WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.
If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.
Unbalanced start tag short code found before:
“, Yemen’de kadın haklarının geliştirilmesinde öncü bir rol oynadı. Bu gün, özellikle Güney Yemen’de eskiden YSP içinde öne çıkan kadın liderler, önemli ölçüde kalmadı ayrıca kadın sosyalistlerin hak ve eşitlik için verilen mücadeledeki rolleri de azaldıkça az…”
Röportaj: Sam Kimball
Yemen Sosyalist Partisi (YSP)** Yemeni Socialist Party – YSP/**, Yemen’de kadın haklarının geliştirilmesinde öncü bir rol oynadı. Bu gün, özellikle Güney Yemen’de eskiden YSP içinde öne çıkan kadın liderler, önemli ölçüde kalmadı ayrıca kadın sosyalistlerin hak ve eşitlik için verilen mücadeledeki rolleri de azaldıkça azaldı…
Bir Mücadele Öyküsü
Wahbia Sabra, YSP siyasi büro ve Ulusal Yürütme Konseyi yönetim kurulu üyesi ve Kadınlar Konseyi başkanı; “YSP, kadın üye sayısı fazla olan ilk Yemen partisi ve parti içerisinde sadece erkekler gibi savaşçı olan kadınlar vardı. ” diyor…
Sabra 1978 yıllarında Güney Yemen’de YSP kurulmadan önce, “İngiliz sömürgeciliğine karşı doğrudan mücadeleye katılan pek çok sosyalist kadının bulunduğunu.” söyledi.
Kendisi, isyancılar için barınak ve erzak malzemeleri sağlamak için gizlice çalışmış olsa da, kadınların genellikle erkeklerin yanında İngilizlere karşı bağımsızlık mücadelesi verdiklerini söylüyor. Birçok kereler hapse giriyor. Güney’in Bağımsızlığının öncesi ve sonrası sosyalist kadınlar Yemen Arap Cumhuriyeti (YAC), **Yemeni Arab Republic – YAR/** hükümetine karşı faaliyetlerinden dolayı hapse girmeye devam ediyor. “Sosyalist kadınlar gördükleri zulüm karşısında sıklıkla kuzeydeki güvenli sınır bölgesi Aden’e kaçıyorlardı” diyor Sabra.
Sosyalist kadınların bugün karşı karşıya kaldığı koşullara da değinen Sabra, “Ben şimdilerde kadın mücadelesinin daha zor olduğunu düşünüyorum. İki devletin birleşmesinden önceki dönemlerde, İngiliz işgali sırasında veya Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti (YDHC) **People’s Democratic Republic of Yemen – PDRY/** döneminde herkes ortak bir amaç için mücadele ediyordu. Bir kadını baskılayan ya da onun dışarı çıkmasını engelleyen hiçbir dini ideoloji yoktu” dedi.
Sabra ayrıca; “Eskiden muhafazakâr alışkanlıklar ve gelenekler vardı ama o zamanlar kadınların mücadele etmesi daha kolaydı, kadınlar şimdilerde güvenlikten yoksun ve aşırı uçlarda bir İslamiyet altında yaşıyor. Açıkçası, İslam’ın kendisinin suçsuz olduğu düşüncesindeyim. Bugünlerde kadınların eğitim almak, siyasi mücadelede bulunmak, sokağa çıkmak ve dinini yaşamak konularında çok daha fazla zorluk ile karşı karşıya olduklarını düşünüyorum” dedi.
Jawhara Hamood, ulusal birlik hükümeti içinde yer alan YSP’den devlet bakanı, birleşme yıllarından önce YSP içinde öncü rol oynayan kadınlardan biri olduğunu doğruluyor. İngilizlerden kurtarılan Güney Yemen’in bağımsızlığını ilan etmesinden sonra, kadınların YDHC liderliğinde önemli yönetim kadrolarına gelmeye başladığını, kadınların parti üst karar alma organlarından biri olan YSP Merkez Komitesi üyesi olduğunu söylüyor…
“Onlar eşitlik talep ettiler ve zamanla eşitlik onlar için bir gerçeklik haline geldi” diyen Hamood birleşme öncesi dönemde yer alan YSP’li kadınlara göndermede bulunuyor.
Darbeler Zamanında Liderlik
YSP’de ki kadın lider oranı YAC ve YDHC’nin birleşmesini takiben düşmeye başlıyor. Hamood ve Sabra’ya göre, asıl dramatik düşüş kuzey ve güney arasındaki 1994 iç savaş sonrasında gerçekleşiyor.
Hamood diyor ki, “birleşmenin başlarında, Ali Abdullah Salih, tutucu dindarlar ve aşiret grupları gibi rejimi tehdit edebilecek ilerici hareketleri sınırlamak için onların gündemini güneye zorla kabul ettireceğini söyledi. İki hükümet birleştiğinde YDHC’deki kontrolün YSP’de olduğu günlerde kadınların durumuna destek vermek için oluşturulan ve aile yasaları olarak bilinen yasaların bir kısmı, uzaktan müzakere edildi.”
Hamood ayrıca “Toplum içinde ve kamusal alanda aile yasaları, kadının haklarını koruyordu. Böylelikle, kadınların her alanda ileri pozisyonlar elde etmesi mümkün olmuştu.” diyor.
Hamood’a göre, bu muhafazakar gruplar, eğitim hakkı, çalışma hakkı, devlet destekli çocuk bakım hakkı ve boşanma davalarında evlilik sırasında tutulan evin kadına verilmesi gibi hakları kadınların ellerinden almaya çalışmış.
