27.04.2016

Güney Afrika: Barışçıl Gösterilere Saldırılar Sürerse EFF Silahlanacağını Açıkladı

9 Aralık 2015’te Maliye Bakanı Nhlanhla Nene’nin görevden alınması ile başlayan kriz sürecinde; Zuma’nın da içinde bulunduğu yolsuzluk ve rüşvet ilişkileri ağı ortaya saçılmış, süreç daha da derinleşerek iktidar ve muhalefet ilişkileri giderek sertleşmiştir.

Afrika Ulusal Kongresi (ANC), 1994 yılında hükümet olduğundan beri en önemli krizini yaşıyor. ANC’nin Beyaz Tekelci Kapitalizme dokunmayan politikaları kent ve kır yoksullarının hareketlenmesini sağlamıştı. Kentlerde ortaya çıkan Özelleştirme Karşıtı Platform ile kırda ortaya çıkan Topraksızlar Hareketi, ANC’nin neoliberal politikalarına tepki olarak şekillenmişti.

2012 yılında Marikana’da grev yapan maden işçilerine ateş açılması ve 34 maden işçisinin öldürülmesi bir dönüm noktası olmuş, ANC ve Güney Afrika Sendikalar Kongresi (COSATU) içindeki tartışmalar şiddetlenmişti.

2013’te ise ANC Gençlik Örgütü’nün önde gelen militanlarının başını çektiği ayrılık sonucu Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) örgütü kurulmuş ve 2014 seçimlerinde % 6.5 oy alarak mecliste üçüncü büyük güç haline gelmişti.

COSATU içinde ise süren tartışmalar sonucu Güney Afrika Metal İşçileri Ulusal Sendikası (NUMSA) COSATU’dan ihraç edilmişti. Uzun süre COSATU içinde kalma mücadelesi veren NUMSA süreç netleşince yeni bir konfederasyon ve yeni bir işçi sınıfı partisi çalışmalarına başlamış, sendikal alanda yeni bir konfederasyon kurma çalışmalarını hızlandırmıştı. NUMSA ayrıca politik alanda da Birleşik Cephe çalışması ile yeni bir sınıf partisinin temellerini oluşturmaya çalışmıştı.

Aralık ayında Maliye Bakanının görevden alınması ile başlayan kriz bu gelişmelerle çakışmış, hem EFF hem de NUMSA, ANC yönetimine yönelik eleştirilerini arttırmıştı. NUMSA ağır eleştirilerine Güney Afrika Komünist Partisi’ni (GAKP) de dahil ederek GAKP’nin Chris Hani’nin 1994’te öldürülmesi ile birlikte toprağa gömüldüğünü kamuoyuna ilan etmişti.

“Bizim asıl düşmanımız ANC ve Zuma değil beyaz tekelci sermayedir, ANC ve Zuma onları korumaya devam ederken, yolsuzluk ve rüşvete bulaştılar,” diyen NUMSA, zenginliklerin paylaşımı ve toprağın yeniden dağıtımı konusunda beyaz tekelci sermayeye karşı birlikte hareket edebilenlerle uzlaşabileceklerini ifade etmişti.

ANC yönetimine yönelik eleştiri ve protestolara karşı, ANC yönetiminin baskı ve yasaklama yoluna gitmesi krizi daha da derinleştirmeye başladı. EFF lideri Malema “ANC hükümetinin baskısı artarsa silahlanacaklarını” kamuoyuna ilan etti.

ANC ise Malema’yı “ihanetle” suçladı.

Tüm bu gelişmeler Güney Afrika’nın yeni ulusal kurtuluş süreci sancıları çektiğinin ve sınıf mücadelesinin daha da yükseleceğinin işaretlerini taşımaktadır.