Lugansklı Kadın Militan: En İyi Nazi, Ölü Nazidir

12449763_1502496123387642_97360511_o-1024x683

Nadyezhda Kenich 20 yaşında; O Lugansk bölgesi Popasnaya’da doğdu. Ukrayna ordusu onun topraklarına geldiğinde -Onlar Donbass’ta işgalci olarak kabul ediliyorlar – silahına sarıldı. Erkekler ve kadınlar, binlerce genç silaha sarıldı. Onlar için, faşizme karşı mücadele tarih kitaplarında kalan bir tabir değil ve onların gündelik yaşamlarının tehlike ve kahramanlıkla dolması demek.

Alexey Albu: Nadya bize milislere nasıl katıldığından bahseder misin?

Nadyezhda Kenich: Kievli yetkililerin şehirlerimize ve kasabalarımıza Alfa toplum polisini gönderdiği zaman 2014 Nisan’ında milislere katıldım. Aktif olarak Donbass’ın savunmasında yer alan ihtiyacı olan insanlara yardım etmeye başladım. Severodonetsk’da 23 Mayıs 2014 tarihinde silaha sarıldım. 18 yaşındaydım. Pavel Leonidovich Dremov alayına katıldım.

AA: Savaşa gitmek için neden acele ettiniz? Sonuçta, yaşıtlarınızın ve arkadaşlarınızın birçoğu savaş bölgesini terk etti.

NK: Popasnaya, Ukrayna işgali altında kalmıştı ve bende dahil olmak üzere Antimaidan hareketinin tüm aktif katılımcılarına ihtiyaç duyulduğu ilan edildi. Başından beri, Ukraynalı milliyetçilerden ailemin öldürüleceği, kızkardeşim için endişe içinde olacağım… tehditleri almaya başladım, bilirsin, Slavyansk’da, Kramatorsk’da olanları herkesin gördü ve biz aynı şeylerin Popasnaya’da gerçekleşmesini istemiyorduk. Benim küçük bir kız kardeşim var, onun hapse girmesini istemiyorum. Ben, insanların mermi ıslıklarından, patlamalardan korkmadan kendi kasabasında sessizce yaşamasının, sakince ormanda yürümesinin mümkün olmasını istiyorum… Çocuklarımız Slavyansk’da, Kramatorsk’da ve aynı zamanda diğer savaş bölgelerinde olanları asla görmek zorunda değiller. Doğal olarak bunlara maruz kalmasaydım silaha sarılmazdım. Sadece farklı hareket etmiyorum. Tüm arkadaşlarım aslında burada olmamın kendilerine sürpriz olmadığını söylüyorlar çünkü çok güçlü bir adalet duygum var ve ben her zaman diğer insanlar için ayakta durmaya çalışıyorum. Muhtemelen bu yüzden (gülüyor). Ben yereldeki birçok erkeğin Kırım ve Rusya’nın diğer bölgelerine kaçması nedeniyle gerçekten çok kızgınım. Kadınlar veya gençler terketmiş olsaydı anlardım. Bir çok genç bizimle burada kalmış ve örneğin ekipman tamiratı gibi bize yardım ediyor olsa da silahına sarılabilecek pek çoğu ne yazık ki bizi terketti.

AA: Milislerin içinde ne yapıyorsun? Senin görevlerin içinde neler var?

NK: Ben şimdi havan topu bölümündeyim. İşaret vermeyi öğrenmek için iki ay geçirdikten sonra bağlantı kurup, ateşleme ayarı yapıyorum. Bundan önce de istihbarat biriminde altı ay geçirdim.

AA: Hizmetin sırasında en kötü an neydi?

