John Pilger: Faşizmin yükselişi neden yine sorun (III)

Aynı anda Kiev rejimi barbarca bir etnik temizlik politikası ile doğudaki etnik Rus nüfusuna yöneldi. Nazi milisleri Waffen-SS (Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi’nce oluşturulan, Hitlere bağlılık yemini etmiş, seçkin ordu birlikleri –ç.n.) tarzı konuşlandırılarak şehirleri ve kasabaları bombalamaya, kuşatma altına almaya başladı. Elektriği keserek, banka hesaplarını dondurarak, sosyal güvenlik sistemini ve emekli maaşlarını durdurarak kitlesel açlığı silah olarak kullandılar. 1 milyondan fazla mülteci sınırı geçerek Rusya’ya kaçtı. Batı medyasında onlar “Rus işgali” nedeniyle meydana gelen “şiddet”ten kaçan yerlerinden yurtlarından olmuş kişilerdi. Adı ve faaliyetleri Stanley Kubrick’in Dr. Strangelove’unu anımsatan Nato Komutanı General Breedlove 40.000 kişilik Rus birliklerinin toplandığını duyurdu. Adli uydu kanıtları çağında delil olarak bize sunduğu ise hiçbir şeydi.

Ukrayna’nın Rusça konuşan çift dilli insanları –nüfusun 1/3’ne tekabül ediyor- uzun zamandır ülkenin etnik çeşitliliğini temsil edecek bir federasyon arayışı içindeydiler ve halen otonom olup Moskova’dan bağımsızdırlar. Çoğunluğu “ayrılıkçı” olmayıp kendi anayurtlarında güven içinde yaşamak istemekte ve Kiev’deki iktidarın gasp edilmesine karşıdırlar. İsyanları ve otonom “devlet” ilanları Kiev’in onlara yönelik saldırılarına bir tepkidir. Bunun çok azı batılı izleyicilere açıklanmıştır.

2 Mayıs 2014 tarihinde Odessa’da 41 etnik Rus, sendika merkezinde, polis dışarıda bekliyorken diri diri yakıldı. Sağ kanat lideri Dmytro Yarosh katliamı “ulusal tarihimizde bir başka parlak gün” diyerek selamladı. Amerikan ve Britanya medyasında bu, “milliyetçiler” (neo Naziler) ve “ayrılıkçılar” (federal bir Ukrayna için imza toplayan insanlar) arasındaki “çatışma”lardan kaynaklanan “kasvetli trajedi” olarak haberleştirildi.

New York Times Washington’un yeni müşterilerinin faşist ve anti Semitik politikalarına yönelik uyarıları Rus propagandası olarak iteleyip hikayeyi gizleme yolunu seçti. The Wall Street Journal kurbanları lanetledi – “Hükümetin bildirdiğine göre Ölümcül Ukrayna Ateşi İsyancılar Tarafından Kışkırtıldı”. Obama cuntayı “temkinliliği”nden dolayı kutladı.

Putin onların yardımına gitmeye ikna edilebilse, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği yalanı haklı çıkacaktır. 29 Ocak günü, Ukrayna’nın en üst düzey askeri komutanı, General Viktor Muzhemko, bir basın toplantısında kesin bir dille konuşurken, ABD ve Avrupa Birliği’nin Rusya üzerindeki yaptırımlarının temellerini dalgınlıkla adeta inkar etti: “Ukrayna ordusu Rus ordusunun düzenli birlikleri ile savaşmamaktadır”. “İllegal silahlı gruplara” üye “bireysel vatandaşlar” vardı, ama Rus işgali söz konusu değildi. Bunlar haber olmadı. Kiev’in Dışişleri Bakanı Vadym Prystaiko nükleer silahlara sahip Rusya ile “tam ölçekli savaş” çağrısında bulundu.

21 Şubat tarihinde, Oklahoma eyaletinden cumhuriyetçi ABD senatörü James Inhofe Amerikan silahlarının Kiev’e gönderilmesine onay veren bir yasa tasarısı sundu. Senatodaki sunumunda Inhofe, çok uzun zaman önce sahte olduğu ortaya çıkmış olan Rus birliklerinin Ukrayna’ya geçtiğine dair fotoğraflar kullandı. Bunlar Ronald Reagan’ın Nikaragua’daki Sovyet varlığına ilişkin sahte fotoğrafları ve Colin Powell’in Birleşmiş Milletlere sunduğu Irakta kitlesel imha silahları bulunduğuna dair sahte delilleri anımsatıyordu.

Rusya’ya yönelik iftira kampanyasının yoğunluğu ve onun başkanının acayip bir cani olarak tasviri bir muhabir olarak duyduğum benzersiz bir şeydi. Amerika’nın en saygıdeğer araştırmacı gazetecilerinden, İran-Kontra skandalını ortaya çıkartan Robert Parry yakın zamanda şunları yazmıştı: “Adolf Hitler’in Almanya’sından beri hiçbir Avrupa hükümeti Nazi yıldırım birliklerinin halkın üzerine sürülmesini uygun bulmamıştı, fakat Kiev rejimi bunu göz göre göre gerçekleştirmektedir. Batı medyasında ve politik yelpazede açıkça ortaya konulmuş gerçeklerin yok sayılması noktasına varacak kadar bu gerçekliği örtme yönünde özenli bir çaba bulunmaktadır. Eğer dünyanın üçüncü dünya savaşına doğru nasıl sürüklenebileceğini merak ediyorsanız –en az yüzyıl önce birinci dünya savaşına sürüklendiği gibi- bütün yapmanız gereken insaf ve gerçeklere karşı laftan anlamazlığını ispatlamış bulunan Ukrayna çılgınlığına bakmak olacaktır.

