24 Ekim 2016’da, Hindistan Komünist Partisi (Maoist) için hayati önem taşıyan Andhra-Odisha sınırının Malkangiri bölgesinde, aralarında Ganesh kod adlı Bakuri Venkataramana’nın da bulunduğu 31 Maoist militan, Hindistan devleti ve Andhra Pradeş ve Odisha eyalet hükümetleri tarafından katledilmişti. Bu katliam sonrası öndersiz kalan Andhra-Odisha Komitesi’nin artık kadın bir önderi var.
Devanna ve Azad gibi önemli Maoist önderlerinin bir zamanlar tuttuğu ve şimdi Maoistlerin son kalesi olarak görülen Andhra-Odisha Komitesi’nin komutası HKP(M) için son derece önemli ve saygın bir yere sahip.
Doğu Godavari bölgesi’nde bulunan Rajamahendravaram’lı Kakarala Madhavi henüz 34 yaşında. Madhavi’nin bu bölge konusundaki deneyimi ve Malkangiri bölgesi’ndeki yerli kabilelerle ilişkisi, bölge komutasına seçilmesinde önemli oldu.
Virasam ( Viplava Rachatiyala Sangham – Devrimci Yazarlar Birliği) üyesi ve tiyatro oyuncusu Kakarala Subba Rao’nun kızı olan Madhavi’nin Kakarala Subba Rao’nun hangi kızı olduğuna ilişkin bir karışıklık mevcuttur (Rao’nun iki kızı Padmakka ve Radhakka da HKP (Maoist)’e katılmalarının öncesinde Halk Savaşı Grubu’nda yer almıştı). Subba Rao bir televizyon kanalında yakın zamanda gerçekleştirilen bir röportajında ”Kızlarım sol düşünceye ve Komünist literatüre benden çok daha bağlılardı” demişti.
Madhavi, yaklaşık on yıl önce, babasının Komünist harekette aktif olmasından da etkilenerek Maoist harekete katıldı. Madhavi, Lenin üzerine yazılmış ve babasının yönettiği bir tiyatro oyununda da oynamıştı. Bölge komitelerinde üye olarak çalışan,yardımcı komutanlık da yapmış olan Madhavi, şimdi Merkez Komite üyesidir. Madhavi; Nallamala ve Dandakaranya ormanlarında, Telangana’da , Odisha’da, Chhattisgarh’ta, Jharkland’da ve HKP (Maoist)’in köylü, gençlik ve kültürel kollarında da çalışma yürütmüştü.
Madhavi bugün itibariyle Maoist hareketteki 6 veya 7 kadın önderden biridir. Kaynaklara göre Malkangiri’de öldürülen 31 Maoistin de, ikisi yardımcı komutan olmak üzere 11’i kadındı.
Merkez Komite aynı zamanda, bölgedeki askeri operasyonları yürütmesi için 34 yaşındaki Pophula Kalpana’yı görevlendirmiştir. Merkez Komite, bu önemli görevlere genç maoist kadınları seçme nedeninin bölge halklarının güvenini kazanmak olduğuna ilişkin bir açıklama gerçekleştirdi. HKP (Maoist)’in en yüksek organı olan Merkez Komite, gerilla stratejisindeki bazı içsel hataların 24 Ekim günü birçok savaşçısının ölümüne yol açtığı açıklamasında bulundu (Bir Merkez Komite belgesi, ”İhanet, büyük oranda ihmalkarlık ve kendine aşırı güven” Janthi köyündeki katliama yol açmıştır demekteydi).
Devrimci Örgütlerdeki Kadınlar
Eğitimli aktivistlerin eksikliği ve yaşlı ve hasta üyelerin hareketi bırakması, maoistlerin kadın kadroların öneminin farkına varmalarına ve onları önemli pozisyonlara yerleştirmelerine neden olmuştur. Andhra Pradeş Emniyet Genel Müdürü Dinesh Reddy, HKP(Maoist)’in bu hamleleriyle ilgili olarak şöyle demiştir: ”Kadın kadroların parti hiyerarşisine karşı erkeklere oranla daha adanmış, sadık ve görev bilincine sahip olması Maoistlerin bu riski almasını sağlamıştır.”
