18.04.2017

Filistin: Son Yılların En Kitlesel Açlık Grevi İşgal Hapishanelerine Meydan Okuyor

WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.

If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.

Unbalanced start tag short code found before:

“Yakın zamandaki en kitlesel açlık grevi ise 2014 yılında idari gözaltı uygulamasına karşı 200 mahkumun katıldığı grevdi. Barguti yazısında apartheid rejime karşı mücadele veren Filistinli tutsaklarla eski Güney Afrikalı politik tutsakların dayanışmasına vurgu yaparak ulusla…”

Sayıları 1.500’ü aşan Filistinli tutsak, 17 Nisan Pazartesi Filistinli Tutsaklar gününde toplu açlık grevine gireceklerini duyurdular. “Özgürlük ve Onur” şiarı ile başlatılan açlık grevi; aile ziyaretleri, tıbbi tedavi hakkı, işkence, kötü muamele ve tecride son verilmesi ve idari gözaltı uygulamasının kaldırılması gibi tutsakların temel talepleri etrafında yükseliyor.

Hadarim, Gilboa ve Nafha hapishaneleri başta olmak üzere farklı fraksiyonlardan politik tutsaklar greve katılacaklarını ve desteklediklerini duyurdular. Beersheva, Ashkelon ve Ramon hapishanelerindeki tutsaklarla beraber başka tutsakların da açlık grevine katılması bekleniyor. Açlık grevinin talepleri El Fetih üyesi tutsaklar ve grevin sözcüsü olarak konuşan El Fetih Merkez Komite üyesi Mervan Barguti tarafından duyuruldu. Barguti 16 Nisan’da New York Times’da çıkan yazısında şu ifadeleri kullandı:

İsrail hapishaneleri, Filistin’in kendi kaderini tayin hakkı için verdiği mücadelenin büyüdüğü bir mevzi haline gelmiştir. Bu açlık grevi ve özgürlüğe giden uzun yürüyüşümüzdeki yeni adımımız için seçmiş olduğumuz isim, bir kez daha tutsak hareketinin “Özgürlük ve Onur” mücadelesine yön veren bir pusula olduğunu gözler önüne sermektedir.

İşgalci İsrail’in Kamu Güvenliği Bakanı Giad Erdan açlık grevine giren tutsakları “terörist” diye yaftalayıp hepsini Negev çölündeki hapishaneye sürmek ve tutsakların sivil hastanelere girmesini engelleyerek orada oluşturulacak bir “saha hastanesinde” zorla beslemeye mahkum etmekle tehdit etti. İsrail Hapishane Servisi, 16 Nisan’da 700 civarında açlık grevine girmiş tutsağa yönelik “önleyici tedbirlerin” alınacağını açıkladı ve açlık grevi ile her türlü destek eylemini yasa dışı ilan ederek sert bir şekilde engelleneceğini duyurdu.

Açlık grevinin başladığı an itibari ile İsrail hapishanelerinde 6.500 Filistinli politik tutsak esir bulunmaktadır. Bu tutsakların arasında 60 kadın ve 300 çocuk, idari gözaltı adı altında 600 mahkum ve sayısı 1.000’i aşan hasta tutsak yer almaktadır.

Bu grev, daha önce binlerce tutsağı bir araya getiren 2012 ve 2004 yıllarındaki toplu açlık grevlerinden sonraki en kitlesel açlık grevi. Barguti’nin açıklamasının ardından politik tutsakların hemen hepsinin greve katılım gösterdiği Hadarim, Gilboa ve Nafha hapishaneleri başta olmak üzere; FHKC, Hamas, İslami Cihad, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ve diğer fraksiyonlara üye politik tutsaklar açlık grevine destek ve katılımlarını ilan ettiler.**http://samidoun.net/2017/04/dignity-and-freedom-palestinian-organizations-and-figures-on-the-collective-hunger-strike//**Yakın zamandaki en kitlesel açlık grevi ise 2014 yılında idari gözaltı uygulamasına karşı 200 mahkumun katıldığı grevdi.

Barguti yazısında apartheid rejime karşı mücadele veren Filistinli tutsaklarla eski Güney Afrikalı politik tutsakların dayanışmasına vurgu yaparak uluslararası dayanışmanın yükseltilmesini talep etti: “İsrail tarihteki ilk sömürgeci güç değildir. Tarihteki her ulusal kurtuluş hareketi benzer mücadelelere sahne olmuştur. Bu yüzdendir ki baskıya, zulme, sömürgeciliğe ve işgale karşı mücadele vermiş olan halklar bizim yanımızdadır.”

FHKC hapishane birimi de yaptığı açıklamada hem ulusal hem de uluslararası dayanışmanın önemine vurgu yaptı: “Tüm Filistin halkını ve dünyanın dört bir yanındaki dostlarını, tutsakların davasını, irade savaşını yükseltmek için verilen kitlesel mücadelede tutsaklarla dayanışmaya çağırıyoruz.”

Dün (17 Nisan) Filistinli Esirlerle Dayanışma gününde Gazze’de yapılan kitlesel yürüyüşte, Fransa’da tutsak bulunan Filistin davasının savaşçılarından Lübnanlı devrimci Georges Ibrahim Abdallah, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Sekreteri Ahmed Saadat ve Fransa’da kardeşi Adama Traoré’nin polis tarafından katledilmesinin ardından protestolara katıldığı için tutuklanan ve kardeşinin cinayetinin tanığı olduğu için susturulmaya çalışılan Bagui Traoré için özgürlük talebi haykırıldı.**http://samidoun.net/2017/04/prisoner-support-march-in-gaza-highlights-hunger-strikers-cases-of-georges-abdallah-and-bagui-traore//**14-27 Nisan tarihleri arasında Filistinli Esirlerle Dayanışmak için dünyanın birçok yerinde eylem ve etkinlikler düzenleniyor.