Bir işçi sınıfı takımı: Rayo Vallecano

f4e9e489d9_f4e9e489d9

Semtte yaşayan işçilerin yoğun şekilde desteklediği ve antifaşist tribünlere sahip Rayo Vallecano tam anlamıyla gelenek sahibi bir takım. Avrupa’da “işçilerin takımı” olarak bahsedilen Vallecano’nun saygı duyulacak bir geçmişi var.

1924 yılında İspanya’nın başkenti Madrid’in güney batısındaki Vallecas bölgesinde bir grup genç tarafından kurulan Vallecano’nun işçilerin ve sosyalistlerin desteğini almasındaki en büyük neden kurulduğu bölge. İşçi sınıfının yoğun olarak yaşadığı ve Madrid’in diğer bölgelerine göre daha az gelişmiş Vallecas’ta halk, R. Vallecano’yu kısa sürede benimser. Vallecano’nun kuruluşundan 5 yıl sonra yani 1929’da İspanya Futbol Federasyonu ulusal ligleri kurduğunda Vallecano ulusal liglerde oynamayı reddeder ve 1931’de İspanyol İşçi Federasyonu’nu kurar. İç savaş arifesindeki İspanya’da bu federasyon sadece 5 yıl varlığını koruyabilir ve iç savaşın başlamasıyla da dağılır. Savaş sonrası yıllarca amatör kümede mücadele eden Vallecano, 1950’lere doğru profesyonel üçüncü lige katılır. Kuruluşundan itibaren amatör ruhla mücadele eden takım profesyonelliğe hemen ayak uyduramaz ve maddi yardım alabilmek için Real Madrid’in kapısını çalar ancak ret cevabı alır. Bunun üzerine farklı takımlardan çeşitli koşullarla yardım alan Vallecano, diktatör Franco’nun Madrid’i desteklemesinin ve taraftarı olmasının en önemli nedenlerinden birisi olmuştur. O dönemlerde işçilerin ve Franco karşıtlarının da ciddi anlamda sahiplendiği takım değişen ekonomik koşullara rağmen Madrid işçilerinin takımı olmaya devam eder ve zor şartlara rağmen ayakta kalmayı başarır. Vallecano’yu istediği çizgiye çekme çabaları boşa düşen Franco ise bunun verdiği hırsla takımın üzerine daha fazla gider ve kulübü zor durumda bırakabilmek için çeşitli eylemlerde bulunur. Bunların en bilineni Vallecas stadyumunun toplama kampı olarak kullanılmasıdır. Vallecano’nun böyle özel bir kulüp haline gelmesinin en büyük nedeni ise tabii ki taraftarıdır.

Taraftar Grubu: Bukaneros

Geleneğin Vallecano tribünlerindeki temsilcisi ise taraftar grubu olan Bukaneros’tur. 1992’de bir grup arkadaş tarafından kurulan grup, kuruluş amacını; “Sadece maç izleyen insanlar değil stadyum dışında sol görüşlü insanları bir araya getirmek” olarak açıklar. 90’ların sonuna dek arkadaş grubu olarak maçları izlemeye devam eden Bukaneros, 90’ların sonuna doğru ciddi anlamda bir tribün grubu haline gelmiştir.

Bukaneros’un kurulduğu dönem tribünde siyasete buluşmadan takımını desteklemek isteyen “Brigadas Franjirrojas” adında daha apolitik bir grup da ortaya çıkmıştır. Şimdilerde olduğu gibi o dönemlerde de Bukaneros ile arası bozuk olan Real Madrid’in faşist taraftar grubu UltraSur bu durumu bir fırsata çevirerek, kurulan yeni grubun içerisine sızar ve grubu sağ politikalara yöneltmeye çalışır. Bu durumdan rahatsız olan Bukaneros üyeleri kale arkasına geçme kararı alır ve birkaç sezon siyasi söylemlerden uzak durarak, tribün ile daha fazla ilgilenir. Bu süreç içerisinde daha da gelişen ve büyüyen Bukaneros bu süreçte politik söylemlerini de tribünde daha fazla dile getirmeye başlar. Sayısal anlamda da güçlenen ve tribünde kurulan farklı grupların da kendileriyle katılmasıyla Franjirrojas’ı tribünlerden uzaklaştırma kararı alır ve maçlara gelen bölge halkı da bu kavgada Bukaneros’u destekler.

Anti-Faşist Tribün Grubu: Bukaneros

90’ların sonuna dek devam eden bu kavga R. Vallecano’nun ligden düşmesiyle son bulur. Çünkü takımın küme düşmesiyle Bukaneros haricindeki gruplar tribünden çekilmeye başlar ve Vallecano tribünlerindeki hâkimiyet tamamen Bukaneros’a geçer. Böyle bir sürecin ardından Bukaneros politik görüşlerini de daha açık şekilde dile getirmeye başlar. Demokratik kitle örgütleri ve siyasi gruplarla bağ kuran grup, ülkedeki siyasi eylemlere katılmaya da başlar. Hatta 1997’de oynanan Osasuna maçında ırkçılığa karşı bildiri dağıtmaları ve maça çok sayıda göçmeni davet etmeleri o dönem ırkçılığa karşı tribün mücadelesinin de başlamasına katkı sunar. Vallecano tribünlerince ırkçılığa karşı başlatılan bu kampanya uluslararası alanda da ses getirir ve UEFA’nın “Say no to racism” politikasının ilham kaynağı olur. Bu kampanyanın karşısında UEFA, 2000/01 sezonunda ligde dokuzuncu olmasına rağmen Vallecano’yu UEFA kupasına davet eder.

