Brezilya’da Kooperatif Ekonomileri, UNISOL Kooperatif Ağı, Carl Ratner

25 Haziran 2015 tarihinde Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde Unisol adında bir kooperatifi ziyaret ettim. İlerici siyasi hareketin ve sendikal hareketin bir parçası olan Unisol, Kooperatifler ve Dayanışma İşletmeleri Birliği anlamına geliyor. Kooperatif, İşçi Partisi (PT) ile Metal İşçileri Sendikası tarafından kurulmuş. Metal işçileri sendikası, Amerikan İşçileri Federasyonu’na benzer şekilde Merkez İşçiler Sendikası’nın da bir üyesi aynı zamanda. (daha fazla bilgi için, buraya bakabilirsiniz)

Unisol’ün kooperatif modeli, İtalya’daki siyasi partilerle bağlantılı büyük kooperatif yapılanmalarına benziyor. Örneğin LEGA kooperatifi İtalyan Komünist Partisi’ne bağlıydı. Bu yapılar, şahıslar tarafından, yerel örgütlenme çabalarıyla kurulan Amerikan halk  kooperatiflerinden tamamen farklı sistemler/modeller. Brezilya ve İtalyan kooperatif sistemleri/modelleri, Amerikan sisteminden/modelinden çok daha politik, yerel ve sınıf odaklı yapılardır. İşçi partisi  ve Metal İşçileri Sendikası, 1980’lerde askeri diktatörlüğe karşı çıktılar. Metal İşçileri Sendikası ve İşçi Partisi, Kurtuluş Psikolojisi’nin yanı sıra Kurtuluş Teolojisini de araştırdılar. Bugün, ziyaret ettiğim sendika işçilere politik eğitim veriyor. Lobi girişine diktatörlükle ilgili bir afiş asılmış. İşçi Partisi politikalarının, olumlu veya olumsuz şekilde, Unisol’ün kooperatif politikaları üzerinde önemli bir etkisi var.

Tüm bunları bir araya getiren kişi, 2003-2011 yılları arasında Brezilya Cumhurbaşkanı olan Lula’dır. Lula, Unisol’ü kuran Metal İşçileri Sendikası’nın başkanıydı. Ayrıca İşçi Partisi’nin lideriydi. Ve Birleşik İşçi Merkezi (CUT)’nin kurulmasına yardım etmişti. 1996’da Kooperatif çalışmaları hakkında bilgi almak için İtalya’ya gitti. İtalyan kooperatiflerinin bulunduğu Emilia Romagna bölgesini ziyaret eden Lula daha sonra, İtalya’daki çalışma yasası hakkında Metal İşçileri Sendikası’na bilgi verdi. Lula ayrıca, Brezilya ulusal mevzuatını, İtalya çalışma yasası tüzüğüne göre yeniden düzenledi.

1999 Ekonomik krizi, iflas eden şirketlerin kurtarılması için bir fırsat yarattı. Dayanışma ekonomileri müdürlüğüne sahip olan Brezilya hükümetinin harekete geçmesini tetikledi.  (Hükümetin dayanışma ekonomileri ile ilişkisi çelişkilidir, çünkü kooperatifleri zayıflatan şirket çıkarlarını da dikkate almaktadırlar. Bunun bir örneği, hükümetin pekçok kamu kuruluşunu özelleştirmesi ve kamu çalışanlarının yerine özel istihdam kuruluşlarının sözleşmeli çalışanlarını getirmesidir.) Bu Müdürlük, İşçi Partisi (PT) ve Birleşik İşçi Merkezi tarafından baltalandı. Her üç kurum da iflas eden şirket çalışanlarını kooperatif örgütlenmesine teşvik ettiler. Brezilya kooperatiflerinin sınıf temelli, politik yönelimi budur. Ayrıca şirketlerden dönüştürülmeyen çok sayıda kooperatif var.

