Öz yönetim nedir?
Egemenlik ilişkilerinin sönümlendiği anda toplumun kendini gerçekleştirme biçimi olarak ortaya çıkan Özyönetim; Ekonomik, Coğrafi ve Etnik, Toplumsal Politik olmak üzere üç temel alana ayrılır.
Dünyada süren mücadelelerde özyönetim biçimleri ve uygulamalarının nasıl olduğuna bakalım.
Farklı Özyönetim Deneyimlerinden
Meksika Guerrero Toplum Polis Hareketi’den Don Guadalupe “Bizler yakaladığımız suçlular ile ne yapmalıyız diye kendimize sormaya başladık. Yakalanan suçlular devletin polisine teslim edilse, onlar rüşvet ödeyecekler ve serbest bırakılacaklar. Bu yüzden ne yapılması gerektiğini belirlemek için bir meclis düzenledik. Orada onları diri diri yakmak isteyen insanlar vardı. Ama halk meclisi, biz bu insanların toplumun iyiliği için çalışmalarını ve nerede yanlış yaptıklarının farkına varmalarını sağlamak için bir yol bulmak zorundayız dedi ve ceza yerine topluma kazandırıcı adalet sistemini uygulamaya karar verdi.” diyor.
Don Guadalupe ayrıca “Bizler, yağmur suyu toplamak için kuyu kazmak, organik sebze yetiştirmek ve ürünlerimizi satacağımız yeni pazarlar bulmak için interneti kullanmak konularında mahkumları eğitmek mümkün olsaydı ne olurdu diye merak ettik” diyor ve “Serbest kalana kadar, kendilerini besleyeceklerini düşündük” diye de ekliyor.
Topluluk adalet sisteminin kurallarını belirlemek için daha fazla soru sormaya başlar: “Yeniden-eğitim süreci için kurallar ne olmalıdır? Mahkumlar burada ne kadar uzun süre tutulmalıdır?”
CRAC-PC’nin görevleri arasında toplumu etkileyen çoğu karmaşık sosyal sorunların çözümü de yer alıyor. Don Guadalupe için aradaki fark çok açık. “Öz savunma grupları yalnızca suçla mücadele eder ve yol boyunca her nerede olursa olsun silah ve şiddetle karşılaştığınızda belki onları bulursunuz. CRAC-PC ise toplumsal bir hareket inşaasıdır…”
Bilgelik, yetenek, şefkatli olma, cömertlik, ve bağlılık gibi diğer türden kaynaklar ise onlarda bol miktarda bulunuyor.
Don Guadalupe ciddi ve sert bir bakışla, “Biz kaynaklara gereksinim duyuyoruz,” diyor. Ama aynı zamanda coşkulu bir şekilde kendi topluluğunun kimyasallar veya suni gübreler olmadan, doğal tarımı nasıl yeniden keşfettiklerini açıklıyor. “Bizler her şeyi yeniden öğreniyoruz.” O ve eşi bize topluluk içinde herkesin mekanikçiler, sulama uzmanları, marangozlar, doktorlar ve kendi hayatlarının öğrencisi olarak nasıl yeni beceriler aldıklarını açıklıyor. Onlara sorarsanız sizlere çok sayıda yeni projelerinden bahsederler.
Brezilya’da 2014 Şubat ayında düzenlenen MST Ulusal Kongresi’nin sloganı “Mücadele Et, Halkın Tarım Reformunu İnşa Et”, toprak için verilen mücadelenin bu yeni aşamasında eğitimin gerekliliğini özetler nitelikte.
Daha çok bilen, daha iyi mücadele eder. Mücadele sürecinin yanına eğitim sürecini de oturtmak gerekli. Dönüştürmek istediğimiz gerçekliğe etkimek, sebep olduğu çelişkiler, bu gerçekliği kavramak. Bu eğitim, ister daha yoğun sınıf mücadelesine, isterse de üretim mücadelesine dair olsun, Hareket’in halkımızın sorduğu soruları yanıtlamakta ki örgütsel ihtiyacını karşılamaya yarıyor.
Çiftçi Kooperatifleri Sistemi (Sistema Cooperativistados Assentados-SCA) adı verilen kooperatifler, Brezilya Tarım Reformu Kooperatifleri Konfederasyonu (Confederecao dos Cooperativos de Reforma Agraria do Brasil-CONRAB)’nu oluşturmaktadır. Ekonomik ve politik yönü olan bu kooperatifler ortak yaşam ile özel mülkiyet arasında bir çelişki yaratmaktadır.
