Köylü Mücadeleleri Uluslararası Günü’nde, emperyalist bir sembol olan Amerikan Büyükelçiliğinden Arjantin Kır Birliği’ne Buenos Aires’deki yürüyüşün ardından Latin Amerika Kır Örgütleri Koordinasyonu (CLOC – Via Campesina/LAKÖK – Köylülerin Yolu) aşağıdaki sonuç bildirisini yayınladı. Doküman 8 günlük tartışmaların bir sonucu olup CLOC Gençlik Meclis temsilcileri tarafından okundu.
“Herkes kendi ışığıyla parlar. Hiçbir alev birbirinin aynı değildir. Küçük ve büyük alevler, her renkten alev vardır. Bazılarının alevleri çok sakindir, rüzgarda bile titremezken, bazılarının ki vahşidir, havayı kıvılcımlarla doldurur. Bazı saçma alevler ne doğru dürüst yanar ne de ışık saçar, fakat diğerleri yaşamları öyle bir tutuştururlar ki gözlerini kırpmadan onlara bakamazsın ve yaklaşırsan ateşlerinde parıldarsın”.
Eduardo Galeano
Arjantin’de, Che Guevara’nın, Evita’nın, Mercedes Sosa’nın anavatanında, Latin Amerika’daki ilk Tarım Reformu’na yol açan ve Artigas tarafından toplanan Özgür Halklar Kongresi’nden 200 yıl, FTAA’nın (Amerika Serbest Ticaret Bölgesi) Mar del Plata’daki yenilgisinden 10 yıl sonra 6. Latin Amerika Kır Örgütleri Kongresi-Via Campasina (CLOC-VC)’yı topluyoruz.
Biz CLOC-VC’yiz, köylü kadın ve erkeklerin, yerli halkların, Afrika kökenlilerin ve kır işçilerinin örgütlü ifadesiyiz.
CLOC bir alevdir, Latin Amerika’da Via Campesina’nın ışığı ve hareketidir. Biz, tarihsel köylü hareketini, neoliberal politikaların dağıtıcı süreçlerine bir yanıt olarak ortaya çıkan yeni hareketlerle birleştiren 500 yıllık yerli, köylü, siyah ve halk direnişlerinin tam içinden geliyoruz.
Biz gücü, deneyimi ve mücadeleleri birleştiriyoruz. Alternatif ve popüler güç stratejileri ile karşılamak zorunda olduğumuz yeni politik sürece uygun olarak ve tarımsal meselelerin bütün olarak toplumla ilgili olduğunu ortaya koyarak öneriler getiriyoruz.
Kongremiz çelişkilerin ve sınıf mücadelesinin yeni savaşlara, baskılara ve halklara yönelik komplolara neden olan sermaye saldırılarının gerçekleştiği bir zamanda toplanmaktadır. Örnek olarak ABD güvenliği için risk ilan edilen Venezüella’ya doğrudan saldırılar gerçekleştirilmektedir. Halklarımızın bağımsızlığının altını oymayı ve bölgedeki ilerici hükümetlerin hareket alanlarını daraltmayı hedefleyen büyük iletişim, iş ve finans ittifaklarınca darbe stratejileri hayata geçirilmektedir.
UNASUR, ALBA, MERCOSUR ve CELAC gibi bölgesel ve kıtasal entegrasyon süreçlerini dikkate alan 6. Kongremiz Küba’nın pozisyonunu, ABD ablukasını ve halkına yönelik kampanyalarına yönelttiği eleştirilerini destekleyen Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin dayanışma ve birliğini selamlamaktadır. Bu tutum bizi Bolivar’ın, San Martin’in, Marti’nin, Sandino ve Chavez’in Anayurdunu inşa etmeyi sürdürmede cesaretlendirmektedir.
Bizler ataerkilliği, ırkçılığı, cinsiyetçiliği ve homofobiyi reddediyoruz. Biz demokratik ve katılımcı toplumlar, sömürüsüz, ayrımcılığın, baskının olmadığı, kadınların ve gençlerin dışlanmadığı bir dünya için mücadele ediyoruz. Kadınlara karşı her biçimdeki aile içi, sosyal, çalışma yaşamına ait ve kurumsal şiddeti kınıyoruz.
