Bu belgesel filmde Kutsal Topraklarda yaşayan siyahi toplulukların hayatları ve mücadeleleri yer alıyor.
İsrail’de kullanılan “Cushi” kelimesi tercüme edildiğinde, siyahlar için kullanılan ırkçı tabir “zenci” kelimesine ulaşılır. İyi insanları ya da sıklıkla kullanıldığı üzere koyu tenli Afrikalı insanları tanımlamak için kullanılan bu İbranice kelime, bugün İsrail toplumunda ki ırkçılığı göstermektedir.
Geçtiğimiz 2,5 yıl boyunca, Varlığı Direniş; ABD ve İngiltere’den film yapımcıları ve eylemcilerle birlikte, kültürel yoldan sosyal adalet getirmeye karar vererek, Holyland içindeki çeşitli Siyah topluluklarının yaşam koşullarını ve onlara uygulanan muameleyi vurgulayacak bir belgesel üretmeye çalıştı.
Varlığı Direniş; ilişkide olduğu çeşitli topluluklar ile İsrail’deki topluluklar arasındaki süreci birlikte inşa etmek için Death Prez hip-hop müzik grubu solistlerinden M1’i de gruba katmayı planlıyor. Ayrıca, çeşitli toplulukların hikayelerini birbirine bağlayan bu filmin farklı grupları anlatacak bir platform olmasını düşlüyor.
Varlığı Direniş, grupla ilgili olarak verdiği bilgide “Grup, her toplulukla iki üç gün geçirecek, her yaştan insanla konuşacak, bağ kuracak ve belki kimileri günlük yaşamlarında gruba rehberlik edecek. Hedeflenmiş her ziyaret belgelendikten sonra, grup üç gün geçirmek için bir araya gelecek ve her topluluktan da en az bir kişi getirecek,” diyor.
İlk kez yapılan bu bağlantı Holyland’da ki Afrika kökenli on kişiyi bir araya getiriyor…
Bugün İsrail apartayd devletinde sadece Filistinlilere karşı değil, aynı zamanda Afrikalılara karşıda ırkçılık artmış durumda. İsrail devletinin suç dosyası kabarık. İsrail hükümeti Etiyopyalı kadınlara kendi rızaları olmadan doğum kontrol iğnesi yaptığını itiraf etti, yeni inşa ettiği gözaltı merkezinde ki siyah mültecileri ve sığınmacıları bırakmak için kişi başı 3000 $ para istiyor veya onları orada süresiz kilitli tutuyor.
2000’den fazla Afrikalı göçmenin İsrail’den kendi ülkelerine sınır dışı edildiği ve daha binlerce kişinin çölde kurulan sağlıksız göçmen kamplarında esir tutulduğu biliniyor. Holyland içinde ki Siyahların yaşadığı kötü muamele ve ırkçılık maalesef sadece bu ülke ile sınırlı değil. Avrupa’da ki siyonist çeteler sokakta yürüyen koyu tenli insanlara ırkçı küfürler ediyorlar ve ilahilerle tehdit ederek saldırıyorlar.
Bu film, dünya genelinde yaygın olan Anti-Siyah ırkçılığı ve bu bölgede neler olduğunu vurgulayarak Afrika diasporası mücadelesi arasındaki bağlantıların altını çizmek istiyor. Bu film ile tüm ezilenlerin birbirlerine destek sağlaması ve Holyland’daki farklı siyah toplulukları arasında uzun süreli ilişkilerin tesis edilmesi umut ediliyor.
Varlığı Direniş (Existence is Resistance) Kimdir?
Varlığı Direniş, film yapımcıları, hip hop sanatçıları ve bir grup eylemciyle Filistin’e seyahat düzenledi ve İşgal altındaki Filistin’de marjinalize edilmiş insanların seslerini yükseltmesine yardımcı oldu.
2009 Yılında Gazze’ye yapılan yolculukta yer alan, Gürcistan Kongre üyesi Cynthia Mckinney, NYC Meclis Üyesi Charles Barron ve Death Prez Hip Hop müzik grubu solisti M-1 ile birlikte Gazze’den döndüğünde, uluslararası dayanışma için ne yapabiliriz diye düşünmeye başlamış grup…
“ABD’de ki Siyah Lives Matter hareketinin yükselişinden ilham alarak, Ferguson ve Baltimore’dan yükselen isyanın diğer hareketleri güçlendirmesinin önemine ve dünya çapında ezilen insanları birleştirmesine tanık olduk.” Diyen grup başlangıçta bu ihtiyaca cevap vermek ve mücadeleleri birbirine bağlamak için kuruldu ve dayanışmayı ifade etmenin aracı olarak da sanatı seçti.
2010 yılında Gazze’ye yapılan turla ilgili Hip Hop Is Bigger Than The Occupation bilgilendirmesi yapan grup, Batı Şeria’daki Filistin mülteci kamplarında gördüğü Amerikalı ve İngiliz sanatçılarının düzenlediği davranış atölyelerinden de bahsetmeyi ihmal etmez.
Grup, “Amacımız bu kez Batı Şeria’da yıllarca birlikte çalıştığımız, gençlik merkezlerine geri dönmek ve sadece mülteci kamplarını ziyaret etmek değil. Orada bilgi eksikliği nedeniyle pek çok kişinin bilmediği Siyah Filistin toplulukları ile sanatçıları, gençleri, grupları ve eylemcileri bir araya getirmeyi ve birbirleriyle bağ kurmalarını sağlamayı amaçlıyoruz.” diyor.