Mevcut Politikaların Düzeltilmesi ve Sürdürülmesi
Pazara dayanan ılımlı reformları destekleyenler sabit döviz kurlarını, sermaye ve fiyat kontrollerini 2002-2003 yıllarındaki darbe ve petrol grevi sonrasında, ekonomiyi istikrarlaştırmayı hedefleyen kısa dönemli önlemler olarak görme eğilimindedirler. Alternatif bir görüş de bu politikaların stratejik kalkınma modeli olduğu yönündedir: bunlar hükümete sermayeyi stratejik yatırımlara tahsis etmek için önemli araçlar vermekte, gerekli olduğunda belirli ithalat kalemlerini sınırlamakta, fiyatları kontrol ederek enflasyonu kontrol etmekte ve yoksullara temel ihtiyaç maddelerini temin etmektedir. Bu görüşe göre Venezuela mevcut politikaları korumalı fakat aynı zamanda üretimi teşvik etmek ve fiyat spekülasyonları, kaçakçılık, yolsuzluk, enflasyon ve diğer problemlerle mücadele etmek için onları yeniden gözden geçirmelidir.
Önemli bir önlem resmi döviz kurunu paralel pazar kuruna yakın ya da eşit hale getirmektir. Birçok Venezuelalı bunu liberación’dan, yani resmi kurun ortadan kaldırılması ve pazarın, paranın değerini belirlemesine izin verilmesinden ziyade unificación, yani birden çok kurun tekleşmesi olarak görmektedir. Ernesto Villegas’ın önerdiği gibi kontrol edilmiş fiyatlar aynı zamanda ayarlanmaya ihtiyaç duyarlar, tamamen libere edilmeye değil.
Kaçakçılık ve bachaqueo’yu önleyebilmek için döviz kurlarında ve fiyatlarda kontrollerin sürdürülmesi artırılmış zor kullanımına ihtiyaç duymaktadır. Bu, sınır devriyelerinin geliştirilmesini, iş dünyasının denetlenmesini, cezaların tatbikini, koşullara uyanların ödüllendirilmesini ve ulusal milislerdeki yolsuzluğun kökünün kazınmasını da içermektedir. Hükümet aynı zamanda, kendi topluluklarındaki iş alanlarında fiyat kontrollerini devreye sokmak için denetleme kurulları yaratan kamusal konseylere ve halk meclislerine esaslı kurumsal destekler de verebilir.
Bu önlemlerin etkileri, hükümetin mali açığı devam ettirmesi ve üretimi artırmadan toplam talebi artırması halinde kısa vadeli olacaktır. Bu enflasyona yol açar ve pazar fiyatları ile kontrol edilen fiyatlar arasındaki gediği genişletir, bu da gayri resmi dolar pazarını, kaçakçılığı ve bachaqueo’yu ateşler. Neoliberal sertliği kabul etmeden mali dengeyi sağlamak için hükümet, petrolden gelen gelire nazaran vergi gelirlerini artırabilir. Vergi geliri, hükümet harcamaları aracılığıyla yeniden dolaşıma sokulmadan önce dolaşımdan elde edilen parayken, petrol geliri, örneğin sosyal programlara harcandığında, dolaşımdaki paraya net bir eklemedir. Vergi sistemi daha ilerici olmalıdır, yani yüksek gelire sahip olanlar zenginliklerinin daha büyük bir kısmı ile hükümet bütçesine katkıda bulunmalıdırlar. Mevcut durumda Venezuela daha çok satışlardan elde edilen vergilere, petrol geliri ve vergilerine ve gümrük resimlerine dayanmaktadır.
