Topluluk Polisinin Sivil Destek Tabanı
Cuanacastitlan halkı süregiden şiddet konusunda, Ocak 1994’te komşu Chiapas Eyaletinde meydana gelen ayaklanmadan cesaret alarak bir şeyler yapmaya karar verdi. Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (İspanyolcası EZLN) Meksika’nın otoriter, tek parti rejimine karşı yerli bir ayaklanma başlattı. EZLN silahlı bir hareket olarak başlamış olsa da, bugüne kadarki en büyük başarılarından biri Meksika içindeki yerli gruplar tarafından kendi topluluklarını etkileyen ciddi sorunları ele alan şiddetsiz eylemleri olmuştur.
Çok geçmeden Cuanacastitlan, sivil polislerden oluşan kendi ekibini kurdu. Onları başka bir topluluk izledi ve bir zaman sonra beş topluluk daha kendi polis ekibini kurdu. Yeni sivil polis kurumları 1995 yılında ortak mücadele kararı alarak, San Luis Acatlan Adalet Evi’ni kurdular. Bununla birlikte bu yeni örgütün doğuşu yeni sorunlara yol açtı.
Don Guadalupe “Bizler yakaladığımız suçlular ile ne yapmalıyız diye kendimize sormaya başladık. Yakalanan suçlular devletin polisine teslim edilse, onlar rüşvet ödeyecekler ve serbest bırakılacaklar. Bu yüzden ne yapılması gerektiğini belirlemek için bir meclis düzenledik. Orada onları diri diri yakmak isteyen insanlar vardı. Ama halk meclisi, biz bu insanların toplumun iyiliği için çalışmalarını ve nerede yanlış yaptıklarının farkına varmalarını sağlamak için bir yol bulmak zorundayız dedi ve ceza yerine topluma kazandırıcı adalet sistemini uygulamaya karar verdi.” diyor.
Don Guadalupe ayrıca“Bizler, yağmur suyu toplamak için kuyu kazmak, organik sebze yetiştirmek ve ürünlerimizi satacağımız yeni pazarlar bulmak için interneti kullanmak konularında mahkumları eğitmek mümkün olsaydı ne olurdu diye merak ettik” diye sorduk. “Serbest kalana kadar, kendilerini besleyeceklerini düşündük” diye de ekliyor.
Topluluk adalet sisteminin kurallarını belirlemek için daha fazla soru sormaya başlar: “Yeniden-eğitim süreci için kurallar ne olmalıdır? Mahkumlar burada ne kadar uzun süre tutulmalıdır? “
Ve halkın, “komün toprakları” olarak bilinen kasabalarda kendi sistemleri için resmi kurallar oluşturmaya başlamasıyla, her topluluğun seçilmiş temsilcileri ile birlikte kademeli olarak resmi demokratik bir yapı olan CRAC-PC’nin yönetimi biçimlenmeye başlar. Yerel koordinatörler yeni fikirleri dinler ve bölge temsilcileri ile görüşür. Yetkililer tarafından onaylanan bu fikirler toplantıya katılmak üzere davet edilen tüm halkla birlikte bölge meclislerinde ele alınır.
Bu süreçte CRAC-PC, seçtiği ve eğitim verdiği polis memurları için de kurallar oluşturmaya başlar. Her bir topluluk belirli bir dönem için kendi polis memurlarını seçer. Polis memurlarına yaptıkları görevler karşılığında resmi tazminat veya ücret ödenmez. CRAC-PC’nin sisteminin oluşturulması sürecinde kadınlar aktif olarak yer almalarına rağmen, polis memurlarının hepsi hala erkeklerden oluşuyor. Polis memurları kırda devriye geziyor, her bir topluluk için acil yanıt vermek ya da ifade almak ve anlaşmazlıkları çözmek için aynı zamanda Adalet Evleri’nde personel olarak çalışıyorlar. Yolsuzluk tolere edilmiyor ve yolsuzluk yapanlar diğer suçlularla aynı şekilde gözaltına alınıyor ve yeniden eğitim sürecine tabi tutuluyor.