Kronolojik olarak, 2000 yılında, kurtarılan işletmelerden Dayanışma Ekonomileri ve Kooperatifler Birliği (Unisol)’nin ilk temelleri atıldı. Unisol kurucuları İspanya’daki Mondragon Kooperatifi’ni ve İtalyan kooperatiflerini incelediler. Unisol, Sao Paulo’da 2002 yılında kuruldu ve 2004 yılında Unisol Brezilya olarak ülke çapında büyüdü.

Unisol şimdilerde, toplam 800 resmi kooperatifin yanı sıra 7 milyon ortak ve 70.000 çalışanı ile 25 geri kazanılmış fabrikadan oluşuyor. İflas eden şirketlerdeki işçilerin temellerini attığı Unisol içinde tüketici kooperatifleri de var. Gerçi tüketim kooperatifleri azınlıkta olup, Unisol’ün ana gövdesini işçi kooperatifleri oluşturmaktadır. ABD’de de ise durum tam tersidir ve işçi kooperatifleri tüm kooperatiflerin sadece % 10’udur.

Brezilya’daki tek kooperatif birliği Unisol değil. Unisol’ün dışında pek çok kooperatif var ve Unisol tüm kooperatifleri içermiyor. Brezilya’da ayrıca kapitalist tarzda üretim yapan birçok kooperatif var. Tarımsal ticaret kooperatifleri de bunlara dahil. ABD’deki benzerleri gibi çalışırlar (Ratner, 2015, bölüm 1).

13 Yöneticiden oluşan genel meclis kooperatif ortakları tarafından belirlenir.

Unisol içinde çok farklı çalışma alanları vardır: çiftçilik, lokantacılık, pastanecilik, arıcılık, tarım, el sanatları, zanaat, inşaat, meyve bahçeciliği, metalurji, geri dönüşüm, turizm gibi…

Unisol, Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin (ICA) bir üyesidir. Unisol Başkanı aynı zamanda ICA’dadır. Unisol sınıf kökenli olduğundan, Uluslararası Kooperatif Birliği’nin siyasi tarafsızlığına karşı çıkıyor ve ICA’nın Ulusal Kooperatifler Ticari Birliği, kapitalist kooperatifler, şirketler ve devlet kurumlarıyla yakın ilişkisini eleştiriyor. (Ratner, 2015, bölüm 1).

Unisol, Mondragon Kooperatifi’yle eğitim materyallerinin paylaşıldığı bir ilişkide kurmuştur.

Unisol kooperatifinin ortaklarının, çalışanlarının çoğu, Merkez İşçi Sendikası’nın (CUT) üyesidir. Bu sendika, şirketlerde çalışan sanayi işçilerini temsil eder. Sendikaya üyelik eskiden zorunluydu ama şimdi isteğe bağlı hale getirildi.

Geri Dönüşüm Çöp Kooperatifi

Bu, Unisol’ün oluşturduğu kıymetli çalışmalardan biri. Kooperatif ortakları, bireysel olarak topladıkları çöplerle geçimlerini sağlayan, geri dönüştürülebilir ve satılabilir ürünler için geniş çöp yığınlarını tarayan eski çöp toplayıcılarıydı. Sao Paulo’nun kenar mahallelerinin birindeki belediye yönetimi, bu yoksul çöp toplayıcılarından oluşan bir geri dönüşüm kooperatifi kurmak için fon oluşturdu. Bir mekan ve ekipman sağlayan belediye kooperatifle bir anlaşma yaptı ve bir personelini kooperatifi denetlemek için görevlendirdi. Buna göre, belediye hizmet alanı içindeki çöpü kooperatife gönderiyor, kooperatif çöpü işliyor, kategorize ediyor ve çeşitli sektörlere satıyor. Kooperatif elde ettiği geliri, belediyenin yönettiği bir fona yatırıyor. Kooperatif çalışanlarının, ücret ve maaşları bu fon üzerinden kooperatif tarafından ödeniyor. Kooperatiften emekli olanlar ise aylıklarını belediyeden alıyorlar.

