Heather Gies: Reagan’dan Obama’ya, Honduras’ta Gözaltında Kayıplar (I)

disappeared

Honduras, 1980’ler Latin Amerika ülkelerinde yükselen politik şiddet ve sayısız gözaltında kaybın olduğu ülkelerden biridir.

1980’lerin Amerikan mandasındaki Honduras’ta yüzlerce politik muhalif, kaçırılmış, işkencelere maruz kalmış ya da CIA tarafından eğitimli gizli ordu birliklerinden biri olan “Tabur 316” cinayetlerine kurban gitmiştir. Honduras ABD’ye askeri bir üs vermenin ötesinde, bölgede Amerikan karşıtı muhalefete, özellikle komşu El Salvador ve Nicaragua’ya yönelik kontr-gerilla eğitim alanı olmuştur.

Reagan Hükümeti ise bu dönemde şiddeti resmi olarak reddedmiş görünmüş ama gaddar “Tabur 316” nın yaptıklarına tamamen göz yumarak  gizli destek vermiştir. Honduras’ı bu alanda finanse etmiş, ayrıca Amerikan ileri askeri karakolu haline getirerek, ölüm mangası operasyonlarının yıllarca saklı kalmasını sağlamıştır. 1995 Yılında ‘Baltimore Sun’ ismiyle yayınlanan tarihi belgeler, “Tabur 316”dan ayrılmış işkencecilerle yapılmış röportajları ve arşivlenmiş dokümanları tam içerikle ifşa ederek, Amerikan Yönetiminin gizli vahşetini ortaya koyarak, Washington ile yakın bağlarını açığa çıkarmıştır.

İşkenceler ve gözaltında kaybetmeler sadece trajik bir gerçek olmanın ötesinde Honduras’ın geçmişindeki tek olgu değildir. İnsan hakları savunucuları, “Tabur 316″ yı etraflıca tartışmış ve bugün Honduras’ta insan hakları ihlalleri ve politik baskıların 1980’lerin gözaltında kayıplarını hiçte aratmayacak kadar muazzam olduğunu söylemektedirler.

2009’un başlarında demokratik seçimle yönetime gelen devlet başkanı Manual Zelaya zorla kaçırılmış, işkence görmüş ve terör taktiklerinin bir yöntemi olarak cinayet hedefi haline getirilmiştir. Amerikan artçı darbesinin hortlaması ülkeyi korkutma ve yıldırma politikalarının sürmesi anlamına gelmektedir. 2009 Darbesinden bu yana, 1980‘lerin göze çarpan ve Amerikanın bilinçli suç ortaklığı  devlet terörünü desteklemesi ve artçı darbeler bağlamında yeni anahtarları ortaya koymaktadır.

Soğuk Savaş Anti Komünizm, Tabur 316 ve Amerikan Destekli Terörün Yükselişi

Amerikan Başkanı Ronald Reagan’ın 1980’de göreve geldiğinde, Nikaragua’da Sandinista Devrim Hükümeti yönetimdeydi ve El Salvador’da da devrimci güçler ülkenin yarıya yakını denetimleri altında tutuyordu. Honduras ise sivil yönetime yönelerek demokrasiye geçiş dönemindeydi. Amerika ise halihazırda Guatemala’nın kanlı askeri, faşist güçlerine destek görevini üstlenmiş, siyasi zeminde bölgede iç savaşlar yoluyla karşı devrimci bir görevi üstlenmişti. Çoktan Salvadorcu hükümet güçleri ya da Nikaragua Kontraları gibi isimleri almışlardı bile.

Honduras’da henüz gerilla hareketi diğer komşu Orta Amerika Ülkelerinde olduğu gibi kitleselleşmemişken, siyasi muhalif kesimlerin silahlanmasının önlenmesi ve kriminalize edilmesi merkezi önemde bir konuydu. artan gözaltında kaybetmelerin zanlısı ölüm Taburu 316’ydı ve Honduras askeri güçlerinin gizli bir siyasi işkence ve cinayet şebekesi olarak, askeri güçlerin diğer alt kuvvetleri, özel kuvvetler ve polis ile dayanışma içindeydi.

Honduras İnsan Hakları Örgütüne göre (COFADEH) 1980’ler gözönüne alındığında, “Tabur 316” yüz seksenin (180) üzerinde infaz olayını sadece 1980-1988 yılları arasında gerçekleştirmiştir. Bundan çok daha fazla gözaltında kaybetme ile işkence vak’asına neden olmuştu.