Mevcut sistemin gerçekleşebilir diğer bir ıslah yöntemi de yoksulların yaşam standartlarını yükseltecek ve üretken endüstrileri teşvik edecek, stratejik ekonomik önceliklere yönelik ürünler ve dolar üzerindeki kur yardımlarının hedeflenmesidir –iki amaç bazen bir diğeriyle çelişme gösterir. Hükümet seyahat, para havalesi ve hayati olmayan ithalatta doların sübvanse edilmesini durdurabilir, zira paralel pazarın para hilelerinin çoğu bu faaliyetler içinde yer almaktadır. Geniş bir çeşitlilikteki ithalat ürünlerini suni olarak ucuzlatarak, mevcut kur sistemi iç üretimde düşüşe neden olmakta ve spekülatif ithalatçı sınıfı yükseltmektedir. Bunun yerine Venezuela hükümeti sadece devletin sahip olduğu pazarlar, sağlık klinikleri ve dağıtımcılar tarafından ithal edilen hayati öneme sahip ürünlerde dolara kur desteğini devreye sokabilir ve bir yandan da Venezuela’nın üretebileceği ürünlerin ithalini sınırlandırmak için kota veya hatta tarifeler gibi bariyerleri yükseltebilir. Kur olarak desteklenmiş dolar, üretimdeki artışa yardımcı olmak için sermaye ürünlerinin ithali ve diğer yatırımlar için de devreye sokulabilir. Bu politikalar kamu mülkiyetindeki şirketler için geliştirilmiş yönetim sistemlerine ve özel endüstri başkanları ve küçük ölçekli üreticilerle çalışabilmek için de koordinasyon komitelerinin oluşturulmasına ihtiyaç duyacaktır.
Mevcut politikaların sürdürülmesinde ve rektifiye edilmesinde bir potansiyel güçsüzlük bu yaklaşımın daha önce başarısızlığa uğramasıdır. 6 Aralık seçimlerinden aylar önce hükümet Kolombiya ile uzun süreli bir sınır kapanmasına, kar marjlarının sınırlanmasına dair yasaları ve petrol ve ilaç gibi belirli ürünlerin kaçakçılığından sorumlu olmaktan dolayı Sağlık Bakanlığı memurlarının, PDVSA işverenlerinin ve yüzlerce ulusal muhafız askerlerinin tutuklanmasına yönelik mevzuatı devreye sokmuştu. Geçmişte hükümet, bazı durumlarda fiyat kontrolleri gerçekleştirmiş, tercih edilen kurlardan oluşturulan uygun ithalat listelerini gözden geçirmiş, birden fazla kur oranları oluşturmuş ve Madura’ya yolsuzluk ve ekonomik sabotajlarla mücadele etmek için kanun derecesinde yetki vermişti. Bütün bunlar daha derin bir ekonomik krize ve seçimlerde yankılanan yenilgiye neden olmuştu. Bu reformların yeni bir raundunun mevcut politikaların istendiği gibi çalışmasına yol açacağına dair nasıl bir delil bulunmaktadır.
Esas sorun belki de Venezuela’nın hala bir pazar ekonomisi olmasında ve pazar güçlerinin hükümet üzerinde hakim bulunmasındadır. Pazar ekonomisinin makul bir davranış biçimi olarak bachaqueonun bereketli bir şekilde genişlemesi dışında başka bir durum bunu daha açık bir şekilde gösteremez. Böylece dördüncü seçenek, kesinlikle pazarlara karşı ve sosyalist ekonomiye doğru bir yönelimdir.
Mevcut Politikaların Islahı ve Sürdürülmesinin Özeti
- Paralel kurlarla aradaki farkı kapatmak için paranın değerinin ayarlanması
- Resmi olarak sübvanse edilen oranlardan elde edilebilen ürünlerin ve hizmetlerin listesinin daraltılması: lüks ürünler, seyahat, yurtdışı havaleleri vb.de sübvansiyonların kaldırılması
- Paralel fiyatlarla aradaki farkı kapatmak için kontrol edilmiş fiyat ayarlamaları
- Fiyat kontrolleri uygulamalarının artırılması
- Kaçakçılığa karşı mücadelenin artırılması
- Hükümet içindeki yolsuzlukla mücadele
- Vergi sisteminin daha ilerici hale getirilmesi
- Petrol gelirine oranla vergi gelirinin artırılması
- Stratejik ekonomik önceliklere yönelik olmak üzere ürünler ve para üzerinde sübvansiyonlar hedeflenmesi
- Yoksulların temel ürünlere erişimini sağlamak için indirim kartlarının kullanılması
- Bazı ithal ürünleri üzerinde bariyerlerin yükseltilmesi ve yerli üreticilerle birlikte sermaye yatırımlarının koordine edilmesi
Devlet Sosyalizmi
Sosyalizme doğru kararlı bir yürüyüşü savunanlar ise Bolivarcı Devrim’in zorlu engellerle karşılaştığına fakat er ya da geç bunları yeneceklerine ve yenmek zorunda olduklarına inanmaktadırlar. Bu, 21. yy. sosyalizminin gerçek ve aynı zamanda mümkün olduğunu belirten iyimser bir öngörüdür.