Kadın arkadaşlarınızın bayraklarını yükseltiyoruz: sosyalist dönüşüm yolunda köylü ve halk feminizmi bizim stratejik ufkumuzun bir parçasıdır.
Özellikle taban seviyesinde olmak üzere örgütlenmelerimizi güçlendirme çalışması önceliklerimizin merkezi arasında olmaya devam edecektir. Kendimizi gençlerin bütün örgütsel süreçlere katılımına ve entegrasyonuna adadık.
Kadınların, gençlerin, topraksız işçilerin toprağa ve suya erişimini, arazilerin yerliler ve Afrika kökenli halklar tarafından geri alınmasını güvence altına alarak Bütünlüklü ve Halkçı Tarım Reformunu, eko-tarımsal köylü ve yerli tarımını gıda bağımsızlığımıza giden yolda ve gezegeni soğutmada temel unsular olarak savunuyoruz. Aynı zamanda toprak ve suyun sosyal fonksiyonunun tanınması ve onları olumsuz etkileyen her türlü spekülasyon ve toprak gaspının yasaklanması için mücadele ediyoruz.
Kendimizi, köylü ve yerli tohumlarımızı savunmaya ve canlı tutmayı sürdürmeye adadık. Böylece onları topluluklarımızın ellerinde tutacak ve köy sistemlerimizde yeniden üretecek, çoğaltacağız. Tohumların ve yaşam biçimlerinin her türlü özelleştirilmesine ve onlara el konulmasına karşı mücadelede duraksamayacağız.
Uuslararası finans kapital tarafından desteklenen ve tarımsal şirketlerce empoze edilen genetiği değiştirilmiş monokültür ürünlere dayanan tarım modellerini, tarım zehirlerinin yoğun kullanımını ve köylülerin kırsal bölgelerden uzaklaştırılması politikalarını alt etmek zorundayız. Çünkü gıda, iklim, enerji ve kentsel krizlerin sorumluluğu bu modele aittir.
Halkları, Dünya Anamızı ve insanları kirleten, hasta yapan ve öldüren GDO’lardan ve tarım zehirlerinden arınmış bir dünya mücadelesini sürdürmeye çağırıyoruz. Doğal kaynakların, sömürülmesine, mega madenlere, topraklarımızı tehdit eden bütün mega projelere karşı halklar ve topluluklarla birlikte direneceğiz.
Via Campesina’nın Köylülerin Hakları Deklarasyonu’nu Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin gündemine sokmayı başarmasını kutluyor ve bütün hükümetlerin pozisyonumuzu kabul etmesini talep ediyoruz. Örgütlerimizden deklarasyonu, köy halklarının ve bir bütün olarak tüm toplumun mücadele aracı haline getirmesini istiyoruz.
Yüzlerce çocuk 1. Çocuk Kongresi’nde bir araya gelip mesajlarını barıştan ve Dünya Anamızın korunmasından yana verdiğinde geleceğimiz daha bereketli bir hale gelmiştir.
Çocuklarımız gelecektir ve bugün gençlerin gücüyle ışıldamaktadır. Bizim temel araçlarımız kavgasını verdiğimiz şeylerde değişimi başarma kapasitesini var edecek; köylüler arasında birlik ve ittifaklar, yerli halklar, Afrika kökenliler, kır ve şehir işçileri, öğrencilerden oluşan halkçı sektörlerin organize edilmesi ve bu yolda yeteneklerin yaratılması, eğitim, iletişim ve kitlesel hareketliliklerinin sağlanmasıdır. Bizler sermayenin etrafında kümelenmiş yeni güç ilişkileri, hükümetler ve halkçı güçlerce belirlenen eşi benzeri görülmemiş, karmaşık zamanlarda yaşamaktayız. Emperyalist sermaye şimdi finansal ve uluslarüstü kontrolün altındadır. Bu nedenle kendimizi, ülkelerimizi bağımsızlığına ulaştıracak, dayanışma değerlerini, halklarımız arasında enternasyonalizm ve işbirliğini öne çıkaracak tek sistem olan SOSYALİZM ile tanımlamalıyız.
Kapitalizme karşı ve halklarımızın bağımsızlığı için: Birleşen Amerika mücadeleye devam ediyor!