Haftasonu, Madrid’de yarım milyon insanın toplumsal cinsiyet kaynaklı şiddete karşı yürüdüğü sırada ülkenin farklı yerlerinde dört kadın erkekler tarafından katledildi.
Pazar günü, Valensiya Lliria’da, eviçi şiddet konusunda sabıkalı olan ve hakkında yasaklama emri olan bir erkek, oğlunun gözleri önünde eski eşi ve annesini vurarak öldürdü.
Lliria Belediye Başkanı Manuel Civera bunun kadına yönelik bir şiddet vakası olduğunu doğrulayarak, cinayetin yakın mesafeden işlendiğini söyledi.
Birbirinden bağımsız olarak, Andalusia’da, bir erkek birlikte olduğu kadını öldürdükten sonra intihar etti. Galicia’da da ise bir kadın oğlu tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Cumartesi günü gerçekleşen yürüyüşe kitlesel katılım gösteren İspanya’nın sosyalist hareketi Podemos’un lideri Pablo Iglesias, ardı ardına gerçekleşen cinayetlerle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Cumartesi günü, kadınların ölmeden ve korkusuzca yaşayabilmeleri talebimizle sokaklardaydık. Ancak dün, dört kadın katledildi” dedi.
Prensa Latina, özellikle 1995’ten bugüne “cinsiyetçi terörizm”in katlettiği 1.378 kadını anmak için, başkent Madrid’de kadına yönelik şiddete karşı yaklaşık 500.000 kişinin sokaklara çıktığını yazdı.
Prensa Latina, yalnızca geçtiğimiz bir yılda kadınlara yönelik 126.742 şiddet olayının kaydedildiğini ve çok daha fazlasının yetkililere raporlanmadığını söylüyor. Eylemciler, yasaların yeniden düzenlemesini talep ediyorlar.
Iglesias dışında eyleme katılan başka politikacılar da vardı ve bunlardan birisi olan Barcelona belediye başkanı Ada Colau “Eğer bu şiddet erkeklere karşı gerçekleşmiş olsaydı, muhtemelen ülke militarize olurdu” dedi.
Eylemciler aynı zamanda, saldırganların davranışını doğrulayan ve suçu kadında bulan sosyal algının da katliamlardaki rolüne dikkat çekiyor.
Şiddet karşıtı hareket, ilişkiler, cinsellik ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularının algılanışını geliştirecek eğitim önlemleri alınması gerektiğini söylüyor.