Devrimci ahlakını koruyan Tupac Amaristalara,
Büyük Vatan’ın devrimcilerine,
Abya Yala’yı kuran kadınlara,
Direnen ve geleceği inşa eden halk örgütlerine,
Devrimci Silahlı Güçler – Tupac Amarista Halk Ordusu (FAR-EPT) Komutanlığı bugün, 4 Kasım 2014 tarihinde, tarihimizi yazmakta olan vatanımız işçilerine, öğrencilerine, köylülerine, yoksul mahallelere ve buraların unutulmuş halklarına, kadınlara, işsizlere Tupac Amarista militanlarına, Kıta’nın devrimcilerine, halk birliklerine ve örgütlerine seslenmektedir.
HALKIMIZ AÇLIK VE YOKSULLUK KOŞULLARINI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDADIR
Kardeşler ve yoldaşlar, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinin bizi birbirimize bütünüyle bağlamasına DEVRİMCİ BİRLİK diyoruz. İçinde olduğumuz yoksulluk ve sefalet koşulları, sömürge durumumuz ve Peru ekonomisinin gidişatı bizleri düşünmeye çağırmaktadır.
Peru halkı kapitalizmin halkımızı işgal etmesinden başlayarak “Cumhuriyet” e kadar yalancılarla, sömürüyle, uyutulmayla tanıştı. Toplumsal, politik ve ekonomik koşullar her geçen gün daha da kötüleşti ve korkunç bir eşitsizlik toplumu ikiye böldü; zenginler çoğunluğu sömürerek daha da zenginleşmek istiyor. En verimli ve stratejik sektörlere yatırım yapan bir grup uluslararası şirket politikacılar ve Peru işverenleriyle apaçık biçimde suç ortaklığı yaparak ülkemizin kontrolünü ele geçirdiler.
Peru halkı umutsuz bir yoksulluk içindedir, durum her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. Hâkim sınıfın çeşitli siyasal fraksiyonlarının yaptığı açıklamalar geleceğimizin daha da karanlık olacağını göstermektedir.
Bu durumun hiçbir mantıklı sebebi yoktur, doğal kaynaklar yönünden çok zengin bir ülkeye sahip olmamıza rağmen yoksulluk batağı içindeyiz ve doğal zenginliklerimiz yalnızca ve yalnızca emperyalist ülkelerin daha da zenginleşmesine hizmet etmektedir. Emperyalist şirketler kaynaklarımızın kuruturcasına kullanmakta ama Peru işçilerine açlık sınırında ücret ödemektedir. Üretimi her seferinde daha az bedel ödeyerek satın almakta ve işlettikleri şirketler kendi mülkiyetleri olduğu için elde ettikleri kazancı net kâr geliri olarak ülke dışına çıkarmaktadırlar. Kar transferi yöntemi ile çantalarını parayla doldurmak için gelen tekelci emperyalistleri zengin etmekteyiz.
Stratejik kaynaklarımız yağmalanıyor, dış borcun dayattığı kölelik koşulları tarihsel hale geliyor ve tam anlamıyla bir borçlanma platformuna dönüşüyor. IMF, Dünya Bankası ve diğer emperyalist kurumlarla yapılan planlar ve anlaşmalardan kaynaklanan borç açığı halkın sırtına yıkılarak kapatılıyor.
“Zenginler ve patron sınıfı için her şey, ülkenin yoksulları için hiçbir şey.” Ollanta Humala’nın hain yönetiminin ve “Yol Haritası”ndan çıkar sağlayanların sloganının bu olduğu görülüyor, bunlar halkın umutlarına ihanet ediyorlar. “Yol Haritası” yabancıların çıkarlarının bekçiliğine dönüştü. Küçük burjuva milliyetçiliği sadece dışa bağımlılık koşullarını desteklemekle kalmıyor, bunun yanı sıra neoliberal “Pasifik Sözleşmesi” ile yatırımcıların çıkarlarının lehine ülke topraklarımızın özelleştirilme anlaşmaları ve projeleriyle bağımlılık halimizi daha da derinleştiriyorlar. Madencilik şirketleri, yasama ve yürütmenin patronları ile ulusal çoğunluk adına anlaşmalar imzalıyor, malı paylaşmak için halkımızın mücadelesini ve direnişini kan ve ateşle bastırıyorlar.
Bu Peru, “modernleşme ve kalkınma” adı altında uyutulmanın, boyun eğmenin, sağcılığın, milliyetçiliğin, Toledizmciliğin, Fujimorismoculuğun Peru’sudur; “ekonomik büyüme” adı altında yatırımcıların çıkarlarını koruyan Peru’dur. Çoğunluk iddiasına vurgu yaparak, Peru’yu tekrar tekrar öldürüyorlar ve tekelci emperyalistlerin açgözlü hırsının insafına teslim ediyorlar.
SEÇİM YOLSUZLUĞU
Aristokratik Cumhuriyet kurulduğundan bu yana seçimlere hile karıştırılıyor. Aldatma ve yanılsamayı güçlendirmeye yönelik “demokrasi” saçmalığını tasarlayarak hâkim sınıfın egemenliğini sürdürmenin formülü oluşturuluyor. Yandaşları olan sosyalist halkbilimciler yalan şampiyonlarına dönüşüp sınıfı ve halkı yanıltmaya uğraşıyorlar.