Gözaltında kaybetmeler halk içinden, kurbanları ‘aniden yok oluşlar’ şeklinde bir pratiğe bürünmüştü. Alıkonanların vücutları tanınmayacak hale getirilerek, isimsiz bir kurban yaratma tekniği ile halk içinde korkuyu ve bilinmez bir gücün varlığını muştulamak üzerine kuruluydu…

‘Tabur 316’nın sistematik terörü, korkak siviller yaratarak, gün ışığında ajan ellerle hareket ederek, korku düzeninde ve kurbanlarıyla öne çıkma biçimindeydi. Şüpheli siyasi muhalefet bu yolla gözaltında kaybedilerek zayıflatılıyor, gizli zindanlara atılıyor ve işkencelere maruz bırakılıyordu. Bazı kurbanlar hendeklere gömülü olarak bulunmuştur. ‘Baltimore Sun’ yayınlarından görüldüğü üzere sorgularda  elektriksel şok, boğma, soğukta bekletme ve psikolojik işkence gibi işkence teknikleri bazen CIA ajanlarının katılımıyla yapılmıştır. İnsan Hakları Komitesi bileşenlerinden Berta Oliva’nın Honduras’ta İnsan Hakları Örgütü (COFADEH) üyelerinin kaçırılmasına dair açıklamasında; en az bir mahkumun gizli “Tabur 316” tarafından canlı bırakıldığı dikkat çekici bir noktadır

Honduras’ta birçok insan kaybolurken, Latin Amerika genelinde aynı dönemde çok daha az kaybın gerçekleştiği düşünülmekle birlikte, yüzlerce ölüm, ortadan yok etme ile korkunun yükselişi ve Honduras’ta sol ve muhalefetin sindirilmesi yönündeki terör kampanyaları gerçekleştirilmiştir.

Amerikan Üniversitesi Antropology Kürsüsünden, Profesör Adrienne Pine’e göre ‘Tabur 316’ etkisinin tam ortaya konması hakikaten güç olmakla beraber: “Temel olarak tamamen sivil halka yönelik kaçırılma, işkence ve cinayetlerin az-çok iki yüz (200) kadarı sivil eylemci, öğrenci, gazeteci ve profesör düzeyindeki akademisyenlere yönelik olup, 1980’lerin başında yaratılan terör atmosferinde, Honduras’taki sivil ve demokratik yönelime karşı bir kırılmayı etkin olarak yönetmekteydi.”

“TeleSur” a verilen bir demeçte: “Bütün bunlar Amerika’nın yerel alanda neo-liberal ekonomik politikalara geçiş çalışmalarında, Honduras askeri gücünün ön kazanımı olmuştur,” denilmiştir.

“Tabur 316” nın en acımasız yıllarında 1982-1984 yılları arasında, ‘School of Americas’ isimli okul mezunu ve Arjantin’de eğitim almış, silahlı kuvvetler komutanı, Honduras’lı General Gustavo Alvarez Martinez bölgede soğuk savaş artığı komünizmle mücadele kavramına yönelik bir sağ-dalga projesini yürütüyordu. Taburun çoğu ajanı bir Amerikan okulu olan ‘School of Americas’ (2001 yılı itibariyle Western Hemisphere Institute for Security Cooperation olarak adlandırılmıştır) yani Latin Amerikadaki Amerikancı askeri eğitim merkezi konumundaki, özel olarak soğuk savaş tipi kontrgerilla yetiştiren bu okuldan mezundu. Tabur kendini eğitiyor ve CIA tarafından finanse ediliyordu. Bununla birlikte, Honduras 10 milyon Amerikan Dolarını aynı amaca yönelik olarak Amerikan fonlarından almış ve 1984’e dek bu amaca yönelik aldığı fonlar 77,4 milyon dolar seviyesine ulaşmıştı.

Bu gizli askeri birlik General Augusta Pinochet diktatörlüğü döneminde Şili’de de eğitim alıyor, sola karşı derinden yürüttükleri kirli savaşta, 1980’lerin başlarına gelindiğinde otuz bin (30.000) civarında muhalifin kaybolmasına neden olan Arjantin karşı-devrimci güçlerinden besleniyor.

Reagan Hükümetine bağlı, Amerikan Büyükelçisi John Negroonte,”Tabur 316″ Lideri Alvarez Martinez ile düzenli ve sık görüşmelerini kayıt altına almıştır. Bütün bunlara rağmen şiddet ve insan hakları ihlallerinin Alvarez Martinez ve güçlerince yapıldığı, yüzlerce bağlantı ve iletişime rağmen ilginç bir biçimde kayıtlara hiç geçmemiştir. ABD’nin 1983’te Alvarez Martinez’i “Honduras’ta demokratik gelişimin başarısına katkılarından dolayı” yüksek askeri başarı ödülüyle (Legion of Merit) ödüllendirmesi Amerikan ikiyüzlülüğünün de bir göstergesi olmuştur.

Honduras’taki şiddet yaşanan döneme dair Amerika’nın inkarı stratejik olarak askeri bir Amerikan üssünden, bölgedeki devrim karşıtlığını, silahlı isyancı Honduras güçlerinin “Tabur 316” marifetiyle ve terörüyle yok edilmesini daima reddetmiştir.

devam edecek…

Kaynak:http://upsidedownworld.org/main/honduras-archives-46/5335-from-reagan-to-obama-forced-disappearances-in-honduras
Etiketler: , ,

Bir Yorum

  1. Pingback: Heather Gies: Reagan’dan Obama’ya, Honduras’ta Gözaltında Kayıplar (II)

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.