Herkesin üyesi olamadığı Bukaneros o yıllarda sadece 200 kişi olmasına karşı tüm Vallecano taraftarını arkasında tutmayı başarabilmiştir de. Hal böyle olunca oyuncularla ve yöneticilerle de iletişim haline geçen grup, kulüp adına alınacak kararlarda söz sahibi olmuş ve tüm taraftarların isteği ve savundukları üzerinden bu kararlar da görüşlerini bildirmişlerdir. 2002/03 yılında tekrar küme düşen Vallecano 2008’e kadar ikinci ve üçüncü ligde mücadele eder. 2008’de Carlos adında Bukaneros üyesi genç Madrid’de bir kavgada faşistlerce katledildikten sonra Vallecano tribünleri için oynanan maçların ve skorların hiçbir önemi kalmamış, tüm maçlar Carlos için yapılan eylemlere ve tezahüratlara sahne olmuştur.

Bölge halkını da temsil edecek kadar büyüyen Bukaneros, kulüp yönetimi üzerinde de etkisini giderek arttırmıştır. 2010 Eylül ayında ülke genelinde gerçekleşen işçi grevleri boyunca grup, takımın tüm antrenmanlarını greve destek amaçlı iptal ettirir. Bukaneros’un çabasıyla öğrencilere, kadınlara ve işçilere maç biletlerin de ciddi indirimler olur. (Bu indirimler hala devam etmektedir)

Grubun, yönetim üzerinde etkisini gösterdiği bir diğer konu da yeni stadyum projesi olmuştur. Yönetimin yeni ve lüks stadyum projesini stadyumlarının anti-faşist hareket tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu ve stadyumu terk etmeyerek, yıktırtmayacaklarını açıklayan grup yeni stat projesini böylelikle iptal ettirmeyi başarmıştır. Kulüp sahibinin, İspanya milli takımının maçlarını Vallecano stadyumunda da oynanması için federasyona başvurmasına da tepki gösteren grup İspanya milli takımının statlarında futbol oynamasına izin verdirtmemiştir ve kulüp sahibi “Federasyon stadyumumuzda milli maç oynatmak isterse taraftarımıza sormadan bunu kabul edemeyiz” açıklamasını yapmak zorunda kalarak, başvuruyu geri çekmiştir. Kulüp sahibinin bu başvuruyu, ekonomik gelir için yaptığını açıklaması üzerine yine boş durmayan Bukaneros, 2011’de stadyum etrafında düzenledikleri etkinlikte binlerce kişiden insan zinciri oluşturmuş ve yaptıkları ürünleri satarak kulübe yardım etmiştir. Bukaneros stat dışında bu kadar etkiliyken, stadyum içinde de ateşli bir taraftar grubu olarak üzerine düşeni yapmaya devam ediyor. Oynadıkları maçların gidişatına göre stadyum içerisinde çeşitli pankartlar hazırlayan grup neredeyse her maç işçi sınıfı lehine tezahüratlar ve pankartlar açmaktan da geri durmuyor. Bugün aktif üye sayısı 500’ü geçen grup kurulduğu yıldan bu yana çizgisinden asla sapmamış ve İspanya’da işçilerin takımı olmaya devam etmiştir. St. Pauli, Cadiz gibi sol tribünlere sahip takımlar ile dostluk ilişkileri bulunan Bukaneros’un medyaya yansıyan ve ses getiren son eylemi 29 Martta ülke genelinde gerçekleşen genel greve hem alanlar da destek vermeleri, hem de takımın antrenmanlarını iptal ettirmeleri olmuştur. Takımın oyuncuları da yaptıkları açıklamayla greve destek amaçlı antrenmanlara çıkmayacaklarını resmi olarak duyurmuşlardı.

İşçilerin ve emekçilerin futbol dünyasında hak ettiği değeri görmesi gerektiğini savunan bu grubun en büyük düşmanı ise tartışmasız Real Madrid taraftarları olmuştur. Kendilerini Franco’nun torunları olarak tanıtan Madrid’in faşist UltraSur grubuyla sıkça olay yaşayan Bukaneros, Madrid maçlarında Franco aleyhinde pankartlar açmaya devam ediyor. Şu an La Liga’da mücadelesine devam eden R. Vallecano ilk iki haftada aldığı galibiyetlerle lige iyi bir başlangıç yaptı ve tribünüyle, takımıyla yoluna devam ediyor.

Yazan:Faruk Ayyıldız
Kaynak:http://www.evrensel.net/haber/36147/bir-isci-sinifi-takimi-rayo-vallecano

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.