18.07.2016

Pakistan: Feministler Namus Cinayetine Karşı Ayaklandı

Namus cinayetini protesto eden kadınlar, Lahor, Pakistan | Foto: Facebook / Farooq Tariq

Feminist düşünceleri ve cesur kişiliği ile tanınan Pakistanlı Qandeel Baloch’un erkek kardeşi tarafından üstlenilen ‘namus cinayetine’ kurban gitmesinin ardından ülkedeki erkek şiddetine karşı güçlü bir örgütlülüğü olan feminist hareket ayağa kalktı ve ‘Öldürmekte namuslu bir taraf yok’ diye haykırdı.

Baloch’un sosyal medyadaki son paylaşımı şöyleydi:

Kadınlar olarak birbirimizi desteklemeliyiz, birbirimizin yanında durmalıyız. Adalet için kadınlar olarak ayağa kalkmalıyız. Ben modern bir feminist olduğumu düşünüyorum. Eşitliğe inanıyorum. Ne tür bir kadın olacağımı seçmek zorunda değilim. Toplum baskısı ile kendimizi etiketlemek, sınıflandırmak zorunda değiliz. Ben sadece açık bir kafası ve hür fikirleri olan bir kadınım ve bu halimden de memnunum.

Baloch daha önce de kendisine yönelik artan tehditler nedeniyle koruma istediğini ancak bu sağlanmadığı için ebeveynleri ile yurt dışına gitmeyi planladığını açıklamıştı.

Baloch’un namus cinayetine kurban gitmesi Pakistanlıların, kadına yönelik şiddetin nasıl da devlet, eğitim, medya ve dini kurumlar eliyle desteklendiğini sorgulamalarına yol açtı. Feminist bir grubun ‘Cesur Kadınların Ülkesi Değil’ başlığı ile yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Medyada lanse edildiğinin aksine Qandeel, Kim Kardashian değildi. O bizim Qandeel’imizdi, emekçi, üçüncü dünya feministi, düzeni sarsan ve ona meydan okuyan cesur bir kişilikti.

Açıklamada cinayeti işleyen kardeşinin mutlak şekilde cezalandırılması ve Qandeel’i hedefleştiren, toplumsal linci körükleyen medyanın da sorumlu tutulması talep edildi. Şiddet dolu evliliğinden kurtulup çalışmaya başlayan Qandeel’n toplumsal normlara göre ‘tabu’ olan özel hayatı medyada kara propaganda malzemesi olarak kullanılmıştı. Awami İşçi Partisi (Pakistan Komünist Partisi) de yaptıkları bir açıklama ile Qandeel’in ölümünde pay sahibi olan medyayı kınadı.
Awami İşçi Partisi yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

O bir radikaldi, farklıydı, cesurdu, politikti. Awami İşçi Partisi olarak biz onu yoldaşımız, feminist mücadele arkadaşımız olarak görüyor ve cesaretini selamlıyoruz.