- MST yerleşimleri, hareketin “ekonomik ordusu” olarak adlandırılan ve geleneksel kooperatiflerden farklı olan SCA (Çiftçi Kooperatifleri Sistemi) adlı kooperatiflerin birliğinden oluşan CONRAB (Brezilya Tarım Reformu Kooperatifleri Konfederasyonu) isimli bir kooperatif zinciriyle desteklenmektedir,
- Topraksızlar Hareketi SCA’ları birer “muhalefet kooperatifi” olarak adlandırmakta ve kooperatifler yerleşimlere kredi, pazarlama desteği ve teknik yardım sunmaktadır,
- MST’nin kitle örgütlülüğünde eğitim önemli bir yer tutmakta, hareket bütçesinin %50’den fazlası eğitime ayrılmaktadır,
- Bütün yürüyüşler, eylemler yerel olarak örgütlenmektedir,
- Kolektif eylemi yöneten önderler ile özgürce tartışan ve kararlar alan demokratik meclislere dayanan iç yapısı vardır,
- Kendi ulusal marşları ve üzerinde köylülerin sembolik olarak temsil edildiği bayrakları var.
Yeni bir toplumun bireylerini yaratmak için iç eğitim sistemine önem verilmiştir. MST, “Hepimiz birer önderiz” anlayışından hareketle üyelerinin katılımına dayalı bir demokrasi anlayışı oluşturmuştur. İşgal sonrası kurulan kamplar yeni bir toplumun okulu olarak görülmektedir. Bunlara ek olarak alternatif tıp yöntemleri ve organik gıda üretimi hayata geçirilmektedir.
ALBA, Kuruluş belgesinde de belirtildiği üzere, “Latin Amerika ve Karayip halklarının … Latin Amerika’da büyük bir Anavatan (Patria Grande) inşa etme hedefinin önünde engel teşkil edebilecek bencil milliyetçilikten ve her türlü kısıtlayıcı ulusal politikadan muaf geniş dayanışması, ALBA’ya kılavuzluk edecek ana ilke olmalıdır.”
Buna göre üyeler arasındaki ticaret tercihe dayalı, piyasa dışı ücretlendirmelerle yapılmakta; ödemeler ise takasla veya pazarın altında faiz oranları uygulanan taksitlerle gerçekleştirilmekte.
Latin Amerika Tıp Fakültesinin Venezuela ve Küba’daki kampüsleri sayesinde ALBA, 21.075 doktor ve 1.590 tıp uzmanı yetiştirdi.
Miracle Mission adı verilen seferberlikle 3 milyondan fazla kişi ameliyat edilerek görme yetileri geliştirildi ya da düzeltildi.
Küba’da tasarlanan “Evet, yapabilirim” adlı yöntemi kullanan ALBA destekli programlar aracılığıyla bölgede toplam 3.815.092 kişi okuma-yazma öğrendi. Birer ALBA üyesi olan Antigua & Barbuda, Bolivya, Küba, Nikaragua ile Venezuela, UNESCO tarafından “Tamamıyla okur-yazar ülkeler” olarak ilan edildi.
İngiltere Sevgi Eylemcileri “Bizim bu projedeki asıl amacımız yerel topluluklar için gıda yardımı, giysi yardımı gibi destekte bulunacakları bir araya getirmektir. Bizler, bu topluluklar için bir şeyler yapma duygusuyla bu binayı kullanacağız.
Bizler yerel meclislerden ve hükümetten doğrudan yanıt bekliyoruz. İhtiyacı olanlara yardım etmede ciddi eksiklikler var ve aslında yerel Meclis ve hükümet daha fazla kemer sıkma politikaları uygulayarak bu insanların yaşamlarını daha da kötüleştirmeye niyetleniyor.”
Finlandiya Son zamanlarda Finlandiya’da, devlet ve sermayeye karşı aktif direnişin örgütlenmesinde, doğrudan eylemlerin yapılmasında ve özerk kültürün yayılmasında Hanhikivi Burnu ve Venetsia İşgalevi kampları – işgalin fin yaşamının bir parçası olması gibi – önemli roller oynamışlardır. Cuma günü gerçekleşen protestolar öncesinde yapılan bu saldırlar tesadüf değildir.
Venezuela, Halk Ekonomisi Bakanlığı kooperatif sistemlerini teşvik ediyor. Kooperatifleşme, üretim süreci ve muhasebe kursları düzenleyerek herkesin kooperatif işlerini yapabilecekleri alt yapı oluşturdu. Chavez 1998 yılında başkan seçildiğinde, resmi kayıtlı 20.000 üyeli 762 kooperatif vardı. Sayı 2001 yılında yaklaşık 1000’e, 2002 yılında 2000’e ve 2003’te 8.000’e yükseldi. 2006 yılının ortasında Ulusal Kooperatifler Yüksek Kurulu (SUNACOOP) 1.5 milyon üyeyi temsil eden 108.000’den fazla kooperatifin kayıtlı olduğunu bildirdi.