CRAC-PC’nin görevleri arasında toplumu etkileyen çoğu karmaşık sosyal sorunların çözümü de yer alıyor. CRAC-PC’de ki bir hukuk danışmanı, alkolizm ve aile içi şiddet oranlarının yüksek olduğu nehir kenarındaki bir topluluğu anlatıyor. Yerel koordinatörler kasabada alkol satışını yasaklama kararı almışlar. Ama yerel halk içki arayışına girmiş ve nehrin sığ sularından yürüyerek, komşu köyden içki satın almışlar. Bir keresinde de, sarhoş bir adam elindeki birayla nehrin içinde geri geri koşmaya çalışırken boğulmuş. Sonrasında CRAC-PC’nin yerel koordinatörleri alkol yasağını kaldırmış ve bunun yerine alkol satışları üzerinden alınan vergi harçlarını artırmış ve aile içi şiddet ile kamusal alanda sarhoş olunmasının önlenmesiyle ilgili konulara odaklanılmış…
Bazı insanlar, Toplum Polisi Memurları’nın devriye gezerken silah taşımasıyla ilgili CRAC-PC’nin silahlı bir hareket olduğunu düşünüyor. Doğrudan çatışma aracı olarak silah kullanılmaması gerektiği kadın ve erkeklerle yapılan konuşmalar da sürekli vurgulanıyor. Don Armando “Hükümet bir şey ve biz başka bir şeyiz. Paralel, ancak farklı. Ama hükümetin olanlarla ilgili sivillerle yüzleşmesi gerekiyor, toplum polisi ile değil. Çünkü bu bir savaşa dönüşebilir ve savaşlar asla bitmez.” diyor.
Hareketin ilk yıllarında, sonuçlar hızlı ve etkili olur. “Topluluk toprakları” içindeki şehirlerde dramatik suç oranı düşüşü gözlemlenir. Don Guadalupe “Daha fazla topluluk katıldı çünkü insanlar suç oranlarının yüzde 80 oranında düştüğünü gördü. Onların başarılarında diğerlerinde olduğu gibi övünme olmazdı” diyor ve yabancı uyruklu, ünlü birini hatırlayarak, “Mexico City’de hükümet, New York’tan bir belediye başkanını davet etti. Giuliani mi neydi adı? Ve o bunu yapamadı çünkü kaçmak zorunda kaldı. CRAC-PC’nin yaptıklarından öğrenmek yerine onlar böyle insanları Meksika’ya getirdi” diye ekliyor.
Guerrero’da paralel bir kamu güvenliği düzeninin ortaya çıkmasıyla, tehditler ve güçlük çıkarmalar başlamış, eyalet hükümeti defalarca sivil tasarıyı tasfiye etmekle tehdit etmiş. Ama CRAC-PC’ye vatandaşların katılması ve verdikleri kitlesel destekler sonucunda böyle bir müdahalenin siyasi riskini almaya hiçbir devlet valisi istekli olmamış veya bu mümkün olmamış…
Aslında, CRAC-PC Afro-Meksikalılar da dahil olmak üzere Guerrero’daki yerli topluluklar için özyönetim meşru bir haktır iddiasıyla yasa hazırlayan hukuk müşavirlerinden oluşan bir ekiple çalışır. Zamanla, CRAC -PC’nin yasal ekibi inisiyatifi destekleyen milletvekilleriyle uzlaşmaya varır. 2009 yılında kabul edilen 701. Madde Guerrero’ya yasal kalkan sağlar ve CRAC -PC’nin haklarını kanun nezdinde korur.
CRAC-PC’nin sivil destek tabanı üyeleri akıllıca hareket ederek, Guerrero Eyaleti hükümetinin meşruiyetini sorgular ve hukuk ekipleri aracılığıyla, onların hükümetine paralel kendi hükümetlerini kurmak için yasal izin almayı başarırlar. Bir sivil CRAC-PC destekçisinin dediği gibi, bu stratejinin bir parçasıdır, “Doğrudan değil, dolaylı olarak yüzleşme ve karşı gelme.”
Felipe Calderon’un başkanlığı sırasında, Meksika Federal Hükümetin güya hızlandırılmış “Uyuşturucu Savaşı” felaketle sonuçlanır. Uyuşturucu madde kaçakçılığı organizasyonlarının çeşitli üst düzey üyeleri ya öldürülür ya da gözaltına alınır; ancak bu durum uyuşturucu trafiği akışını etkilemez. Komuta zincirinin bozulmasının sıradan Meksikalı vatandaşlar için ciddi ve olumsuz sonuçları olur. Suç örgütleri zararlarını telafi etmek için adam kaçırma, gasp gibi alternatif ekonomik faaliyetlere yönelir. Suç faaliyetlerinde patlama yaşanması sonucunda Guerrero, Eyaletlerinden biri ağır hasar görür. Ancak CRAC-PC’nin denetiminde ki bölgeler büyük ölçüde bu salgından kurtarılır.
