ABD: FBI Hayvan Hakları Eylemcilerini Terörist Olarak Nitelendiriyor

Glenn Greenwald, ABD hükümetinin terörist tanımlamasında bir çelişki olduğunu söylüyor. Bir yandan FBI Charleston’da African Methodist Episcopal Kilisesi’nde ayindeki insanları öldüren ırkçı Dylann Roof’u terörist olarak nitelendirmezken; diğer taraftan iki hayvan hakları eylemcisi Joseph Buddenberg ve Nicole Kassane’ı yerelde terörizm suçlaması ile tutukluyor.

İki eylemci, Hayvan Hakları Ulusal Konferansı’ndan hemen önce tutuklandı. Sözde terörizmleri, kürk çiftliklerinden mink ve tilkileri serbest bırakmaktan ibaret.

joseph

Federal hükümet, hayvan hakları eylemcilerine karşı özel bir hedef mi gözetiyor?

Greenwald böyle düşünüyor, the Intercept’in konuştuğu tüm kaynaklar “bu iyi zamanlanmış ithamlar, konferanstaki eylemcilere gözdağı vermek ve dahası hayvan haklarını savunan kampanyaların önünü kesebilmek için tasarlanıyor” ifadelerini kullanıyorlar. Federal hükümetin hayvan hakları ve doğa eylemcilerinin bir kısmını cezaevlerine göndermesini “yasaların politik protestoları ve en basit basın açıklamalarını bastırmak için suistimal edilmesi” olarak yorumluyor.

Neden hayvan hakları ve doğa eylemcileri hedef alınıyor?

Greenwald, mevzunun bu eylemcilerin hedeflerinin çeşitli devlet kademelerinde büyük etkileri olan güçlü şirketler olmasından kaynaklandığını söylüyor. Bir çok insan kürk fabrikalarının manevi içeriğiyle ilgili rahatsız, fakat Greenwald şunu ekliyor “bu endüstriyel pratikler ciddi çevresel bozunmaya sebep oluyorlar, küçük çiftçiyi sömürüyorlar ve işçiler için sağlık riski oluşturuyorlar: sebep oldukları zararlara göz yumup hayatımızı keyifle sürdürdüğümüz sürece bu pratikler rahatsız edilmeden devam edebilir”.

Greenwald tartışmayı, NPQ Newswire’ın Netroots Nation başkan adayı forumundaki BlackLivesMatter eyleminin sonrasının değerlendirmesinde belirtildiği şekilde başka bir konuya daha getiriyor:

“Amerikalı seçkin sınıf, tipik olarak politik eylemleri, sınırlandığı, kontrol altında olduğu ve temel olarak otoritenin koyduğu kurallara saygılı olduğu ölçüde müsamaha göstermek istiyor; örneğin tarafsız ve güçsüz olduğu sürece. Protesto hareketleri bu sınırlamalara sadık kalırsa, yalnızca etkisiz olmakla kalmıyor fakat dahası, farkında olmadan politik süreçlerin özgürlüğü ve yönetenlerin cömertliği ile ilgili yanlış bir intiba bırakıyor (konuşmamıza izin veriyorlar: bakın özgürüz!). Bu ılımlı protesto modeli çoğunlukla bozduğunu zannettiği düzeni güçlendiriyor.

Tersine, bir hareket bu yasakları tanımayıp çiğnediği ve hedeflediği haksızlığı engelleyebilme noktasında etkin olduğunda – özellikle bu haksızlıkları korumak en güçlüler için değerli olduğunda – o zaman olabilecek en sert yasal silahlarla kriminalize etmek de dahil olmak üzere ne pahasına olursa olsun durdurulmalıdır… Hayvan hakları hareketinin güçlenmesi ve bu endüstri pratiğinin korkunç gerçeklerini gözler önüne serebileceğine karşı olan korku, baskıyı bu hareketi terörizm olarak ifade etme ve bu şekilde cezalandırma noktasına getiriyor.”

Buddenberg ve Kassane, 2006’da tarım, ilaç ve çiftçilik endüstrileri tarafından desteklenen bir yasa olan Hayvancılıkla İlgili Terörizm Yasası (Animal Enterprise Terrorism Act – AETA) kapsamında suçlanıyorlar. Greenwald, yasanın Amerikan Yasama Değişim Meclisi ve Hayvan Ticareti Koruma Koalisyonu ve Tüketici Hakları Merkezi gibi şirket yanlısı, serbest ticaret grupları tarafından hazırlandığını söylüyor.

Bu tam bir tezat. Roof’un Charleston kilisesinde dokuz siyahiyi öldürmesi terörizm olarak sınıflandırılmıyor. Buddenberg ve Kassane’ın işlemiş olduğu ‘suç’ ise San Diego’da perakende kürk satan Furs by Graf adlı dükkana boya, boya çıkarıcı, süper yapıştırıcı, muratik asit ve bütirik asit dökmeleri, basitçe sadece FBI’ın dilinde değil fakat AETA tarafından konulan yasaya göre terörizm olarak nitelendiriliyor.

min 2

Roof’un terörist olarak adlandırılıp adlandırılmaması önemli mi?

Cevap vermesi güç, ancak iki hayvan hakları eylemcisini vitrin vandalizmi sebebiyle terörist olarak nitelendirmenin bir etkisi var. Bu durum diğer benzer doğrudan eylemde bulunan eylemcilerin gözünü korkutabilir. Ayrıca yargıçlar kurulunu, hayvan hakları “teröristleri”ne karşı hayvan hakları “vandalları”na göre daha negatif olmaları yönünde etkileyebilir. İfade özgürlüğü eylemleri “terörizm” denerek şeytanlaştırılan hayvan hakları eylemcilerine karşı liberallerin desteğini caydırabilir.  Greenwald sözlerini şu şekilde sonlandırıyor:

“Terörizm teriminin propaganda olarak kötüye kullanımı, tüm dünyada geniş bir zarara sebep oldu. Terimin bu şekilde kullanılması politik ifade ve aktivizmi yalnızca bastırmıyor fakat aynı zamanda kriminalize ediyor”

Kaynak: http://nonprofitquarterly.org/2015/07/31/fbi-arrests-animal-rights-activists-as-domestic-terrorists/

 

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.