Meksika: Comando Colibri Öz-Yönetim ve Öz-Savunma Grubu
Üç yıl önce, Meksika’da bir grup kadın kadınların uğradığı günlük şiddete bir tepki olarak Mexico City’de öz- savunma grubu kurmaya karar verdiler.
Fikir, kadınların kamusal alanlarda cinsel ve sözlü tacize uğrama korkularını aşmasını ve kadınların mağdur olmasını ortadan kaldırdı.
Hareketin koordinatörü, Kolombiyalı araştırmacı Maria Teresa Garzon Martinez, “Marcha, bizim asla tek başımıza veremeyeceğimiz bir mücadele için kolektif eğitim anlamına geliyor,” diyor.
“Benim biraz kişisel öz savunma deneyimim vardı ve ben burada Mexico City’de Tay-boks yapma fırsatı buldum. Diğer kızlara birlikte ekipman olmadan Viveros Park’ta eğitmenimizin bize atölye vermesini önerdik. Daha sonra, Bonebreakers Akademisi’nin tesislerinde ki eğitmenlerden bize teknik eğitim vermesini istedik. Sonra bir sonraki seviyeyi almayı ve bazı yönleri daha iyi düzenlemeyi denedik. En sonunda biz kendi kadın eğitmenlerimizden eğitim almaya başladık ve bazı temel masraflarımızı karşılamak için sınıflarımıza giriş ücreti ödedik.”
Shakira’nın şarkısında “Biz neredeyse mükemmel kurbanlar hakkında konuşmaktan keyif alıyoruz,” diye bir cümle var. Kadınlar veya belirli bir beden tipi daha kolay korkan, daha narin gibi kadını temsil edecek şekilde toplumsallaşmış durumda. Bu temsiliyete göre herhangi bir saldırıda kadın mücadele edemez ve bu da onları saldırganlar için mükemmel kurbanlar yapar.
“Bu nedenle bizler, neredeyse mükemmel kurbanlar olmak ve kurban rolü oynamak yerine bu oyunu bozmak ve kendi lehimize çevirmek istiyoruz. Öğrendiğimiz pek çok şeyi unutmaya ve kendi bedenimizin sınırlarının daha çok farkına vararak aldığımız eğitimle yeni bilgiler öğrenmeye ihtiyacımız var.”
İsmimizin “Colibri,” ya da arı kuşu olmasının nedeni Afrika’da dillendirilen ortak bir hikayeden geliyor: Ormanda yangın çıktığında diğer hayvanlar kaçsa da colibri kuşları kaçmaz, yangınla tek başına mücadele ederler ve gölden yangına damla damla su taşırlar. “Bizler eğer bunu yaparsak, bir kadın olarak, bir feminist olarak bunu yapmaya karar verirsek dünya nüfusunun en hassas grubu olmamıza rağmen yeniden ormanda yaşamamızın mümkün olacağından eminiz. Bizler herkesten çok yaşamak istemiyoruz sadece kendi hayatlarımızı yaşamak ve hayatı daha katlanabilir hale getirmek istiyoruz.”
Ekvador: Flor De Azaela, Latin Amerika Eski Seks İşçileri Hareketi
Flor De Azaela kolektifi, Ekvador’daki ve muhtemelen Latin Amerika’daki eski seks işçileri hareketidir. 1982 yılında kurulan kolektifin merkezi Machala kıyı kentidir.
Onlar devlet ve yerel otoritelerle müzakere eden seks işçileri olarak, kendi haklarını savunmak için bir dizi faaliyette bulundular. Özellikle seks işçiliğinin suç kapsamından çıkarılması ve diğer yasal baskılardan arındırılarak iş olarak tanınması için uğraştılar.
Bağımsız kolektifin ismi olan “Azalea” açelya çiçeği demektir ve gece kulüpleri veya genelevler gibi kapalı alanların yanı sıra sokaklarda çalışan kadınları sarıp sarmalayan anlamına gelmektedir. Sokakta çalışan seks işçileri toplumun onları damgalamasına ve polis tacizine maruz kalmaktadırlar.
Örgüt üyesi tüm kadınlar genellikle yoksul kökeni olan ve sıklıkla aileleri veya partnerleriyle yaşayan bağımsız yetişkinlerdir. Ekvador’da seks işçilerinin en temel sorunu sağlık hizmetlerine erişimdir.
Arjantin: Casa del Encuentro, Kadın Cinayetlerine Karşı Mücadele
Casa del Encuentro veya Toplantı Evi, 13 yıl önce kuruldu ve kadın cinayetlerinin köklü ve sistematik bir sorun olduğunun bilinmesinde ve son yıllarda kadın cinayetlerinin görünür hale gelmesinde önemli bir rol oynadı.
Örgüt 2008 yılında kadın cinayetleri istatistiklerini tutmaya başladı. Casa del Encuentro, kadın cinayetleri için; erkeğin kendi malı olarak gördüğü kadının erkek tarafından öldürüldüğünü ve bu konuda politik tedbir almak gerektiğini söyler. Arjantin’in ceza kanunu, 2012 yılından bu yana kadın cinayetlerini suç kapsamına alınmasını kabul etmiştir. Kadın cinayeti suçlusu ömür boyu hapis cezası alabilir.
Örgüt, 2015 yılında ki bir dizi üst-düzey kadın cinayeti davası ile birlikte cinsiyete dayalı şiddetin normalleştirilmesine karşı protestolarda Arjantinlileri sokağa çekmek için çalışmalar yapıyor.