Bu, eski çöp toplayıcılarının, iyi koşullarda, birlikte çalışıp makul bir ücret kazanmasını sağlamak için yapılan bir işletme. Kooperatif ortaklarının hepsi işletme ile ilgili konuları görüşmek üzere aylık genel kurul toplantılarına katılırlar. Bu görüşmelere personel sorunları da dahildir. Kooperatif ortakları, kendi hesabına çalışan, bireysel toplayıcılardan çok daha iyi durumdadır.

Çalışma koşulları son derece basittir. Çöpün aşağı indirilmesinde, çöpün geri dönüşüm için plastik, metal, kağıt vb. ayrılması gibi montaj hattında çalışan yaklaşık 30 ortak bulunmaktadır.

Son zamanlarda, geri dönüştürülmüş ürünlerin piyasa değeri düştüğünden, bazı ortaklar başka yerde daha yüksek ücretli iş aramak için kooperatifi bırakmışlar.

Bu kooperatif çalışmasının, belediye tarafından başlatıldığını vurgulamak önemli. Belediye başkanı Birleşik İşçi Merkezi’nin (CUT) başkanıydı ve işçi sınıfının yönelimini kooperatiflere çevirmek için Unisol ile birlikte çalışarak bu geri dönüşüm kooperatifini kurdu. Bu kooperatifi  bireysel çöp toplayıcıları kurmadı. Belediye, kooperatif ortaklarının kullanması için gerekli ekipmanı, tesisi ve çöpü sağladı. Belediye ayrıca emekli ortakların aylıklarını da ödüyor.

Uniforja Metalurji İşçileri Kooperatifi

Uniforja, Unisol’daki en büyük kooperatiftir. İflas eden şirket sahibi olan aileden satın alındı. Metal İşçileri Sendikası – Lula’nın öncülüğünde – işçileri şirketi satın almaya teşvik etti. Lula, işçilerle şirket sahibi aile arasında arabuluculuk yapmak için fabrikaya geldi. Aile işçilerin maaşını iki yıldır ödemiyordu. Anlaşma sonucunda işçilere alacakları ücretlerin yerine bazı makinaları vermeyi kabul etti.

İşçiler şirket için belirlenen satış bedeli için bankadan kredi çektiler. Aileyle mutabık kalınan ücreti aileye ödediler ve şirketi kooperatife dönüştürdüler.

Uniforja, 300 ortaktan oluşan küçük bir sanayi kooperatifidir. Metal parçaları işleyen ve şekillendiren geniş bir dökümhaneye sahiptir. İşçiler, erimiş çeliğin bir işçiden diğerine taşındığı montaj hattında çalışıyorlar ve montaj hattındaki metali işlemek ve taşımak için el maşası kullanıyorlar. Şu anda elektrik üretmek için kullanılacak yel değirmenlerinin metal aksamlarını yapıyorlar. Farklı metal ürünler üretmek isteyen müşterilerle sözleşme yaparak iş alıyorlar.

Uniforja klasik bir kooperatif yapısına sahip. Ortaklar, yönetim kurulunu genel kurulda belirliyorlar.

Uniforja Kooperatifi’ndeki Çelişkiler

Sözleşmeli çalışmaya karşı güvenceli iş kapsamında 300 kurucu ortak işçi ile kurulan kooperatif, sözleşmeli 150 işçi çalıştırıyor. Özetle, metal ürünlere olan talep düştüğünde, bu çalışanlar kovulur. Hakları ve menfaatleri yok, yöneticilerini seçemiyorlar, karar alma toplantılarına katılamıyorlar ve kurucu ortak işçilerin maaşlarının yarısı kadar bir ücret alıyorlar.

