Göçmen İşçiler Birliği’nin (KOBUMI) 3. Kuruluş yıldönümünde Umi Sudarto’yla yapılan röportaj
GW Jones, Socalist Action (Uluslararası İşçiler Komitesi, Hong Kong)
Hong Kong’da 350 bin göçmen ev işçisi var, çoğu Endonezya ve Filipinler’den gelme. Yerel emek hareketinin de desteğiyle göçmen işçilerin giderek daha iyi örgütlediği kampanyalar son yıllarda etkili olmaya başladı ve hala modern kölelik olarak tanımlanan koşullarda bazı kısmi iyileşmeler yapılmasını sağladı. İstihdam bürolarının aldığı yasadışı ücretler, aşırı çalışma saatleri, fiziksel taciz ve mahremiyetten yoksunluk (göçmen ev işçilerinin % 43’ünün kendine ait kalabilecekleri bir odaları yok), bunlar hala yaygın sorunlardır.
10 Aralıkta Endonezyalı göçmenlerin örgütü KOBUMI üçüncü yılını kutladı, Socialist Action’dan GW Jones kutlamaya katıldı ve KOBUMI’nin yöneticisi Umi Sudarto’yla görüştü.
KOBUMI’nin amacı nedir?
Göçmenlerin sorunlarını dile getirmek için mücadele ediyoruz. KOBUMI patronlarıyla ya da İstihdam bürolarıyla ve hatta Endonezya hükümetiyle sorunları olan göçmen işçilere tavsiyelerde bulunuyor. Aynı zamanda Hong Kong’daki göçmenlerin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek için Endonezya hükümetini de protesto ediyoruz.
KOBUMI’nin özgünlüğü nedir? Neden ayrı bir grup olarak örgütleniyor?
Bize ilişkin neyin özel ya da özgün olduğunu bilmiyorum, belki de diğer insanlar bizi öyle görüyor. Bizim ana hedefimiz STK’lar gibi başka bir örgütün mali desteğine ihtiyaç duymayan bir örgütümüzün olması. Özgünlüğümüz de haftanın altı günü çalışan ve yalnızca haftanın bir günü, Pazar günleri öğrenme ve mücadele etmek için bir araya gelebilen göçmen işçiler olmamızdır. Bu nedenle bunları yapmaya zaman bulmak bizim için oldukça zor oluyor. Günün 24 saatini patronun evinde geçiriyor ve haftanın yalnızca bir gününü örgütlenme ve mücadeleye ayırabiliyoruz. Bu göçmen işçiler ve KOBUMI’nin mücadelesine sekte vuran büyük bir engel.
Göçmen işçilerin mücadelesi son üç yılda nasıl bir seyir izledi, bu konuda ne diyebilirsiniz?
Son üç yılda epey yol katettik. Haklarını bilmeyen çok sayıda göçmen işçi var ancak artık haklarını öğrenmeye başladılar. Örgütlenmenin içinde yer almasalar bile mücadele etmek istiyorlar. Bir kısmı da örgüte katıldı ve bu oldukça önemli bir gelişme. Hedefimiz ortak mücadele için onları örgütümüze kazanmaktır. Ancak bize katılmasalar da onları destekleyeceğiz.
Hong Kong’daki göçmen işçiler için küçük de olsa bazı ilerlemeler kaydediyoruz. Hong Kong hükümeti ücretlere % 2,3’lük bir zam yaptı. Ekim ayından itibaren ücretler 4410 Hong Kong Doları (yaklaşık 2100 TL) oldu. Maalesef ki bu miktar da hala Hong Kong’da yaşamak için yeterli değil. Her geçen gün pek çok örgüt yeni haklar için mücadele etmek amacıyla bir araya geliyor bile olsa göçmen işçilerin mevcut koşullarında henüz ciddi bir iyileşme olmadı.
Size göre göçmen işçilerin önümüzdeki dönemde başlıca sorunu ne olacak?
Göçmen işçiler için, özellikle Endonezyalı göçmen işçiler için, temel sorun daima Endonezya hükümetiyle olan sorunlardır. Hükümetin göçmen işçilerle ilgili yaptığı düzenleme ana sorunlarımızdan biridir.
Göçmen işçiler, yasadışı fahiş komisyonlar alan ve göçmenleri ağır bir borç yükü altına sokan istihdam büroları tarafından yoğun bir biçimde sömürülmektedir.
Daha da önemlisi ve en büyük sorunumuz Endonezya’da topraklarımıza el konulmasıdır. Pek çok göçmen işçi buraya topraklarını kaybettiği için geldi. Bizim için bu çok büyük bir sorun.
Socialist Action’la işbirliği yaptığınız sürece edindiğiniz deneyimlerden de biraz söz edebilir misiniz?
Socialist Action’a bize verdiği desteklerden dolayı minnettarız: materyaller, yayınlar ve Socialist Action’dan edindiğimiz bilgi için. Oldukça yararlı oldu. Socialist Action’la birlik yaptığımızda daha güçlü oluyoruz. Artık yalnızca göçmen işlerin karşı karşıya olduğu sorunları değil daha büyük sorunları da görebiliyoruz; Örneğin “Kapitalizm nedir?”, “Emperyalizm nedir?” gibi. Göçmen işçiler olarak başetmek zorunda olduğumuz sorunlar bu daha büyük sorunlarla doğrudan bağlantılı.
Göçmen İşçiler Birliği’nin 3. yıldönümüne katıldığınız ve bizimle konuşmak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.