Reklam ajansları ve para karşılığında faaliyet gösteren anket şirketleri tüm Peru halkını yanıltmaya çalışıyor, bilgi çarpıtma üzerinden gerçek bir medya savaşı yürütülüyor. Halkı, kendilerini uyutanlara oy vermeleri için etkilemekte, yabancı şirketlerin sahiplerini ve onların kuklalarını sosyal refah için çalışan, vatansever insanlar gibi göstermeye çalışıyorlar.
Siyasi suçların ganimet olarak görüldüğü Peru, emperyalist güçlerin temsilcileri arasında kirli bir savaşın nesnesi oldu ve Peru halkının düşmanları olarak tescilli hale geldiler: APRA (Amerikan Devrimci Halk İttifakı), PERU POSİBLE ( Peru Mümkün) , HALK CEPHESİ ve PERU MİLLİYETÇİ PARTİ halkın gerçek düşmanlarının yenilenmiş versiyonlarıdır. Bunlar Peru’da iktidara gelmediler mi ve ülkeyi boğan yapısal sorunları çözmek için ne denli kapasitesiz olduklarını göstermediler mi? En büyük suçluların bunlar olduğunu görmedik mi? Peru halkının parasını çalan hırsızlar olduklarını, Lima sokaklarında hala özgürce dolaştıklarını ve sözde adaletin onları koruduklarını görmüyor muyuz? Benedicto Jimenez’in durumu bu değil midir? Peru’nun içinde bulunduğu siyasal sistem, demokrasi ve devlet krizinin bir örneği değil midir? Ulusal Seçim Bürosu binalarındaki yangın Peru demokrasisinin kokuşmuş halinin bir örneği değil midir? Peru politik sınıfı kimleri kandırmak niyetindedir? Kesinlikle, halk savaşçılarını ve devrimcileri DEĞİL Mİ?
Biz Tupac Amaristalar bıkmadan, yılmadan 80’li yıllardan bu yana bu partilerin egemenliğine karşı savaşıyoruz ve bu adaletsiz kapitalist sömürü sistemine karşı mücadele ediyoruz. Bu amaç uğrunda Fujimoro’nun en ağır cezaevlerinde hapsedilmeye, gözaltında kaybedilmeye ve cinayetlere maruz kaldık. Bu eşitsiz savaş koşullarında halkın içinde bulunan ve savaşan öncüler yüksek bir toplumsal bedel ödemektedir. Son zamanlarda siyasal, toplumsal ve askeri güçler arasındaki güç dengelerinin halkın lehine olumsuz olması, kapitalist yönelimi değiştirmeye izin vermedi. Bu durum hak mücadelesi için yapılan savaş ve harekete geçirmenin yetersiz olduğunu ortaya koymakta, bütünlük taşımadığını göstermektedir. Tüm Peruluların sosyo-politik durumu yalnızca ve yalnızca gerçek, sürekli ve fedakâr devrimci bir mücadele ile değişecektir.
Çalışan sınıfın düşmanı olan Perulu yatırımcıları, işveren sınıfını ve emperyalizmi temsil eden politik sınıf, önümüzdeki birkaç ay içinde yalancı bir seçim zaferi kazanmaya hazırlanmaktadır; kısacası Peru’daki sağcılar “demokrasi sirki”nde boy göstermeye başlayacaktır. Bu derece sahtekâr ve yolsuzlukla dolu olan seçim sisteminin adil bir seçim olduğunu ileri sürecekler ve “Peru’nun Kurtarıcısı”nı, “Yoksulların ve Mazlumların Kurtarıcısı”nı vitrine koyacaklar. Bu panoramada, biz devrimciler, Tupac Amaristalar, tüm halka gerçekleri açıklayan sürekli bir kampanya başlatacağımıza, bu seçimi “ARTIK YALANA SON!” demek için kullanacağımıza, bu seçim, devrimci eğitim ve devrimci ajitasyon için bir forum olarak kullanacağımıza sosyalizm ve devrim için söz veriyoruz.
HALKIN BİRLİĞİ VE ANTİ-EMPERYALİST MÜCADELEYİ GÜÇLENDİRELİM
Sermayenin ve emperyalizmin saldırısına karşı bir cephe yaratmak; BİRLİK olarak tanımladığımız HALK İKTİDARI ORGANLARINI oluşturmak ,
Liberal modelin ve esnek çalışma uygulamasının daha da derinleşmesi karşısında, hayat için, halk için ve çalışan sınıfın hakları için mücadele etmek,
Ülkemizde, ABD Üsleri’nin kurulmasını reddetmek,
Neoliberal kanadın güçlenmesi karşısında, yeni cumhuriyetin “YENİ KURUCU MECLİS”inin oluşturulması için mücadele etmek,
Sosyalizm için savaşmak, ülkemizin önünde secde etmek zorunda kaldığı şartlara son vermek, barışın, bağımsızlığın ve toplumsal adaletin sağlanması için mücadele etmek.
Peru, Amazon Dağları, 4 Kasım 2014
Yaşasın Tupac Amaru! Gelecek ve Zafer kazanacak!
Tupac Amarista’nın onurlu komutanı Nestor Cerpa yaşıyor!
Kitlelerle ve silahlarla, Ya Özgür Vatan Ya Ölüm! Zafer bizim olacak!
Camilo REYES
TUPAC AMARİSTA Devrimci Halk Ordusu (FAR-EPT)
Pingback: MRTA LİDERLERİNDEN PETER CARDENES SCHULTE TAHLİYE OLDU | Devrimci Düşün
Pingback: Peru: Eski MRTA liderlerinden Peter Cardenas Schulte Tahliye Oldu