Honduras Siyah Kardeşler Örgütü (OFRANEH) kendi ulusunun toprağını, tarımını, balıkçılığını, diğer doğal zenginliklerini, kimliğini ve haklarını savunan 46 Afro-yerli Garifuna topluluğu ile çalışıyor.
Vallecito Limón gibiler tarafından ellerinden alınan ata topraklarına sahip çıkıp, işgal ediyorlar.
Örgüt Honduras ve Orta Amerika yerli örgütleri ile ittifak halinde. Topluluk radyoları var, çevre ve sağlık eğitimleri gerçekleştirmekteler. Garifuana dilinde eğitim yapmaktalar. Gençlerin ve kadınların gelişimine öncelik vermekteler.
Rojava, Toplumsal Sözleşme
- Ulus-devleti, askeri ve dini devlet anlayışını, merkezi yönetimi ve iktidarı kabul etmez
- Bütün etnik, toplumsal, kültürel ve ulusal oluşumların kendilerini kurumları aracılığı ile ifade etmeleri için toplumsal mutabakata, demokrasiye ve çoğulculuğa açıktır
- Gençlere, kadınlara pozitif ayrımcılık
- İnsan hakları odaklı yönetim anlayışı
- Cins ayrımcılığının kaldırılması öncelikli hedef, Kadın Savunma Birliği kurulması
- Çocukların korunması yasal güvence altında
- Güvenlik, huzur ve stikrar hakkı
- Ücretsiz anadilde eğitim
- İş, ev, sosyal sigorta ve sağlık hakkı
- Bölgesel kalkınma
Özerk Yönetim Nasıl Çalışıyor?
Özerk yönetim bölgeleri (kantonları), halk tarafından seçilmiş kurum ve meclisler aracılığıyla kendi kendisini yönetir. Özerk yönetim siyasi partiler, halk meclisleri, etnik ve inanç grupları temsilcilerinden oluşur. Yönetim tabandan örgütlenir. Buna göre; köy, belde, ilçe, mahalle ve kentlerde halk meclisleri ve komünleri oluşturulur. Köy meclisleri temsilcilerinden belde, beldelerin temsilcilerinden ilçeler, ilçe mahalle temsilcilerinden ise kent meclisleri oluşur. Yine kent meclislerinin içinde ayrıca siyasi partiler, etnik ve inanç grupları, kadın ve gençlik meclis ve örgütleri, sivil toplum örgütleri yer alır. Özerk sistemde her etnik ve inanç grubu ile gençlik ve kadın, yine sivil toplum örgütleri ve meslek grupları da örgütlenmelere giderek, meclisler içerisinde yer alır. Kent meclislerinin temsilcilerinden de özerk bölgelerin genel meclisleri oluşur. Aynı zamanda yasama meclisi olan özerk bölge meclisleri de bölge yönetimi (hükümet) oluşturur. Yönetim siyasi parti etnik kültürel ve dini yapıların temsil oranlarına göre belirlenir.
Dil, kültür, eğitim, inanç, etnik farklılıklar gözetilerek demokratik ilkelerin esas alındığı özerk sistemde yönetim elit bir kesimin elinde olmayıp kadın erkek eşitliğine dayalı, eş başkanlık olarak ifadesini bulur. Eşbaşkanlık sistemi ve kadın örgütlenmesi oturuncaya kadar da pozitif ayrımcılık esas alınır.
Sistemin inşasında yönetim bütün yapıların temsilcilerinden atama yoluyla oluşurken, daha sonra ise seçim ile belirlenir. Seçimlere ise, her kesim kendi adayları ile katılır.
Demokratik özerk bölgeler coğrafik, kültürel ve etnik farklılıklara göre artabilir, azalabilir. Özerk bölgeler farklı şekillerde (kanton, bölge vb) de isimlendirilebilir. Demokratik özerk yönetim kantonları bölge meclislerini seçim ile belirler. Demokrasi temelinde kurulan bütün meclisler ve yürütme organlarının temeli halktır. Bir grup ya da kişinin hegemonyasını kabul etmez. Suriye’nin, özgür, demokrat ve bağımsız bir şekilde parlamenter, çoğulcu, demokratik bir yönetim şeklini esas almasını hedefler. Demokratik Özerk yönetim bölgeleri ya da kantonları Suriye toprak bütünlüğünün bir parçasıdır Cizîre Bölgesinin yönetim merkezi de Qamişlo’dur.
Meksika, Zapatista tasarısı yerel belediyecilik ve bölgesel öz-yönetim için siyasi ve ekonomik özerklik talebinin daha da ötesinde. Bu eğitimin temel bir unsuru olan geniş tabanlı sosyal ve kültürel kalkınmanın oluşturulması aynı zamanda.
