında ve Jayaprakash Narayan önderliğinde isyan başladığında, Indira Gandhi tarafından tam bir eleştiri vardı, ne hakkında konuşuyorlardı? Sosyal adalet, toprağın yeniden paylaşımı, “çiftçiye toprak” vb. konularından bahsediyorlardı. Bugün, en ‘radikal’ hareketler dahi yalnızca Adivasilerin topraklarının rahat bırakılmasını istiyorlar.”

Kaynak: http://www.thehindu.com/news/national/arundhati-roy-interview-movements-are-not-radical-anymore/article7171678.ece
Etiketler:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.