Bu yılın Ocak ayında asgari ücretin 5 bin üç yüz taka (63 dolar)’dan 8 bin taka (95 dolara) çıkarılmasını kabul etmeyen tekstil işçileri 5.000’e yakın fabrikayı kapsayan bütün sektörü etkileyen bir grev ve direniş örgütlediler.
Temiz Giysi Kampanyası (CCC) ve Adil Giyim Vakfı (FWF) gibi sivil toplum örgütleri ile içinde Bangladeş sendikalarınında bulunduğu IndustriAll Küresel Sendikası’nın talebi ise aylık asgari ücretin 16 bin taka’ya çıkartılması idi.
Bangladeş’te 4.825 tekstil fabrikasında 3,5 milyon işçi başta Avrupa ve ABD olmak üzere Zara, Aldi, Tesco, Walmart ve H&M gibi marka ve parekendicilerin olduğu küresel pazarlar için çalışmaktadır. Bangladeş tekstil endüstrisi ülkenin toplam ihracatının % 85’ini sağlamaktadır. Bu sektörün yarattığı zenginlik, % 85’i kadın çalışan olan bu sektörde, çalışanların hayatlarında birazcık iyileştirme sağlıyor.
Bangladeş tekstil işçilerinin çoğunluğu asgari ücretten daha az kazanmaktadırlar. Asgari ücret 3.000 taka (25 sterlindir). Bangladeş’te bir insana barınma, gıda ve eğitim olanakları sağlayan insani yaşam ücreti aylık 5.000 taka (45 sterlin) olarak hesaplanmaktadır.
Kıt kanaat geçinecek kadar kazanan, Bangladeşli işçiler korkunç çalışma koşulları ile karşı karşıyalar. İşçiler haftada yedi gün, günde 14-16 saat çalışmaya zorlanıyorlar. Bazı işçiler sabaha karşı 03.00’te iş bırakıp sabah 7.30’da yeniden işbaşı yapıyorlar. Bütün bunlara sık sık iş cinayetlerini ve fabrika yangınlarına neden olan güvenli olmayan, dar, tehlikeli çalışma koşullarını da eklememiz gerekiyor. 1990’dan beri 50 büyük fabrika yangınında 400’den fazla işçi hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. Cinsel taciz ve ayrımcılık iş yerlerinde çok yaygın. Annelik hakkının kullanımı işverenler tarafından engelleniyor. Fabrika yönetimleri 1972’de Bangladeş tarafından onaylanan ILO sözleşmelerinde bulunan örgütlenme hakkını engellemek, sendikaların fabrikalara girmemesi için önlemler almaktadırlar.
Tekstil sektöründe kurulan Bangladeş Tekstil İşçileri Çalışanları Birliği adlı şemşiye örgüt, örgütlü sendika ve işçi örgütlerini kapsıyor. Bu şemsiye örgütlenmede yer alan iki işçi örgütünün faaliyetlerine yakından bakalım.
Bangladeş İşçi Dayanışma Merkezi (BİDM) 2001 yılında tabanda sendikal çalışma yapan bir grup işçi tarafından taban örgütlenmesi olarak kuruldu. Uzun bir dönem yasal statü kazanamadı. Hem işçileri örgütlemeyi hemde yasal statü kazanma mücadelesini sürdürdü. Bütün bu süreçte merkez çalışanları, aile yakınları da dahil olmak üzere devlet güçleri tarafından tehdit edilmekte, dövülmekte, göz altına alınmaktadır. BİDM fabrikalar, atölyeler ve evde tekstil ürünleri üreten yaklaşık 93.000 dayanışma üyesine sahiptir.
Rana Plaza yangınında ölen işçilerin tazminat alması, iş yerlerinin Bina ve Yangın Güvenliği Yönetmeliği’ne göre yeniden düzenlenmesinde ve 2013 yılında asgari ücretin yükseltilmesi mücadelesinde önemli rol oynadı. Bu sendikal çalışmaları, nihai ürünlerin tüketildiği ülkelerdeki sendikalarla birlikte yaparak uluslararası işçi dayanışması içinde güzel bir örnek oluşturdular.
Ulusal Tekstil İşçileri Federasyonu ( UTİF) 1984 yılından beri tekstil işçilerinin hakları için mücadele etmektedir. Merkezi başkent Dakka’dadır. Ülke çapında 7 şubesi vardır. 27.000’den fazla üyesi ile tekstil işkolundaki en büyük sendikadır. Kadın işçiler hareketin cephe hattındadırlar ve merkez yürütme kurulunun 30 üyesinden 18’i kadındır. UTİF tekstil işkolunda faaliyet yürüten 21 sendikanın üyesi olduğu Bangladeş Tekstil İşçileri Birliği Konseyi’nin kurucu üyelerinden biridir. ayrıca en büyük sendika olarak işçi, işveren ve hükümetten temsilcilerin olduğu sosyal konseyin üyesidir.
UTİF Bangladeş çapında sendikal hareketin güçlenmesi, fabrikalarda işçi haklarının ihlal edilmesini önlemek için işyeri temelli çok yönlü çalışmaktadır. Önüne koyduğu kampanyalar ile hükümet ve işverenlerle yapılan müzakereler sonucu işçi haklarını genişletmektedir.
Sonuç olrak UTİF işçilere yasal destek sağlıyor. Onları işçi hakları mücadelesi, kadınların yönetime katılması konularında eğitiyor.