Filistin’in güneyindeki Naqab çölündeki Negev hapishanesinde idari gözaltı kapsamında tutulan 250 Filistinli tutsak idari gözaltı uygulamasına karşı süresiz açlık grevine başlayacaklarını duyurdular. 18 Ağustos’ta kamuoyuna sunulan açıklamada tutsaklar, İsrail mahkemesinin verdiği karar ve beyin hasarı dahil sağlığındaki ciddi bozulma üzerine 19 Ağustos’ta 65 günlük açlık grevini sonlandırmış olan 31 yaşındaki diğer idari gözaltı tutsağı Muhammad Allan’a da desteklerini ifade ettiler. Allan bugün tekrar komaya girdi.
1500 Filistinli politik tutsaktan idari gözaltı kapsamında hapsedilmiş olan yaklaşık 400 mahpusun 250’si Negev hapishanesinde kalıyor. Negev hapishanesi çoğunlukla çadır yapılarından oluşmakta ve Filistinli tutsaklar aşırı sıcak, yakıcı güneş ve zorlu çevresel koşullara maruz kalmak zorunda bırakılıyor.
Ma’an Haber’e göre, Beytüllahim yakınındaki Dheisheh mülteci kampındaki FHKC liderlerinden 49 yaşındaki Nidal Abu Aker, ‘idari gözaltı tutsakları inisiyatifi’nin önde gelen isimlerinden biri. Dheisheh mülteci kampındaki tek radyo istasyonu Sawt al-Wihda radyosunda Filistinli tutsaklar üzerine hazırlanan ‘Onlar Hücrelerindeyken’ başlıklı programın da sunucusu olan Abu Aker 12 yılını İsrail hapishanelerinde geçirdi, ki bunun 9 yılı herhangi bir suçlama veya dava olmaksızın 9 senelik idari gözaltı kapsamındaydı. En son 2014 Haziran ayında tekrar tutuklandı ve idari gözaltı süresi en son Mayıs’ta olmak üzere tam 4 kez yenilendi.
Samidoun Filistinli Tutsaklar Dayanışma Ağı işgalciye ve onun Filistinlilere yönelik aralıksız saldırılarına karşı hayatlarını ve bedenlerini ortaya koyan bu cesur tutsakları selamlar. Onların ivedilikle salıverilmesini, idari gözaltılarına son verilmesini ve sayısı 6000’ni bulan Filistinli tutsağın serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Onların mücadeleleriyle dayanışma öreceğimize söz veriyor ve bütün dünyada Filistinli politik tutsakların salıverilmesi ve idari gözaltına son verilmesi adına eylemler, gösteriler ve etkinlikler düzenlenmesi için çağrıda bulunuyoruz.
250 idari gözaltı tutsağının açıklaması aşağıdaki gibidir:
Zincirleri Kırma Mücadelesi
Yüce halkımıza, devrim kahramanlarına, Siyonist işgal ve faşist yerleşimler karşısındaki mücadele ateşimize, gençlerimize, annelerimize ve kız kardeşlerimize; direnişimiz sizin sayenizde devam ediyor. Filistin için sizi selamlıyoruz.
Bugün, genele ve İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutsakların haklarına karşı yapılan Siyonist saldırıların, kitlesel tacizlerin, akıl dışı denetim ile baskınların ve asgari düzeydeki insanlık onuru ile temel hakların bile çiğnendiği ihlallerin hızlandığı bir durum ile karşı karşıyayız. Filistin’in bölünmeye devam etmesi ve bunun işgalcinin hapishanelerindeki ulusal hareket üzerindeki etkileri ile karşı karşıyayız. Ve işgalcinin her geçen gün yeni faşist ve ırkçı yasa çıkartmadaki ısrarı ile yüz yüzeyiz. Bizlerin uzatılan süreler, seneler boyunca, sözüm ona ‘gizli dosyalara’ dayandırılarak kendimizi savunma hakkı tanınmadan tutsak edilmemiz her türlü uluslararası anlaşmaya ve insan hakları ilkelerine aykırıdır. İdari gözaltı dava veya adalet olmaksızın kanımızı, hayatlarımızı çürütüp başlarımızın üzerinden sallanan bir kılıç gibidir.