NK: Pervomaysk kasabasında, geçtiğimiz Ağustos ayı başlarında. Şehirde bir kavga olmuştu ve onlar şehre gelip, zırhlı araçlarla yolları bloke ettiler ve kıyılara keskin nişancıları yerleştirdiler. Geldik, dağınıktık ve her yöne dağılmıştık. Kimimiz korunun içinde, kimimiz kıyıda, kimimiz sokaklarda neler olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Ve ben bir keskin nişancı gibi çalışmaya başladım. Bir anda “scope” (bir kask) hakkında bilgi vermeye başladım. Bu görevi aldım çünkü diğer görevlerin çoğu alınmıştı. Ve ateş edilmeye başladığında ağacın altına kapaklandım ve kaçmak için uğraşıyordum. Bir dalın arkasına kafamı gizledim. Ve o anda saklanmaya çalıştığım ve bir parça dalın burnumu kaşındırdığı sırada bir mermi dalın yanından ıslık çalarak geçti. O anda içimde alt üst oluşlar yaşadım. Şanslı bir yıldızın altında doğmuş olduğumu farkettim. Ne “grands” ne de “mavi kantaron çiçeği” – oldukça yakınımda patladığından – o an için hiç birşeyi mukayese edemiyordum. Hayatımın geri kalanında bunu hep hatırlayacağım.

12436696_1502496130054308_1551829255_o-1024x683

AA: Hiç tutuklandınız mı?

NK: Diğerlerinin tutuklanmasından payımı almak zorunda kaldım. Beni bağımsız olarak herhangi biri almadı. Çeşitli yıkıcı grupları, gözcüleri gözaltına aldık. Bir kural olarak, onlar hakkında ki bilgi yerel sakinler tarafından verilir. Onları izleriz ve eğer verilen bilgileri teyit edersek, onları gözaltına alırız. Onları saklandıkları güvenli evlerinde, kilerlerinde bulur yakalarız. Ardından, bunun bir yanlış anlaşılma olduğu, yanlışlıkla burada olduklarına dair sızlanmalar başlar.

AA: Gözaltına alma ve sorgulama sırasında işkence var mı? Savaş tutsakları nasıl tedavi ediliyor?

NK: Tutuklama sırasında, sadece direnç durumunda güç kullanılır. Ve sorgulama sırasında her zaman tarafsız olarak konuşmaya başlarız. Susadım – içecek lütfen. Tuvalet – soru sorulmaz. Sigara – verilir. Gıda bizim yediğimizin aynısıdır. Ama sorgulama sırasında elimizde onun itiraz edemeyeceği deliller varsa ve kişi konuşmayı reddediyorsa onunla farklı bir tonda konuşmak gerekebilir. Ama, tabii, tırnaklarının altına iğne batırılmaz, sopalarla vurulmaz, parmaklıklara asılmaz veya kulakları kesilmez (gülüyor).

AA: Özel bir dava hakkında bana söyleyecekleriniz var mı?

NK: Bir gözcüyü gözaltına aldığımız zaman ki bir davayı hatırlıyorum. Onu uzun bir süre izlemiştik. Elimizde onun barışçı mahallelerin bombalanmasına karıştığına dair reddedilemez kanıtlar vardı. Sorgulama sırasında bana yanlışlıkla burada olduğunu Severodonetsk’de kaybolduğunu ve savaşa hiç karışmadığını söylemeye başladı. Buna rağmen Kherson için oturma izni olan bir pasaport ve  topografik haritalar bulduk. Ancak belliki o bizi aptal yerine koymaya çalışıyordu. Pasaportunda bulduğumuz ailesiyle birlikte çekilmiş bir fotoğrafını ona gösterdik ve sorduk: “Onları bir daha görmek istemiyor musun? Seni bu mahzene kapatacağımızı ve onları bir daha göremeyeceğini bilmiyor musun? Devlete hizmet etmene değer mi sence? Bir şekilde birlikte çalışabiliriz.” Görünüşe göre, bu ona ağır geldi ve o her şeyi itiraf etti. O askeri üstlerinin onu uyardığını ve eğer itaatsizlik ederse ailesini yok edeceklerini söylediklerini anlattı. Yani ailesini korumak için onların emirlerini yerine getirmek için anlaşmıştı.

