8 Mart’ta Uluslararası Militan Kadın Grevine Çağrı

WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.

If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.

Unbalanced start tag short code found before:

“ çalışan, işsiz ve göçmen kadınların yaşam koşulları, finansal ve kurumsal küreselleşme sayesinde son 30 yılda istikrarlı bir şekilde kötüye gitti. Yüzeysel feminizm ve kurumsal feminizmin diğer varyantları, ezici çoğunluğumuz için başarısızlığa uğradı. Bireysel ola…”

Linda Martín Alcoff, Cinzia Arruzza, Tithi Bhattacharya, Nancy Fraser, Keeanga-Yamahtta Taylor, Rasmea Yousef Odeh, Angela Davis ve Barbara Ransby bir araya gelerek ortak bir deklarasyonla dünya genelindeki tüm kadınları 8 Mart’ta uluslararası militan bir kadın grevine çağırdılar. Faşist, sağ hükümetlerin başa geldiği bu dönemde, kadın düşmanı, emek düşmanı yasalar peşpeşe sıralanırken, pervasız saldırılara karşı uluslararası düzlemde militan bir kadın grevinin örgütlenmesi, egemenleri geri püskürtecek ve tüm emekçilerin moral gücünü tazeleyecektir…

isyandan.org

21 Ocak’ta gerçekleştirilen devasa kadın yürüyüşleri, yeni bir militan feminist mücadele dalgasını tetikleyebilir. Ancak odak noktası tam olarak ne olacak? Bize göre, sadece Trump’a ve onun saldırgan, kadın düşmanı, homofobik, transfobik ve ırkçı politikalarına karşı koymak yeterli değildir; Sosyal haklara ve işçi haklarına yönelik sürmekte olan neoliberal saldırılar da hedefimizde olmalı. 21 Ocak’taki büyük tepki, bariz kadın düşmanı Trump’a karşı örgütlensede, kadınlara (ve tüm emekçilere) yapılan saldırı, Trump yönetiminden çok önceydi. Kadınların yaşam koşulları, özellikle de renkli kadınların,**Siyah kadınlar, Latin kadınlar, Yerli kadınlar…/**  çalışan, işsiz ve göçmen kadınların yaşam koşulları, finansal ve kurumsal küreselleşme sayesinde son 30 yılda istikrarlı bir şekilde kötüye gitti. Yüzeysel feminizm ve kurumsal feminizmin diğer varyantları, ezici çoğunluğumuz için başarısızlığa uğradı. Bireysel olarak kendini aşma ve ilerlemeye erişimi olmayanların, yaşam koşulları ancak toplumsal yeniden üretimi savunan politikalar, üretken adaleti güvence altına alan politikalar yoluyla geliştirilebilir ve emek haklarını garanti eder. Görünen o ki, kadınların seferberliğinin yeni dalgası tüm bu kaygıları ön cepheden ele almalı ve % 99’luk bir feminizm olmalı.

Aradığımız feminizm dünya genelindeki uluslararası mücadelelerde çoktan ortaya çıktı: kürtaj yasağına karşı Polonya’daki kadın grevinden, kadına yönelik erkek şiddetine karşı Latin Amerika’daki yürüyüşlere ve kadın grevlerine; Geçen Kasım ayında İtalya’da düzenlenen kitlesel protesto gösterilerinden, Güney Kore ve İrlanda’daki kürtaj haklarının savunulması için düzenlenen kadın grevine kadar. Bu seferberlikler ile ilgili çarpıcı olan şey şu; bir yandan homofobi, transfobi ve yabancı düşmanı göçmenlik politikalarına karşı çıkılırken, aynı zamanda erkek şiddetine karşı, emek ve ücret eşitsizliğine karşı verilen mücadeleleri birleştirmesidir. Birlikte, anti-ırkçı, anti-emperyalist, anti-heteroseksist ve anti-neoliberal bir gündemle, genişletilmiş yeni bir uluslararası feminist hareket için bizi uyarıyorlar.

Bu yeni ve daha geniş bir feminist hareketin gelişmesine katkıda bulunmak istiyoruz.

İlk adım olarak, 8 Mart’ta erkek şiddetine karşı ve kürtaj haklarını savunmak için uluslararası bir grev örgütlemeyi öneriyoruz. Burada böyle bir grev çağrısı yapan otuz ülkeden feminist gruplarla bir araya geliyoruz. Fikir, trans-kadınlar da dahil olmak üzere kadınları ve uluslararası mücadele günlerinde onlara destek olan herkesi bir günlük grevle harekete geçirmeye, kitlesel yürüyüşler yapmaya, köprüleri, meydanları ve yolları bloke etmeye, evdeki bakım hizmetlerinden ve seks işçiliğinden vazgeçmeye, kadın düşmanı politikacıları ve şirketleri boykot etmeye, eğitim kurumlarında greve çıkmaya çağırıyor. Bu eylemler: yüzeysel feminizmin görmezden geldiği, emek piyasasındaki kadınların, toplumsal yeniden üretim ve bakım alanında çalışan kadınların, işsiz ve güvencesiz çalışan kadınların ihtiyaçlarını ve isteklerini görünür kılmayı amaçlıyor.