1946’da Nürnberg Mahkemesi savcısı Alman medyasına şöyle konuşmuştu: “Nazi tertipçilerinin psikolojik savaşı nasıl kullandığı iyi bilinmektedir. Her büyük saldırıdan önce, çıkarcılığa dayanan birkaç istisna dışında, kurbanlarını zayıflatmayı tasarlayan ve Alman halkını saldırı için hazırlayan bir basın kampanyası başlatırlardı. Hitler Devleti’nin propaganda sisteminde günlük basın ve radyo en önemli silahlardı.” 2 Şubat günü Timothy Garton-Ash Guardian’da bir dünya savaşı talep ediyordu. Manşette “Putin durdurulmalı” sözleri yer alıyordu. “Ve bazen silahları sadece silahlar susturabilir.” Savaş tehdidinin “Rusya tarafından kuşatılma paranoyasını besleyebileceği”ni teslim ediyordu; fakat bu iyi bir şeydi. İş için gerekli olan askeri ekipmanı allayıp pullayarak okurlarına “Amerika en iyi donanıma sahiptir” diyordu.

2003 yılında Oxford’dan Profesör Gorton-Ash Irak’ta katliama yol açan propagandayı tekrarlamıştı. “Saddam Hüseyin” diye yazıyordu “Colin’in (Powell) dokümante ettiği üzere, yüksek miktarlarda dehşet verici kimyasal ve biyolojik silah depoladı ve kalanlarını da gizlemektedir. Halen nükleer silah elde etmeye çalışmaktadır.” Blair’i Gladstonvari, Hristiyan liberal müdahaleci diye övüyordu. 2006’da şöyle yazıyordu, “Şimdi Batının Irak’tan sonra sıradaki büyük sınavıyla karşı karşıyayız: İran”.

Ani karar patlamaları –veya Garton-Ash’in tercih ettiği gibi, “işkence edilmiş liberal kararsızlık” Faustvari bir eyleme karşı çıkan Atlantik ötesi liberal elitininkiler gibi atipik değildi. Savaş suçlusu Blair onların kayıp lideriydi. Garton-Ash’in yazısının yer aldığı Guardian Amerikan Hayalet uçakları için tam sayfa bir reklam yayınlamıştı. Lockheed Martin canavarının tehditkar resminin üzerinde şunlar yazıyordu: “F -35, BÜYÜK: Britanya İçin”. Bu Amerikan ekipmanı Britanya’lı vergi mükelleflerine 1,3 milyar Sterline mal oldu. Bu arada onun F model öncelleri dünya üzerinde katliamlar gerçekleştiriyordu. Reklam vereniyle uyum içinde Guardian yazı kurulu, askeri harcamalarda bir artış talep ediyordu.

Bir kez daha, ortada ciddi bir neden bulunmaktadır. Dünyanın yönetenleri Ukrayna’yı sadece bir füze üssü olarak düşünmemekte, onun ekonomisini istemektedir. Kiev’in yeni Maliye Bakanı Nataliwe Jaresko ABD Dışişleri Bakanlığı denizaşırı ülkeler “yatırım” bölümünde kıdemli bir görevliydi. Kendisine aceleyle Ukrayna vatandaşlığı verildi. Onlar Ukrayna’yı bol miktardaki gazı için istemektedir; Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın oğlu Ukrayna’nın en büyük petrol, gaz ve kayagazı (fracking: toprağa basınçlı su verip kayaları kırarak yer altındaki gazı çıkarma işlemi, -çn.) şirketinin yönetim kurulu üyesidir. Kötü ünlü Monsanto gibi GDO üreticileri ve şirketleri Ukrayna’nın zengin tarıma uygun topraklarını istemektedir.

Bunların da ötesinde Ukrayna’nın güçlü komşusu Rusya’yı istemektedirler. Rusya’yı Balkanlaştırmak ya da parçalamak ve dünyadaki en büyük doğal gaz yataklarını sömürmek istemektedirler. Arktik buzları erirken Arktik Okyanusu’nun kontrolünü ve enerji zenginliğini ve Rusya’nın uzun Arktik kara sınırını istemektedirler. Onların Moskova’daki adamı ülkesinin ekonomisini Batı’ya teslim eden sarhoş Boris Yeltsin’di. Halefi Putin Rusya’yı egemen bir ulus olarak yeniden kurdu; onun suçu budur.

Bizim geri kalanımızın sorumluluğu açıktır. Bu savaş kışkırtıcılarının dünyayı umursamayan yalanlarını tespit edip açığa çıkarmak ve asla onlarla başkalarına tuzaklar kurmamaktır. Modern emperyal devletlerdeki uygarlığı kırılgan hale getiren büyük halk hareketlerini yeniden uyandırmaktır. En önemlisi kendimizin ele geçirilmesini engellemektir; düşüncelerimizin, insanlığımızın ve kendimize olan saygının. Eğer sessiz kalırsak üzerimizdeki zafer sağlamlaştırılacak ve bir holokost bizi çağıracaktır.

Yazının ilk bölümüne buradan ikinci bölümüne buradan ulaşabilirsiniz…

Yazan: John Pilger
Kaynak: http://johnpilger.com/articles/why-the-rise-of-fascism-is-again-the-issue
Etiketler:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.