Nikaragua devrimci hareketinin tarihsel önderi ve Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN) kurucusu olan Carlos Fonseca Amador, Nikaragua’nın Kuzeybatısında Matagalpa kasabasında doğdu. Fonseca, çamaşır yıkayıcısı bir köylü kadın olan Augustina Fonseca Ubeda’nın evlilik dışı çocuğuydu. Babası, ünlü kahve üreticisi Amador ailesinin bir ferdi olan Fausto Amador Aleman, oğlunu ilkokul yıllarına kadar kabul etmedi. Çok zengin olan babası daha sonraları okula gitmesi ve kendi kendisini eğitmesi için yardım etti ama Fonseca her zaman annesine, çalışma ahlakı ve güçlülüğünden ötürü hayrandı. Yine de babasının yardımları yüzünden Fonseca sürekli olarak soyadını kullandı ve daha çok Carlos Fonseca Amador olarak tanındı. Çocukken gözleri bozulmaya başladı ve hayatının geri kalanı boyunca hep ağır gözlükler kullanmak zorunda kaldı.
1950’de Fonseca ortaokula ve sonra yavaş yavaş da politik gruplarla tanışmaya başladı. 1950’lerin başlarında bir muhafazakâr partinin gençlik grubunun toplantılarına katıldı ve UNAP’a (Union Nacional de Acción Popular/Ulusal Halkçı Hareket Birliği) girdi. Fonseca bu arada Marksizme karşı artan bir ilgi duymaya basladı ve PSN’ye (Nikaragua Sosyalist Partisi) katıldı. UNAP’ı artık burjuvalaşmış oldukları için eleştirerek 1953’teayrıldı. 1954’te kendisi ve okuldan arkadaşları, Segovia isimli kültürel bir gazeteyi yayınlamaya başladılar. Her ne kadar gazete yoksulluk, öğrenci hareketi, vb. sosyal konuları işlese de Somoza hükümetini doğrudan hedeflemiyordu.
1955’te mezun olduktan sonra Fonseca, başkent Managua’daki bir lisede kütüphaneci oldu. Bu arada öğrencilerle konuşuyor, onları Nikaragua tarihini araştırmaya yönlendiriyor, lise öğrencilerinden oluşan bir ulusal hareket kurmayı umuyordu. Ertesi yıl Fonseca Hukuk Fakültesi’ne girmek için Leon’a taşındı.
Leon’a varır varmaz öğrenci eylemlerinin içine girdi, bir öğrenci gazetesinin baş editörü oldu ve Nikaragua’da PSN’nin ilk öğrenci hücresini oluşturdu. Kısa ömürlü bu grup Marksist kuramlar üzerine çalışmalar organize etti, ancak parti örgütünden fazla destek alamadı.
Eylül 1956’da Başkan Anastasio Somoza Garcia, Leon’da öldürüldü. Suikastçı olay anında öldürülmüştü ama yine de sıkı yönetim ilan edildi ve şüpheliler için arama başlatıldı. Bu sırada olay hakkında herhangi bir bilgisi bulunmayan Fonseca, Ulusal Muhafızlar tarafından tutuklandı. Biyografi yazarlarına göre, Fonseca o dönemde barışçıl yöntemlere bağlıydı ve PSN’nin önderliğini Nikaragua için uygun buluyordu.
1957’de Fonseca, PSN delegesi olarak Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu’nun düzenlediği dünya gençlik ve öğrenci festivaline katılmak için Sovyetler Birliği’ne gitti. Fonseca daha sonraları, SSCB ziyaretini anlatan “Un Nicaraguense en Moscu” (Moskova’da bir Nikaragualı) isimli bir kitap yazdı.
