WARNING: unbalanced footnote start tag short code found.
If this warning is irrelevant, please disable the syntax validation feature in the dashboard under General settings > Footnote start and end short codes > Check for balanced shortcodes.
Unbalanced start tag short code found before:
“büyük Attica isyanın 45’inci yıl dönümünde ABD hapishane sisteminde köle gibi çalıştırılan binlerce mahkum greve çıktı. Bu grev ağır tecrit ve baskı ile kırılmaya çalışıldı ve mahkumların dışarı ile iletişimi tümden engellendi. 30 Ekim 2016’da 10 gündür açlık…”
ABD hapishanelerinde geçen seneden beri on binlerce mahkum iş bıraktı, sesini duyurmak için açlık grevine girdi ancak hapishanelerdeki direniş medyada çok az yazıldı. Geçtiğimiz sene 9 Eylül’de,**https://isyandan.org/diger/kolelige-karsi-isyan-cagrisi-abd-tarihindeki-en-buyuk-hapishane-genel-grevi-yolda//**büyük Attica isyanın 45’inci yıl dönümünde ABD hapishane sisteminde köle gibi çalıştırılan binlerce mahkum greve çıktı. Bu grev ağır tecrit ve baskı ile kırılmaya çalışıldı ve mahkumların dışarı ile iletişimi tümden engellendi.
30 Ekim 2016’da 10 gündür açlık grevinde olan Robert Earl Council**https://www.mintpressnews.com/media-silent-as-u-s-prisoners-continue-to-hunger-strike-abysmal-conditions/227446//**hücresinde baygın bulundu ve Alabama Limestone Hapishane yönetimi direnişi sonlandırmak ve olası bir medya ilgisini engellemek için uluslararası hukuka ve tıp etiğine aykırı olan zorla beslemeye başvurdu. Free Alabama Movement (FAM – Özgür Alabama Hareketi)’nin verdiği bilgiye göre hapishane yönetimi zorla besleme yöntemi dışında çeşitli şekillerde Council’i eylemlerinden ötürü cezalandırmaya devam etti.
Tüm baskılara ve tehditlere rağmen grevler ve direniş devam etti. 11 Nisan’da Mississippi Hapishanesindeki mahkumların hapishane koşullarına karşı girdikleri açlık grevini sonlandırdığı haberi geldi. Bilgi resmi ağızdan geldiği için kısıtlıydı. 13 Nisan’da ise Kaliforniya’daki Robert Presley Tutukevi’nde 30 mahkum açlık grevine girdi. Mahkumların talepleri yine aynıydı: Tecride son verilmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim hakkı, rehabilitasyon, temiz giysi, sağlıklı yiyecekler…
“Köleliğe karşı isyan” çağrısı ile geçtiğimiz senenin Eylül ayında 24 eyalette 24 bin mahkum ABD tarihindeki en büyük hapishane grevini başlatmıştı. Ancak bir ay sonra bile hiçbir büyük haber ajansı binlerce mahkumun katıldığı bu grevi yayınlamadı. Günler sonra küçük de olsa gündem yapıldığında da ana akım medya hapishane yönetiminin ve resmi ağzın yalanlarını vermekten fazlasını yapmadı. Ne mahkumların direndikleri hapishane koşullarını ifşa etmeye ne de tutsak aileleri ile iletişime geçmeye yeltendi.
Göçmen gözaltı merkezlerinde de direniş başladı
Göçmen gözaltı merkezileri de seslerini duyurmak için açlık grevine giren göçmenlerin direnişi ile ateşlendi. Washington, Tacoma’daki Northwest Gözaltı Merkezindeki 750 göçmen tutsak sağlıklı yemek, ebeveynlerin çocukları ile görüş hakkı, günlük “1 dolar” olan hapishane maaşının yükseltilmesi, kantin ücretlerinin düşürülmesi, tıbbi bakım ve eğitim programı talepleri ile girdikleri açlık grevini 16 Nisan’da sonlandırmıştı. Ancak ne var ki ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (I.C.E) ve gözaltı merkezinin işletmecisi GEO Group’un verilen sözlerden cayması üzerine 18 Nisan’da açlık grevi tekrar başladı.
Nakledilen göçmenler Kuzey Oregon Bölge Hapishanesi’nde 1 Mayıs’ta yeniden açlık grevine girdiklerini duyurdular.
ICE tarafından ağır ceza, tecrit ve NORCOR (Kuzey Oregon Bölge Hapishanesi)’ne nakil ile tehdit edilen göçmenlerin dört haftayı aşan açlık grevi tümbaskılara rağmen sönümlenmedi aksine yayıldı. Kuzey Oregon Bölge Hapishanesi’ne nakledilen mahkumlar direnişi ve açlık grevini NORCOR’a taşıdı ve 1 Mayıs’ta yeniden açlık grevine girdiklerini duyurdular.**http://www.telesurtv.net/english/news/Immigrant-Hunger-Strike-Spreads-Across-State-Lines-as-ICE-Retaliation-Threats-Backfire-20170503-0031.html/**
Çalışmalarına izin verilmediği için telefon ücretini dahi karşılayamadıklarını söyleyen NORCOR’daki direnişçiler günde sadece bir kez sıcak yemek verilmesini ve kötü hapishane koşullarını protesto ediyor. 2,3 milyon mahkum ile dünyanın en büyük hapishane nüfusuna sahip olan ABD’de Trump’ın göçmen karşıtı kararnameleri ile tutuklu göçmen sayısı da 52 bin’i aşmış durumda. Özel hapishane ve gözaltı merkezlerinde mahkumlar kölelik koşullarında ucuz iş gücü olarak kullanılıyor. Trump’in sınırı geçen kadın, çocuk dahil tüm göçmenlerin tutuklanmasına ilişkin başkanlık emrinin ardından ABD’nin en büyük özel hapishane işletmecisi CoreCivic’in borsada %43 oranında değer kazanması tesadüf değil.
NWDC (Kuzeybatı Gözaltı Merkezi) Direnişinin destekçilerinin verdiği bilgiye göre hamile bir göçmen kadının gerekli tıbbi bakım sağlanmadığı için bebeğini kaybetmesi üzerine öfke daha da arttı. Öte yandan ICE’nin direnişi bölmek adına göçmenlerin bir kısmını NORCOR’a nakletme hamlesi ise geri tepti. Filistinli tutsaklar gibi bedenlerinden başka hiçbir silahı kalmayan mahkum göçmenlerin açlık grevi ve direniş artık iki hapishanede de örgütlenerek yayılıyor.