Rousseff Brezilya’nın ‘Paraguay tarzı bir darbe’ tehlikesi ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Paraguay başkanı muhalefetin yönlendirdiği parlamento tarafından 2012’de devrilmişti. Paraguay Dışişleri Bakanı, Brezilya Başkanı Dilma Rousseff’in Cuma günkü kapalı bir toplantıda ülkesinin ‘Paraguay tarzı demokratik bir darbe’ ile karşı karşıya olduğunu söylemesinin üzerine Brezilyalı diplomatlardan özür ve tatmin edici bir açıklama beklediklerini ifade etti.
2012 senesinde, Paraguay’ın o zamanki başkanı, Fernando Lugo, kendisini köylülerle polis arasında çıkan ve 17 kişinin ölümü ile sonuçlanan çatışmanın sorumlusu olmak ile suçlayan muhalefet güdümlü parlamento tarafından devrilmişti. Paraguay’ın komşuları yeni hükümeti tanımayı reddetmişti.
Kendisinden önceki Lugo gibi Rousseff de görevi kötüye kullanmakla itham ediliyor. Muhalefettekiler Rousseff’i yasaları ihlal etmek ve 2014 seçimleri öncesinde daha fazla kamu harcaması yapabilmek için devlet bütçesi ile oynamakla suçluyorlar.
Başkan Lugo’nun görevden alınmasından sonra Paraguay’ın hem Güney Amerika Milletler Birliği’ndeki hem de Güney Ekonomik Topluluğu’ndaki üyelikleri askıya alınmıştı. 2013 Nisan’ında seçimlerin yapılmasını takiben üyeliği yenilendi. Lugo, 60 seneden sonra sağ kanat Colorado Partisi’nden gelmeyen ilk Paraguay başkanıydı. Halefi Horacio Cartes ise partiye 2009 senesinde katılmıştı.
Kaynak: http://www.telesurtv.net/english/news/Rousseff-Warns-Brazil-Could-Face-a-Paraguay-Style-Coup-20151010-0016.html
İsyandan.org tarafından yapılan ektir:
Paraguay’da ne olmuştu?
ABD’nin Latin Amerika’daki tam egemenlik politikası elit kukla hükümetler ile askeri üsler üzerinden yürütülüyordu. Brezilya, Venezuela, Bolivya, Arjantin, Ekvator ve Uruguay’da sol eğilimli hükümetlerin yükselişi ABD çıkarları ile ters düşmeye başladı. Her ne kadar Brezilya ve Arjantin, Venezuela ve Bolivya kadar neoliberalizme karşı etkin ve cürretkar bir tavır sergilemese de işlerin ABD’nin istediği hızda yürümediği kesindi. Bolivya , Venezuela, Ekvador gibi toprak reformu, kamulaştırma veya miras yasası benzeri adımlarla ABD, çok uluslu şirketler ile onların elit yerel işbirlikçilerinin çıkarlarına ters düşülen ülkelerde egemenlerin verdiği cevap darbe girişimleri ve istikrarsızlaştırma oldu.
Paraguay Güney Amerika’nın en yoksul ülkesi. Ülke nüfusunun %60’ı yoksullukla boğuşuyor ve ekonomisi tamamen tarıma dayanan bir ülke olmasına karşın toprakların %85’i %2’lik elit azınlığın elinde. Devrik Başkan Lugo’nun da bu denklemi değiştirmek için devrimci girişimleri yoktu, hatta egemenlerin önünde bir engel oluşturduğu da söylenemezdi. Ancak işler Paraguay oligarşisi ile çokuluslu tarım şirketlerinin ve ABD’nin çıkarlarına hizmet edecek hızda ilerlemiyordu.
Küçük campesino çiftçileri ile yerli Paraguaylılar’ın zorla topraklarından çıkarılmaları ve büyük tarım işletmelerinde çalışmaya mecbur bırakılmaları, Campesino hareketinin şiddetle bastırılması Paraguay’daki toprak kavgasını tırmandırdı. Lugo’nun partisi “Alianza Patriotico para el Cambio” (Değişim için Halk İttifakı) başta tabandaki halk hareketlerinin desteğini almıştı ve Lugo’nun programı yerli haklarını, toprak reformunu ve sosyal refah adımlarını içeriyordu. Ancak Lugo tabandaki desteğe rağmen parlamentoda asla çoğunluğu elde edemedi. Dahası Lugo seçim öncesi vaatlerinin aksine toprak reformu için çok az şey yaptı ve zamanla taban desteğini de kaybederek iyice yalnızlaştı. Bu da mecliste Colorado ve Liberal Parti öncülüğünde devrilmesini kolaylaştırdı.
Paraguay’daki en önemli oyunculardan ABD menşeili tarım devleri: Monsanto ve Cargill’dir. Bu şirketler vergi ödemeden Paraguay topraklarından milyarlarca dolar kar ediyorlar, köylüleri zorla topraklarından etme gibi pis işleri de hükümetlere yaptırıyorlar.
ABD’nin Paraguay’da iki askeri üssü bulunmaktadır. Askeri varlığının yanı sıra insani müdahale adı altında Bolivya ve Venezuela gibi ülkerleri ABD çıkarları lehine istikrarsızlaştırmak adına milyonlarca dolar akıttığı belgelerle ispatlanmış olan USAID hükümetlerin ve siyasetin yönlendirilmesinde etkin role sahiptir. Paraguay darbesini hazırlayan bu aktörler Güney Amerika’nın doğal kaynaklarını ve ucuz iş gücünü ellerinde tutabilmek için çıkarları doğrultusunda istikrarsızlaştırma politikalarına devam etmektedir. Neoliberal politikalar karşısında uzlaşmacı bir tavır sergilese ve hatta bu nedenle taban desteğini kısmen kaybetmiş olsa da ABD’nın amaçlarına istenilen hızda cevap veremeyen Rousseff da kendisinden önceki Paraguay eski başkanı Lugo gibi darbe tehlikesi içinde olduğunu beyan etmiştir.