1990’larda Maoist örgütlerdeki kadın kadroların durumunun medyaya (polisin teşvikiyle) yansımasının ardından, Halk Savaşı Grubu’nun (PWG) merkez komitesi silahlı gruplara (dalam), cephe örgütlerine, Halkın Gerilla Kara Ordusu’na ve özel askeri komisyonlara kadro alımına dair bir çerçeve çizdi ve merkez komite onayını şart koştu. Bir dönem alanda ve diğer cephe örgütlerinde yaklaşık 175 ila 250 kadın üye bulunmaktaydı fakat bu sayı polisin rakamlarına göre 100’ün altına inmişti. Bir polis şöyle demekteydi: ”Merkez Komite’deki önemli kişilerle ilişkisi olan ya da dalam komutanları ve dalam üyeleriyle evli olanlar hariç çok az sayıda kadın şu anda devam ediyor. Ve devam edenler arasında bekar olan kadın hiç yok.”
Genç kadınların henüz lisede ya da üniversitenin ilk yıllarındayken dalamlara katılmasının en önemli sebebi ailelerin dayattığı erken evlilik belasından kaçmak istemeleri. Karimnagar, Telangana’da tanıştığı bir yazara şöyle diyordu 19 yaşındaki Renuka: ” Ailem, evlenmem ve okulu bırakmam için baskı yapıyordu ve bundan kaçmak için dalam’a katıldım. Şimdi her şey yitip gitti ve okuma imkanım da yok.” Renuka, yaklaşık iki yıl sonra teslim oldu ve ailesinin yanına döndü, sonra dalam’a tekrar katıldı ve bir çatışmada vuruldu.
Ama kadın kadrolar için birçok şey değişmiş durumda. Kadınlar artık istihbarat, intihar saldırı timleri benzeri önemli komitelere seçilmekte, yerlilerle ve topraksız yoksullarla ilgili siyasetlerin karar aşamalarında rol oynamaktalar. Merkez Komite iki yıl kadar önce yayınladığı bir belgede, Chhattisgarh’ta karşı-devrimci bir yapılanma olan Salva Judum’un etkisizleştirilmesinde ve Khoyas ve Kondadoras yerlilerinin harekete tekrar kazandırılmasında kadın kadroların oynadığı rolü özellikle belirtmekteydi.
Kadınlar yıllardır HKP (Maoist)’in ve onun öncülü PWG’nin savaş mekanizmasının önemli parçaları olmuşlardır. 1990’ların sonlarından bu yana kadın kadro sayısı önemli bir şekilde artmıştır. İçişleri Bakanı R.P.N Singh 13 Haziran 2013’te parlamentodaki bir konuşmasında maoist kadroların %40’ını kadınların oluşturduğunu söylemiştir.
”Köye gelen bir maoist birliğinin söylediği ateşli ve ilham verici şarkı beni motive etmişti” diye aktarıyordu 2005 yılında, Karimnagar’ın Sircilla bölgesinden 20 yaşındaki silahlı bir Dalit militanı olan V. Sujata. Yerel polisin onu ”hafif” olarak damgalaması, ailesinin onu evlendirme çabasını tehlikeye atmıştı. Ailesine verilen cezadan kurtulma isteği, onu Maoizme yakınlaştırmıştı.
Sujata, 2008’de bir dalamın yardımcı komutanı olarak köyüne döndü ve hem polislerden hem de ona iftira atan ve taciz eden köylülerden intikamını aldı. Dalamı, iftiracıların ellerini ve kulaklarını kesti. Ama sonrasında Sujata, 2009’da Andhra Odesh sınırında bir çatışmada katledildi. Telangana’da yaşayan bir insan hakları savunucusu olan Profesör Hargopal, Sujata ve onun durumunda olan diğer kadınlara dair şunu söylüyor: ”İşte bu durum, gençlerin Maoist harekete neden katıldığını bize anlatmakta. Gençler yüzyıllardır süregelen geleneklerden ve toplumsal dışlamadan kaçmak istiyor.”