İç savaş sonrası güçler dengesi yeniden düzenleniyor ve YSP yönetime alınmıyor, YSP’ye “evde kalmış” parti lakabı takılıyor, parti üyelerine ayrımcılık yapılması nedeniyle pek çok üye partiden ayrılarak işsiz kalıyor ve parasızlık yüzünden evlerinden atılıyorlar.
Sabra “1994 savaşı YSP’yi imha savaşı oldu,” diyor. “Kuzey Kuvvetleri sadece Aden’i almaktan memnun değildi, kadın ya da erkek farkı gözetmeksizin hükümetin üst düzey görevlendirmelerinde, YSP üyeleri ve güneylileri görmek istemiyorlardı.” diyor…
1994’den sonra, Sosyalist Parti üyesi olarak tanınan ve işe alınan kişiler rejim tarafından tehdit ediliyor. Devlet tarafından verilen sosyal yardım hizmetleri kesiliyor ve parti üyeleri kendilerini çok daha tehlikeli bir konumda buluyorlar…
Yemen toplumunda her zaman ayrımcılık gören kadın üyeler, özellikle kuzeyde parti tarafından yapılan çok büyük baskılara maruz kalıyorlar. Hamood, iç savaş sırasında YSP Merkez Komitelerindeki kadın liderlerin, işlerini kaybetme riski nedeniyle toplantılara bile katılmaktan korkmaya başladıklarını belirtiyor. Çok sayıda sol grup zulümden kaçınmak için YSP’den ayrılarak Salih’in Genel Halk Kongresi’ne (GHK)** General People’s Congress – GPC/**katılıyor.
Sabra, “YSP’den gelen birçok kadın, dini baskı ve yıldırma altında yoksulluktan kurtulmak için GHK’ne girdi, şimdi GHK içinde bulunan kadın liderlerin pek çoğu Sosyalist kökenlidir. GHK’ne katılmayarak güçlü duranlarda vardı elbet, işsiz ve hiçbir gelirleri olmadan evlerine çekildiler onlar için başka partiye geçmenin lafı bile edilemezdi.” diyor…
Sabra’ya göre, 1994 savaşı sonrasında, GHK’nin hegemonyası büyüyor, bir kadın üniversite mezunu olsa bile GHK üyelik kartı olmadan iş bulması hayal. Ülkenin yeniden inşa sürecinde YSP’nin kadın üyelerine kapılar yıllarca kapatılıyor.
Kadının gelecekteki rolü
YSP’nin darbe almasına rağmen, Sabra ve Hamood, Yemen geçiş hükümetinin yarattığı fırsatlar ve Yemen devrimi ile sosyalist kadınların yeniden politik önderler olmaya başlayacaklarını düşünüyorlar.
“Bu devrim temel düzeyde kadınlar için bir zafer oldu. Kadınlar bir kez daha kaybettikleri hakları üzerinde düşünmeye başladılar. Başta özgürlük, adalet, demokrasi ve eşitlik sonra ise despotizm, yolsuzluk, baskı: Kadınlar devrimi talep etmeleri sonucu bunları yaşadı,” diyor Hamood gülümseyerek…
O, kadınların devlet organları içinde asgari yüzde otuz temsil edilmesinin, geçiş hükümeti politikası haline getirilmesinin temel hedefleri olduğunu belirterek, “Bu yolu düzenlemek için bir başlangıç. Şimdi kadınlar yasama ve yürütme meclislerinde anlamlı bir duruşa sahip.” diyor.
Sabra; “sosyalist kadınların siyasi duruşlarına göre hareket ettiğini” söylüyor. “Siyasi hareket ve idari kadrolar geliştiğinde, diğer partiler ve siyasi organlarda ki kadınlar ve sosyalist kadınlar, vatandaşlar ve bazı zorbalar üzerinde nitelik değişiminin başlamasında seçkin bir rol oynayacaklar.” diye ekliyor.
Hamood, geçiş döneminde yeni bir devlet kurmak için yardımcı olan diğer kadınlara katılmanın Sosyalist partinin kadınları için önemli olduğunu söylüyor. O, YSP çizgisinden uzak, diğer partilerin içinde yer almak istemediğinin altını çizdikten sonra Yemen’de dengeler bu kadar hassas iken, her alanda meydana gelen politik kırılmaların özel eğilimleri ortaya çıkaracağına inandığını vurguluyor.
Sabra’ya göre YSP içerisine lider kadınları yeniden getirebilmek çalışmanın en önemli kısmı. Yemen’de “kadınlık rolleri” konusunda toplumun görüşlerini değiştirmek için etraflı bir kampanya yapılması şart. Sabra, “Kim, sadece dikiş dikmek, yemek yapmak ve bahçe de çalışmak ister ki? Yemenli kadınların kendilerine biçilen toplumsal cinsiyet rollerini aşmaları ancak eğitim almalarıyla mümkün olacaktır.” diyor.
Sabra ayrıca; bugünün siyasi liderleri, geçiş hükümetleri veya başka türlü rejimlerde, kadınlara ayrımcılık yapılarak oluşturulan ‘beton politikalar’ a karşı mücadele eden aile yasalarının yapılmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor.
Onlar, gazete, internet veya TV’de yayınlanan duyuruları değil kadınlar için olduğu söylenen uygulamaların pratik hayattaki karşılığını görmek istiyorlar.
Pingback: Direnişin Talepleri – 4: Kadın Özgürlük Mücadelesi