Kadına karşı erkek şiddetinde bir kadın daha kaybetmemek için acil çağrı yapan #NiUnaMenos hastagi sosyal medyada hızla yayılmış ve daha sonra Devlet Başkanı Cristina Fernandez, futbolcu Lionel Messi ve tenisçi Juan Martin Del Porto gibi ünlü kişiler tarafından retweet edilmişti.
Ancak kolektif, sorunun etrafında büyüyen popüler bir öfkenin farkındalık yaratmak için olumlu bir yönü olduğuna inanıyor ama kadın cinayetleri yasası pratikte uygulanana dek kadın cinayetlerinin sona ermeyeceğini de biliyor ki 2012 yılından beri tasarının sadece üç cümlesi müzakere edilebildi.
Toplantı Evi aynı zamanda emniyet görevlilerine ve adliye çalışanlarına daha iyi bir eğitim verilmesi, okullarda cinsel eğitim verilmesi ve cinsel şiddet kurbanları için gerçek koruma önlemlerinin alınması için mücadele ediyor.
Şili: Dünyanın En Muhafazakâr Ülkelerinden Birinde Kürtaj Hakkı İçin Mücadele
Şili’de, kürtaj olmak isteyen bir kadın – eğer hamileliği bir tecavüz sonucu meydana gelmişse veya fetüsün ölü olduğu kabul edilse ve hayatı tehlikede olsa bile – hala beş yıl kadar hapis cezası riskini göze almak zorunda kalıyor. Kürtaj yaptırmak isteyen kadınlara hapishaneyi gösteren diğer beş ülke ise: El Salvador, Nikaragua, Malta, Dominik Cumhuriyeti ve Vatikan’dır.
Bununla birlikte, Devlet Başkanı Michelle Bachelet seçim sözünü yerine getirmek için uğraştığı en az üç senaryoya atıfta bulunarak Kongre’de kürtajın suç kapsamına alınacağı tasarıdan bahsetti. Ama bir yıl sonra Kongre’de çoğunluğu alan iktidar koalisyonu tasarı konusunda özelliklede tecavüz hükmü konusunda bölünmüş durumda.
“Bu aşırı muhafazakar toplumda, bir avuç kadın hakları savunucusu olarak yine de kadınların istedikleri zaman güvenli kürtaj hizmetlerine erişimi taleplerini dile getirmeye ve bu konuda harekete geçmeye karar verdik.”
Onlardan biri olan ve 2010 yılında kurulan Miles Grup, Şilili kadınların son derece güvensiz koşullarda gebeliklerini iptal etmek zorunda kalmalarına dikkat çeken bir video ile 2015 yılında kampanya başlatmış ve kampanya Şili sınırlarının ötesinde tartışmalara yol açmıştı.
“Bizler, olağanüstü bir şey için mücadele etmiyoruz” diyen Miles sözcüsü Claudia Dides, 20. yüzyıla dek Şili’de yasal olan kürtajın Gen. Augusto Pinochet tarafından 1989’da kaldırıldığı gerçeğine dikkat çekiyor. Dides ayrıca “Şili basınında her gün ortalama 17 tecavüz suçunun yer aldığını milletvekillerine hatırlatmak gerekir,” diyor.
Honduras: Afro-Yerli Kadınların Toprak Hakları İçin Mücadelesi
Afro-Yerli Garifuna halkının kadınları toprakların özelleştirilmesine ve Honduras devletinin neoliberal politikalarına karşı mücadeleye önderlik ediyorlar. Belize, Nikaragua ve Honduras’ın kıyı bölgelerinde bulunan ve köle soyundan Afrikalılar ile Karayip yerli halkının deniz kazasıyla karışımından meydana gelen Garifuna kültürü anaerkildir ve kadınlar toprak mülkiyeti ve topluluk haklarına saygı için mücadele ediyorlar.
Honduras Siyah Kardeşler Örgütü (ispanyolca kısaltması OFRANEH’dir) koordinatörü Miriam Miranda, açıklamasında:
“Son on yılda, Garifuna’daki örgütlenmemiz içinde iki temel alan tanımlandı : Kadınların ve gençlerin mücadeledeki rolü. Garifuna, anaerkil toplumunda yaşayan kadınlar bizim direnişimizde temel bir rol oynarlar ve mücadelemizde ön plandadırlar. Kadınlar halkımızın korunmasındaki temel önemdeki kararları alırlar.
Ayrıca kadınlar kendi toplumlarını korumak için yapılan tüm toplu eylemlerden önce atalarını çağırmak için gerekli ritüelleri yürütürler. Topluluk önderlerinden ruhani liderlere değişen çeşitli rolleri üstlenen kadınlar topraklarını geri almak için çoğunlukla yürüyüşler ve siyasi eylemler düzenlerler.
Garifuna fiziksel beslenme için karaya ve denize bağlı iken, aynı zamanda, kendi dini, Dugu aracılığıyla Orta Amerika kıyılarına ruhsal bir bağ kuran kadın önderler, atalarının isteklerini yerine getirmek için “toprak ve denize erişim sağlayan çeşitli ritüelleri” yerine getirirler. Kadınlar üç özel dini törende “Amuyadahani (ölülerin ruhunu yıkamak)”, Chugu (ölüleri beslemek) ve Dugu (ölülere şölen vermek) bir araya gelirler.
Garifuna kadınları ile toprak arasındaki ilişki, Garifuna halkının ve geleneklerinin kültürel mirasını oluşturur.” diyor…