31 Ocak Pazar günü Ramallah Başsavcısı Ahmed Hanun’un özel korumalarından Emced Sukkari’nin Beit El kontrol noktasına yönelik gerçekleştirdiği silahlı eylem sonucu ikisi ağır olmak üzere üç işgal ordusu askeri yaralandı. Emced Sukkari işgal askerlerinin açtığı ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybederken Pazar gününden itibaren Ramallah kuşatılmaya başlandı. Yerel kaynaklar kuşatmanın İkinci İntifada’dan buyana Ramallah’ın gördüğü en yoğun kuşatma olduğunu belirtiyor.
El-Bire kentinin kuzeyindeki Beit El kontrol noktasına 31 Ocak Pazar günü ateş açılması sonucu üç işgal askerinin yaralandığı ve askerlerden ikisinin durumunun ağır olduğu ifade edildi. Silahlı eylemi düzenleyen kişinin, Ramallah Başsavcısı Ahmed Hanun’un özel korumalarından olduğu ve eylem sırasında başsavcılığa ait aracı kullandığı bildirildi. Bu, Ramallah hükümetine/Filistin güvenlik güçlerine bağlı bir polisin işgal askerlerine silah doğrulttuğu ilk örnek olarak kayıtlara geçti. Aynı zamanda silahlı saldırı, Filistin yönetiminin işgalci İsrail ile yürüttüğü ‘güvenlik koordinasyonunun’ Filistin Yönetimi güvenlik güçlerince dahi kabul görmediğini de teyit etmiş oldu.
Bu, Ramallah hükümetine/Filistin güvenlik güçlerine bağlı bir polisin işgal askerlerine silah doğrulttuğu ilk örnek olarak kayıtlara geçti.
— Filistin Gündemi (@filistingundem) January 31, 2016
Saldırı sonrası işgal ordusu, Ramallah ve çevre köylere yönelik ablukasını sıkılaştırdı. Abluka saldırının ertesi günü de (1 Şubat Pazartesi) sürdürülürken işgal ordusu yetkilileri hareket özgürlüğünü kısıtlayan kuşatmanın devam edeceğini ve durumun günlük olarak değerlendirileceğini açıkladı. Filistin irtibat bürosundan yetkililer ise yerel trafik dışında Ramallah ve El-Bire kentlerinin giriş çıkışlarının kapatılacağı konusunda bilgilendirildiklerini ifade etti. Yerel kaynaklar yeni geçici kontrol noktaları tahsis edildiğini ve geçişlerin imkansız hale geldiğini belirtti.
Çevredeki birçok köye erişim engellenirken 20 köyün Ramallah ile bağlantısını sağlayan Beit Ur kavşağı ile 443 numaralı otoban da kapatıldı. İsrail parlamentosu, 2015 yılının Kasım ayında işgal ordusuna hükümet onayını beklemeksizin istediği zaman işgal altındaki Batı Şeria köylerini kapatma yetkisi vermişti.
Üçüncü İntifada’nın ateşlenmesiyle birlikte işgal ordusunun saldırıların gerçekleştiği bölgelere ve eylemcilerin yaşadığı köylere yönelik sürekli ablukası söz konusu. Ramallah’a yönelik ablukanın sıkılaştırılmasıyla birlikte gazetecilerin, yardım örgütlerinin, diplomatların geçişleri de engellendi.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi ise Ekim ayında başlayan eylemlerle birlikte kuşatmanın en yoğun yaşandığı yerin El Halil olduğunu rapor etmişti. Yerel kaynaklar yeni askeri noktaların yanı sıra keyfi gözaltıların, sokağa çıkma yasaklarının ve tacizin arttığını belirtiyor. Ekim ayında ateşlenen Üçüncü İntifada’ya cevaben işgal ordusu halka yönelik saldırılarını yoğunlaştırmış ve geçen süreçte 161 Filistinli katledilmişti.
#Israel making life for Palestinians intolerable trying to force them to leave their homes #EndHebronMilitaryZone pic.twitter.com/VDo5MDKJnV
— ISM Palestine (@ISMPalestine) February 1, 2016
*İsrail Filistinlileri göçe zorlayarak hayatlarını dayanılmaz kılıyor. #ElHalilAskeriKuşatmasınaSon
31 Ocak ve ertesi günü Ramallah’a sadece ikametgahı bu şehirde kayıtlı olanların girmesine izin verildi. Başka yerlerde yaşayıp Ramallah’ta çalışanların veyahut Ramallah’ta yaşayıp başka kentlerde üniversitelere giden öğrencilerin şehre giriş çıkışları engellendi.Toplu cezalandırma yöntemi olarak kullanılan abluka Filistinliler tarafından sosyal medyada #RamallahKuşatması olarak paylaşıldı. İşgal ordusu 1 Şubat akşamı geç saatlerde yaptığı bir açıklamayla Ramallah’a giriş çıkışların ‘normale’ döndüğünü duyurdu. Ancak işgal altındaki Filistin’de sadece Gazze değil özellikle geçtiğimiz Ekim ayından beri El Halil başta olmak üzere bir çok şehir yoğun abluka altında tutuluyor.