Fransa İşsizler (İşsiz İşçiler) Hareketi: Neo-liberal politikaların uygulanması sonucunda Fransa’da uzun dönemli işsizlik artmıştır. Resmi olarak işsiz sayısı 12 milyon olarak açıklanmış ve buna paralel olarak işsizlik ödemeleri düşürülmüştür. 1980’li yıllarla birlikte hayata geçen bu politikalar genel bir tepki birikimi yaratmıştır. Özellikle “yeni işçilerin” yani genç, göçmen ve kadın işçilerin (getto hareketlerinin bileşenleri) büyük çoğunluğu işsizlikle karşı karşıya kalmıştır. CGT 80’li yıllarda işsizleri örgütlemeye çalıştıysa da bunu bir işsizler hareketine dönüştürmeyi başaramamıştır. Çünkü bu yıllarda en geniş anlamda Avrupa Solu hala yeni işçi kesimlerin işçi sınıfının bir bileşeni olup olmadığı tartışmasını yapmakta ve geleneksel reformizmin etkisi altında ayrıcalıklı işçi kesimlerinin çıkarlarını savunmaktaydılar. Oysa günümüzde yapısal bir süreklilik sonucu ortaya çıkan işsizler (işsiz işçiler), gerek özerk anlamda örgütlenirken gerek de işçi sınıfının bütünüyle ortak örgütlenmek vasıtasıyla yeni bir işçi hareketinin etkili bir parçası haline gelmektedirler.
İşsizler Hareketi, ASSEDIC kurumunun işgaliyle başlamıştır. Bu eylemi ertesi yılda devam eden Bölge Çalışma Daireleri işgalleri, Borsa işgali ve Paris’te seçkinler okulunun işgali izlemiştir. Hareketin temel talebi çalışma hakkıdır. Diğer talepler işsizlik ödeneğinin artırılması, göçmen işçilerin haklarının tanınması, Noel primi verilmesi ve ileri yaşlarda işsiz kalanlara erken emeklilik hakkının tanınması vb.dir. Eylem ve tartışmayı birlikte yürütebilen hareket, diğer ilerici toplumsal hareketlerle (sans papiers ya da kağıtsızlar diye adlandırılan-oturma ve çalışma iznine sahip olmayan göçmen işçiler, işçi gençlik ve köylü hareketleri) ortaklık kurabilmiştir.
Bu sayede hareket, taleplerini topluma mal edebilmiştir. Hayata geçirdiği doğrudan-militan (yoksulluk ve sosyal güvencesizliğe karşı acil toplumsal) eylemlilikler sonucu, Başbakan işçi temsilcilerinin yanında işsiz temsilcilerini de hükümetle görüşmeye çağırmak zorunda kalmıştır. Hareketin militanlığı da bu noktada ortaya çıkmaktadır. Çünkü hükümetler, toplumsal hareketler ancak ve ancak politik bir probleme dönüştüğü zaman onlarla görüşme yaparlar.
Bu durum işsizler hareketinin doğrudan eylem tarzını, anlayışını ve hareketin; ekonomik ve politik mücadeleyi birlikte ele aldığını kanıtlamaktadır. Fransa İşsizler Hareketi birkaç örgütlenmeden meydana gelmiş olsa da çoğunluk örgütsüz işsiz işçilerin bileşimidir.
- CGT Sendikasının İşsizler Komiteleri: Sendikalar içinde işsizleri örgütleyen tek sendika CGT’dir. İşyeri dışında bölgesel örgütlenme vasıtasıyla işsizler komiteleri 1970’li yıllardan itibaren kurulmaya başlanmış ama bu kesimin örgütlenmesine önem vermemiştir. FKP’nin “ilerici demokratik düzen” anlayışı ve işsizlerin sınıfın bir parçası olduğunu kavrayamaması bu ilgisizliğin temel nedenidir.
- APEİS (İstihdam, Enformasyon ve Destek İçin Birlik): 1987’de FKP tarafından kurulmuştur. İşsizler için toplu taşımacılığın ucuzlaştırılması ya da işsizlere toplu taşımacılıktan yararlanmaları için işsizlik ödeneğine zam yapılması talebini formüle etmiştir.
- 3- MNCP (İşsizlerin ve Güç Durumda Olanların Ulusal Hareketi): 1981-1982’de kurulan “İşsizler Sendikası”nın bölünmesi sonucunda 1987’de ortaya çıkmıştır. Sendikanın sol kanadı MNCP’yi kurmuştur. Hükümet, sendikalar ve işverenlerle birlikte “istihdam ittifakı” talep etmektedir.
- AC (Yeter Artık-Act Together): İşsizler örgütleri içinde en ileri taleplere sahip, en ileri unsurları birleştiren ve mücadelelerde en aktif yer alan örgüttür. 1992-1993’de kurulmuştur. 1994’de ülke çapında birçok işsizler yürüyüşü örgütlemiştir. Birçok üyesi sol troçkist, anarko sendikalist ve çeşitli sol örgütlenmelerden oluşmuştur. Birkaç bin üyesi olan bu örgütler on binlerce işsiz işçiyi harekete geçirmişlerdir. Başbakan Villepin ve hükümetin 2006 yılının başında parlamentoya sunduğu -gençler arasında işsizliği azaltacağını iddia ettiği- yasa tasarısı, 26 yaşın altında çalışanların iş akdinde işverenlere geçerli bir neden göstermeden iş akdini feshetme hakkı tanımaktadır. Tam da bu süreçte yükselen tepkiler, işçi sınıfı hareketinin yeniden inşası için birçok olanağı içinde barındırmaktadır.