Yakın zamanda PSUV içinde ses getiren kamuya açık bir tartışmada Genç Komünistler kendi gündemlerinin ana hatlarını ortaya koyarak aşağıdaki deklarasyonu açıkladılar:
“Biz kademeli bir vergi reformu yapılmasını, dış ticaretin devlet kontrolü altında ulusallaştırılmasını, belli bölümlerinin reddi anlamına dahi gelebilmek üzere dış borcun denetlenmesini, devlet ve özel teşebbüs işletmelerinde taşeronluğa karşı organize bir mücadele verilmesini, ücret ve maaşlarda genel bir yükselişe gidilmesini, temel ürünlerin dağıtımının çalışanlar tarafından kontrolünü sağlayacak ulusal bir ağın kurulmasını, devlet kademelerinde önceliği olmayan harcamaların kaldırılmasını ve geniş bir ekonomik düzeyde, sınırlı toplumsal mülkiyetin hatalarına düşmeksizin ulusal endüstrileşme planının tanımlanmasını talep ediyoruz.”
Bütün ithalat ve ihracatı yönetmek üzere kamu mülkiyetinde bir şirketin kurulması Venezuelalı birçok kişi ve kurum tarafından önerilmişti. Bu öneriye sıklıkla bankacılık sektörünün ulusallaştırılması eşlik etmektedir. Eğer devlet hakikatte ticaret ve bankacılığın tam kontrolünü sağlayabilseydi, Venezuela, istikrarsızlaştıran pazar dinamiklerine maruz kalmak yerine, başta sosyal hedefler olmak üzere gelişmesini planlayabilir, koordine edebilirdi.
Bu kamu mülkiyetindeki şirketler ve bankalar etkin bir şekilde denetlenmeyi ve sonuçta demokratik bir yönetim tarafından kontrol edilmeyi gerektirmektedir. Denetim, halk meclisleri, işçi konseyleri ve komünal konseyler tarafından desteklenen bağımsız araştırma komisyonları tarafından başarılabilir. Bağımsız bir denetim çok önceden gerçekleştirilmiş olsa bile bu hükümetin resmi desteğini elde etmemiştir. Bu denetim, PDVSA bütçesi içinde 230 milyar dolardan fazla, hesabı verilemeyen para tespit etmiş ve bu paranın yasadışı yollardan yurtdışına transfer edildiğinin sanıldığını ortaya koymuştur. Denetçiler hükümetin Bolivar [1]ÇN: Venezuela para birimi bütçesinin yanı sıra petro dolar bütçesinin de kamuya açıklanması ve bununla birlikte petrol gelirlerinin hesabının saydam bir şekilde kamuya verilmesi çağrısında bulunmuşlardır.
Denetime ek olarak büyük ölçekte yolsuzluk karşıtı önlemler de gereklidir. Birçok bürokratın gözden geçirilmesine, üst düzey bakanlar ve program yöneticilerinin değiştirilmesine ve yolsuzluğa bulaşmış memurların kovulmasına ihtiyaç vardır. Hükümet yeni nesil sosyalist program yöneticilerinin eğitimine, kamu memurlarının lüks yan ödeneklerinin azaltılmasına ve kamunun iyiliği için yapılan fedakarlıkların görünür örneklerini geliştirmeye gereksinim duymaktadır.