Bu, kapitalist düzenin kooperatif iç işleyişine girmesidir. Kurucu ortak işçiler, sözleşmeli işçilerinin patronları olarak:

Düşük ücretlerle kurucu ortaklara artı değer üretme,

Ekonomideki kötüye gidişi, tek kullanımlık yem olarak kullanma,

Mal sahibi olarak sözleşmeli işçilere kendilerinden farklı çalışma koşulları sunmaktadırlar.

Kooperatiflerin oluşturduğu kooperatif ruhu, kooperatifteki bu sözleşmeli işçileri kapsamıyor. Kooperatiflerin, kurucu ortaklarıyla birlikte çalışan sözleşmeli işçileri ekonomik durgunluk nedeniyle, işten çıkarmadıklarını iddia etmek yanıltıcı olur.

Mondragon ve dünyadaki diğer birçok kooperatif tarafından (örneğin, Çin’deki köy kooperatiflerinde) bu iki kademeli (sözleşmeli ve tam zamanlı) işçi sistemi kullanılmaktadır. Mondragon’un 83.000 çalışanının üçte ikisi kooperatif ortağı değildir ve kooperatife bağlı 256 işletmenin yarısı şirkettir.

Uniforja sözcüsü de kooperatifteki başka bir çelişkiden bahsetti. Ortaklar, yıl sonunda aldıkları kar payı dağıtımlarını kooperatif sermayesine katmak yerine bireysel olarak kâr elde etmeye çalışıyorlar. Bu durum, kooperatife yeni teknolojinin satın alınmasını ve kooperatifin kapitalist şirketlerle rekabet etmesini zorlaştırıyor. (Kapitalistler kârlarını yeniden yatırıma yönlendirmede zorluk çekmezler, çünkü onları işçilerden zorla alırlar!)

(Bu çelişkilerin hiçbirinin ICA’nın 7 kooperatif temel ilkesini ihlal etmediğinin altını çizmek önemlidir. Kooperatif, ortakların demokratik katılımıyla temel ihtiyaçların karşılanması olarak tanımlanır. Ortaklar kooperatife sözleşmeli işçi almaya veya ilkelerinin 3. maddesi uyarınca kâr payını bireysel olarak dağıtmaya karar verebilirler.)

Üçüncü çelişki ise, politik olan işlerin apolitik hale getirilerek Unisol Kooperatifi’ne zarar verilmesi.  Özellikle kooperatifin genç ortakları, Unisol’ün kuruluşundaki ve işleyişindeki politik arka plana çok az ilgi duyuyorlar. Unisol ve geri kazanılan (kamulaştırılan) işletmelerin kurulmasında, Kurtuluş Teolojisi veya Kurtuluş Psikolojisi’nden ziyade tarihsel işçi mücadelesi ve emekten yana, kooperatiften yana yer alan hükümetin mücadelesi vardı. Bugün, kooperatif ortakları bu politikaları devam ettirmek yerine, iş yerinin teknik, organizasyonel konularına – planlama işlerine, ücretlerin belirlenmesine, genel kurullara, disiplin sorunlarına – daha fazla odaklanmaktadır.

Daha geniş perspektifte ise, işçi sorunları ve siyasi partilerin politikalarıyla ilgilenmiyorlar. Ancak bu politikalar doğrudan iş kalitesini, yaşam standartlarını ve kooperatif ortaklarının/çalışan işçilerin ekonomik haklarını doğrudan etkiliyor. Kooperatif ortakları bu merkezi politikaların – neoliberalizmin – etkilerini hissediyorlar, ancak onlar üzerine kafa yorup kontrolü ele almaya uğraşmıyorlar.