Aslında, CRAC-PC’nin “topluluk toprakları” dediği, yeni kasaba ve köylerde artan suç oranını kontrol etmek için bir yol aradığı süre zarfında hacmide genişler. 2013 Yılının başlarında sivil polis gücünün faaliyetlerinin koordine edildiği bölgesel düzeyde 5 “Adalet Evi” ile 100’ün üzerinde topluluk CRAC-PC’ye bağlanır. Bir dizi etkinlikle başarıya ulaşan CRAC-PC şimdi paradoksal duruşuyla geleceğe meydan okuyor.
2013 Yılı Ocak ayında, ulusal ve uluslararası basından gazeteciler, aniden moda olmaya başlayan modern haberler yapmak ve sansasyonel bir başlık aramak için Guerrero’ya koşar. CRAC-PC ile bağlantılı olmayan merkezi eyalet bölgelerinde, sözde yeni “öz-savunma grupları” bulunur. Görünüşte, onların amaçları CRAC-PC’nin amaçlarına benzer görünür: topluluk ve yol devriyeleri ile eyaletin yapamadığı adaleti sağlamak gibi.
Özel ve devlet yayın organlarından olan gazeteciler, güçlü tüfekleriyle mutluluk içinde olan öz-savunma memurlarının fotoğraflarını çekmek için gönderilir. Ve bu mecburen çok istekli yeni grupların ön saflarında daha çok genç erkekler bulunur. Guerrero kırsal topluluklarının kapsamının artması, çok az bir farkla CRAC-PC’nin topluluk topraklarının kapsamının artmasına yol açar ve böylece toplum polisi ile öz-savunma grupları arasındaki fark belirgin bir şekilde ortaya çıkar.
Don Guadalupe için aradaki fark çok açık. “Öz savunma grupları yalnızca suçla mücadele eder ve yol boyunca her nerede olursa olsun silah ve şiddetle karşılaştığınızda belki onları bulursunuz. CRAC-PC ise toplumsal bir hareket inşaasıdır…”
Medyada çıkan balon haberler ve bazı gazetecilerin yazdıkları ile CRAC-PC’ye atıfta bulunurken organizasyon hakkında fikir edinilmesini sağlayan topluma kazandırıcı adalet sistemi, öz denetim projesi ve vatandaş meclislerinden hiç bahsedilmemektedir. Birbirinin yerine geçebilen öz savunma grupları ve bir öz savunma grubu olarak CRAC-PC hakkında bolca konuşma ve yazı bulabilirsiniz.
O zamandan beri, Guerrero’nun öz savunma grupları ile ilgili makaleler New York Times, El Cezire gibi uluslararası haber kanallarında yer almaya başlar. Kamyonetteki silahlı adamların fotoğrafları gibi daha sansasyonel olan açıklamalar yavaş yavaş “Kanunsuzlar Guerrero’da Yürüyüş Yaptı ” (New York Times) ya da “Meksika’da Milis Hareketi” ve “Kanunsuzlar Guerrero’da Etrafı Kolaçan Ediyor” (El Cezire) gibi başlıklara dönüşür.
Pek çok makalenin çıktığı, Meksika’nın sözümona alternatif medyası da silahlı adam görüntüsüne kafayı takmış durumda. Don Guadalupe CRAC-PC’nin portresini vermeye çalışan gazeteciler ordusunun birşeyler yapmamasından rahatsız olarak “Birçok kişi buraya geldi ve onlar bir ‘Rambo’ bulacaklarını zannettiler. ‘Rambo’ fikrinin insanlara ilginç gelmesini ve onu görmek için buraya gelmelerini her ne olursa olsun ben anlamıyorum. Bizler vicdanı olan basit bir halk topluluğuyuz” diyor.
Guerrero Eyaleti’nin ötesini kapsamayan sınırlı eylemlerine rağmen CRAC-PC yaklaşık yirmi yıldır, hükümetin yardımı olmadan suçla savaşıyor. Guerrero ve komşu Michoacan’da ki öz-savunma gruplarını, yeni bir örgütlenme biçimi olarak toplum polisi hareketinin hikayesinden söz etmeden şiddetle mücadele eden öz savunma grupları olarak manşetlere taşıma çabaları var.
devam edecek…