Yirminci yüzyılın başlarında Meksika Devrimi sırasında, savaşçı kadınlar “soldadera” olarak biliniyorlardı ve geri lojistik hizmetlerden sorumlu idiler. Kadınlar genellikle kamp yerinin hazırlanması, yemek yapılması ve hasta bakımı gibi işlerle uğraşıyorlardı. Ancak bazı soldaderalar erkeklerle birlikte cephe önünde silahlı mücadele vermek istediler. Onların içinde en bilineni Petra Herrera’dır ve onca mücadelesine ve cesaretine rağmen hiçbir zaman haklarını alamamıştır.
Petra’nın ne zaman doğduğu bilinmiyor ancak Meksika’nın çoğu gibi yoksul ailelerin birinde 1800’lerin sonuna doğru dünyaya geldiği düşünülüyor. Petra’da pek çok genç gibi devrimci düşüncelerle yirminci yüzyılın başlarında tanışıyor. Onun kaderi asker toplamak için köylerine gelen Francisco Villa ile tanışınca değişiyor ve Petra cinsiyetini gizleyerek, giysilerini değiştirerek, kendisine erkeksi bir görünüm vererek Pedro Herrera’ya dönüşüyor ve yavaş yavaş Pancho Villa devrimci birliğinin bir parçası haline geliyor.
30 Mayıs 1914’te İkinci Torreón Savaşı’nda gösterdiği cesaret ve kahramanlıklar nedeniyle adından saygıyla söz ettiriyor. Gerilla yetenekleri ile birlik içindeki konumu hızla yükselen ve yoldaşlarının güvenini kazanan Herrera bir gün, “Ben bir kadınım ve kendi adımla mücadeleye devam etmek istiyorum,” diye haykırıyor. Generalliğe terfi etmek üzereyken cinsiyetini açıklaması, kadın düşmanlığı yapan Pancho Villa’nın Torreón galibiyetini bir kadının hesabına yazma konusunda isteksiz davranmasına neden oluyor ve Herrera generalliğe terfi ettirilmiyor.
Karşı karşıya kaldığı adaletsizliğe isyan eden Dona Petra Herrera ise sadece kadınlardan oluşan bir tugay kurmaya karar veriyor. Başlangıçta cephe önünde savaşmak isteyen 25 silahlı kadından bir birlik oluşturuyor. Devrimci gerilla olmasının yanında iyi de bir stratejist olan Petra’nın önderliğinde ki birlik köyleri birbirine bağlayan köprüleri havaya uçuruyor ve kendisine haklarını vermeyen Villa tugayı yanında kadın savaşçılarıyla birlikte savaşmaya devam ediyor. Kadın Birliği’nin savaşa katılması 1914 yılında ki Zacatecas ve Tower’in alınması gibi büyük savaşların yönünü değiştiriyor ve Meksika Devrimi’nin belirleyicisi oluyor.
1919 yılında, Petra Herrera, Venustiano Carranza Meşrutiyet Ordusu’na katılıyor ve 1917-1920 yılları arasında kısa bir süre orduya liderlik ediyor. Savaş sırasında ki cesareti ve başarıları nedeniyle Petra Herrera olarak kadın kimliğiyle halk arasında kabul görüyor ve daha sonra emrindeki kadın birliği dağıtılıyor.
Petra Herrera’nın nerede, ne zaman öldüğü tam olarak bilinmiyor ancak yaygın olarak eşkıya çetesi tarafından saldırıya uğradığı ve ağır yaralanarak öldüğüne inanılıyor…