Hindistan’ın Kerala Eyaleti’ni yöneten Demokratik Sol Cephe (LDF)’nin coronavirüs salgınının yayılmasını önleme mücadelesi uluslararası bir örnek olarak övgüye değer bulunmaktadır
18 Mayıs’a kadar 35 milyon nüfusa sahip bu eyalette yalnızca 524 vaka tespit edilirken dört kişi de hayatını kaybetti.[1] Bu durum, resmi olarak 96.169 vakanın tespit edildiği ve 3.029 insanın yaşamını yitirdiği başbakan Narendra Modi’nin sağcı merkezi hükümetinin idaresi altındaki Hindistan’ın diğer eyaletlerindeki vahim başarısızlıkla keskin bir tezatlık arz etmektedir.
Demokratik Sol Cephe hükümetinin en büyük ortağı 1964 yılında Hindistan Komünist Partisi’nden ayrılan Hindistan Komünist Partisi (Marksist)’dir. HKM (Marksist) ve öncülleri 1957’den beri Kerala eyalet hükümetinin başlıca ortaklarından biri olmuştur.
Kerala Eyaleti’nde bugüne kadar işbaşına gelen bütün hükümetler temel sağlık sistemine yatırım yaptığından “bugün Kerala Hindistan’ın ortalama en uzun yaşam süresine ve en düşük bebek ölüm oranlarına sahiptir. Aynı zaman da Hindistan’da okuryazar oranının en yüksek olduğu eyalettir de.”
Kerala, kamu sağlık sistemine planlı yatırımlarla muazzam bir virüs salgınının nasıl kontrol altına alınabileceğinin somut bir örneğini sunar. Bu yalnızca bir günlük çabaların sonucu değildir, onlarca yıllık yatırım ve gelişmenin yanı sıra halkın HKP (Marksist)’e ve onun desteklediği örgütlere muazzam güvenin de bir sonucudur.
Çoğu ülkede, özellikle 2008 mali krizinin ardından kamu sağlık sistemine yatırımlarda hızlı bir düşüş yaşanırken, Kerala eyaletin de ise solcu hükümetler 2006-2011 yılları arasında kamu sağlık sistemine çok büyük yatırım yaptılar.
Kerala aynı zamanda 2018’deki ölümcül Nipah virüsü salgını sırasında, salgınla mücadele konusunda deneyim kazanmıştı. Bu deneyim covid-19 salgınına karşı çok kısa sürede geniş çaplı önlemler alınıp, uygulamasında önemli bir rol oynadı.
Salgının güncesi
K.K. Shailaja Kerala Demokratik Sol Cephe hükümetinin sağlık bakanıdır. 2018’de patlak veren Nipah virüsü salgını sırasındaki tutumuyla büyük takdir kazanmıştı. Covid-19 salgını başladığında Shailaja vakit kaybetmeden gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirterek 25 Ocak 2020’de Çin’in Wuhan şehrindeki covid-19 salgınını ele almak üzere üst düzey bir toplantı düzenledi. Ertesi gün sağlık bakanlığı salgınla mücadeleyi koordine edecek bir birim oluşturdu.
Wuhan’da tıp eğitimi gören bir öğrenci 30 Ocak’ta Kerala’daki evine döndüğünde yapılan test sonucu pozitif çıktı. Ardından Wuhan’dan virüsün bulaştığı iki öğrenci daha geldi.
Kerala Eyaleti Sağlık Bakanlığı’nın kurduğu sistem sayesinde bu öğrenciler tespit edilerek test yapıldı ve ardından da karantinaya alındılar. Böylece virüsü başkalarına bulaştırmalarının önüne geçildi.
Kerala eyaletinden çok sayıda insan yurtdışında çalıştığından ya da yaşadığından bu durum virüsün yayılma olasılığını daha da artırıyordu. Mart ayına kadar pozitif vakaların sayısı arttı. Ancak bu Avrupa ve Körfez ülkelerinde çalışan insanların Kerala’ya geri dönmesinden kaynaklanıyordu.
Zinciri kırmak
“Zinciri Kırmak” Kerala hükümetinin covid-19’un yayılımını önlemek amacıyla halk arasında farkındalık yaratmak için kullandığı slogandır.
Virüs hastalığa yakalanmış insandan, başka bir insana bulaştığından; Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hastalık belirtisi gösteren herkese test yapma ve virüsün bulaştığı insanları karantina altına alma yönergeleri izlenerek, virüsün bulaşma zinciri kırılırsa salgın kontrol altına alınabilecekti.
Kerala Hindistin’da en çok test yapan eyalet olurken[2] aynı zamanda mobil bir uygulama başlatıldı. Bu uygulama ile ilgili kişi virüsün bulaştığı bir kişiyle temas halinde ise uyarılıyor ve bu hastalığın bulaşma olasılığı hakkında kişiye bilgi veriliyor.
Yerel hükümet görevlileri ve Sosyal ve Sıhhi Gelişim Derneği’nin sağlık çalışanları alan çalışması yapıyor, virüsün bulaştığı insanları tespit ederek onların ve temasta bulundukları kişilerin karantinaya alınmasını sağlıyorlar.
