WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.
If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.
Unbalanced start tag short code found before:
“ tarafından verilen yetkiyle, devlet satış lisansı alınmadan 1999 yılından 2004 yılına kadar pazarlandı. Bununla birlikte Nestlé şirketine Primavera su kuyusunu yasadışı olarak açması, kuraklığa neden olması ve magnezyum kaynağından (ki muhtemelen bu da yasadışı idi) su ü…”
Brezilya’da MST üyesi 600 kadın, 20 Mart sabahı Minas’ta bulunan São Lourenço – Nestlé genel merkezini işgal etti. Kadınlar, Ulusal Mücadele Günü’nde, Brezilya’da gerçekleştirilen Dünya Su Forumu müzakerelerine uyarı niteliğinde işgal eylemi gerçekleştirerek, Temer darbe hükümeti tarafından suyun ulusötesi şirketlere peşkeş çekilmesini kınadılar.
MST liderlerinden Maria Gomes de Oliveira, “Susuzluğunuzu gidermek için gün boyu içtiğiniz suyu şişelenmiş olarak satın almak zorunda kaldığınızı düşünün bir kere. Bunu kimse kabul etmezdi değil mi? Bu forum suyumuzu elimizden alıp, sonra şişeleyerek bize satmak istiyor. Su rezervlerini satmak için uluslararası bir forum yapmak utanç verici! Onlar su sorununu tartışmak için değil, açık artırma ile suyumuzu satmak için oradalar. Ülkemizi bir muz fiyatına satacaklar,” dedi.
Michel Temer ve Nestlé Başkanı Paul Bulcke, Guarani akiferini nasıl sömüreceklerini belirlemek üzere Ocak 2018’de bir araya geldiler. Bu büyük su rezervi dört ülkeyi kapsıyor. Arjantin’de muhafazakârların zafer kazanması, Paraguay ve Brezilya’daki darbelerden sonra sadece Uruguay bu özelleştirmeye engel olabilir. Oliveira, “Kıta genelinde gerçekleştirilen darbeler incelenirse, ulusötesi şirketlerin doğal zenginliklerimizi yağmalama konusunda çıkarları için siyasete olan etkileri daha net anlaşılır” diyor…
Şirketin suç dosyası kabarık!
Parque das Águas de São Lourenço’yu ve su kaynaklarını alarak, 1994 yılında Minas şehrinde kurulan şirket dünya su pazarının % 10,5’ini kontrol ediyor. Tıbbi tedavi amacıyla kullanılan mineral suların özelleştirilerek sömürülmesini yerel halk 1997 yılından beri protesto ediyor. Özelleştirme sonrası suyun debisi azalıyor, mineral tuz miktarı azalıyor ve suyun tadı değişiyor.
Şirket kendi markası Pure Life’ı ve yerel São Lourenço markasını şişleyerek pazara sunuyor. Pure Life markası o dönemin valisi Aécio Neves**PSDB partisi başkanı/** tarafından verilen yetkiyle, devlet satış lisansı alınmadan 1999 yılından 2004 yılına kadar pazarlandı. Bununla birlikte Nestlé şirketine Primavera su kuyusunu yasadışı olarak açması, kuraklığa neden olması ve magnezyum kaynağından (ki muhtemelen bu da yasadışı idi) su üretmesi konularında kamu davası açıldı. Nestlé şirketi kaynaktaki sıvıdan gerekli mineralleri kimyasal bir işlemle alıyor ve daha sonra patentli kendi markasındaki suya bu mineral tuzları ekliyordu.
Maria ayrıca, “Nestlé on yıllardır buradaydı ve onlarca yıldır su rezervlerimizi yağmaladı ve yasadışı olarak sömürdü. Su, insanlığın ortak mirasıdır ve halk yararına su egemenliğini savunmalıyız,” diyor. Nestlé başkanı suyun ‘aşırı sömürülmediğini’ söylese de, su kaynaklarından ikisi kurudu. Şirketin resmi verilerine göre, bu kaynaklardan her yıl 19 milyon litre su çekiliyor. Piyasada özel bir mevzuat bulunmasa da Birliğin, Belediyenin ve Devletin maddi tazminat talep etme hakları var. São Lourenço trajedisi için bu rakam, 2016 yılı itibarıyla 563 bin real anlamına geliyor…
Nestlé şirketi ayrıca, dünyadaki kahve markalarının % 22’sini kontrol ediyor ve bu kahvelerin büyük bir kısmı geniş kahve çiftliklerinin olduğu Minas Gerais bölgesinden geliyor. Yüksek oranda tarım kimyasalları kullanılan dev kahve plantasyonlarında her yıl binlerce işçi kölelik koşullarında çalıştırılıyor. Kahve plantasyonlarında meydana gelen suistimalleri kontrol edecek iş müfettişleri ne yazık ki yok. 2015 yılında Nestlé kahve çiftliğinde zorla çalıştırılan 14 ve 15 yaşlarında iki genç çocuk kölelik koşullarından zorla kurtarıldı.
Marielle mücadelemizde yaşıyor!
Marielle topraksız MST üyesi kadınların hafızasında yaşıyor ve kadınlar sorumluların adaletin karşısına çıkarılmasını ve ceza almasını talep ediyorlar. Maria, “Bizim ortağımızın infazından anti demokratik devletin sorumlu olduğundan hiç şüphemiz yok! Marielle her zaman mücadelemizde yaşayacak! ” diyor.
“Brezilya halkının haklarını hiçe sayarak bu çürümüş demokrasiyi dayatan Burjuvazi devam ettiği sürece, darbenin tüm ilişkilerini ifşa etmeye ve egemenlere ait toprakları, şirketleri, mülkleri işgal etmeye devam edeceğiz. Çevrenin tahrip edilmesinin, doğanın talanının ve halkın yaşadığı sefaletin asıl sorumlularının kimler olduğunu artık halkın öğrenmesi gerek,” diyen topraksız kadınlar yıl boyunca savaşmaya devam edeceklerine söz verdiler.