“Tehdit, iki kuşaktan uzun süredir Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni kışkırtan ve sindirmeye çalışan ABD’den geliyor.”
ABD, sınırları yakınında askeri hareketlilik yaratarak KDHC’yi provoke etmeye devam ediyor. Aynı zamanda diplomatik anlaşmalara uymaktan da kaçınıyor. Batı medyası sorunun kronolojisini çarpıtmayı ve gerçekliği ters yüz ederek KDHC’nin Batı’yı provoke eden taraf olduğunu iddia etmeyi sürdürüyor. ‘Çin Üzerine Gelmekte Olan Savaş’ adlı kitabın yazarı John Pilger ile T.J. Coles durum değerlendirmesi yaptı.
Bu röportaj, Pilger’in yanısıra Noam Chomsky, Cynthia McKinney, Ilan Pappe ve başka diğer önde gelen aktivist ve bilim insanlarının çalışmalarının toplandığı, Clairview Books tarafından 2017’de basılan ‘Barış İçin Ses: Savaş, Direniş ve Amerika’nın Mutlak Hakimiyet Arayışı’ isimli kitaptan bilgiler içermektedir.
T.J. Coles: KDHC’den gelen tehdit nedir?
John Pilger: Tehdit, iki kuşaktan uzun süredir KDHC’yi kışkırtan ve sindirmeye çalışan, bir yandan da iç savaşı sona erdirecek ve tekrar birleşme dahil bir çok olasılığın önünü açacak anlaşmadan Kore’yi mahrum bırakan ABD’den geliyor. Bu savaş çığırtkanı kampanyanın duraksadığı 1990’lardaki dönem gösterdi ki Trump’ın iddia ettiğinin aksine müzakereler gerçekten sonuç verebilir.
1992’de Kuzey ve Güney, “Mutabık Çerçeve” başlıklı Kore Yarımadası’nın Nükleer Silahlardan Arındırılması anlaşmasını imzaladı. Bu, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşması uyarınca ABD’nin iki nükleer reaktör inşa etmesi karşılığında KDHC’nin nükleer faaliyetlerinin askıya alınmasını kapsıyordu.
George W. Bush 2002’de anlaşmayı yırtıp attı.
Ardından Pekin’de altılı görüşmeler gerçekleşti. Bugün, Çin ve Rusya, ABD ve Güney Kore’nin provokatif askeri hareketliliği sona erdirmesi durumunda –buna rejim değişikliği de dahil- KDHC’nin füze ateşlemekten vazgeçeceğini vurguluyor. Trump yönetimi buna yanaşacak mı?
T.J. Coles: Trump’ın Çin politikasını nasıl değerlendiryorsunuz? Eski Başkan Obama’dan farklı mı?
John Pilger: Gerçekten farklı olduğu söylenemez. Obama – Dışişleri Bakanı Clinton’un da etkisiyle- ABD ile Çin çatışmasını gündemde tutan Asya Ekseni isimli girişimi başlatmıştı. Trump da bunu devam ettiriyor. Ancak yine de Çin Başkanı’nı ağırladı ve pek bir anlam ifade etmese de onun ne kadar harika bir adam olduğundan dem vurdu.
Asıl Trump’ın KDHC’ye yönelik sonraki hamleleri, provokatif denemeleri, bir şeylerin yanlış gitmesi olasılığını kuvvetlendirdi. Bu tehlikeli bir dönem.
T.J. Coles: ABD ve Çin arasında bir ticaret savaşını olası görüyor musunuz?
John Pilger: Hayır. Ekonomik bağımlılıkları hiç bu kadar büyük olmamıştı. Trump’ın seçim kampanyasında kullandığı Çin’den gelen ithalat malları üzerine %40’lık gümrük vergisi getirme tehdidi boş çıktı. Yine asıl tehdit atılan bir füzenin yanlışlıkla veya kazayla Çin’e isabet etmesi – mesela ABD’nin Güney Kore’ye yeni yerleştirdiği THAAD ‘savunma sistemi’. Burada konuşulmayan mesele 9/11’den beri, özellikle Obama dönemi ile beraber Washington’da muazzam bir güce ulaşan Pentagon’dur.