Ekonominin demokratik yönetimine evrilmek için Venezuela, işçi kontrolü, kooperatifler ve birçoğu başarılı olan komünler gibi uzun zamandır geliştirdiği deneyimlere dayanabilir. Bu projelerin katılımcıları deneyimlerini kitle iletişim araçları aracılığıyla izah eden eğitimciler haline gelebilirler ve kendi projelerini hayata geçirecek diğer toplulukları ve işçi konseylerini eğitebilirler. Bu arada hükümet kamu mülkiyetindeki şirketleri tekrar gözden geçirip düzeltebilir. En nihayet bütün bu projeler sosyalist yatırım bankalarının, üreticilerin, dağıtımcıların ve perakendecilerin ulusal ağıyla entegre edilebilirler. Kamu mülkiyetindeki ithalat/ihracat şirketi üretim amacıyla ithal edilmiş girdiler için sübvanse edilmiş dolara erişim hakkıyla bu ağa hizmet edebilir.
Sosyalist ekonomiye doğru hareket yüksek derecede demokratik örgütlenmeyi akla getirmektedir. Devrimciler arasında, devletin demokratik örgütlenmeyi güçlendireceği mi yoksa zayıflatacağı mı yönünde bir tartışma bulunmaktadır. Ekonomiyi demokratik sosyalist bir idareye dönüştürme sürecini tanımlamada bazı gruplar, devlet ya da özel teşebbüs tarafından idare edilmeye alternatif olarak, sosyalizasyon kelimesini, millileştirme ve özelleştirmeden daha fazla kabul etmektedirler. Sosyal hareketler ve devlet arasındaki ilişki ve karşılıklı etkileşime dair tartışmadan, Venezuela’nın krizini çözmeye yönelik beşinci yaklaşım ortaya çıkmaktadır.
Devlet Sosyalizmine Doğru Kararlı Yürüyüşün Özeti
- İlerici vergi reformu
- Dış ticaretin ulusallaştırılması
- Bankacılık sektörünün ulusallaştırılması
- Endüstrileşme için ulusal bir plan hazırlanması
- Hükümet israfının azaltılması ve verimsizlikle mücadele
- Mevcut bakanlar kurulunu dürüstlükleri kanıtlanmış hareket liderleri ile değiştirmek
- PDVSA, dış borç ve diğer hükümet dairelerinin halk tarafından denetimi
- Halka açık sabit, bağımsız, denetim komisyonunun kurulması
- İşçi sınıfının, ücretler, taşeron sözleşmeleri ve işyeri güvenliği üzerinde tedbirler alınarak korunması
- Kademeli olarak ürünlerin üretim, dağıtım ve satışında işçi kontrolünün sağlanması
- Sosyalist girişim ağlarının tamamlanması ve onların faaliyet alanının aşamalı olarak ekonominin idaresini ele alacak şekilde genişletilmesi
Devletsiz Sosyalizm
Toplumsal tabanlı örgütlenmelerdeki, yerli hakları hareketlerindeki, işçiler tarafından kontrol edilen kooperatifler ve girişimlerdeki, feminist örgütlerdeki ve diğer hareketlerdeki eylemciler devleti, –hem fiiliyatta hem de soyut olarak- çözümün bir parçasındansa daha çok sorunun bir parçası olarak görmektedirler. Bu gruplara göre PSUV ve Maduro hükümeti, bazı dürüst ve kendisini yüksek derecede adamış kişilerin varlığına rağmen, kontrolsüz bir şekilde yolsuzluklara bulaşmış ve Dördüncü Cumhuriyet’in hiyerarşik, elitist ve klientelist entrikalarına iliklerine kadar batmışlardır.
Bu yaklaşıma göre krizden çıkış yolu yatay olarak oluşturulmuş sosyal hareketler tarafından gerçekleştirilmelidir. Bunlar önceden tasarlanmış olmalıdır. Yani bu hareketler kendi iç örgütsel yapılarında nihai olarak bütün toplumda görmeyi umut ettikleri demokratik ve baskıcı olmayan ilişkileri hayata geçirmelidirler. Bunlar kendilerini, rasyonel, bireyci, modern ekonomik davranışlar yerine dayanışmacı ve sosyalist değerleri geliştirmek için içten ve samimi kültürel değişimi oluşturmaya adamışlardır.
