02.10.2017

Şili: Mapuçe Tutsakların Açlık Grevi 117. Gününde Kazanımla Sonuçlandı

16 aydır haklarında hiç bir delil bulunmadan kilise ve iş makinalarını yakma suçlamasıyla tutuklu bulunan Mapuçe tutsaklar 117. günde taleplerinin kabul edilmesi üzerine açlık grevini bitirdiler. Açlık grevi hükümetin Mapuçe tutsaklara ilişkin terörizm suçlamasının geri çekildiğini kamuoyuna açıklaması üzerine Mapuçe tutsaklar tarafından bitirildi. Mapuçe liderlerinden Alfredo Tracal ve kardeşleri Benito ve Pablo Trangol normal yemek düzenine geçtiklerini söylediler.

Açlık grevi başladığı andan itibaren geniş bir kamuoyu desteği kazandı.

Açlık grevinin 90’lı günlerinde başkent Santiago’da yapılan destek yürüyüşüne saldıran polis 16 kişiyi gözaltına aldı.

Göstericiler “Mapuçeyim, Terörist Değil” ve ” Mapuçelere karşı daha fazla şiddete hayır” dövizleri taşıdılar.

Açlık grevi 100’lü günlere girdiğinde yaklaşık 2.000 kişinin “Mapuçe Halkının Onuru İçin” sloganı attığı destek yürüyüşüne polis yine saldırdı, onlarca kişiyi gözaltına aldı.

Başkanlık seçimlerinde aday olan 8 başkan adayı televizyonda yaptıkları kamuoyuna yönelik ilk tartışmada açlık grevini tartıştılar. Bolivya’nın ilk yerli devlet başkanı olan Evo Morales açlık grevi yürüten Mapuçe tutsaklara destek açıklaması yaptı.

Alfredo Tracal’ın iç kanama teşhisi ile hastaneye kaldırılmasının ardından, önceki gün Devlet Başkanı Michelle Bechelet ile tutsak yakınlarının yaptığı görüşme sonrasında İç işleri bakanı Mario Fernandez hükümetin eylemcilere yönelik anti-terör yasasını artık kullanmayacağını kamuoyuna açıkladı. Parlementoda bulunan sağ partiler hükümetin Mapuçe tutsaklara karşı çok hoşgörülü davrandıklarını ileri sürerek karara karşı çıktılar.

Mapuçeler 19. yy’da gerçekleşen büyük askeri saldırı ve işgalden sonra direnişlerini sürdürmeye devam ediyorlar. İspanyol devletinin, kilisenin ve İspanyol şirketlerinin Mapuçe topraklarını, kaynaklarını ve insanlarını sömürmesine karşı barışçıl yöntemlerin yetmediği yerde silahlı direnişe geçmiş, iş makinaları, kamyonlar ve bölgede faaliyet gösteren misyoner kiliseler ateşe verilmeye başlanmıştı.