Sivil Petrol Savaşında Düşmanlığın Kesintiye Uğraması: 2014-2016

OPEC, Haziran’da Viyana’da buluşuyor. Suudi Arabistan ile Rusya/Venezuela arasındaki düşmanlığın sona erdiği açıkça ortaya çıkacak.

Foto: Dabarti CGI

VIJAY PRASHAD / @vijayprashad

Katar’ın başkenti Doha’da; Katar, Rusya, Suudi Arabistan ve Venezuela’nın enerji bakanları kapalı kapılar ardında buluştular. Dünya petrol üretiminin yaklaşık üçte biri bu ülkelerin elinde. Rusya ve Suudi Arabistan petrolünün toplamı, dünyaya dağıtılan petrolün yüzde 13’ü. Özellikle Suudi Arabistan tarafından yürütülen uzun süreli petrol savaşı, Rusya ve Venezuela’ya büyük zarar verirken, Suudi Arabistan’ı da özyıkım noktasına getirdi. Bu aktörler 2014-16 Petrol Sivil Savaşı’nı sonlandırmak için bir anlaşmaya ihtiyaç duydu. Enerji bakanları saatler süren görüşmeler sonucunda anlaşmaya vardı.

Petrol fiyatı neden 100 dolardan 30 dolara düştü?

Dünya petrol pazarının yüzde 40’ını kontrol eden OPEC, 2014’ün 27 Kasımı’nda buluştu. Düşüş konusunda anlaşmaya varıldı. Nijerya, İran, Irak, Suudi Arabistan ve Venezuela gibi ana OPEC ülkeleri petrol gelirlerine bel bağlayan ülkeler. Fiyatlardaki düşüş ekonomilerine sıkı bir yumruk attı. Eğer OPEC ülkeleri üretimi engellerse arzdaki bu düşüş fiyatları yukarı çeker. 13 OPEC ülkesinden çoğunun istediği de bu. Suudi Arabistan, düşük petrol fiyatlarından zarar görmesine rağmen bu öneriyi reddetti. OPEC harekete geçmedi.

OPEC üyesi ülkeler Irak ve Libya’daki karmaşada petrol tedariğini kesti. Üretiminin çoğu iç tüketim için olsa da, ABD şaşırtıcı şekilde dünyanın en büyük petrol üreticisi oldu. Çin ve Hindistan enerji talebini yükseltti. Artan ABD üretimi petrol fiyatlarını dramatik şekilde etkilemiş olamaz. Peki etkileyen neydi?

Düşmanlar

2014’te ticaret politikanın gölgesinde kaldı. Suudi Arabistan fiyatı düşürmek için mümkün olduğu kadar çok petrol çıkarmaya başladı. Düşen enerji fiyatları düşmanı olan İran’ı zayıflattı ve ABD’nin iki büyük düşmanı Rusya ve Venezuela’nın istikrarını tehdit etti.

Batı tarafından Rusya’ya uygulanan baskı, Ukrayna’daki olayları körükledi, bu esnada Rusya Batı’nın çıkarları ile çelişen bir şekilde Suriye’yle ilişkilenmişti. Çin ve Rusya arasındaki yakın politik ve askeri koordinasyon Batı’nın dünya yönetim ve paylaşım anlayışına meydan okudu. Yeni bir Soğuk Savaş başladı. Batı’nın Ukrayna krizi üzerinden Rusya’ya uyguladığı yaptırımların Rus ekonomisi üzerinde sınırlı etkisi vardı. Fakat petrol fiyatlarındaki düşüş hükümetin geliri üzerine büyük basınç uyguladı. Rusya tuttuğu dövizi elden çıkarmak zorunda kaldı. Devlet Başkanı Vladimir Putin’i koruyan yaşlanan toplum oldu. Aksi takdirde işsizlik, büyük bir problem haline gelebilirdi.

Bu esnada Venezuela, 2002’de Chaves hükümetine karşı gerçekleşen başarısız darbe girişiminden beri Güney Amerika’yı ABD hegemonyasının gölgesinden kurtarmıştı. Güney Amerika Batılı banka ve kurumların boyunduruğundan sıyırılmaya girişmişti. Düşük petrol fiyatları Venezuela’nın ülke ve bölgeyi sosyal yeterlilik anlamında yükseltme planlarına zarar verdi. 2015’te iktidar partisi seçimi kaybetti. Batı’nın düşmanlarının petrol fiyatlarındaki düşüşten zarar gördüğüne şüphe yok.

Özyıkım

Suudi Arabistan pompaları fazla mesai yapıyor. Bu durum sadece Rusya ve Venezuela’ya değil Suudi hazinesine de zarar verdi. Suudi Arabistan bütçesinin yüzde 90’ından fazlası petrol kârına dayalı. Ülkeyi kraliyet ailesinin yönetmesini sağlayan ve o aileye bağlılık satın alan da bu para. Petrol gelirindeki düşüş Suudi Arabistan’ı iç borçları karşılamak için yedek fonlarına göz atmak zoruna bıraktı. Bunlar da yeterli olmazsa Suudi Arabistan, kraliyet ailesinin pahalı harcamalarını kesmek zorunda. Kral Selman tabandan gelen tepkiyi duymayacak kadar sağır değil.

Mütareke

Suudi Petrol Bakanı Ali el-Naimi, Doha toplantısında bu durum “diğer adımlar” için başlangıç dedi. Katar, Suudi Arabistan’ı Rusya ve Venezuela ile bir araya getiren toplantıya ev sahipliği yaptı. Mütarekenin detayları düşman taraflarca ele alınmalıydı. Üretim seviyesini dondurma kararı aldılar. Bu, pahalıya mal olan savaşı bitirmenin ilk adımıydı.

Bu dört ülke, daha geniş kapsamlı bir anlaşmaya ulaşıncaya kadar özellikle savaştan ve yaptırımlardan zarar görmüş Irak ve İran gibi ülkelere üretimlerini istedikleri ölçüde yapmaları konusunda izin verdi. Bu dikkat çekici çünkü Suudi Arabistan İran’ın petrol üretiminden kazanç elde etmesine izin veriyor. Anlaşmanın maddeleri de gösteriyor ki Suudi Arabistan, Rusya’nın bölgedeki önemi ve İran’ın kafeslenmesinin olanaksızlığı gibi yeni gerçeklikleri kabul etmeye başlamış.

İran petrol Bakanı da yaptığı konuşmada ülkesinin, işbirliğinden kaynaklanan memnuniyetini belirtti. ‘Pazar için yapılan tüm dengeleme faaliyetleri ve fiyatların desteklenmesi konusunda mutluyuz.’ dedi.

OPEC, Haziran’da Viyana’da buluşuyor. Suudi Arabistan ile Rusya/Venezuela arasındaki düşmanlığın sona erdiği açıkça ortaya çıkacak. Hatta Haziran’da ufukta barış olacak. Kariyerini bu tip işlere harcayan El Badri, Tahran ve Riyad arasında gidip gelecek. Zor adamlar zor işler becerirler.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif

Kaynak: Bu çeviri BirGün Gazetesinin sitesinden alınmıştır. Yazı anlamını koruyacak şekilde redakte edilmiştir.

Editör Notu: Konu ile ilgili diğer bir kaynak için tıklayınız.

Etiketler:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.