Fidel ve 26 Temmuz Hareketi’nin 1 Ocak 1959’da Küba Devrimini gerçekleştirmesi bütün Latin Amerika’da ve Nikaragua’da büyük bir ilgi yarattı. Küba Devrimi, Fonseca’yı devrimin mümkün olduğuna ve devrime öncülük edecek yeni bir örgütün gerekliliğine ikna etmişti. Bu örgüt, PSN’nin ve diğer var olan grupların çatısı dışında yaratılabilirdi.
Küba’nın zaferi Nikaragua’da, Somoza karşıtı eylemleri artırmıştı. 1959’da Fonseca böyle bir ayaklanmada yer aldı. Ayni yılın Şubat ayında Fonseca ve diğer birçok Nikaragualı devrimci Küba’ya gitti.
1959’un ortalarında Fonseca, Güney Honduras’da bir gerilla birliğinin eğitim kampına katıldı. 24 Haziran 1959’da Honduras ve Nikaragua ordusu bu kampa saldırdı ve birçok gerillayı öldürürken Fonseca dahil birçoğunu da tutukladı.
Bu olay Fonseca’nın PSN ile olan ilişkisinin bitişidir. Fonesca’nın devrimci coşkusu artmış ama PSN Nikaragua’da bir devrimin imkansız olduğuna ikna olmuştu. PSN, aşırı-gerillacı olarak suçladığı Fonseca’yı ve diğerlerini ihraç etti. Fonseca, bu arada askeri hastaneden kaçmayı başardı ve Küba’ya gitti; burada General Sandino üzerinde çalıştı. Ayrıca Havana’da küçük bir apartman dairesinde daha sonra FSLN kurucusu olacak devrimcilerle toplantılara başladı.
1959-1963 arasında Fonseca ve yoldaşları bir devrimci örgüt kurmak için çalıştılar. Birçok kısa ömürlü gruptan sonra 1963’te FSLN ortaya çıktı. 1963 ortalarında bir gerilla grubu, Nikaragua’nın, Rios Coco y Bocay bölgesine girdi. İyi hazırlanmamış bu grubun bir bölümü Ulusal Muhafızlar tarafından öldürüldü, bir bölümü de Honduras’a geçebildi. Bu olay, “politik temel oluşturmadan askeri eylemliliğe aşırı önem vermek” hatasının altını çizmişti.
Haziran 1964’te Fonseca ve Victor Tirado, Anastasio Somoza Debayle’ye suikast planı yapmaktan Managua’da tutuklandı. Fonseca, bir savunma yapmak yerine Somoza’ya karşı kendi iddianamesini sundu, bunu daha sonra “Hapishaneden Diktatörlüğü Suçluyorum” isimli yazılarında detaylandırdı.
1964-1966 arasında FSLN eğitim çalışmaları ve toplumsal örgütlenmeye ağırlık verdi, Managua’da eğitim sınıfları oluşturdu ve emekçi kitlelere kaynaklar sağlamak için çalıştı. Fonseca bu arada Meksika ve Kostarika’da kaçak olarak yaşıyordu.
1966’da Pancasan bölgesinde ikinci bir FSLN gerilla harekatı 40 gerillayla başladı. Bu sefer gerillalar daha iyi eğitimli ve silahlıydı ve bu kez saflarında kadınlar da vardı. Fonseca ve FSLN önderliği kadınların da saflara katılmasını önemsiyordu.
Pansacan’daki gerilla hareketi de Ulusal Muhafızların kıyımına uğradı ama Fonseca ve kurtulan diğerleri, bu çıkışı “FSLN’nin hâlâ var olduğunu bütün ülkeye gösterdiği” için politik bir zafer olarak kabul ettiler.
Gerçekten de FSLN bir süre sonra artık bütün ülkede bir güç haline gelecek ve zafere kadar ilerleyecekti. 1976’da Ulusal Muhafız birlikleri tarafından bir çatışmada öldürülen Fonseca zafer gününü göremedi; ama devrimci hareketin kurucusu, teorisyeni ve yöneticisi olarak bütün bu olup bitenlerin gerçek mimarıydı.