“Haberin Nesnesi Değil Öznesiyiz” Diyenlerden 1 Mayıs Çağrısı

1 Mayıs’ta Tüm Kimliklerimizle Taksim’deyiz!*

Hak arayanlara, adalet arayanlara, sendikalaşmak isteyenlere, çalışırken ölmek istemeyenlere, halkların özgürlüğünden yana olanlara, emperyalist savaşlara karşı çıkanlara, ekolojik yıkıma itiraz edenlere, öğrencilere, kadınlara yönelik baskı ve yıldırma politikaları sürüyor.

İç Güvenlik adı altında yasalaşan yeni düzenlemeler fiili olarak süren ve bir kısmı da yasalarda yer alan bu saldırı zeminini desteklemek üzere gündeme getirildi. İktidar böylelikle, bir yandan sokakta kendi eylemi ile aklı açılan geniş kitlelere korku salmayı, bir yandan da yeni hukuksuzluklara, yolsuzluklara, artan yağma, talan ve sömürüye dayanak yaratmayı amaçlıyor.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın bizzat sokağın meşruluğunu hedef alan tehditleri dillendirdikleri, bir yandan emperyalist savaş, işçi cinayetleri, kadın cinayetlerinin sürdüğü, özgürlüklere, kazanılmış haklara saldırıların yoğunlaştığı süreçte 1 Mayıs’a yaklaşıyoruz.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin İstanbul Valisi Vasip Şahin ile görüşerek, “Sarı basın kartı” olmayan gazetecilere 1 Mayıs’ta kullanılmak üzere kart vermesi böylesi bir dönemde gündeme gelmiştir.

TGC, gazetecilerin çalışma koşullarını gözetiyor gibi görünse de açıkça “basın kartı” olmayanların polis şiddetine uğramasını meşrulaştırmaktadır. Bununla da kalmamakta, 1 Mayıs’a yaklaşırken yaratılmak istenen korku iklimine de bu yaklaşım ile ortak olmaktadır.

Haber alma ve verme özgürlüğünün yasalarla belirlenmiş “basın” ile sınırlandırılması, sansürün ve yasaklamaların ve tabii devletin toplumdan gizlemek zorunda kaldığı bir çok şeyin örtülmesinin dayanağı olduğu açıktır.

Sosyalist, devrimci kurumların yayın organları, özgürlükleri temel alan internet platformları olarak toplumsal mücadelenin bir alanı olan haberciliği sermayenin alanına terk etmeyeceğiz.

TİB, MİT, RTÜK ve topyekün tüm resmi kurumları gerçeklerin gizlenmesi, işçi ve emekçilerin, halkların manipüle edilmesini temel alan yaklaşımla çalışmaktadır.

İşçi katillerini, kadın katillerini, hırsızları, yağmacıları, eli kanlı uyuşturucu çetelerini, bölge halklarının kanını döken IŞİD çetelerini aklayan, saklayan, besleyen iktidarın sansürler, erişim yasakları, soruşturmalar, yargılamalar ile yapmak istediği açıktır.

Bizler, haber verme ve haber alma özgürlüğünün koşulsuz şartsız temel hak olduğunun bilinciyle, gazeteciler üzerinden 1 Mayıs’ın, 1 Mayıs alanı Taksim’in de meşruiyetine yönelik bu yaklaşımı mahkum ediyor ve bir kez daha açıkça beyan ediyoruz:

Taksim 1 Mayıs Alanıdır,

1 Mayıs işçi sınıfının, emekçilerin, halkların, kadınların birlik, mücadele ve dayanışma günüdür haber alma ve verme hakkımız engellenemez

Sansürünüz, yasağınız, saldırılarınız gerçekleri gizlemeye yetmeyecek

Sermayenin medyasının karanlığına boyun eğmeyeceğiz,

İktidarın kendi korkusunu topluma yaymasına izin vermeyeceğiz

Emekçiler, sosyalistler, devrimciler, haberciler olarak, tüm kimliklerimizle

1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındayız!

direnisteyiz.net, jiyan.org, Seyri Sokak,Redfotoğraf, KSL(Kamusal Sanat Laboratuvarı), Balık Bilir, Ankara Direniş Postası, isyandan.org, Yücel Tunca (fotoğrafçı)

*Metin, kitle örgütleri, kurumlar, basın, aktivist, kolektif, internet sitelerinin imzasına açıktır. Desteklemek isteyenler iletisim@isyandan.org adresine bilgilerini gönderebilirler.