Dün (6 Mart) hayatını Filistin davasına adamış olan Basil el-A’rac, işgal askerlerinin Ramallah’taki bir eve düzenlediği baskında, iki saatlik çatışmanın ardından yakın mesafeden vurularak öldürüldü. FHKC, devrimci Basil el-A’rac’ın suikastının ardından aynı gün sitesinde yaptığı bir açıklama ile tüm Filistinli direniş örgütlerine birleşik mücadele çağrısı yaptı ve işbirlikçi Filistin yönetimini işgalci ile yürüttüğü güvenlik koordinasyonundan dolayı kınadı.
Mücadeleci halkımızla beraber FHKC , bugün korkak siyonist işgal güçleri tarafından öldürülen, genç Filistinli direnişçilerin önde gelen isimlerinden Basil el-A’rac’ın yasını tutuyor. Şehit (Basil el-A’rac), aylarca süren takipten sonra yaşanan çatışmada sonuna kadar kahramanca savaştı. FHKC, bu suça cevap vermek ve Siyonist işgale karşı mücadeleyi yükseltmek için bütün direniş örgütlerini bir araya gelmeye ve beraber hareket etmeye çağırıyor.
FHKC, Filistin’in bugün, hayatı pahasına ilkeleri ve değerleri için mücadele vermiş en önemli genç direnişçilerinden birini kaybettiğini vurgular. Basil el-A’rac kesin bir kurtuluş için kendini teslimiyetçi her politikayı reddetmeye adamış, Filistin tarihi üzerine çalışmış ve Filistin davasını yok etmeye yönelik her türlü girişime karşı savaşmıştır.
Şehit Basil el-A’rac bir özgürlük savaşçısı, entelektüel ve isyancı Filistin gençliğinin teorisyeniydi. Kendisini direnişe, intifadaya, birliğe, geri dönüş hakkına ve tüm Filistin toprağının kurtuluşuna adamıştı. O, güvenlik işbirliğine (Ç.N. Filistin yönetimi ile işgalci İsrail’in güvenlik işbirliği kastedilmektedir) karşı sahada birebir mücadele verirken öte yandan tüm kültürel ve entelektüel gücünü direnişin hizmetine sunmuş devrimci bir entelektüeldi.
Şehit direnişçi Basil el-A’rac’ın suikastı sürmekte olan güvenlik işbirliğinin çirkin bir sonucudur. Basil el-A’rac ve yoldaşları Filistin yönetimi güvenlik aygıtı tarafından takip edilmiş ve bir kaç ay hapsedilmiştir. Tutukluluğunu ise ölümü ile sonuçlanacak işgal gücünün yürüttüğü av izlemiştir.
Şehit Basil el-A’rac’ın ve diğer Filistinli direnişçilerin kanı, Filistinli esirlerin gördüğü zulüm; birleşik mücadeleyi örmek, işgale karşı halk direnişini ayağa kaldırmak ve işgalciyi suçlarından ötürü mahkum edebilmenin en etkili yolu olarak silahlı mücadeleyi yükseltmek için çağrı yapıyor.
Ayrıca, Filistin Yönetimi güvenlik aygıtının her türlü güvenlik koordinasyonuna, politik tutuklamalarına, takibine karşı mücadele etmek acil bir gerekliliktir. Güvenlik işbirliği şehitlerimizin kanına, halkımızın değerlerine ve ilkelerine açıkça ihanettir ve Filistin gençliğinin direnişine zarar vermeye devam etmektedir.
Filistin resmi liderliği de sözlerini eyleme dökmeli, Filistin halkına karşı işlediği suçlardan ve ırkçı yasalarından ötürü işgalciyi mahkum ettirmek için uluslararası kuruluşlara başvurmalıdır.
ABD’nin emperyalist himayesinin, Arap dünyasının durumunun ve iç bölünmelerin Filistin halkına yönelik saldırıları arttırmak, daha fazla toprak işgal etmek, yeni ırkçı yasalar çıkarmak ve Kudüs’ün doğusundaki yasa dışı Maale Adumim yerleşimi üzerinden ‘İsrail egemenliğinin yürürlüğe geçmesini’ sağlamak için kullanıldığı şu dönemde Filistin davası gerçek bir tehlike ile karşı karşıyadır.
Şehit Basil el-A’rac’a sadakat; bütün şehitlerin karşısında durmuş olduğu Oslo mutabakatına son vermeyi, günümüzdeki zorlukları göğüslemek için yeni bir ulusal strateji geliştirmeyi ve Filistin halkının direnişini birleştirmeyi gerektirir.
İşgalci, Basil el-A’rac suikastının intifadayı ve Filitin gençliğinin direnişçi ruhunu kıracağına inanıyor olabilir. Ancak tam da aksine onun duruşu ve bağlılığı baskıya, işgale ve tüm yıkıcı planlara karşı daha çok enerjiyi ve gücü ateşleyecektir.