Birçok çevre uzun zamandır krize toplumsal temelli çözümler üretmektedirler. Boş toprakları işgal etmekte ve daha fazla eğitim faaliyetleri, küçük çapta üretken girişimler ve kültürel aktiviteler gerçekleştirmek için toplum merkezlerini genişletmektedir. Bu hareketler zengin komünal konseyler, kooperatifler, kırsal alandaki toprak işgalleri, yerli yaşamlarının canlandırılması ve diğer hareketlerin zengin tarihine dayanmaktadırlar. Bu hareketlerin otonomi derecesi sıfırdan dikkate değer destek ve rehberliğe kadar uzanmaktadır, fakat bu türden hareketlerin hepsi Venezuela’nın miras aldığı boyutun çok ötesinde bir düzeye erişen devrime sempati duyma eğilimindedirler.
Venezuela’daki bazı örgütler bu yaklaşımın amacını “Halkçı Hükümet” olmak olarak ifade etmektedirler. Bu, hükümet tarafından idare edilen fakat devletten ziyade halkın önderlik ettiği bir süreci kastetmektedir. Halkçı Hükümet, kadınlar, yerli halklar, LGBT insanları, konut arayan yerlerinden edilmiş kiracılar veya işyeri işgaline girişen işçiler gibi özel olarak baskı altına alınmış toplulukların hoşnutsuzluklarına hitap edebilmek için organik olarak ve bağımsız bir biçimde gelişen farklı hareketleri birleştirecektir.
Bir bütün olarak, sosyal hareket yaklaşımının bakış açısına göre, Bolivarcı devrimin en büyük başarısı, halkın, toplumsal refahı geliştirmek amacıyla, kendi topluluklarında ve işyerlerinde, iktidara, demokratik bir şekilde davranabilmek için sahip olduklarını göstermiş olmasıdır. Bu devletin desteğini içerebilir, fakat devlet tarafından idare edilmemektedir. Venezuelalılar yeni, demokratik, etik, sosyal bir ekonominin tohumlarını ekmiş durumdadırlar. Onlar, hükümet politikalarının sadece pazar güçleriyle yeniden hizaya sokulmasının Venezuela’nın ekonomik sorunlarını iyileştirmeyeceği düşüncesini açıklığa kavuşturmuştur.
Sosyal Hareketler Tarafından Yönetilen Alternatifin Özeti
- Politik kararlar ve ekonomik aktivitelerin kontrolünün, aşamalı olarak, örgütlenmiş topluluklara devredilmesi
- Bütün hükümet makamlarının ve faaliyetlerinin açık toplum denetimine ve düzenli revizyonlara tabi kılınması
- Yeni sosyalist-hümanist değerleri oluşturmak için kültürel ve politik yeniden eğitimin geliştirilmesi
- Fabrikaların, boş ve atıl toprakların, binaların ve diğer alanların mülksüzler tarafından işgalinin desteklenmesi
- “Halkçı Hükümet”in büyümesi ve gelişmesine yardımcı olma ve tam katılımcı demokratik ekonomi
İleriye Doğru Gitmenin Engelleri: Devletin Kapasitesi, Muhalefetin Gücü ve Pazar Baskısı
Venezuela’nın krizden çıkış yolu yukarıda ana hatlarıyla belirtilen birbirinden farklı yaklaşımların hepsinden politikalar içerecek gibi görünmektedir. Örneğin, bu yol kontrollü dalgalı kura sapabilir, kontrol edilmiş fiyatları ayarlayabilir, kamu mülkiyetindeki girişimlerde halk denetimini onaylayabilir, işçi kontrolünü geliştirmek için çabaları yenileyebilir ve toplumsal tabanlı, sosyal açıdan üretken girişimlere yönelik desteği genişletebilir.
Hangi bileşimde politikaların seçileceğinin bir önemi olmaksızın, hükümet, büyük ölçekte değişimler gerçekleştirme kapasitesinden yoksun olması nedeniyle sınırlandırılmış bir durumda bulunacaktır. Güçsüzlüğümüzün kaynağı devlet kurumları içindeki yolsuzluktur. İkincisi, kamu hizmetleri ve programlarının hazırlık ve teminindeki yetersizliktir. Üçüncüsü de sosyalizmin inşasının toplumsal temelini zayıflatan ekonomik krizin, toplumsal tabanlı örgütlerin gücünü tüketmesi ve onlara dönük ilgiyi azaltmasıdır.