Hindistan’ın sağlık sistemi ulusal çapta ele alınırsa oldukça kötü bir durumda. Gayri safi yurtiçi hasılanın yalnızca % 1,28’i sağlık alanına ayrılıyor. 10 kişiye 7 yatak ve 100.000 kişiye de yalnızca 20 sağlık çalışanı düşüyor. Ülke çapında yalnızca 30.000 solunum cihazı var. Bütün bunlar covid-19 salgınına karşı ülkeyi kırılgan yapıyor.
Toplumsal seferberlik
Kerala’da örgütlü en büyük sendika olan Hindistan Sendikalar Merkezi, üyelerini kamu alanlarının dezenfekte edilmesi için seferber etti ve üyelerine, kısıtlama döneminde değişik sorunlarla yüz yüze kalan diğer işçi kardeşlerine yardımcı olmaları çağrısında bulundu. Hindistan Gençlik Federasyonu, Kerala Yoksullukla Mücadele Girişimi kapsamında kurulan kadın kooperatifleriyle birlikte el dezenfektanı ve maske üretiminde sosyal bir seferberliğe öncülük etti.
Eyalet hükümeti, hem ülke içinden hem de yurt dışından gelenler için karantina merkezleri olarak kullanmak amacıyla otel ve tatil yerlerine el koydu.
Kerala hükümeti covid-19 salgını sırasında halkın geçimini kolaylaştırmak amacıyla ekonomik bir paket hazırladı. Bu paket tarımsal istihdamı güvence altına alacak önlemleri, ailelere borç vermeyi, yaşlı insanların kolay emeklilik imkanına kavuşmasını, ücretsiz ekmeklik un dağıtımını ve 2 ay süreyle elektrik, su gibi temel hizmetlerin ödemelerinin ertelenmesini kapsıyor.
Birdenbire uygulamaya konan kısıtlamalar nedeniyle işsiz kalan Hindistan’ın diğer eyaletlerinden gelmiş göçmen işçileri desteklemek amacıyla geniş sosyal ve ekonomik programlar başlatıldı. Bu göçmen işçilere gıda, barınma ve moral destek sağlanırken Hindistan’ın diğer eyaletlerindeki 45 milyon göçmen işçi ise muazzam olumsuz koşullarda tek başlarına bırakıldılar. Bu göçmen işçiler aç ve evsiz kaldıkları gibi polis şiddetine de maruz kaldılar ve geçimlerini sağlamak için geldikleri büyük şehirlerden yüzlerce kilometre uzaktaki köylerine ancak yaya olarak dönebildiler.
‘Fiziksel mesafe, sosyal birlik’
Eyalet başbakanı Pinarayi Viajan Hindistan Komünist Partisi (Marksist)’in politbüro üyesidir ve salgınla mücadelede büyük rol oynamıştır. Salgının daha başlangıcında halka şu mesajı vermiştir: “Fiziksel mesafe, sosyal birlik – bu zor günlerde sloganımız bu olmalıdır”
Viajan öncelikle halkın bu virüsün tehlikesi konusunda bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğunu ve ancak bu bilgi verildikten sonra halkın covid-19’a karşı kitlesel mücadeleye katılabileceğini erkenden öngörmüştü.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise bu tutumun aksine topluma kafa karıştırıcı mesajlar verdi ve hükümetin pek çok açıklaması resmen tehlikeli bir duruma yol açtı, çaresiz göçmen işçiler gıda için büyük gruplar halinde toplandılar ve yine büyük gruplar halinde evlerine döndüler.
Narendra Modi kısmi sokağa çıkma yasaklarıyla halkın kafasını daha da karıştırırken halka açık alanda alkış tutmaları ve tencere-tavalarla gürültü yapmaları çağrısında bulundu. Sanki virüs bunlardan korkup kaçıp gidecekmiş gibi. Hatta sağcı partinin taraftarları gürültünün virüsü öldüreceğine dair söylentiler bile yaydılar.
Son on yıldır neo-liberal düşünürler “demokrasi”yi serbest piyasa ve toplumun küçük bir kesiminin geri kalan çoğunluğu sömürerek kar etmesi olarak tanımlamaya çabalarken toplum yararına kamu yatırımlarını da “otoriterlik” ya da “başarısız” sosyalizm ya da komünizm olarak damgaladılar.
Ancak Kerala halkı için salgının başladığı zamandan bu yana geçen üç ay göstermiştir ki kapitalizmin yozlaştırdığı bir toplum yerine sosyalizmin kurallarının hakim olduğu bir toplumda yaşamak çok daha güven vericidir.
Kaynak: https://www.greenleft.org.au/content/kerala-socialist-people-first-response-covid-19-saves-lives
Dipnotlar:
[1] isyandan.org’un notu: 13 Haziran 2020 itibariyle Kerala’da vaka sayısı 2405, iyileşen hasta sayısı 1045 iken can kaybı da 20’dir. Hindistan’da toplam vaka sayısı 318.400’e can kaybı da 9.128’e ulaşmıştır. Kaynak: https://www.covid19india.org/
[2] isyandan.org’un notu: Yazının kaleme alındığı tarih itibariyle doğru olabilir. Ancak 13 Haziran 2020 itibariyle en çok test yapan eyalet sıfatını yitirmiştir.