Filipinler’in başkenti Manila’nın 47 km güneyinde bulunan Laguna, Cabuyao’daki Tanduay Damıtma tesisindeki 200’ün üzerinde sözleşmeli olarak çalışan işçiler, işlerini geri kazanabilmek için umutsuz bir mücadele sürdürüyorlar. Ülkenin en zengin ikinci kişisi olan milyarder Lucio Tan’ın sahip olduğu şirket, işçilerin kadrolu iş taleplerini bastırmak için umarsızca onları işten çıkarttı.
‘Tasarruf’ nedeniyle işten çıkartılan 397 işçinin arasında, Çok Amaçlı Küresel Hizmet Tedarikçileri Kooperatifi ve HD İş Gücü Servis Kooperatifi ile yapılan sözleşmelere bağlı olarak, bazıları 10 yıldan fazla olmak üzere yıllardır bu tesiste çalışan birçok işçi vardı. Bu sözde işçi kooperatifleri Lucio Tan ve Cabuyao Belediye Başkanı ile yakın ilişkilere sahip. Tanduay’ın iş gücünün %80’inden fazlası sözleşmeli işçilerden oluşuyor.
Sözleşmeli işçilerin iş süresi ile ilgili güvenceleri yok, kadroluların yararlandığı sağlık sigortası ve tazminat haklarından yararlanamıyorlar ve çoğunlukla yasal asgari ücretin altında maaş alıyorlar.
Bu uygulama görünürde yasa dışıyken, özel durumlar ve istisnalarla ilgili düzenlemeler çarpıtılıyor. Ve Çalışma Bakanlığı da dahil olmak üzere ilgili devlet kurumlarının göz yumması ve ihmali sonucunda yasalar nadiren olması gerektiği gibi uygulanıyor.
Kadrolu düzene geçişi engellemek egemen sınıfın ortak amacı. Diktatör Ferdinand Marcos’un 1986’da devrilmesi ve Başkan Corazon Aquino yönetiminde resmi burjuva demokrasisinin restorasyonundan beri hükümet ve işverenler bütün sektörlerdeki kadrolu işçilere, işten çıkarma ve yerlerine sözleşmeli işçi yerleştirme yolu ile aralıksız saldırmaktadır.
Bir örnek vermek gerekirse, 2011 yılında, Başkan Benigno Aquino III ve onun Çalışma Bakanlığı Sekreteri Rosalinda Baldoz Filipinler Hava Yolları’nın kadrolu yer personelini dağıttı. 2500’den Fazla çalışan sonradan sözleşmeli olarak yeniden işe alınma koşuluyla işten çıkartıldı. Bu sürecin sonucunda, Laguna eyaletindeki işçilerin %70’inin sözleşmeli çalışmaya başladığı tahmin ediliyor.
Tanduay işçileri işlerini geri alabilmek için şimdiye kadar büyük bir azim ve kararlılıkla direndi. Şirketin koruma görevlilerinin ve kiralık adamlarının damıtma tesisini barındıran Asya Bira Fabrikası kapısı önündeki direniş kamplarına yaptıkları sürekli saldırıların karşısında durdular.
18 Nisan’da KMU, Tanduay sözleşmeli işçilerini, Tanggulang Ugnayan Daluyang Lakas ng Anakpawis sa Tanduay Damıtma İşçileri (TUDLA) adı ile çalışma bakanlığına kurum olarak kaydolmaları için yönlendirdi. Daha sonra da TUDLA’ya tesisteki ‘işçi standartları ihlalleri’ ve güvenlik koşulları ile ilgili denetim talep etmesi yönünde tavsiyede bulundu.
Çalışma bakanlığının yerel birimi ihlallerle ilgili yürüttüğü göstermelik soruşturma sonucunda Tanduay işletmesi yönetimine iş kanununu çiğnemediklerine ilişkin yasal görünümlerinin eksik olduğuna ilişkin rapor verdi. Bunun üzerine işçi sağlayan taşeron firmalar sahte bir yasal görünüm kazanmak için evrak işine giriştiler ancak bu girişimleri sözleşmeli işçilerin direnişi ile karşılaştı.
16 Mayıs Cuma günü yönetim TUDLA birliğindeki 200 sözleşmeli işçiye 18 Mayıs Pazartesi günü işe gelmemelerini bildirdi. Çalışma bakanlığının yerel birimi 27 Mayıs’ta işten çıkarılmış işçilerle resmi bulgularını paylaştı ve onları yumuşak bir şekilde şirket aleyhine yasal bir karar çıkması durumunda Tanduay yönetimi tarafından kadrolu olarak işe geri alınacakları konusunda temin etti.
Bir karar çıkana kadar TUDLA çalışanları çoktan açlık çekmeye başlamış olacak. TUDLA İşçi Birliği’nin lideri olarak görülen Anse Are karısını ve üç çocuğunu geçindirebilmek için zar zor günde 8 dolar kazandığı Tanduay işletmesi üretim hattında 6 sene boyunca çalıştı.
Philippine Daily Inquirer gazetesi ile yaptığı telefon görüşmesinde Are işsizlik nedeniyle içinde bulundukları güç durumu şöyle ifade ediyor:
Yaklaşmakta olan eğitim yılı bizim için gerçekten problem. İki yeğenimin eğitim masraflarını da ben karşıladığım için çocuklarımın eğitimi için nereden para bulabileceğimizi bilmiyoruz.
TUDLA işçileri grev noktasındaki ince bir tente altında yaşıyorlar. İşlerini kaybettiler ve ailelerini geçindirecek paraları yok. Onların lehine bir karar çıksa dahi yine de dağılmış olacaklar. Yüzlerce hayat savrulacak.
Hiç şüphe yok ki Tanduay işçileri cesurca mücadele etti. Ancak mücadeleyi kazanabilmek için işçilerin daha fazla cesarete ve militan direnişe ihtiyaçları var. Çıkarlarını korumak için politik bir perspektif oluşturmak durumundalar.
Haber: www.isyandan.org