Belediyelerde bulunan 117 topluluğun her biri çocuklarını devlet okullarından almaya ve kendi mücadelelerine dahil etmeye karar verdi. Aynı zamanda, topluluk demokratik olarak seçilmiş öğretmenler, kendi toplulukları ve deneyimli dış eğitmenler tarafından eğitilmiş Belediye Eğitim Merkezi’ndeki biyologlar, tarihçiler, tarım ekolojistleri, mühendisler ve bazı öğrencilerden oluşan otonom eğitim merkezleri oluşturmaya başladılar.
- Karar alma mekanizmaları aşağıdan yukarıya örgütlenme
- Merkeziyetçi idari yapıya karşı özyönetim modeli
- Kolektif meclisler üzerinden karar alma
- Devletin mali kaynağından da özerk, Vergi yok, maaşlı çalışan yok. Gönüllülük esas
- Tüketici Kooperatifi
- Yerli hukuka dayalı adalet komisyonu
- Eğitim ve sağlıkta özerklik
Oaxaca Halk Meclisi (APPO)’nun kuruluşundan 25 Kasım saldırısına kadar geçen süre içinde de dönem dönem saldırılar yaşandıysa da kentin kontrolü genel olarak APPO’daydı. Kararlar halkın katımıyla, halk tarafından alınıyordu. Yakalanan iki hırsızın halk mahkemesinde yargılanarak, resmi polis gücüne teslim edilmeden, halk tarafından, direğe bağlanarak teşhirle cezalandırılması da kültür devrimine yönelik bir anıştırma olarak uluslararası kamuoyunun zihinlerinde yer etti. Devlet tarafından Meksika’nın bir türlü dinmeyen politik krizinin en tehlikeli unsuru ilan edilen Oaxaca direnişi 25 Kasım’da Federal Polis’in terör estirerek gerçekleştirdiği müdahaleyle son buldu.
Şili, Halk Eczanesi, Eczane ismini, Pinochet’in askeri diktatörlüğü döneminde Şili Gizli Servisi tarafından öldürülen eczacılık öğrencisi Ricardo Silva Soto’dan almaktadır. Halk Eczanesi bölgedeki 240 sakine “sağlık dayanışması” hizmeti vermektedir. Önümüzdeki aylarda bu hizmetin genişletilmesi planlanmaktadır.
Yunanistan, Halk hastanesi, kolektif yaşama örnek olarak en son direnişlerini, Yunanistan’a diretilen sağlık sistemine karşı, 4 doktor başlatmıştır. Samos ve Ikaria için ortak kurulacak devlet hastanesine karşı çıkmışlar; toplam 4 doktorun çalıştığı yerel hastaneyi kurmuşlar ve hastane halk tarafından dayanışmayla inşa edilmiştir.
Myanmar, Bugün Laiza ve Kaçin Devleti’ne verdiği hizmetlerle Kaçin Bağımsızlık Örgütü tam sivil bir hükümetin temellini attı. KIO’nun verdiği hizmetlere ve gelişmişlik düzeyine dair bir kaç örnek verirsek: okullarda anadilde eğitim verilmesi, öğretmen yetiştirme okulları kurması, kendi sınırları içindeki göçmenler için çalışma yapması, halk polisliği görevini yerine getirmesi, TV istasyonu, gazeteler, kütüphaneler, hastaneler gibi işletmelerde çalışması, hemşire eğitim kolejlerini kurması, sürdürülebilir enerji için hidro elektrik santrali işletmesi ve denetlenebilen birden çok devlet kurumlarında olmasını sayabiliriz…
Özyönetim talebi ne içeriyor?
Direnişin çeşitli coğrafyalarda ortaya çıkardığı Özyönetim deneyimleri ihtiyaçlar ekseninde coğrafi, etnik, siyasi, toplumsal alanlarda ortaya çıkmaktadır. Bütün bu deneyimlerden çıkan ortak sonuçlarının bazılarını görelim:
- Bürokrasinin ortadan kaldırılması ve kişilerin özgür iradeleri ile doğrudan karar alma sürecine katılım
- Kent, mahalle ve işçi konseylerinin seçimlerle oluşturulması
- Siyasi kanalların yenilenmesi, ihtiyaç halinde temsilcilerin geri çağrılması
- Herkesin gözetim ve denetim işlevinin olması
- Fabrika, topraklar, boş arazi ve binaların kamulaştırılması
- Kolektif, paylaşım ve dayanışma esaslı toplumsal yaşamın inşa edilmesi
- Üretici ve tüketicilerin kooperatifleşmesi
- Yöneticiler, işçiler, kadınlar ve erkeklerin ücretlerinin eşitlenmesi
- Öz savunma birlikleri yada halk savunma birlikleri ile öz yönetim örgütlenmelerinin savunulması