WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.
If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.
Unbalanced start tag short code found before:
“Öte yandan tıkanan iki devletli formülü yeniden diriltmek için alınan BMGK kararı, 1967 sınırlarının kabulünün aslında Filistin topraklarının dörtte üçünün işgali anlamına geldiği gerçeğini göz ardı ediyor. Zaten İsrail, 1948 sonunda Filistinli mültecilerin geri dönü…”
Apartheid İsrail, Filistin köylerini boşaltmak, yerleşimcilere yer açmak için her yönden saldırıları arttırıyor. Ocak ayında işgal güçleri 1948 topraklarındaki Bedevi köyü Um el-Hiran’daki ev yıkımlarında bir Filistinliyi öldürmüş, direnişçilerin arasındaki, 1948 Filistinlilerinin parlamento grubu başkanı komünist lider Eymen Odeh’i de yaralamıştı.
İsrail polisinin saldırısında 1948 Filistinlilerinin parlamento grubunun başkanı komünist lideri Eymen Odeh @AyOdeh de yaralandı. pic.twitter.com/yunmyz7N2u
— İntifada Yayınları (@intifadayayin) January 18, 2017
Geçtiğimiz Aralık ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) aldığı, İsrail’in Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yerleşim faaliyetlerinin durdurulması çağrısını içeren karar, işgalci rejim tarafından ev yıkımları ve yerleşimciler için yeni konut projeleri ile karşılandı. İsrail, Batı Şeria’da işgal altındaki topraklarda 2 bin 500 yeni konutun inşasına onay verdi.**https://www.evrensel.net/haber/305359/israilden-bati-seriada-2-bin-500-konut-insasina-onay/**Öte yandan tıkanan iki devletli formülü yeniden diriltmek için alınan BMGK kararı, 1967 sınırlarının kabulünün aslında Filistin topraklarının dörtte üçünün işgali anlamına geldiği gerçeğini göz ardı ediyor. Zaten İsrail, 1948 sonunda Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını tanıyan önceki BM kararları gibi bu karara da, uluslararası hukuka da uymaya niyetli olmadığını sayısız kere ortaya koydu.**http://bdsturkiye.org/makaleler/bmgknin-israil-yerlesimleri-karari-hangi-baglamda-okunmali-selim-sezer//**
İsrail’in yerleşimciler üzerinden yürüttüğü işgal ve etnik temizlik programına Filistin mücadelesinin toplu olarak cezalandırılması, idari gözaltı adı altında çocuklar da dahil olmak üzere direnişçilerin tutsak edilmesi ve işgal hapishanelerinde Filistinli esirlere yönelik baskı ve tecrit politikaları eşlik ediyor.
FHKC hapishane birimi, salıverilmek üzereyken idari gözaltı kararı ile tekrar hapse mahkum edilen yoldaş Bilal Kayed için başlattığı dönüşümlü açlık grevleri, içeride ve dışarıda, Filistin mücadelesindeki diğer örgütleri de katarak örgütlediği tutsak hareketi ile Filistin mücadelesinde ulusal güçlerin işgale karşı birleşmesi çağrısını yinelemişti.**https://isyandan.org/haberler/tutsak-hareketi-yukseliyor-fhkc-hapishane-birimi-aciklamasi//**Tutsak hareketinin önde gelen devrimcilerinden FHKC’li Bilal Kayed, 15 yıllık esaretin ardından geçtiğimiz yıl 12 Aralık’ta serbest bırakıldı.**https://isyandan.org/haberler/filistinli-devrimci-tutsak-bilal-kayed-artik-ozgur//**
Gece baskınları, aramalar, işkence, tecrit, aile ziyaretlerinin ve iletişim hakkının engellenmesine karşı yükselen tutsak hareketi, Bilal Kayed’in özgürlüğüne kavuşması ile içerideki ve dışarıdaki direnişin gücünü daha da arttırdı. Tutsak hareketinin başını çeken FHKC, Ocak ayında İsrail askerlerine yönelik Fadi Kanber’in düzenlediği saldırı eylemini selamlarken Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in açıklamalarına karşın şu ifadeleri kullandı;**http://bdsturkiye.org/filistin-gundemi/fhkcden-mehmet-simsekin-kudus-eylemi-aciklamasina-kinama//**
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin halkının mücadelesinin özgürlük mücadelesi veren herkes için bir işaret fişeği olmaya devam edeceğini vurgulayarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in işgal altındaki Kudüs topraklarında yapılan kahramanca feda eylemini iğrenç bir terörist saldırı olarak tanımlayan açıklamalarını şiddetle kınıyor.
FHKC bu eylemin, Filistin halkının işgale karşı direnişte en doğal hakkı olduğunu ve İsrail’in dur durak bilmeksizin öldürme, yerleşimler, tutuklamalar, kutsal değerlerin çiğnenmesi, bütün dünyanın gözü önünde alenen yürütülen infazlar gibi suçlarına bir cevap olarak gerçekleştiğini söyledi.
FHKC, Genel Sekreter Ahmad Saa’dat’ın tutsak edilişinin sekizinci yıldönümünde yoldaş Saa’dat’ ve tüm Filistinli tutsakların özgür bırakılması için 13-15 Ocak tarihlerinde uluslararası eylem çağrısı yaptı. Türkiye de**http://bdsturkiye.org/filistin-gundemi/tutsaklarla-dayanisma-inisiyatifi-ahmad-saadat-ve-filistinli-esirlere-ozgurluk//**dahil olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde dayanışma eylemleri gerçekleştirildi. Hapishanelerdeki direniş ve etrafında kenetlenen dayanışma hareketi, içeriden dışarıya, dışarıdan içeriye ulusal güçlerin örgütlenmesinde rol oynuyor.
Son olarak 28 Ocak’ta FHKC Hapishane Birimi, 1986’dan beri esir olan, tutsak hareketinin önde gelen isimlerinden Walid Daqqa’nın Ketziot hapishanesinden alınarak Ramon hapishanesinde tecride konulması ile ilgili olarak açıklama yaptı.**http://pflp.ps/english/2017/01/28/pflp-prison-branch-isolation-of-walid-daqqa-an-attempt-to-subject-him-to-slow-death//**FHKC, 48 topraklarındaki ev yıkımlarının, katliamların, işgal parlamentosu Knesset’ten geçirilen ırkçı yasaların ve Filistin halkına yönelik saldırıların yükselişte olduğu şu dönemde, tutsak hareketinin önemli isimlerinden Walid Daqqa’nın özellikle hedef alındığını belirtti.
FHKC, yoldaşları Ibrahim ve Rushdi Abu Mokh ile birlikte ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ve 30 senedir tutsak olan Walid Daqqa’nın kötüleşen sağlık durumuna dikkat çekerken, Daqqa’nın hedef alınmasını işgal altındaki Filistin’in ulusal kurtuluş mücadelesinin sembollerine yönelik saldırıların bir parçası olarak değerlendirdi.
Açıklamada tecridin yoldaş Walid Daqqa’yı yavaş bir şekilde ölüme mahkum etmek olduğunu ifade eden FHKC hapishane birimi, hapishane yönetimini Walid’in tecrit edilmesinin doğuracağı sonuçlardan ötürü sorumlu tutacağı mesajını verdi ve tüm ulusal güçlere ve Filistin halkına Walid Daqqa ile tecritteki diğer tutsaklar için mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.
Walid Daqqa tutsaklığı boyunca tutsakların hayatları ile ilgili bir çok yazı yazdı, hapishanede tutsakların eğitiminde önemli bir rol oynadı ve yazıları ile onların sesini duyurdu.