Direnişin Talepleri – 2: Doğanın Savunulması

Doğa’nın Savunulması ve Korunması Eylemleri

ABD, 23 Mayıs 2015 tarihinde, 6 kıtada, 38 ülkede, 428 şehirde binlerce kişi Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve Monsanto şirketine karşı kanserle bağlantılı herbisit olan Roundup ve Monsanto’nun genetiği değiştirilmiş ürünlerine ilişkin farkındalığı yükseltmek ve içinde GDO olup olmadığını bilmeden gıda ürünlerinin tüketilmesine son verme hedefleriyle bir yürüyüşü gerçekleştirdi.

ABD, 22-24 Mayıs tarihlerinde Seattle, küresel iklim hareketinin merkezi haline geldi. Yüzlerce ‘kanolu-eylemci ’ Shell’in petrol kulesini protesto etmek için suya çıktı. Pazartesi günü ise yüzlerce eylemci sondaj kulesinin inşa edileceği limana giden yolu trafiğe kapayarak liman işçilerinin çoğunun işlerine gitmelerini engelledi.

Nikaragua, Haziran 2015’te Juigalpa, Chontales’in ana caddelerinde 10.000’in üzerinde kişi 840 No’lu yasa ya da bilinen adı ile ‘Büyük Kanal Yasası’nın iptali için yürüdü. Eylemciler, Nikaragua şehrinde Cumartesi günü, topraklarını tahrip edecek olan 50 milyar dolarlık (44 milyor Euro) kanalın inşaatını protesto etmek için bir araya geldiler.

Kanada, İklim için eylem grubu 350.orgun’un 5 Temmuz’da Toronto’da gerçekleştirdiği İklim, Adalet ve İş Yürüyüşüne 10.000’in üzerinde kişi katıldı. Yürüyüşe katılanlar, Güvenli Çalışma, Temiz İş, Sağlıklı toplum pankartı ile yürüdüler.

Arjantin, “GDO’lu besinler yüzünden hava, su ve toprağın yapısı değişiyor. Kanser yayılıyor. Hatta doğmamış bebekler bile risk altında,” diyen Arjantinli çiftçiler yürüyüş düzenlediler…

Çin, Haziran 2015’te Pazartesi öğleden sonra PX kimya tesisi inşaatını protesto etmek için bir araya gelen binlerce kişi Jinshan İlçe Hükümet binasına yürüdü. “PX Jinshan’dan defol” yazan büyük bir pankartın arkasında yürüyen kalabalık grup aynı sloganı attı.

ABD, 114 Yıl önce kurulan ve “Frankeştayn” tohumlar olarak bilinen genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) üreticisi Monsanto şirketine karşı halklar bir bir yasaklama kararı alıyor. GDO’lu tohumların toprağını, suyunu, havasını kirletmesine izin vermiyor.

Dünya, 2 -16 Ekim tarihleri arasında tüm dünyada Tohum ve Gıda Özgürlüğü İçin Eylem Günleri düzenleniyor ve yapılan eylemler #TohumlaraÖzgürlük ve #SeedFreedom başlıklarıyla sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor.

Kanada, Ontario’da bulunan Büyük Nehirde ki Six Nation ( İlk yerli toplulukları) topluluklarından Lickers, “Bizler gizli boru hatlarını topraklarımızdan (Mohawk) geçiremeyeceklerini onlara söyledik. Bu proje Kanada’nın işgal edilip sömürgeleştirilmesinden önceki yasalarımızı ve Haudenosaunee (Iroquois) prensiplerimizi ihlal etmektedir,” diyor. Bölgede İlk Uluslar yaşamasına rağmen, 12 milyar $ kaynak aktarılan, 4.600 km’lik boru hattına karşı halk desteği alan yerli direniş hareketi Kanada genelinde ivme kazanıyor.

Köylü, Yerli  ve kentsel çevre örgütleri ve dünyanın dört bir yanında süren mücadelelerin taleplerini şöyle özetliyorlar.

“Kendimizi, köylü ve yerli tohumlarımızı savunmaya ve canlı tutmayı sürdürmeye adadık. Böylece onları topluluklarımızın ellerinde tutacak ve köy sistemlerimizde yeniden üretecek, çoğaltacağız.

• Tohumların ve yaşam biçimlerinin her türlü özelleştirilmesine ve onlara el konulmasına karşı mücadelede etmek.
• Kent ve Kır emekçilerininin ittifakı ile doğal tarım yöntemleri ile üretim yaparak ekolojik dengeyi korumak.
• Uluslararası finans kapital tarafından desteklenen ve tarımsal şirketlerince empoze edilen genetiği değiştirilmiş monokültür ürünlere dayanan, tarım zehirlerinin yoğun kullanımını ve köylülerin kırsal bölgelerden uzaklaştırılmasına neden olan tarım modelleri  gıda, iklim, enerji ve kentsel krizlerinin temeli olduğu için reddedilmelidir.
• Halkları, Dünya Anamızı ve insanları kirleten, hasta yapan ve öldüren GDO’lardan ve tarım zehirlerinden arınmış bir dünya mücadelesini sürdürmek.
• Doğal kaynakların, sömürülmesine, mega madenlere, topraklarımızı ve doğayı tehdit eden bütün mega projelere karşı çıkarak halklar ve topluluklarla birlikte direneceğiz.
• Doğa yani  sular, ormanlar, topraklar, hava yeryüzünde yaşayan bütün canlılar içindir.
• Her ne olursa olsun enerji değil, ihtiyacımız ve doğa ile barışık enerji sistemleri kullanılmalıdır.
• Kapitalist üretim sisteminden kaynaklanan iklim değişimi ve doğanın kirlenmesine karşı mücadele hem güncel hem stratejik olarak kapitalizmin yıkılmasını ve sosyalizmin kurulmasını hedeflemelidir.

Haber:isyandan.org