Kooperatif içindeki bu çelişkiler, alternatif dayanışma ekonomileri içindeki derin kapitalist çürümeyi yansıtıyor.  Ben, bu çelişkilerin ancak sosyalist kooperatif politikaları geliştirilerek çözülebileceğini savunuyorum. (FBES’in ulusal forum web sitesindeki, başarılı bir tez çalışması, Unisol’un yanı sıra SENAES ve FBES’in de kooperatif işleyişinin nasıl olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor.) Bu kapitalizmin insanları birbirine yabancılaştıran örtük, belirsiz türlü biçimlerini derinlemesine analiz etmek demek aynı zamanda. Bu kapsamda yapılan ve devam eden eleştiriler üzerinden Üniforja Kooperatifi içinde ortaya çıkan çelişkilerin tanımlanması ve giderilmesi için kooperatif refleksif olarak harekete geçmelidir. Sosyalist kooperatif politikaları, Uniforja’nın kooperatif olmasını sağlayan yedi temel kooperatif ilkesinin eksikliklerinede ICA’nın odaklanmasına vesile olacaktır.

Örneğin, kooperatifin 3. ilkesi şöyle der: “Ortaklar, ihtiyat akçesini ayırdıktan sonra ortaya çıkan kâr payını aşağıdaki amaçların herhangi biri veya tamamı için tahsis edebilirler; kooperatifi geliştirmek, kooperatife yedek fon oluşturmak, kooperatif üzerinden ortaklara fayda sağlamak ve ortakların onayladığı diğer faaliyetleri desteklemek.” Bu, ilke son derece belirsizdir. Yedek fon yapılacak olası işlemlerden biridir ve bir gereklilik değildir. Dahası, yedek fonların tanımsız kısımları  bölünemez olabilir. Bu durum kooperatif olmayı sağlayacak olan yedek fonların çok azınının kullanılmasına izin verir.  Ve eğer ortaklar tercih ederse, yedek fonları kolektif çıkarlar için değil, ortakların katılımlarına göre bireysel fayda essasıyla kullanabilirler. Veya ortaklar, kâr paylarını elden çıkarmanın başka bir yolunu seçebilirler.

Bu belirsizlikler ve kâr paylarının bireysel kullanıma yönelik dağıtılması, gerçek bir kooperatif için yol gösterici değildir. Kooperatiflerin, Üniforja’da görünen tüm çelişkileri kabul etmelerini ve hala kooperatif olarak nitelenmelerini sağlar. Temel kooperatif ilkeleri gereğince böyle bir kooperatif işleyişi belirlenmişse, kooperatiflerin bu çelişkilerden kaçınmaları zordur. Kooperatif ilkelerinde, sözleşmeli işçilerin işe alınması ve onlara böyle davranılmasına dair herhangi bir şey bulunmuyor. Kooperatif çalışmasında yer alanların, kooperatif ortağı olması zorunluluğu yoktur. Sosyalist kooperatif politikası, kooperatif ilkelerindeki bu eksiklikleri ortaya koyacak ve daha özel ve daha kapsamlı bir kolektif yapıyı öngörecektir (bkz. Ratner, 2015). Örneğin, sosyalist kooperatif politikası, kendi emeğine yabancılaşan ücretli emekten uzaklaşmayı savunacaktır. Bu, sözleşmeli çalışanların işe alınmasını ve işçilerin kolayca işten çıkarılmasını önleyecektir. Üniforjia’daki bir diğer çelişki ise, İşçi Partisi’nin uyguladığı uzlaşmacı politikalar olabilir. Bu politikalar, bireysel çıkarlar doğrultusunda hareket eden kooperatiflerin neoliberal politikalara yönelmesini ve Unisol’ün kooperatif politikalarını etkilemiş olabilir. Bu konu araştırılmak için önemli bir konudur ve sosyal örgütlenmeler içindeki neoliberal uygulamaları eleştiren sosyalist bir politikadan ilham alır.

Ratner, C. (2015). Kooperatif ve Kooperatifçilik Politikaları: Kooperatif ve Kooperatifçilik Forumları ve Onları Şekillendiren Politikalar. N.Y .: Nova Yayıncıları.

Kaynak: http://www.geo.coop/story/cooperative-economics-brazil

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.