Diğer bir engel de muhalefetin büyüyen politik ve ekonomik gücüdür. O şimdi Ulusal Meclisi kontrol etmekte olup önde gelen şehirlerin büyük bölümünü işlemez hale getirecek, şiddetli sokak gösterileri ve sabotajları kullanma becerisini ve istekliliğini göstermiştir. Böylesi bir güç, zenginler üzerindeki vergilerin artırılması gibi göreceli olarak küçük politikaların başarılmasını bile oldukça güçleştirecektir.
Madura Hükümeti muhalefete karşı çıkabilir, onlarla görüşebilir veya her ikisini de yapabilir. Eğer karşı çıkmayı tercih ederse daha fazla güce ihtiyaç duyacaktır ki, bu gücü, Chavez yanlısı tabanı yeniden harekete geçirerek toplayabilir. Madura buna, “sokak meclislerini”, yani paralel yasama kurulu ve halk meclislerini devreye sokarak çoktan başlamış durumdadır. Ek olarak yasama organı, komünal konseylere ve diğer topluluklara dayanan organizasyonlara yeniden enerji verebilir.
Muhalefetle görüşme veya hatta işbirliği yapma seçeneği, Chavez’in, ulusal girişimciler sınıfıyla, Peron’un Arjantin’de ve Vargas’ın Brezilya’da, bu ülkelerin endüstrileşme yolundaki ilk çabaları sırasında yaptıkları gibi, “stratejik ittifak” mı tesis etmek istediği, yoksa sadece, kısa dönemli kazanımlar anlamına gelen “taktik anlaşma” mı yaptığına dair eskiden beri süren tartışmaları akla getirmektedir. Steve Ellner’in Aporrea ile yakın zamanda yaptığı bir röportajda tartıştığı üzere, Chavez FEDECAMERAS’ın [2]ÇN:Venezuela Ticaret Odaları Federasyonu neoliberal politikalarını ve 2002 darbesini desteklemeyen endüstri liderleri ile taktik bir anlaşma yapmıştır. Bununla birlikte Chavez daha sonra finans sektörünün büyük bir kesimini ve stratejik endüstrileri ulusallaştırma politikaları sürecinde özel sektörle genel olarak daha sert bir hat tutturmuştur. Bu sert hat mirası Madura’nın zengin iş alanları sahipleriyle karşılıklı güven kurmasını güçleştirmektedir. Bazı analistler, Venezuela’daki girişimciler sınıfının, finans kapitalin küreselleşmesi nedeniyle, diğer ülkelerdekinin büyük çoğunluğu gibi, kendileri ile ulusun çıkarları arasında gerçek bir uyumun oluşmasını engelleyecek şekilde ve kontrolsüz bir biçimde ulusal çıkarların ötesinde bir konum aldığını savunmaktadırlar. Bütün bu faktörler önümüzdeki yıllarda Madura’nın muhalefetle görüşmelerini etkileyecektir.
Diğer sınırlamalar dış kaynaklıdır. Hangi önlemler yaşama geçirilirse geçirilsin Venezuela uluslararası kapitalist pazar içinde kalmaya devam edecektir. En azından kısa dönemde, tek bir esaslı ürünün ihracına bağlı olmayı sürdürecektir. Ve ABD ve diğer önde gelen güçler kendi çıkarlarına meydan okuyan herhangi bir ekonomik politikanın altını oymak için müdahalelere devam edecektir.
Nihai olarak, eğer halk inanmazsa hiçbir plan işe yaramayacaktır. Chavez’in en güçlü yanlarından biri, halkın değişim yaratacağına dair kendi yeteneğine olan inancını uyandırmada ki becerisiydi. Alaycılık ve şüphe mevcut ekonomik problemleri beslemektedir, bu nedenle hükümet ve toplum liderleri kendi içlerinde Chavez’i bulmalılar, kesinsizliğe ve şüpheye rağmen kendi bildikleri yolda geleceği kurmak, Bolivarcı Devrim’in süreceğine dair umudu devam ettirmek için geniş kesimleri, diğer birçoklarını harekete geçirmeye çalışmalıdırlar.
Yazının ilk bölümüne buradan ulaşabilirsiniz…