AA: Siz Ukrayna’da Neo-Nazileri gördünüz mü?

NK: Evet, olanaklar sayesinde birkaç kez (gülüyor). İlk kez gördüğüm zamanı size anlatabilirim. Bir grubu izliyorduk onları üzerinde faşist haç bulunan bir bayrak ve silahlarla fotoğrafladık. Ben Naziler tarafından öldürülen ve hızlıca Valhalla’ya gönderilen büyük dedem için zamanında çok üzülmüştüm. Birçok kişi savaş nedeniyle pişmanlıkla acı çekeceğimi veya yaşadıklarımın bana bir şey yapmayacağını ancak rüyalarıma gireceğini söylüyorlar. Ben bir gram bile pişman değilim. En iyi Nazi ölü Nazi’dir.

AA: Ukraynalı yetkililere ne söylemek istersiniz?

NK: (sansürlü). Sadece kendinizi düşünmeyi bir kenara bırakın. İnsanların hayatı söz konusu. Savaş paralarıyla ceplerinizi doldurmayın artık. Biliyorsun ki onların dediği gibi mutluluk başkasının talihsizliği üzerine inşa edilemez. Hepimiz savaşın büyük para demek olduğunu anlıyoruz. Onlar bizim hayatlarımız üzerinden milyonlar kazanıyorlar.

AA: Cephenin diğer tarafında duran Ukrayna askerlerine ne söylemek istersiniz?

NK: Onlar zorunlu askerler ise bizler onları anlıyoruz, onlar isteyerek gelmediler, onlar zorla gönderildiler. Yine de ben onlar için bir seçim olduğuna inanıyorum: bir köle olmaya devam edebilirler veya neler olduğu hakkında kendi kendilerine düşünebilirler. Onlar Ukrayna’da iktidarda ki rejimi kabul etmiyorlarsa bizimle omuz omuza olabilirler. Bu arada, pek çoğu durumu anlıyorlar ve bizim tarafımızda yer alıyorlar. Topluca geliyorlar diyemem ama böyle durumlar var.

AA: Ne için savaşıyorsunuz?

NK: Yeni bir ülke için, özgürlük için, şehrin insanları için, ailem için.

12438815_1502496126720975_879913267_o-1024x683

AA: Zaferden sonra ne görmek istersiniz?

NK: Herşeyin daha önce olduğu gibi olmasını istiyorum.

AA: Önceki derken… Yanukoviç idaresi altında ki gibi mi? Ya da Sovyetler Birliği’nde veya Çarlık Rusya’sında olduğu gibi mi?

NK: Ben barış olmasını insanların kendi gündemlerine geri dönmesini, herkesin işinin olmasını, kendilerini gerçekleştirmeleri için fırsat verilmesini istiyorum. Tüm gençlere üniversiteye gitmeleri ve bir eğitim almaları için fırsat verilmesini ve tüm emeklilerin üç kuruş değil normal emekli maaşı almasını istiyorum.

AA: Peki bu yeni ülkenin görüntüsü hakkında ne öneriyorsunuz?

NK: Ben herkesin eşit haklara sahip olacağı, tüm insanların bir aile oluşturmak için fırsatı olduğu, normal olarak yaşayacakları ve bunların sağlandığı bir ülke görmek istiyorum. Yaşlıların gıda bulmak için çöp karıştırmak zorunda kalmadığı veya gençlerin kronik alkolik olmadığı bir ülke.

Ben gücün oligarşi, spekülatörler ve kazıkçı tüccarlarda değil, dürüst ve kibar insanlara ait olduğu bir ülke görmek istiyorum. Ve ben eminim bu gerçekleşecek.

İngilizceye Çeviren : Greg Butterfield
Kaynak: http://redstaroverdonbass.blogspot.com.tr/2015/12/20-year-old-militia-woman-from-lugansk.html

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.