% 99’luk bir feminizmi kucaklamak için Arjantin’deki Ni Una Menos**https://isyandan.org/diger/kara-carsamba-latin-amerikada-kadin-eylemleri//** ittifakından ilham alıyoruz. Arjantinli kadınların tanımladığı gibi kadına yönelik şiddetin pek çok çeşidi var: ev içi şiddet, aynı zamanda piyasa ekonomisi, borçlanma ile birlikte kapitalist mülkiyet ilişkiler ve devlet şiddeti; lezbiyen, trans ve queer kadınlara karşı ayrımcı politikalar şiddeti, göçmen hareketlerini kriminalleştiren devlet şiddeti, toplu gözaltı ve hapishane şiddeti, ücretsiz sağlık ve kürtaj hakkına sahip olmayan kadınlar için kürtaj yasakları ile birlikte kadın bedenine yönelik kurumsal şiddet. Onların bakış açısı, müslüman, göçmen, renkli kadınlar, çalışan, işsiz, lezbiyen kadınlar, cinsiyet normlarına uymayan ve trans kadınlarla ilgili kurumsal, siyasi, kültürel ve ekonomik saldırılara karşı durma kararlılığımızı bildiriyorlar.

21 Ocak’taki kadın yürüyüşleri, Birleşik Devletler’de çok yeni bir feminist hareketin yükseleceğini gösterdi. İvmeyi kaybetmemek önemli. 8 Mart’ta grev, iş bırakma, yürüyüş ve gösteri yapmak için bir araya gelelim. Bu uluslararası eylem günü vesilesiyle yüzeysel feminizmin yerine, yeryüzünde çalışan kadınlarla, onların aileleriyle ve tüm müttefikleriyle dayanışma içinde olan, kökleri anti-kapitalizme dayanan bir feminizmi, % 99 için yeni bir feminizmi inşa edelim.

Linda Martín Alcoff, Hunter College’de ve CUNY Graduate Center’da felsefe profesörü ve Görünür Kimlikler Yazarı: Irk, Cinsiyet ve Benlik. Şu anda cinsel şiddet ve bilginin sömürgeleştirilmesi üzerine yeni bir kitap üzerinde çalışmaktadır.

Cinzia Arruzza, New York’ta Yeni Sosyal Araştırmalar Okulu, Felsefe Yardımcı Profesörüdür ve feministtir ve sosyalist bir eylemcidir. Tehlikeli Görüşmeler: Marksizm ve Feminizmin Evlilikleri ve Boşanmaları adlı kitabın yazarıdır.

Tithi Bhattacharya, Purdue Üniversitesi’nde tarih bölümündedir. Orta sınıfın kültür ve eğitim takıntısıyla ilgili ilk kitabı Kültürleri Gözetlemek: Bengal’de Sınıf, Eğitim ve Sömürge Fikri  (Oxford, 2005)’dir. Asya Öğrencilerinin Günlüğü gibi çalışmaları Güney Asya Araştırmaları ve Yeni Sol Dergisi gibi dergilerde yayımlandı ve halen Korkunç Tarih: Sömürge Bengal’indeki Korku, Batıl İnanç ve Sonuç adlı bir kitap üzerine çalışıyor.

Nancy Fraser, Yeni Sosyal Araştırmalar Okulu’nda Felsefe ve Politika Profesörüdür. Yeniden Bölüşüm veya Boyun Eğme ve Feminizmin Mirası kitaplarından bazılarıdır.

Keeanga-Yamahtta Taylor, Princeton Üniversitesi Afro-Amerika Çalışmaları Merkezi’nde yardımcı profesördür ve # BlackLivesMatter **Siyah Yaşamları Önemlidir/** ve Black Liberation **Siyah Kurtuluşu/** yazarıdır.

Rasmea Yousef Odeh,**https://isyandan.org/haberler/2015-tutsak-filistinli-kadinlarla-dayanisma-yili-olacak//** Arap-Amerikan Eylem Ağının yardımcı direktörü ve aynı zamanda bu grubun Arap Kadınlar Komitesi lideridir.

Angela Davis,**https://isyandan.org/makaleler/angela-davis-abdde-en-cok-aranan-10-kisiden-biriydi//** Kaliforniya Üniversitesi’nin seçkin profesörlerinden olup, Santa Cruz ve Filistin’deki 2012 Russell Mahkemesi jürisinin bir üyesidir.

Barbara Ransby, eylemci, yazar, tarihçi ve Şikago’daki Illinois Üniversitesi’nde profesördür. Ella Baker ve Siyah Özgürlük Hareketi kitaplarının yazarı, SOULS’un baş editörü ve Ulusal Kadın Araştırmaları Derneği başkanıdır.

Kaynak: https://viewpointmag.com/2017/02/03/beyond-lean-in-for-a-feminism-of-the-99-and-a-militant-international-strike-on-march-8/
Etiketler:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.