WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.
If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.
Unbalanced start tag short code found before:
“Bahsi geçen adalar işgalci İsrail rejiminin ABD desteği ile başlattığı “6 Gün Savaşları”nda da ön plana çıkmış, 1982 yılında Camp David Anlaşmaları hükümleri uyarınca adalar Mısır’a geri verilmiş ve boğazdan geçiş serbestisini sağlamak üzere buraya bir çokulusl…”
Mısır hükümetinin Suudi Arabistan ile yaptığı anlaşma uyarınca Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan’a “devredilmesi” üzerine 15 Nisan’da kitleler sokağa dökülmüş, devlet de yasaklı ‘6 Nisan Hareketinin’ 25 Nisan’da protesto çağrısı yapmasına cevaben muhalifler üzerindeki baskıyı daha da yükseltmişti. 21 Nisan Perşembe gecesi ise polis Kahire, Gize, Garbiya, Menufiya ve Şarkiye’de bir dizi baskın gerçekleştirmiş ve birçok kişiyi tutuklamıştı.
Tiran ve Sanafir adalarının önemi
Tiran ve Sanafir küçük ve bütünüyle insansız adalar olmalarına karşın Akabe Körfezi’ne girişin ve İsrail ve Ürdün’de bulunan Eliat ve Akabe limanlarının kontrol edilebilmesi için stratejik mevziler. İsrail’in adaların Suudi Arabistan’a devredilmesinden hiç rahatsızlık duymamasını İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşmanın bir tezahürü olarak da okumak gerek:
Haaretz gazetesi, İsrail Savaş Bakanı Moşe Yalon’un “Dört taraf – Suudiler, Mısırlılar, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri arasında – Suudilerin barış anlaşmasının askeri eki konusunda Mısırlıların yerini ikame etmesi şartıyla adaların sorumluluğunun teslim edilmesi konusunda anlaşmaya vardık” sözlerine yer verdi. Burada dikkate değer olan şey, anlaşmanın yalnızca dört ana taraf – Kahire, Riyad, Washington ve Tel Aviv – arasında bir anlaşmaya varıldıktan sonra ilan edilmiş olması.**http://medyasafak.net/haber/2005/tiran-ve-sanafir-adalari-ortadogu-nun-gizli-tutulan-isleri–suudiler/**
Bahsi geçen adalar işgalci İsrail rejiminin ABD desteği ile başlattığı “6 Gün Savaşları”nda da ön plana çıkmış, 1982 yılında Camp David Anlaşmaları hükümleri uyarınca adalar Mısır’a geri verilmiş ve boğazdan geçiş serbestisini sağlamak üzere buraya bir çokuluslu güç konuşlandırılmıştı.
25 Nisan Protestoları
Yasaklı 6 Nisan Hareketinin çağrısı ile 25 Nisan Pazartesi günü gerçekleştirilen protestolara hükümet yoğun polis ablukası ile cevap verdi. Cesur Olana Özgürlük örgütünün (The Freedom for the Brave) verdiği bilgiye göre aralarında gazetecilerin de olduğu 168 kişi 25 Nisan’daki protestolarda tutuklandı.**http://www.madamasr.com/news/update-campaign-reports-168-arrested-protests/**
Akşam saatlerinde Kahire'nin Dokki bölgesindeki eyleme saldıran Mısır polisi yüzü aşkın eylemciyi göz altına aldı. pic.twitter.com/DREH5btzFR
— İntifada Yayınları (@intifadayayin) April 25, 2016
Danimarkalı gazeteci Stefan Weichert, Norveçli gazeteci Harald Hoff ve Fransız gazeteci Jenna Le Bras, Kahire’nin Dokki bölgesinde gözaltına alındılar. Gazetecilerin daha sonra serbest bırakıldığı bildirildi. Al-Shorouk ajansı gazetecileri de beş diğer gazeteci ile birlikte Kahire’deki protestoları takip ederken göz altına alındılar. Gazeteciler sendikası sözcüsü, gazetecilerin dördünün serbest bırakıldığını belirtirken gazetecilerin sendika binasına giriş çıkışlarının engellendiğini de ifadelerine ekledi.
Gözaltına alınan gazeteciler arasında Basma Mostafa da vardı. Mostafa aynı zamanda Giulio Regeni cinayetindeki devlet bağlantısını da araştırıyor. Raporlara göre gazetecilerin yanı sıra bir çok demokratik kitle örgütü üyesi de hedef gözetilerek gözaltına alındı. Yoğun polis ablukasına ve tutuklamalara rağmen adaları satan Sisi hükümetinin ‘siyasi’ açılımları olan bu hamlesi halk tarafından protesto edildi.