Filistin Yönetiminin İşgalci İle ‘Güvenlik’ Koordinasyonu

Geçtiğimiz Ekim ayı ile birlikte alevlenen Kudüs İntifadası’nın başından bu yana 5 bin Filistinli gözaltına alınırken Filistin Yönetimi işgalci ile ‘güvenlik koordinasyonu’ adı altında işbirliği yapmaya devam ediyor. 1993 Oslo Anlaşması uyarınca İsrail’in 5 yıl içerisinde kademeli olarak gücü Batı Şeria’daki Filistin Yönetimine devretmesi gerekiyordu ancak bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Yirmi yıldan fazla süredir devam eden ‘güvenlik koordinasyonu’, teslimiyet ve işbirliği sonunda Filistin Yönetimi açık bir şekilde hem halk hem de diğer siyasi güçler tarafından Üçüncü İntifida’yı bastırmak için işgal güçlerine yardım ve yataklık etmekle suçlanır hale geldi.

FHKC, Nisan ayının başında Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın işgal güçlerinin sözde ‘sivil yönetim’ yetkilisinin ölümü üzerine İsrail’e taziyelerini sunmasının ardından sert bir açıklama yayınlamış ve yükselen intifada’yı terör olarak yaftalayan, özgürlük savaşçılarını, Filistinli gençleri itibarsızlaştırmaya çalışan Abbas’ı kınaması ve işgal güçleri ile yapılan güvenlik koordinasyonuna derhal son vermesi için Filistin Kurtuluş Örgütüne çağrıda bulunmuştu.**http://pflp.ps/english/2016/04/03/pflp-demands-plo-central-council-hold-abbas-accountable-for-actions-undermining-palestinian-struggle//**

Filistin Yönetiminin, Filistin Ulusal Fonu’ndan her ay Filistin Halk Kurtuluş Cephesine ayrılan ödeneği kesmesinin ardından FHKC, 12 Nisan Salı günü kitlesel bir yürüyüş düzenledi. Filistinli Tutsaklar Günü’ne ve Bulgaristan’daki Filistin Elçiliğinde öldürülen Ömer Nayif Zayid’in şehit düşüşünün 40’ıncı gününe de işaret eden protestoya katılan FHKC liderleri, kadroları ve üyeleri ile halk Saraya’dan Gazze’deki Meçhul Asker Meydanına kadar yürüdü.**http://pflp.ps/english/2016/04/13/pflp-marches-in-gaza-the-front-is-not-for-sale//**Yürüyüşte İsrail ile güvenlik koordinasyonuna devam eden Filistin Yönetimi protesto edilirken Mahmud Abbas’ın posterleri yakıldı. Ayrıca Hamas da Filistin Yönetiminin FHKC’ye giden fonu kesmesini ‘siyasi zorbalık’ olarak niteledi.**http://hamas.ps/en/post/378//**

Filistin Yönetiminin geçtiğimiz hafta beş genç Filistinli eylemciyi – Basil al-Araj, 33; Mohammed Harb, 23; Haitham Siyaj, 19; Mohammed al-Salamen, 19; ve Ali Dar al-Sheikh, 22- işgal güçleri ile yapılan koordinasyon sonucu tutuklamasının ve tutsakların uykusuz bırakma, aralıksız sorgu, dayak, hakaret, tuvalet hakkının engellenmesi gibi işkencelere maruz bırakılmasının ardından Filistin Yönetimine yönelik öfke daha da arttı. Addameer, Filistin Yönetimini işkence nedeniyle kınarken tutsakların avukat hakkının da engellendiğini belirtti.**http://www.addameer.org/news/five-palestinians-detained-and-tortured-palestinian-security-forces/**

Filistin Yönetimi hapishaneleri ‘güvenlik koordinasyonu’ adı altında İsrail hapishanelerinin arka bahçesine dönüştürüldü. Filistin Yönetimi hapishanelerinden salıverilen Filistinliler hemen ardından işgal güçleri tarafından tekrar tutuklanmaktadır. Samidoun Filistinli Tutsaklar Dayanışma Ağı, beş Filistinli gencin tutuklanmasının üzerine yaptığı açıklamada Filistin Yönetiminin Oslo Anlaşması uyarınca sürdürülen ‘güvenlik’ koordinasyonu ile İsrail’in taşeronu haline geldiğini, kitlesel tutuklamalarda, istihbaratta işgalci ile iş birliği yaptığını ve Filistin halkına karşı işlenen suçlara ortak olduğunu ifade etmiştir.**http://samidoun.net/2016/04/take-action-demand-the-pa-free-five-imprisoned-palestinian-activists-subject-to-torture/?utm_medium=twitter&utm_source=twitterfeed/**

Haber: İsyandan.Org