Bu yöntem sürekli olarak düşman istihbarat servisi ve askeri mahkemelerince kullanılmaktadır. 480’den fazla idari gözaltı kararı çıkmış bulunmaktadır, sadece geçen yazdan beri çıkan idari gözaltı sayısı 650’ye ulaşmıştır. Çoğu idari gözaltı tutsağının idari tutukluluk süresi birden fazla kez uzatılmıştır. Tekrar edilen kararlar nedeniyle bazı tutsaklar 5 yıldan fazla, kimileri ise 10 yıldan fazla hapishanede yatmıştır. Bizler, idari gözaltında tutuluşumuzu işgalci karşısında sürekli bir mücadele alanı olarak görüyoruz.
Bu nedenle bu şekildeki tutukluluğa karşı mücadelemizin ilk adımını attık: işgalciler esaretimizi meşrulaştırmaya çabalarken, bizler idari gözaltı kararı veren işgal mahkemelerini, ve işgali insanlarımıza, Arap ulusuna ve uluslararası kamuoyuna bütünüyle ifşa edebilmek amacıyla boykot ettik.
Her türlü politik gruptan idari tutuklularla yürüttüğümüz diyalog ve istişare sonucunda, 80 tutuklunun katılımıyla 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren gayrimeşru düzene karşı harekete geçtik ve siyonist askeri mahkemeleri duruşmalara çıkmayarak boykot ettik. Avukatlarımızla görüşme, temsil ve savunma haklarımız elimizden alındı.
Bizler bunu idari tutukluluğa karşı yürütülen esir hareketinin büyütülmesinde, öne çıkıp keyfi tutuklamalarla mücadelede ulusal görevimizi yerine getirebilmek adına önemli bir adım olarak görüyoruz. Bazı idari tutuklular idari gözaltına hem genel hem de bireysel olarak karşı çıkabilmek için kişisel açlık grevleri başlattılar. Ancak bizler ulusal düzeyde kolektif bir hareketin idari gözaltı uygulamasına karşı gerçek sonuçlar elde etmede daha etkili olacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte, hayatı tehlikede olan Muhammad Allan, işgal ve onun aygıtlarıyla mücadele etmiş ve zorla besleme uygulaması ile tehdit edilmiştir. Bizler de aşağıda sıralanmış olan hedeflerimizi elde edebilmek amacıyla, işgale ve onun istihbarat aygıtına karşı, uğrunda aç kaldığımız bir savaş vererek mücadele etmeye karar verdik.
- Halkımıza ve onun savaşçılarına karşı kullanılan idari gözaltı uygulamasına son verilmesi.
- Muhammad Allan’ın mücadelesinin desteklenmesi; Bizler onu bu savaşta yalnız bırakmayacağız. Ona özgürlüğünü vermeyen ve yine başka bir insan hakları ihlali tehciri dayatan her türlü kararı reddediyoruz.
- Uluslararası insan haklarının alçakça bir ihlali olan ve açlık grevindeki tutsakların hayatını tehdit eden zorla besleme yasasının iptali.
- İdari gözaltı uygulamasının kaldırılması yönünde bir adım olarak, hemen ve koşulsuz şartsız özgürlüğümüzün bize geri verilmesi.
- Açmazları ve iç bölünmeyi kırabilmek ve hapishane içinde birleşik bir ulusal hareket inşa edebilmek adına Filistinli güçlerin gerçek bir ulusal birlik altında bütünleşmesi.
Halkımızın mücadeleci güçlerine; şu anda çoktan grevdeki esirlerin hapishane yönetimi ve istihbarat servisi elinde ölüm tehlikesine maruz kaldığı bir durumla karşı karşıyayız. Bu durumu uzaktan hiçbirşey yapmadan seyredemeyiz, irademiz ve hareketimiz halk hareketi ve Filistin sokağının bize verdiği destekle bir bütündür. Size sizin yanınızda olduğumuzu ve sizin desteğiniz olmadan hedeflerimizi elde edemeyeceğimizi söylüyoruz. Siz olmadan Filistin özgürlüğüne, bağımsızlığına ve elbet bir gün yurduna geri dönecek çocuklarına kavuşamaz.
Siz ve sizin iradeniz, çok güçlüsünüz ve sizin katılımınız bize zaferi ve haklarımızı getirecek. İşgale karşı verdiğimiz mücadelede sizler bizim yanımızdasınız ve bizler mutlaka bu savaştan zaferle çıkacağız.