13 Eylül 1971’de, 39 kişi -29 tutsak ve 10 gardiyan- New York’taki yükselen tutsak hareketini ve Attica isyanını bastırmak amacıyla harekete geçirilmiş New York Eyalet polislerinin silahlarından ateşlenmiş kurşunlarla öldürüldüler.
1971 Attica İsyanı Siyah Özgürlük Hareketi’nin ABD’de güçlendiği ve ABD hapishanelerindeki ırkçı baskılara karşı farklı etnik kimliklerden diğer devrimci mahpuslarla birlikte özellikle Siyah tutsaklarca yürütülen hapishane örgütlenmesinin yükseldiği bir dönemde gelişti.
Attica İsyanı hapishane içerisindeki onlarca yıllık adaletsizlikten sonra iki mahkuma uygulanan haksız ve baskıcı tecrit ile birlikte ateşlenmişti. 1971 yılında, 9 ile 13 Eylül arasında tutsaklar hapishane kontrolünü ele geçirdiler, 40 kişiyi rehin alarak hapishane koşullarının iyileştirilmesi talebinde bulundular; 13 Eylül’de devletin kanlı saldırısı isyanı bastırdı.
Attica İsyanı beş devrimci kurucusu Frank Lott, Herbert X. Blyden, Carl Jones-EL, Donald Noble ve Peter Butler olan Attica Özgürlük Hareketinin talepleri etrafında şekillendi. Carl Jones-EL şöyle yazmıştı:
Kendi kendimize siyasi ideoloji öğrenmeye başladık. Marx, Lenin, Troçki, Malcolm X, du Bois, Frederick Douglass ve daha bir çoklarını okuduk. Kendimiz için bir reform programı oluşturduk ve taleplerimizi yazmaya başladık. Hafta sonu politik sınıflarda eğitim veriyorduk ve biz hiçbir şekilde yararlanamasak da paranın bir şekilde aktığını ve bazı koşulların hep aynı kaldığını anlatıyorduk.
Hareketin içindekiler diğer tutsaklara politik eğitim sağlarken biryandan da reform ve koşulların iyileştirilmesi taleplerini devlete dayatmaya çalışıyordu.
Yüzyıllardır yaptığı gibi bugün de ABD, Siyahları ve diğer ezilmiş toplumları hedef alan ırkçı kitlesel baskı politikalarına devam etmekte, bir yandan da Siyonist devletin ABD emperyalizminin stratejik ortaklığını yürüttüğü Filistin’de en ağır biçimiyle yaşandığı üzere dünyadaki diğer halklara yönelik emperyalist savaşını sürdürmektedir.
Attica tutsaklarının deklarasyonu, ABD tarafından Filistin’e dayatılan sömürgeci, ekonomik ve ırksal hakimiyete karşı ezilmişlerin sesi olarak bugün de yankılanmakta ve halen geçerliliğini korumaktadır:
Hapishanedekiler, yani buradaki her birimiz, şiddete ve buradaki ve bütün ABD’deki tutsakların yaşamlarına yönelik umarsızlığa karşı öne çıkıyoruz. Burada olan şey ezilmişlerin hiddetinin sesidir. Bizce kabul edilebilir koşullar sağlanmadıkça hiçbir şekilde uzlaşmayacağız. Amerika’nın vicdanlı yurttaşlarını sadece bizim yaşamlarımızı değil her birimizin, hepimizin yaşamlarını tehdit eden bu koşullara karşı verdiğimiz mücadelede dayanışmaya çağırıyoruz. İnsanlardan çok halkları köleleştiren ve sömürenlere fayda getiren hapishane kurumlarını dize getirme hedefimize bizi bir adım daha yaklaştıracak talepler ortaya koyduk…
Samidoun Filistinli Tutsaklar Dayanışma Ağı sadece Attica İsyanında değil sayısız hapishanelerde o zaman ve şimdi devrimci ve radikal hareket içerisinde özgürlük için savaşmış bütün yürekli tutsakları selamlar ve devlet destekli kitlesel katliamlarda hayatlarını kaybetmiş kurbanların yasını tutar. Egemenlerin hücrelerini mücadele için devrim okullarına çevirmiş ve hala da buna devam eden Attica tutsaklarının, Filistinli tutsakların taleplerini biz de paylaşıyoruz.
Pingback: İsyandan – ABD: Florida’da 8 Hapishane Greve Hazırlanıyor
Pingback: ‘Köleliğe Karşı İsyan Çağrısı’- ABD Tarihindeki En Büyük Hapishane Genel Grevi Yolda