Kadınların Maoizm’de Değişen Rolleri
Anupuram Komarayya’nın eşi ve Kuzey Telangana Özel Bölge Komitesi üyesi Anupuram Anasuya benzeri kadınların durumu ise Sujata’dan farklı olmuştur. Anupuram Anasuya, harekete olan adanmışlığıyla, çocuğunu da geride bırakarak ormanlarda savaşmaya gitmiş, bir çatışmada eşini ve hareketini korumak için savaşırken öldürülmüştür. Sande Rajamouli’yle (politbüro üyesi ve Merkez Askeri Komisyonu başkanı) evlenen ve 2002’de bir çatışmada öldürülen Padmakka kod adlı Nelakonda Rajitha gibi birçok kadın da yine maoist hareketin saflarında savaşmıştır. Bir insan hakları savunucusu olan Kancha Ilaiah ”Kadınlar, köylerindeki güçlü insanların sömürüsünden kurtulabilmek için isyancılara katıldılar ve hatta yeraltına girdiler, sürgün hayatı yaşadılar.” diyerek kadınların mücadeleye sarılmalarına toplumsal ilişkilerin nasıl yol açtığına dair örnek veriyor.
Nirmala (Chandra Pulla Reddy’nin eşi) ve Anuradha Ghandy (Kobad Ghandy) benzeri birçok kadın ise son derece eğitimli, kent ideologları ve önderleriydi. Örneğin sosyoloji eğitmeni Anuradha Ghandy, Hindistan kadın hareketinin önderiydi ama Dandakaranya ormanlarında sıtmadan ölmüştür.
Askeri öğrenci olan genç kızlar köylerden ödenek, ilaç ve yemek toplamak ve önderlerin kuryeliğini yapmak üzere kullanılırdı. Erkek kadrolar düşmanın üstün ateş gücünden kaçarlarken kadın kadrolar mevzilerini korur ve kendi hayatları pahasına diğer kadroların geri çekilebilmesi için karşı ateş açarlardı. HKP (Maoist)’in bir belgesinde şöyle yazmaktaydı: ”Kadın kadrolara güvenli ve sürekli bir çalışma sağlamak adına Merkez Komite onların silahlı birliklerden istedikleriyle evlenmelerini hep teşvik etmiştir.”
Merkez Komite aynı zamanda 3 yıllık tecrübeye sahip askeri öğrenci kadınları, onları daha yüksek görevlere hazırlamak adına Chhattisgarh’taki Abuj Marh’a, özel teorik ve askeri eğitime gönderirdi (birçok erkek kadro hastalıktan ya da ailevi durumlardan ötürü hareketi bırakıyordu). ”Ama Yeşil Av operasyonu bu uygulamayı son dönemlerde sekteye uğrattı” diyor bir polis.
Böylelikle kadınlar en zorlu koşullar altında, maoist eylemlerin öncüleri haline gelmişlerdir. Maoist Komünist Merkez’in bir önderi olan Nirmala Chatterjee, 2005 yılında Chandrapura Demiryolu Karakolu’na gerçekleştirilen saldırıyı yönetmişti. HKP (Maoist)’in genel sekreteri Ganapathy kod adlı Muppalla Lakshman Rao’nun yazdığı belge Maoist hareketlerde kadın kadroların önemini şu şekilde belirtmekteydi: ”Kadın eylemciler, özellikle de Dalit ve yerli geçmişten gelen kadınlar, Maoist hareketin gücünün ana kaynağı olmuştur ve yalnızca hareketin kend içindeki işlevsel ve örgütsel zaafiyetleri onların yararlılığını sekteye uğratabilmiştir”.